HÜR / HÜRRİYET
1ـ الحُرُّ حُرٌّ وإنْ مَسَّهُ الضُّرُّ/ 1322.
1- Hür, hürdür; sıkıntıya düşse de hür kalır. /1322
2ـ الحُرَّيَةُ مُنَـزَّهَةٌ مِنَ الغِلِّ وَالْمَكرَ/ 1485.
2- Hürriyet, kin ve hileden arıdır. /1485
3ـ قَدْ يُضامُ الحُرُّ/ 6644.
3- Hürler de zulme uğrar. /6644
4ـ لَنْ يُتَعَبَّدُ الحُرُّ حَتّى يُزالَ عَنْهُ الضُّرًّ/ 7414.
4- Sıkıntısı giderilmedikçe hür insan köle olmaz. /7414
5ـ لَيْسَ لِلإحْرارِ جَزاءٌ إلاّ الإكْرامُ/ 7491.
5- Hür için şereften başka ödül yoktur. /7491
6ـ لا تَكُونَنَّ عَبدَ غَيركَ، وقَدْ جَعلكَ اللهُ سُبحانهُ حُرّاً، فَما خَيرُ خَيرٍ لا يُنالُ إلاّ بِشَرٍّ، وَيُسْرٍ لا ينالُ إلاّ بِعُسْر/ 10371.
6- Kendinden başkasına kul olma, Allah seni hür yaratmıştır. Şer olmadıkça hayra, zorluk olmadıkça kolaylığa ermenin ne hayrı var? /10371
HÜSRAN
1ـ رُبَّ رابحٍ خاسرٍ/ 5275.
1- Nice kazançlı çıkanlar vardır ki hüsrana uğramışlardır. /5275
2ـ أخسَرُكُمْ أظْلَمُكُمْ/ 2841.
2- Hüsrana en çok uğrayanınız, en zalim olanınızdır. /2841
3ـ ما أخْسَرَ مَنْ لَيْسَ لَهُ فِي الآخِرَةِ نَصيبٌ/ 9625.
3- Ahiretten nasibi olmayan nasıl da hüsrana uğramıştır! /9625
I
ISRAR
1ـ مَنْ أبْرَمَ سُئِمَ/ 7685.
1- Israr edenden bıkılır. /7685
ISRARLA İSTEMEK
1ـ اَلإلْحاحُ داعِيَةُ الحِرْمانِ / 394.
1- Israrla istemek, mahrumiyete davettir. /394
2ـ كَفي بِالإلْحاحِ مَحْرَمَةً / 7048.
2- Israrla istemeye mahrum olmak yeter. /7048
3ـ كَثْرَةُ الإلْحاحِ تُوجِبُ المَنْعَ / 7082.
3- Israrla istemek yasak getirir. /7082
4ـ كَثْرَةُ إلْحاحِ الرَّجُلِ تُوجِبُ حِرْمانَهُ / 7098.
4- Kişinin bir şeyi çok ısrarla istemesi, mahrumiyetine neden olur. /7098
5ـ مَنْ كَثُرَ إلْحاحُهُ حُرِمَ / 7779.
5- Bir şeyi isterken çok ısarar eden ondan mahrum olur. /7779
6ـ مَنْ ألَحَّ فِي السُّؤالِ أبْرَمَ / 8243.
6- Bir şeyi ısrarla isteyen bıktırır. /8243
7ـ مَنْ ألَحَّ فِي السُّؤالِ حُرِمَ / 8398.
7- Bir şeyi ısrarla isteyen ondan mahrum olur. /8398
8ـ مَنْ ألَحَّ في سُؤالِهِ دَعا إلي حِرْمانِهِ / 9136.
8- Bir şeyi ısrarla isteyeni, ısrarı mahrumiyetine davet eder. /9136
İ
İBADET
1ـ اَلعِبادَةُ الخالِصَةُ أنْ لا يَرْجُوَ الرَّجُلُ إلاّ رَبَّهُ , وَلا يَخافُ إلا ذَنْبَهُ /2128.
1- İhlaslı ibadet, Rabb’inden başkasına ibadet etmemek ve günahından başka bir şeyden korkmamaktır. /2128
2ـ اِجْعَلْ لِنَفْسِكَ فيما بَيْنَكَ وَبَيْنَ اللهِ سُبْحانَهُ أفْضَلَ المَواقيتِ وَالأقْسامِ /2445.
