AKIBET / SONUÇ
1ـ لٍكُلِّ أمْرٍ عاقِبَةٌ حُلْوَةٌ أوْ مُرَّةٌ /7299.
1- Her işin acı veya şirin bir akıbeti vardır. /7299
2ـ مَنِ انْتَظَرَ العَواقِبَ سَلِمَ /7805.
2- Sonuçları bekleyen sağlam kalır. /7805
3ـ مَنْ نَظَرَ فِي العَواقِبِ سَلِمَ /7912.
3- Bir şeyin sonuçlarını düşünen sağlam kalır. /7912
4ـ مَنْ نَظَرَ فِي العَواقِبِ سَلِمَ مِنَ النَّوائِبِ /8039.
4- Sonuçlarına dikkat eden, musibetlerden korunur. /8039
5ـ مَنْ راقَبَ العَواقِبَ أمِنَ المَعاطِبَ /8198.
5- Akıbetlere dikkat eden helaketlerden güvende olur. /8197
6ـ مَنِ انْتَظَرَ العاقِبَةَ صَبرَ /8307.
6- Akıbeti bekleyen sabreder. /8307
7ـ مَنْ راقَبَ العَواقِبَ سَلِمَ مِنَ النَّوائِبِ /8681.
7- Akıbetlere dikkat eden musibetlerden salim kalır./8681
8ـ إذا هَمَمْتَ بِأمْرٍ فَاجْتَنِبْ ذَميمَ العَواقِبِ فيهِ /4119.
8- Bir işi yapmaya karar verdiğinde onun kötü akıbetlerinden uzak dur. /4119
9ـ راقِبِ العَواقِبِ تَنْجُ مِنَ المَعاطِبِ /5435.
9- Akıbetlere dikkat et, musibetlerden kurtulursun. /5435
10ـ فِي العَواقِبِ شافٍ أوْ مُريحٍ /6506.
10- Akıbetlerde şifa verip rahatlatan vardır. /6506
11ـ مِلاكُ الخَواتِمِ ما أسْفَرَ عَنْ رِضَي اللهِ سُبْحانَهُ /9730.
11- Akıbetin ölçüsü Allah rızasının aşikâr olmasıdır. /9730
AKIBET
1ـ قَليلٌ تُحْمَدُ مَغَبَّتُهُ خَيْرٌ مِنْ كَثيرٍ تَضُرُّ عاقِبَتُهُ /6742.
1- Akıbeti hayırlı olan az, akıbeti zararlı olan çoktan daha iyidir. /6742
AKIL
1ـ اَلعَقْلُ شَرَفٌ كَريمٌ لا يَبْلى /1590.
1- Akıl eskimeyen değerli bir şereftir./1590
2ـ اَلعَقْلُ غَريزَةٌ, تَزِيدُ بِالعِلْمِ وَالتَّجارِبِ /1717.
2- Akıl ilim ve tecrübelerle çoğalan bir içgüdüdür. /1717
3ـ اَلعَقْلُ, وَ اَلْعِلْمُ, مَقْرُونانِ في قَرَنٍ, لا يَفْتَرِقانِ, وَ لا يَتَبايَنانِ /1738.
3- Akıl ve ilim birbirlerine bağlıdır; ne ayrılırlar, ne de ihtilaf ederler.. /1783
4ـ اَلعَقْلُ أغْنَى الغِنى, وَغايَةُ الشَّرَفِ فِي الآخِرَةِ والدُّنيا /1822.
4- Akıl en büyük zenginlik, dünya ve ahiret de en yüce şereftir. /1822
5ـ اَلعَقْلُ أجْمَلُ زِينَةٍ, وَالعِلْمُ أشْرَفُ مَزِيَّةٍ /1940.
5- Akıl en güzel ziynet, ilimse en değerli özelliktir. /1940
6ـ اَلعَقْلُ أصْلُ اَلْعِلْمُ, وَداعِيَةُ الفَهْمِ /1959.
6- Akıl ilmin temeli, idrakin sebebidir. /1959
7ـ اَلعَقْلُ مَنْفَعَةٌ, وَ اَلْعِلْمُ مَرْفَعَةٌ, وَ الصَّبْرُ مَدْفَعَةٌ /2041.
7- Akıl menfaat, ilim yücelik, sabır uzaklaştırmaktır. /2041
8ـ اَلعَقْلُ خَلِيلُ الْمُؤْمِنِ, وَ اَلْعِلْمُ وَزيرُهُ, وَ الصَّبْرُ أمِيرُ جُنُودِهِ, وَ العَمَلُ قَيِّمُهُ /2092.
8- Akıl, müminin dostu; ilim, veziri; sabır, ordusunun komutanı; amel ise temsilcisidir. /2092
9ـ اَلعَقْلُ صاحِبُ جَيْشِ الرَّحْمنِ, وَ الْهَوى قائِدُ جَيْشِ الشَّيْطانِ, وَالنَّفْسُ مُتَجاذِبَهٌ بَيْنَهُما, فَأيُّهُما غَلَبَ كانَتْ في حَيِّزِهِ /2099.
