İFFET / NAMUS
1ـ اَلعِفافُ يَصُونُ النًّفْسَ, وَيُنَزِّهُها عَنِ الدَّنايا /1989.
1- İffet nefsi korur ve alçaklıktan temizler. /1989
2ـ اَلعِفَّةَ تُضَعِّفُ الشَّهْوَةَ /2148.
2- İffet şehveti zayıflatır. /2148
3ـ اَلعِفافُ زَهادَةٌ /35.
3- İffetli olmak, zahitliktir. /35
4ـ اَلعِفَّةُ أفْضَلُ (أصْلُ) الفُتُوَّةِ /529.
4- İffet en üstün mertliktir. /529
5ـ اَلعِفافُ أفْضَلُ شيمَةٍ /569.
5- İffetlilik en üstün huydur. /567
6ـ اَلعِفَّةُ شيمَةُ الأكْياسِ /729.
6- İffet zeki insanların tavrıdır. /729
7ـ اَلعِفَّةُ رَأْسُ كُلِّ خَيْرٍ /1168.
7- İffet bütün hayırların başıdır. /1168
8ـ اَلكَفُّ عَمّا في أيْدِي النّاسِ عِفَّةٌ , وَكِبَرُ هِمَّةٍ /1387.
8- Halkın elinde olana tamah etmemek iffet ve himmetin büyüklüğüdür. /1387
9ـ (أهْلُ) اَلعَفافُ أشْرَفُ الأشْرافِ /1511.
9- İffet ehli, şerefli insanların en asilidir. /1511
10ـ بِالعَفافِ تَزْكُوا الأعْمالُ /4238.
10- İffet ile ameller temizlenir. /4238
11ـ تاجُ الرَّجُلِ عَفافُهُ وَزَيْنُهُ إنْصافُهُ /4495.
11- Erkeğin tacı iffeti, ziyneti ise insafıdır. /4495
12ـ ثَمَرَةُ العِفَّةِ الصِّيانَةُ /4593.
12- İffetin meyvesi kaçınmaktır. /5493
13ـ ثَمَرَةُ العِفَّةِ القَناعَةُ /4637.
13- İffetin meyvesi kanaattir. /5637
14ـ حُسْنُ العَفافِ مِنْ شِيَمِ الأشْرافِ /4845.
14- Güzel iffet yüce insanların sıfatıdır. /4845
15ـ سَبَبُ القَناعَةِ العَفافُ /5531.
15- Kanaat haramlardan sakınmaya neden olur. /5531
16ـ عَلَيْكَ بِالعِفَّةِ فَإنَّهاِ نِعْمَ القَرينُ /6099.
16- İffetli ol, çünkü o iyi dosttur. /6099
17ـ عَلَيْكَ بِالعَفافِ وَ القُنُوعِ , فَمَنْ أخَذَ بِهِ خَفًّتْ عَلَيْهِ المُؤَنُ /6118.
17- İffetli ve kanaatli ol, böyle olana yaşamın masrafı hafif gelir. /6117
18ـ عَلَيْكَ بِالعَفافِ فَإنَّهُ أفْضَلُ شِيَمِ الأشْرافِ /6122.
18- İffetli ol; zira o, üstün insanların sıfatıdır. /6122
19ـ عَلَيْكُمْ بِلُزُومِ العِفَّةِ, وَ الأمانَةِ, فَإنَّهُما أشْرَفُ ما أسْرَرْتُمْ وَ أحْسَنُ ما أعْلَنْتُمْ, وَ أفْضَلُ مَا ادَّخَرْتُمْ /6156.
19- İffetten ve emaneti korumaktan ayrılmayın; zira onlar, gizlediğinizin en üstünü, açığa vurduğunuzun en güzeli, biriktirdiklerinizin en yücesidir. /6156
20ـ عَلى قَدْرِ الْحَياءِ تَكُونُ العِفَّةُ /6181.
20- İffet haya miktarıncadır. /6181
21ـ عَجِبْتُ لِمَنْ عَرَفَ سُوءَ عَواقِبِ اللَّذّاتِ كَيْفَ لا يَعِفُّ؟! /6257.
21- Lezzetlerin kötü akıbetini bildiği halde sakınmayana şaşarım! /6257
22ـ كَما تَشْتَهي عِفَّ /7213.
22- İştahın olan şeyde iffetli ol. /7213
23ـ لَمْ يَتَحَلَّ بِالعِفَّةِ مَنِ اشْتَهى ما لا يَجِدُ /7552.
23- Ulaşamayacağı şeyi isteyen iffetle süslenmemiştir. /7552
24ـ مَنْ أُتْحِفَ العِفَّةَ وَ القَنَاعَةَ, حالَفَهُ العِزُّ /9185.
24- İffet ve kanaat bağışlanan kimse, izzet ile ahitleşir. /9185
25ـ لافاقَةَ مَعَ عَفافٍ /10539.