2- (Ömrünün) en güzel vakit ve bölümlerini, kendinle Yüce Allah için ayır. /2445
3ـ أفْضَلُ العِبادَةِ اَلفِكْرُ /2907.
3- En faziletli ibadet düşünmektir. /2907
4ـ أفْضَلُ العِبادَةِ عِفَّةُ البَطْنِ وَ الفَرْجِ /3034.
4- En faziletli ibadet karnı ve avreti korumaktır. //3034
5ـ اَلعِبادَةُ فَوْزٌ /65.
5- İbadet kurtuluştur. /65
6ـ دَوامُ العِبادَةِ بُرْهانُ الظَّفَرِ بِالسَّعادَةِ /5147.
6- İbadetin sürekliliği saadete ulaşmanın delilidir. /5147
7ـ زَيْنُ العِبادَةِ اَلخُشُوعُ /5469.
7- İbadetin ziyneti huşûdur. /5469
8ـ صَلاحُ العِبادَةِ التَّوَكُّلُ /5802.
8- İbadetin salahı Allah’a tevekküldür. /5802
9ـ غايَةُ العِبادَةِ الطّاعَةُ /6363.
9- İbadetin amacı itaattir. /6363
10ـ فِي الانْفِرادِ لِعِبادَةِ اللهِ كُنُوزُ الأرْباحِ /6504.
10- Allah’a karşı yalnız yapılan ibadette kazançlı hazineler vardır. /6504
11ـ فازَ بِالسَّعادَةِ مَنْ أخْلَصَ العِبادَةَ /6584.
11- İhlasla ibadet eden kurtuluşa erer. /6584
12ـ قَليلٌ تَدُومُ عَلَيْهِ خَيْرٌ مِنْ كَثيرٍ مَمْلُولٍ /6740.
12- Az ama devamlı olan (ibadet), çok ama yorulmana neden olan (ibadetten) daha hayırlıdır. /6740
13ـ قَليلٌ يَخِفُّ عَلَيْكَ عَمَلُهُ خَيْرٌ مِنْ كَثيرٍ تَسْتَثْقِلُ حَمْلَهُ /6745.
13- Az ama yerine getirilmesi kolay olan, çok ama kaldırılması güç olan şeyden daha hayırlıdır. /6745
14ـ قَليلٌ يَدُومُ خَيْرٌ مِنْ كَثيرٍ مُنْقَطعِ /6820.
14- Az ama devamlı (iş-ibadet) çok ama devamsız (iş-ibadetten) daha hayırlıdır. /6820
15ـ كَيْفَ يَجِدُ لَذَّةَ العِبادَةِ مَنْ لا يَصُومُ عَنِ الهَوى؟! /6985.
15- Hevesinin önünü almayan ibadetin lezzetini nasıl alabilir? /6985
16ـ كَيْفَ يَتَمَتَّعُ بِالعِبادَةِ مَنْ لَمْ يُعِنْهُ التَّوْفِيقُ؟! /7005.
16- Tevfik[63] ile yardım edilmeyen, ibadetten nasıl faydalanabilir? /7005
17ـ ما تَقَرَّبَ مُتَقَرِّبٌ بِمِثْلَ عِبادَةِ اللهِ /9490.
17- Yakınlaşmak isteyen, hiçbir zaman ibadet gibi bir şeyle Allah’a yakınlaşmamıştır. /9490
18ـ اَلمُتَعَبِّدُ بِغَيْرِ عِلْمَ كَحِمارِ الطّاحُونَةِ , يَدُورُ وَلا يَبْرَحُ مِنْ مَكانِهِ /2070
18- İlimsiz ibadet eden kimse değirmende dönen eşek gibidir, bulunduğu yerin dışına çıkmaz. /2070
19ـ إنَّ قَوْماً عَبَدُوا اللهَ سُبْحانَهُ رَغْبَةً فَتِلْكَ عِبادَةُ التُّجّارِ , وقَوْماً عَبَدُوهُ رَهْبَةً فتِلْكَ عِبادَةُ العَبيدِ , وَقَوْماً عَبَدُوهُ شُكْراً فَتِلْكَ عِبادَةُ الأحْرارِ /3604.
