AHMAK
1ـ الأحْمَقُ غَريبٌ في بَلْدَتِهِ، مُهانٌ بينَ أعِزَّتِهِ/ 1728.
1- Ahmak, kendi şehrinde garip, dost ve akrabalarının arasında zelildir. /1728
2ـ الأحمقُ لا يَحْسُنُ بالْهَوانِ، ولا يَنْفَكُّ عَنْ نَقْصٍ وخُسْرانٍ/ 1790.
2- Ahmak adam zelil olmakla düzelmez, devamlı noksanlık ve hüsran içindedir. /1790
3ـ احْذِرِ الأحْمَقَ، فَإنَّ مُداراتَهُ تُعَنِّيكَ (تُعْييكَ)، ومُوافَقَتَهُ تُرْديكَ، ومُخالَفَتَهُ تُؤذيكَ، ومُصاحَبَتَهُ وَبالٌ عَلَيْكَ/ 2593.
3- Ahmak adamdan uzak dur, çünkü onunla dostça geçinmek seni zorluğa sokar (veya seni bitkin eder), onunla hemfikir olmak seni helak eder, onun muhalefeti sana eziyet, dostluğu ise kötülük olur. /2593
4ـ أحمقُ النّاسِ مَنْ ظَنّ أنّهُ أعْقَلُ النّاسِ/ 3089.
4- Kendisini halkın en akıllısı zanneden onların en ahmağıdır. /3089
5ـ أحمقُ النّاسِ مَنْ يَمْنَعُ الْبِرَّ و يَطْلُبُ الشُّكْرَ و يَفْعَلُ الشَّرَّ ويَتَوَقَّعُ ثَوابَ الْخَيْرِ/ 3283.
5- İnsanların en ahmağı, ihsan etmediği halde teşekkür, kötülük ettiği halde hayırın sevabını bekleyen kimsedir. /3283
6ـ أحْمَقُ النّاسِ مَنْ أنْكَر علَى غَيرهِ رَذِيلَةً وَهُوَ مُقيمٌ عَلَيْها/ 3343.
6- İnsanların en ahmağı, kendisinden başkasına kötü saydığı sıfatı kendisi ısrarla yapan kimsedir. /3343
7ـ الأحمَقُ لا يَحْسُنُ بالْهَوانِ/ 1236.
7- Ahmak insan zelil olmakla düzelmez. /1236
8ـ بُعْدُ الأحمقِ خَيرٌ مِنْ قُرْبِهِ، وسُكُوتُهُ خَيرٌ مِنْ نُطْقِهِ/ 4451.
8- Ahmak adamın uzak durması yakınlığından, susması konuşmasından daha iyidir. /4451
9ـ تُعْرَفُ حَماقَةُ الرَّجُلِ بِالأشَرِ فِي النِّعْمَةِ، وكَثْرَةِ الذُّلِّ في الْمِحْنَةِ/ 4520.
9- Ahmak adam, nimetin bolluğunda sevinip, sıkıntı ve mihnette zilleti ile tanınır. /4520
10ـ تُعْرَفُ حِماقَةُ الرَّجُلِ في ثَلاثٍ: فِي كَلامِهِ فيما لا يَعْنيهِ، وجَوابِهِ عَمّا لا يُسْئَلُ عَنْهُ، وتَهَوُّرِهِ في الأمُورِ/ 4542.
10- İnsanın ahmaklığı üç şeyle tanınır: Kendisini ilgilendirmeyen şey hakkında konuşması, sorulmadığında cevap vermesi, düşünüp taşınmadan kendini ortaya atmasıdır. /4542
11ـ قَطيعَةُ الأحمقِ حَزْمٌ/ 6732.
11- Ahmak adamdan ilişkiyi kesmek, ileri görüşlü olmaktandır. /7185
12ـ كُنْ عَلىحَذَرٍ مِنَ الأحمقِ إذا صاحَبْتَهُ، ومِنَ الفاجِرِ إذا عاشَرْتَهُ، ومِنَ الظّالِمِ إذا عامَلْتَهُ/ 7185.
12- Ahmak adamla dost, fasık ile arkadaş ve zalim ile iş yaptığında dikkatli olup ihtiyatlı davran. /7185
13ـ لِلأحمقِ مَعَ كُلِّ قَوْلٍ يَمينٌ/ 7336.