25- İffeti olan çaresiz kalmaz. /10539
26ـ مَنْ عَفَّ خَفَّ وِزْرُهُ, وَ عَظُمَ عِنْدَ اللهِ قَدْرُهُ /8597.
26- Kim (günahtan) uzak durursa yükü hafifler ve Allah katında değeri artar. /8597
27ـ مَنْ عَفَّتْ أطْرافُهُ حَسُنَتْ أوْصافُهُ /9050.
27- Etrafı iffetli olanın ahlakı güzelleşir. /9050
28ـ أعَفُّكُمْ أحْياكُمْ /2837.
28- En iffetliniz en hayâlı olanınızdır. /2837
29ـ إنَّ اللهَ سُبْحانَهُ يُحِبُّ المُتَعَفِّفَ الحَيِيَّ التَّقِيَّ, الرَّاضِيَ /3438.
29- Şüphesiz Allah iffetli, hayâlı, takvalı ve razı olanı sever. /3438
İFTİRA
1ـ هَلَكَ مَنِ ادَّعى وَ خابَ مَنِ افْتَرى / 010025
1- (Hakkı olmadığı şeyi) iddia eden helak oldu ve iftira edense hüsrana uğradı. /10025
2ـ مَنْ عَرَّضَ نَفْسَهُ لِلتُّهْمَةِ فَلا يَلُومَنَّ مَنْ أساءَ الظَّنَّ بِهِ / 8889.
2- Kendini iftira konumuna sokan, kendine karşı kötü zanda bulunanı kınamamalıdır. /8889
3ـ لا قِحَةَ كَالبَهْتِ/ 10455.
3- İftira gibi utanmazlık yoktur. /10455
İHLAS
1ـ اَلإخْلاصُ خَطَرٌ عَظيمٌ حتّى يُنْظَرَ بِما يُخْتَمُ لَهُ/ 1560.
1- Sonu ne olacağı belli olmayan ihlas büyük tehlikededir. /1560
2ـ أخْلِصْ تَنَلْ/ 2248.
2- (Amelini) halis kıl ki (kemale) eresin. /2248
3ـ أخْلِصْ لِلّهِ عَمَلَكَ، وَعِلْمَكَ، وَحُبَّكَ، وَبُغْضَكَ، وَأخْذَكَ، وَتَرْكَكَ، وَكَلامَكَ، وَصَمْتَكَ/ 2400.
3- Amelini, ilmini, sevgini, kinini, almasını, bırakmasını, sözünü ve suskunluğunu Allah için halis kıl. /2400
4ـ اِلْزَمِ الإخْلاصَ في السِّرِّ والعَلانِيَةِ، وَالخَشيَةَ فِي الغَيْبِ وَالشَهادَةِ، وَالقَصْدَ فِي الفَقْرِ والغِنى، وَالعَدْلَ فِي الرِّضا وَالسَّخَطِ/ 2460.
4- Açıkta ve saklıda ihlastan, gıyapta ve huzurda (Allah'a karşı) korkmaktan, fakirlikte ve zenginlikte iktisatlı olmaktan, rızada ve gazapta adaletten ayrılma. /2460
5ـ أخْلِصُوا إذا عَمِلْتُمْ/ 2480.
5- Amel ettiğiniz zaman onu (Allah için) halis kılın. /2480
6ـ اَلإخْلاصُ غايَةٌ/ 74.
6- İhlas hedeftir. /74
7ـ اَلإخْلاصُ فَوزٌ/ 209.
7- İhlas kurtuluştur. /209
8ـ الإخْلاصُ خَيْرُ العَمَلِ/ 305.
8- İhlas en hayırlı ameldir. /305
9ـ الإخْلاصُ ثَمَرَةُ العِبادَةِ/ 390.
9- İhlas ibadetin meyvesidir. /390
10ـ الإخْلاصُ شيمَةُ أفاضِلِ النَّاسِ/ 597.
10- İhlas, en faziletli insanların huyudur. /597
11ـ الإخْلاصُ أعْلى فَوزٍ/ 621.
11- İhlas en yüce saadettir. /621
12ـ الإخْلاصُ عِبادَةُ المُقَرَّبينَ/ 667.
12- İhlas mukkarreplerin (Allah'a en yakın olan kulların) ibadetidir. /667
13ـ الإخْلاصُ غايَةُ الدّينِ/ 727.
13- İhlas dinin gayesidir. /727
14ـ الإخْلاصُ أشْرَفُ نِهايَةٍ/ 851.
14- İhlas en üstün akıbettir. /851
15ـ الإخْلاصُ ثَمَرَةُ اليَقينِ/ 853.
15- İhlas yakinin meyvesidir. /853
16ـ الإخْلاصُ مِلاكُ العِبادَةِ/ 859.
16- İhlas ibadetin ölçüsüdür. /859
17ـ الإخْلاصُ أعْلَى الإيمانِ/ 860.