19- Bazıları Allah’a (cennet ve nimetlerini göz önünde tutarak) ibadet ederler; bu, tüccarların ibadetidir. Bazıları korktuklarından dolayı ibadet ederler; bu, kölelerin ibadetidir. Bazıları ise şükür için ibadet ederler; bu da özgür insanların ibadetidir. /3604
İBADET EHLİ
1ـ رُبَّ مُتَنَسِّكٍ وَ لادينَ لَهُ / 5340.
1- Dini olmayan nice ibadet edenler vardır. /5340
İBRET ALMAK
1ـ اِعْتَبِرْ تَزْدَجِرْ /2237.
1- İbret al ki def edesin. /2237
2ـ اِعْتَبِرْ تَقْتَنِعْ /2252.
2- İbret al ki kanaat edesin. /2252
3ـ اِتَّعِظُوا مِمَّنْ كانَ قَبْلَكُمْ قَبْلَ أنْ يَتَّعِظَ بِكُمْ مَنْ بَعْدَكُمْ /2495.
3- Sizden sonra gelenler sizden ibret almadan önce siz, sizden öncekilerden ibret alın. /2495
4ـ اِتَّعِظُوا بِالعِبَرِ وَاعْتَبِروُا بِالغِيَرِ, وَانْتَفِعُوا بِالنُّذُرِ /2516.
4- Nasihatleri dinleyin, kaderin cilvelerinden ibret alın ve (Allah’tan) korkmakla kazanç elde edin. /2516
5ـ أيْنَ العَمالِقَةُ وَأبْناءُ العَمالِقَةِ؟! /2793.
5- Nerede! Amâlika ve Amâlika’nın çocukları?[64] /2793
6ـ أيْنَ الجَبابِرَةُ, وَأبْناءُ الجَبابِرَةِ؟! /2794.
6- Nerede mütekebbirler ve mütekebbirlerin çocukları? /2794
7ـ أيْنَ أهْلُ مَدائِنِ الرَّسِّ , الَّذينَ قَتَلُوا النَّبِيِّينَ وَأطفَئُوا نُورَ المُرْسَلينَ؟! /2795.
7- Peygamberleri öldürüp (ilahi) elçilerin nurlarını söndüren Ress şehirlerinin ahalisi nerede?[65] /2795
8ـ أيْنَ الَّذينَ عَسْكَرُوا العَساكِرَ وَمَدَنُوا المَدائِنَ؟! /2796.
8- Nerede ordularını yığıp şehir yapanlar? /2796
9ـ أيْنَ الَّذينَ قالُوا مَنْ أشَدُّ مِنّا قُوَّةً وَأعْظَمُ جَمْعاً؟! /2797.
9- “Bizden daha güçlü ve sayıca bizden daha üstün kim!” diye meydan okuyanlar nerede? /2797
10ـ أيْنَ الَّذينَ كانُوا أحْسَنَ آثاراً , وَأعْدَلَ أفْعالاً , وَأكْبَر مُلْكاً؟! /2798.
10- Nerede en güzel eserlerin, en adaletli işlerin ve en büyük mülkün sahipleri? /2798
11ـ أيْنَ الَّذينَ هَزَمُوا الجُيُوشَ , وَسارُوا بِالأُلُوفِ؟! /2799.
11- Nerede orduları yenip binlerce (insanla) seyir edenler? /2799
12ـ أيْنَ الَّذينَ شَيَّدُوا المَمالِكَ , وَمَهَّدُوا المَسالِكَ , وَأغاثُوا المَهْلُوفَ, وَقَرَوُوا الضُّيُوفَ؟! /2800.
12- Nereye gittiler; sağlam memleketler yapıp yolları açanlar, mazlumların dadına yetişip misafirleri ağırlayanlar? /2800
13ـ أيْنَ مَنْ سَعى وَاجْتَهَدَ , وَأعَدَّ , وَاحْتَشَدَ؟! /2801.
13- Nerede çalışıp didinenler, hazırlanan ve toplananlar? /2801
14ـ أيْنَ مَنْ بَنى وَشَيَّدَ , وَفَرَشَ وَمَهَّدَ , وَجَمَعَ وَعَدَّدَ؟! /2802.