13- Ahmak adamın her sözünde yemin vardır. /7336
14ـ إيّاكَ ومَوَدَّةَ الأحمقِ، فإنّهُ يَضُرُّكَ مِنْ حَيْثُ يَرى أنّهُ يَنْفَعُكَ، ويَسُوءُكَ وهُوَ يَرى أنّهُ يَسُرُّكَ/ 2731.
14- Ahmak adamla dost olma, çünkü sana yarar sağladığını zannettiği yerde zarar verir, seni sevindirmek isterken üzer, rahatsız eder. /2731
15ـ السُّكُوتُ علَى الأحمقِ أفْضَلُ جَوابِهِ/ 1160.
15- Ahmak adamın karşısında susmak, ona cevap vermekten daha iyidir. /1160
16ـ مِنْ أماراتِ الأحمقِ كَثْرَةُ تَلَوُّنِهِ/ 9445.
16- Renkten renge girmek, ahmak insanın nişanelerindendir. /9445
17ـ مُقاساةُ الأحمقِ عَذابُ الرُّوحِ/ 9831.
17- Ahmağın (dostluğundan dolayı) acı çekmek ruhun azabıdır. /9831
18ـ لا تَعْظِمَنَّ الأحمقَ، وإنْ كانَ كَبيراً/ 10281.
18- Büyük insan da olsa ahmağı büyük sayma. /10281
AHMAKLIK / KABALIK
1ـ الْخُرْقُ مُعاداةُ الآراءِ، ومُعاداةُ مَنْ يَقْدِرُ عَلى الضَّرّاءِ/ 1807.
1- Düşüncelere (görüşlere) kabalık göstermek ve insana zarar vermeye gücü olan birine düşman kesilmek aptallıktır. /1807
2ـ إيّاكَ والخرقَ، فإنّهُ شَينُ الأخْلاقِ/ 2654.
2- Ahmaklıktan kaçın; zira kabalık, ahlakın ayıbıdır. /2654
3ـ أقْبَحُ شَيْءٍ الخرقُ/ 2848.
3- Ahmaklık en çirkin şeydir. /2848
4ـ اسْوَءُ شَيءٍ الخرقُ/ 2885.
4- Ahmaklık en kötü şeydir. /2885
5ـ الخرقُ شَينُ الْخُلْقِ/ 787
5- Ahmaklık ahlakın ayıbıdır. /787
6ـ الخرقُ شَرُّ خُلقٍ/ 788
6- Ahmaklık en kötü huydur. /788
7ـ بِئْسَ الشّيمَةُ الخرقُ/ 4384.
7 Ahmaklık ne de kötü huydur! /4384
8ـ رأسُ الجهلِ الخرقُ/ 5225.
8- Cahilliğin başı ahmaklık. /5225
9ـ مَنْ كَثُرَ خُرْقُهُ اسْتُرْذِلَ/ 7884.
9- Ahmaklığı çok olan zelil sayılır. /7884
10ـ كَمْ مِنْ رَفيعٍ وَضَعَهُ قُبْحُ خُرْقِهِ/ 6973.
10- Nice yüce insanlar vardır ki onların ahmaklıklarının kötülüğü onları alçaltmıştır. /6973
11ـ مِنَ الخرقِ العَجَلَةُ قَبْلَ الإمْكانِ، والأناةُ بَعْدَ إصابَةِ الفُرْصَةِ/ 9325.
11- İmkân olmadan acele etmek ve fırsat geldikten sonra beklemek ahmaklıktandır. /9325
12ـ مِنَ الفُحْشِ كَثْرةُ الخرقِ/ 9389.
12- Ahmaklığın çokluğu küfürdendir. /9389
13ـ مِنَ الْخُرقِ تَرْكُ الفُرْصَةِ عِنْدَ الإمْكانِ/ 9441.
13- İmkân dahilinde fırsatı kaçırmak ahmaklıktandır. /9441
14ـ ما كانَ الْخُرقُ في شَيْءٍ إلاّ شانَهُ/ 9518.
14- Ahmaklık kimde olursa olsun onu lekeler. /9518
15ـ لا خُلْقَ أشْيَنُ مِنَ الخرقِ/ 10630.
15- Ahmaklıktan daha çirkin bir huy yoktur. /10630
16ـ لا خُلَّةَ أزْرى مِنَ الْخُرقِ/ 10651.