17- İhlas en yüce imandır. /860
18ـ أخْلاصُ العَمَلِ مِنْ قُوَّةِ اليَقينِ، وَصَلاحِ النّيَّةِ/ 1301.
18- Amelin ihlası yakinin güçlülüğünden ve niyetin düzgün olmasından kaynaklanır. /1301
19ـ إنْ تَخْلُصْ تَفُزْ/ 3757.
19- (Amel ve niyetini) halis edersen kurtuluşa erersin. /3757
20ـ بِالإخْلاصِ تُرفَعُ الأعْمالُ/ 4242.
20- Ameller ihlasla yücelir. /4242
21ـ بِالإخْلاصِ يَتَفاضَلُ العُمّالُ/ 4259.
21- Amel ehli ihlaslarıyla üstünlük kazanırlar. /4259
22ـ صِدْقُ إخْلاصِ المَرْءِ يُعْظِمُ زُلْفَتَهُ وَيُجْزِلُ مَثُوبَتَهُ/ 5870.
22- Kişinin ihlasının doğruluğu (Allah'a olan) yakınlığını yüceltir ve sevabını artırır. /5870
23ـ طُوبى لِمنْ بادَرَ أجَلَهُ وَأخْلَصَ عَمَلَهُ/ 5949.
23- Ecelini karşılayana ve amelini halis kılana ne mutlu! /5949
24ـ طُوبى لِمَنْ أخْلَصَ لِلّهِ عِلْمَهُ، وَعَمَلَهُ، وَحُبَّهُ، وَبُغْضَهُ، وَأخْذَهُ، وَتَركَهُ وَكَلامَهُ، وَصَمْتَهُ/ 5964.
24- İlmini, amelini, sevgisini, kinini, almasını, bırakmasını, sözünü ve sessizliğini Allah için halis kılana ne mutlu! /5964
25ـ طُوبى لِمَنْ قَدَّمَ خالِصاً، وَعَمِلَ صالِحاً، وَاكْتَسَبَ مَذْخُوراً، وَاجْتَنَبَ مَحذُوراً/ 5950.
25- Halis amelini (ahirete) gönderen, salih amel işleyen, (ahiret için) azık toplayan ve sakıncalı şeylerden kaçınan kimseye ne mutlu! /5950
26ـ عَلَيْكُمْ بِصِدقِ الإخْلاصِ، وَحُسْنِ اليَقينِ، فَإنَّهما أفضَلُ عِبادَةِ المُقَرَّبينَ/ 6159.
26- İhlasın doğruluğundan ve yakinin güzelliğinden ayrılmayın; zira onlar, (Allah'ın dergâhına) yakın olanların en üstün ibadetidir. /6159
27ـ غايَةُ الإخْلاصِ الخَلاصُ/ 6348.
27- İhlasın hedefi (azaptan) kurtulmaktır. /6348
28ـ فِي إخْلاصِ الأعمالِ تَنافُسُ اُولِى النُّهى والألْبابِ/ 6494.
28- Akıl sahipleri ve bilir kişilerin rekabeti amellerin ihlaslı olmasındadır. /6494
29ـ كَيْفَ يَسْتَطيعُ الإخْلاصَ مَنْ يَغْلِبُهُ الهَوى؟!/ 6978.
29- Heva ve hevesin galip geldiği kimse, (amelini) nasıl halis kılabilir. /6978
30ـ مَنْ أخْلَصَ لِلّهِ اسْتَظْهَرَ لِمَعاشِهِ وَمَعادِهِ/ 8255.
30- ( Amelini) Allah için halis kılan, dünyada ve ahirette sırtını iyi yere dayamıştır. /8255
31ـ مَنْ لَمْ يَصْحَبِ الإخْلاصُ عَمَلَهُ لَمْ يُقْبَلْ/ 9003.
31- İhlası ameline dost edinmeyen kimsenin (ameli) kabul olmaz. /9003
32ـ مَعَ الإخلاصِ تُرْفَعُ الأعْمالُ/ 9737.
32- Ameller ihlasla yücelir. /9737
33ـ لا يُحرِزُ الأجْرَ إلاّ مَنْ أخْلَصَ عَمَلَهُ/ 10749.
33- Ancak amelini halis kılan mükâfatı elde eder. /10749
34ـ لا شَيْءَ أفضلَ مِنْ إخلاصِ عمَلٍ في صِدْقِ نِيَّتِهِ/ 10908.
34- Niyetinin doğruluğu doğrultusunda ameli halis kılmaktan daha üstün hiçbir şey yoktur. /10908
35ـ اَلمُخلِصَ حَرِيٌّ بِالإجابَةِ/ 793.
35- İhlaslı kişinin (duasının) kabul olması daha yeğdir. /793
36ـ مَنء أخْلَصَ بَلَغَ الآمالَ/ 7675.
36- (Amelini) halis kılan arzularına ulaşır. /7675
Dostları ilə paylaş: |