14- Nerede bina yapıp sağlamlaştıranlar, serip yayanlar, toplayıp tek tek sayanlar? /2802
15ـ أيْنَ كِسْرى وَقَيْصَرُ وَتُبَّعُ وَحِمْيَرُ؟! /2803.
15- Nerededir Kisra,[66] Kayser,[67] Tubbâ[68] ve Himyer?[69] /2803
16ـ أيْنَ مَنِ ادَّخَرَ وَاعْتَقَدَ , وَجَمَعَ المالَ عَلَى المالِ فَأكْثَرَ؟! /2804.
16- Nerede biriktirip yığanlar, mal üstüne mal yığıp sonra da çoğaltanlar? /2804
17ـ أيْنَ مَنْ حَصَّنَ وَأكَّدَ, وَزَخْرَفَ وَنَجَّدَ؟! /2805.
17- Nerede yapıp sağlamlaştıranlar, süslenip ziynetlenenler? /2805
18ـ أيْنَ مَنْ جَمَعَ فَأكْثَرَ, وَاحْتَقَبَ وَاعْتَقَدَ, وَنَظَرَ بِزَعْمِهِ لِلْوَلدِ؟! /2806.
18- Nerede malı toplayıp da çoğaltan, biriktirip artıran (bunları yaparken) çocuğunun akıbetini düşünen? /2806
19ـ أيْنَ مَنْ كانَ مِنْكُمْ أطْوَلَ أعْماراً وَأعْظَمَ آثاراً؟! /2807.
19- Nerede sizden daha uzun ömürlü ve daha büyük eser sahipleri? /2807
20ـ أيْنَ مَنْ كانَ أعَدَّ عَديداً , وَأَكْنَفَ (أكْثَفَ) جُنُوداً , وَأعْظَمَ آثاراً ؟! /2808.
20- Nerede sayıları (insanları) çoğaltan ve kendisi için büyük ordular kuran ve büyük yapıtlar yapan? /2808
21ـ أيْنَ المُلُوكُ وَالأكاسِرَةُ؟! /2809.
21- Nerede padişahlar ve Kisralar? /2809
22ـ أيْنَ بَنُو الأصْفَرِ وَالفَراعِنَةُ؟! /2810.
22- Nerede Asferoğulları[70] ve Firavunlar? /2810
23ـ أيْنَ الَّذينَ مَلَكُوا مِنَ الدُّنيا أقاصِيَها؟! /2811.
23- Nerede dünyayı ve etrafındakileri sahiplenenler? /2811
24ـ أيْنَ الَّذينَ اسْتَذَلُّوا الأعْداءَ , وَمَلَكُوا نَواصِيَها؟! /2812.
24- Nerede düşmanları zelil edip zülüflerine malik olanlar (onları teslim alanlar)? /2812
25ـ أيْنَ الَّذينَ دانَتْ لَهُمُ الأمَمُ؟! /2813.
25- Karşılarında ümmetlerin eğildiği kimseler nerede şimdi? /2813
26ـ أيْنَ الَّذينَ بَلَغُوا مِنَ الدُّنْيا أقاصِيَ الهِمَمِ؟! /2814.
26- Nereye gittiler dünyada himmetlerinin doruğuna ulaşan kimseler? /2814
27ـ إنَّ لِلْباقِينَ بِالماضينَ مُعْتَبَراً /3425.
27- Doğrusu kalanlar için geçip gidenlerde ibret vardır. /3425
28ـ إنَّ لِلآخِرِ بِالأوَّلِ مُزْدَجَراً /3426.
28- Son gelen ilk gelenden yana durmalıdır. (Ondan ders/ibret almalıdır) /3426
29ـ إنَّ ذَهابَ الذّاهِبينَ لَعِبْرَةٌ لِلْقَوْمِ المُتَخَلِّفينَ /3435.
29- Doğrusu gidenlerin gidişi, kalanlar için bir ibrettir. /3435
30ـ اَلاِعْتِبارُ يُثْمِرُ العِصْمَةَ /879.
30- İbret almak ismet meyvesi verir. /879
31ـ اَلزَّمانُ يُريكَ العِبَرَ /1026.
31- Zaman sana ibretler sunar. /1026
32ـ الاِعْتِبارُ يُفيدُ الرَّشادَ /1037.