16- Ahmaklıktan daha alçakça dostluk yoktur. /10651
AHMAKLIK
1ـ الْحُمْقُ الاسْتِهْتارُ بالفُضولِ، ومُصاحَبَةُ الْجَهولِ/ 1914.
1- Gereksiz işler ile uğraşıp cahillere eşlik etmek ahmaklıktır. /1914
2ـ الْحُمْقُ داءٌ لا يُداوى، ومَرَضٌ لا يَبْرَءُ/ 1793.
2- Ahmaklık, çaresi olmayan dert ve iyileşmeyen hastalıktır. /1793
3ـ أفْقَرُ الفَقْرِ الْحُمْقُ/ 2849.
3- En kötü fakirlik ahmaklıktır. /2849
4ـ أضَرُّ شَيْءٍ الْحُمْقُ/ 2884.
4- En zararlı şey ahmaklıktır. /2884
5ـ أحْمَقُ الْحُمْقِ الاغْتِرارُ/ 2915.
5- Ahmaklığın sonu aldanmaktır. /2915
6ـ أكْبَرُ الْحُمْقِ الإغْراقُ فِي الْمَدْحِ والذَّمِّ/ 2985.
6- En büyük ahmaklık, övgü ve yermede mübalağa etmektir. /2985
7ـ أعْظَمُ الحِماقَةِ الاخْتِيالُ في الفاقَةِ/ 3248.
7- En büyük ahmaklık yoksul iken tekebbür etmektir. /3248
8ـ الْحُمْقُ شَيْنٌ/ 14.
8- Ahmaklık ayıptır. /14
9ـ الْحُمْقُ أضَرُّ الأصْحابِ/ 500.
9- Ahmaklık en zararlı dosttur. /500
10ـ الْحُمْقُ أدْوَأُ الدّاءِ/ 687.
10- Ahmaklık en kötü hastalıktır. /687
11ـ الْحُمْقُ يُوجِبُ الفُضُولَ/ 936.
11- Ahmaklık, boş/fazla işlerin doğmasına neden olur. /936
12ـ الْحُمْقُ مِنْ ثِمارِ الْجَهْلِ/ 1197.
12- Ahmaklık, cahilliğin meyvesindendir. /1197
13ـ الْحُمْقُ في الوَطَنِ غُرْبَةٌ/ 1292.
13- Ahmaklık, insanı kendi vatanında garip eder. /1292
14ـ بِئْسَ الدّاءُ الْحُمْقُ/ 4383.
14- Ne de kötü hastalıktır ahmaklık. /4383
15ـ فَقْرُ الْحُمْقِ لا يُغْنيهِ المالُ/ 6549.
15- Ahmaklık fakirliğini mal-mülk zengin etmez. /6549
16ـ مِنْ كَمالِ الْحَماقَةِ الاخْتِيالُ في الفاقَةِ/ 9312.
16- Ahmaklığın kemali fakirken tekebbür etmektir. /9302
17ـ مِنْ أعْظَمِ الْحُمْقِ مُواخاةُ الفُجّارِ/ 9312.
17- Fasık kimseler ile kardeş/dost olmak, ahmaklığın büyüklüğündendir. /9312
18ـ مِنَ الْحُمْقِ الدّالَّةُ عَلى السُّلطانِ/ 9395.
18- Padişaha karşı küstah olmak ahmaklıktandır. /9395
19ـ مِنْ دَلائلِ الْحُمْقُ دالَّةٌ بِغَيْرِ آلَةٍ، وَصَلَفٌ بِغَيْرِ شَرَفٍ/ 9418.
19- Elinde hiçbir şeyi olmadan küstahlık etmek, makam ve mevkii olmadan yapmak övünmek ahmaklıktandır. /9418
20ـ لا يُدْرَكُ مَعَ الْحُمْقِ مَطْلَبٌ/ 10543.
20- Ahmaklık ile isteğe ulaşılmaz. /10543
21ـ لا داءَ أدْوَأُ مِنَ الْحُمْقِ/ 10629.
21- Ahmaklıktan daha ağır hastalık yoktur. /10629
22ـ لا فاقَةَ أشَدُّ مِنَ الْحُمْقِ/ 10650.
22- Ahmaklık kadar kötü fakirlik yoktur. /10650
23ـ الْحُمْقُ شَقاءٌ/ 207.
23- Ahmaklık talihsizliktir. /207
Dostları ilə paylaş: |