32- İbret almak, ilerlemeyi sağlar. /1037
33ـ إذا أحَبَّ اللهُ عَبْداً وَعَظَهُ بِالعِبَرِ /4032.
33- Allah, bir kulu sevdiği zaman ibretlerle ilham eder. /4032
34ـ خُلِّفَ لَكُمْ عِبَرٌ مِنْ آثارِ الماضينَ قَبْلَكُمْ لِتَعْتَبِرُوا بِها /5063.
34- İbret alasınız diye sizden öncekilerin eserleri ibret olarak kalmıştır. /5063
35ـ دَوامُ الاِعْتِبارِ يُؤَدِّي إلَى الاِسْتِبْصارِ, وَيُثْمِرُ الاِزْدِجارَ /5150.
35- Sürekli ibret almak insanı basirete doğru çeker ve (kötülüklerden) alıkoyar. /5150
36ـ ذِمَّتي بِما أقُولُ رَهينَةٌ, وَأنَا بِهِ زَعيمٌ, إنَّ مَنْ صَرَّحَتْ لَهُ العِبَرُ عمّا بَيْنَ يَدَيْهِ مِنَ المَثُلاتِ, حَجَزَهُ التَّقْوى عَنْ تَقَحُّمِ الشُّبَهاتِ /5191.
36- Ağzımdan çıkan sözün sorumlusu ve kefiliyim; gerçekten de gelecekteki kötü akıbetleri ibretler açıklar ve takva da şüpheye düşmesini engeller /5191
37ـ صَدِّقْ بِما سَلَفَ مِنَ الْحَقِّ, وَاعْتَبِرْ بِما مَضى مِنَ الدُّنيا فَإنَّ بَعْضَها يُشْبِهُ بَعْضاً, وَآخِرُها لاحِقٌ بِأوَّلِها /5850.
37- Geçmişteki doğruları tasdik et, dünyadan geçip gidenlerden ibret al; zira onların bazıları birbirlerine benzer; sonuncu, birinciye ulaşır. /5850
38ـ طُولُ الاِعْتِبارِ يَحْدُو عَلَى الاِسْتِظْهارِ /6003.
38- Uzun ibret almak (insanı) temkinli olmaya, sırtını sağlam yere dayamaya zorlar. /6003
39ـ في كُلِّ نَظْرَةٍ عِبْرَةٌ /6459.
39- Her bakışta bir ibret vardır. /6459
40ـ في كُلُّ اعْتِبارٍ اِسْتِبْصارٌ /6461.
40- Her ibret alışta bir basiret vardır. /6461
41ـ في تَعاقُبِ الأيّامِ مُعْتَبَرٌ لِلأنامِ /6519.
41- Günlerin arka arkaya gelmesinde yaratılanlar için ibret vardır. /6519
42ـ فازَ مَنْ كانَتْ شيمَتُهُ الاِعْتِبارَ , وَسَجِيَّتُهُ الاِسْتِظهارَ /6581.
42- Alışkanlığı ibret almak ve huyu sağlam şeye yaslanmak olan kurtuluşa erer. /6581
43ـ قَدِ اعْتَبَرَ مَنِ ارْتَدَعَ /6664.
43- Duran ve çekinen (dünyaya göz dikmeyen, günahlardan çekinen) kimse gerçekten de ibret almıştır. /6664
44ـ قَد اعْبَرَ بِالباقي مَنِ اعْتَبرَ بِالماضي /6673.
44- Geçmişten ibret alan, gelecekten de ibret alır. /6673
45ـ كُلُّ يَوْمٍ يُفيدُكَ عِبَراً إنْ أصْحَبْتَهُ فِكْراً /6900.
45- Üzerinde düşündüğün her gün sana ibret olur. /6900
46ـ كَفى مُعْتَبَراً لأُولِي النُّهى ما عَرَفُوا /7060.
46- Bildikleri şeyler akıl sahiplerinin ibret alması için yeterlidir. /7060
47ـ لَقَدْ جاهَرَتْكُم العِبَرُ , وَزَجَرَكُمْ (وَزُجِرتُمْ بِما) ما فيهِ مُزْدَجَرٌ , وَما بَلَّغَ (يُبَلِّغُ) عَنِ اللهِ بَعْدَ رَسُولِ اللهِ (رُسُلِ السَّماءِ إلاّ البَشَرُ) مِثْلُ النُّذُرِ /7351.
47- Sizler için doğruyu söylüyorum: Gerçekten de ibret alınacak şeyler sizin için aşikâr oldu. Nehy olunduğunuz şeyden men edildiniz. Allah tarafından Allah’ın elçisinden sonra (Cebrail gibi) korkutucular (Peygamber ve halifeleri kanunları) ulaştırmadı (veya Allah tarafından semavi elçilerden sonra beşer (Peygamberler, imamlardan başkası tebliğ etmemiştir). Buna göre hiçbir mazeret yeri yoktur, Allah tarafından meleklerin gelip sizleri hidayet etmesini beklemeyin. /7589
48ـ لَوِْ اعْتَبَرْتَ بِما أضَعْتَ مِنْ ماضي عُمْرِكَ لَحَفِظْتَ ما بَقِيَ /7589.
48- Eğer ömrünün geçen kısmından ibret alsaydın gerçekten de kalan ömrünü iyi korurdun. /7589
49ـ مَنِ اعْتَبَر حَذِرَ /7691.
49- İbret alan (zulüm ve ibret vesilesi olmaktan) uzak olur. /7691
50ـ مَنْ كَثُرَ اِعْتِبارُهُ قَلَّ عِثارُهُ /8056.
50- Çok ibret alanın hataları az olur. /8056
51ـ مَنِ اعْتَبَرَ بِتَصاريفِ الزَّمانِ حَذِرَ غَيْرَهُ /8120.
51- Zamanın değişen olaylarından ibret alan başkasına (zulüm) etmekten uzak durur. /8120
52ـ مَنْ لَمْ يَعْتَبِرْ بِغَيْرِهِ لَمْ يَسْتَظْهِرْ لِنَفْسِهِ /8276.
52- Başkasından ibret almayan kimse, nefsini güçlendirmemiştir. /8276
53ـ مَنِ اتَّعَظَ بِالعِبَرِ اِرْتَدَعَ /8306.
53- İbretlerden ders alan kimse durur. (Zulüm ve günahtan kaçınır) /8306
54ـ مَنْ لَمْ يَعْتَبِرْ بِتَصارِيفِ الأيّام لَمْ يَنْزَجِرْ بِالمَلامِ /8661.
54- Günün değişen olaylarından ibret almayan kimse kınamalarla durmaz. /8661
55ـ مَنِ اعْتَبَر بِالغِيَرِ لَمْ يَثِقْ بِمُسالَمَةِ الزَّمَنِ /8686.
55- Günün olaylarından ibret alan, zamanın sulhuna (dostluğuna) güvenmez. /8686
56ـ مَنْ عَرَفَ العِبْرَةَ فَكَأنَّما عاشَ فِي الأوَّلينَ /8850.
56- İbret almasını bilen geçmiş ümmetlerle beraber yaşamış gibidir. /8850
57ـ مَنْ لَمْ يَعْتَبِرْ بِغَيرِ الدُّنيا وَصُرُوفِها لَمْ تَنْجَعْ فيهِ المَواعِظُ /9011.
57- Dünya olaylarından ibret almayan kimseye öğüt ve nasihat fayda vermez. /9001
58ـ مَنِ اعْتَبَر الأُمُورَ وَقَفَ عَلى مَصادِقِها /9242.
58- Kim işlerinde düşünürse doğru yönlerini bulur. /9242
59ـ مَنِ اعْتَبَر بِغَيرِ الدُّنيا قَلَّتْ مِنْهُ الأطْماعُ /9244.
59- Dünya olaylarından ibret alanın hırsı azalır. /9244
60ـ ما أكْثَرَ العِبرَ وَأقَلَّ الاِعْتِبارَ /9542.
60- İbret alınacak şeyler ne de çoktur ama ibret alanlar azdır. /9542
61ـ لا اِعْتِبارَ لِمَنْ لا اِزدِجارَ لَهُ /10776.
61- Durup düşünmeyen ibret almaz. /10776
62ـ اَلاِعْتِبارُ يَقُودُ إلَى الرُّشْدِ /1121.
62- İbret almak (insanı) ileriye götürür. /1121
Dostları ilə paylaş: |