9- Akıl Allah ordusunun sahibi (komutanı), heva-heves şeytan ordusunun komutanıdır; nefis ise ikisi arasında kalmıştır, hangisi galip gelirse onun yanında olur. /2099
10ـ اَلعَقْلُ وَ الشَّهْوَةُ ضِدّانِ, وَ مُؤَيِّدُ العَقْلِ الْعِلْمُ, وَ مُزَيِّنُ الشَّهْوَةِ الْهَوى, وَالنَّفْسُ مُتَنازِعَةٌ بَيْنَهُما, فَأيُّهُما قَهَرَ كانَتْ في جانِبِهِ /2100.
10- Akıl ve şehvet birbirinin zıddıdır. Aklı destekleyen ilim, şehveti güzelleştiren heva-hevestir. Nefis ise ikisi arasında kalmıştır; hangisi galip gelirse onun yanında olur. /2100
11ـ اَلعَقْلُ أنَّكَ تَقْتَصِدُ فَلا تُسْرِفْ, وَتَعِدُ فَلا تُخْلِفُ, وَ إذا غَضِبْتَ حَلُمْتَ /2130.
11- Akıllılık; mutedil olup israf etmemen, söz verdiğinde yapman ve öfkelendiğinde sabretmendir. /2130
12ـ اَلعَقْلُ أنْ تَقُولَ ما تَعْرِفُ, وَ تَعْمَلَ بِما تَنْطِقُ بِهِ /2141.
12- Akıl, bildiğini söyleyip söylediğine amel etmendir. /2141
13ـ اَلعَقْلُ يَهْدي وَ يُنْجي, وَ الْجَهْلُ يُغْوي وَيُرْدي /2151.
13- Akıl hidayet eder, kurtarır; cehaletse saptırır, helak eder. /2151
14ـ اَلعَقْلُ صَديقٌ مَحْمُودٌ /2218.
14- Akıl övgüye layık dosttur. /2218
15ـ اِسْتَرْشِدِ العَقْلَ, وَ خالِفِ الْهَوى تُنْجِحْ /2310.
15- Aklından doğru yolu göstermesini iste ve heva-hevesine karşı çık ki kurtuluşa eresin. /2310
16ـ اِعْقَلْ عَقْلَكَ, وَ امْلِكْ أمْرَكَ, وَجاهِدْ نَفْسَكَ, وَاعْمَلْ للآخِرَةِ جَهْدَكَ /2406.
16- Aklını derket, işine malik ol, nefsinle savaş, gücünü ahiret için amel etmede kullan. /2406
17ـ أيْنَ العُقُولُ المُسْتَصْبِحَةُ لِمَصابِيحِ الهُدى ؟! /2824.
17- Nerede hidayet meşalelerini tutuşturan akıllar? /2824
18ـ أفْضَلُ العَقْلِ الرَّشادُ /2864.
18- En üstün akıl, insanı kemale ulaştırandır. /2864
19ـ أفْضَلُ النِّعَمِ العَقْلُ /2881.
19- En üstün nimet akıldır. /2881
20ـ أوَّلُ العَقْلِ التَّوَدُّدُ /2923.
20- Aklın evveli dostluktur. /2923
21ـ أفْضَلُ العَقْلِ الأدَبُ /2947.
21- En üstün akıl edeptir. /2947
22ـ أفْضَلُ العَقْلِ مُجانَبَةُ اللَّهْوِ/3001.
22- En üstün akıl boş işten uzak durmaktır. /3001
23ـ أفْضَلُ العَقْلِ مَعْرِفَةُ الإنْسانِ نَفْسَهُ, فَمَنْ عَرَفَ نَفْسَهُ عَقَلَ, وَمَنْ جَهِلَها ضَلَّ /3220.
23- En üstün akıl, insanın nefsini tanımasıdır; nefsini tanıyan akıllı olur, ona cahil kalan helak olur. /3220
24ـ أفْضَلُ العَقْلِ اَلاِعْتِبارُ, وَأفْضَلُ الْحَزْمِ الاِسْتِظْهارُ, وَ أكْبَرُ الْحُمْقِ الاِغْتِرارُ /3273.
24- En üstün akıl ibret almak, en üstün basiret yardım istemek, en büyük ahmaklık ise aldatılmaktır. /3273
25ـ أفْضَلُ حَظِّ الرَّجُلِ عَقْلُهُ, إنْ ذَلَّ أعَزَّهُ, وَإنْ سَقَطَ رَفَعَهُ, وَإنْ ضَلَّ أرْشَدَهُ, وَإنْ تَكَلَّمَ سَدَّدَهُ /3354.
25- İnsanın en üstün nasibi aklıdır; zelil olsa aklı onu aziz yapar, düşerse kaldırır, saparsa kurtarır, konuştuğunda aklı onu yönlendirir. /3354
26ـ إنَّ اللهَ سُبْحانَهُ يُحِبُّ العَقْلَ القَويمَ, وَ العَمَلَ الْمُسْتَقيمَ /3410.
26- Şüphesiz Allah aslına uygun olan aklı ve doğru ameli sever. /3410
27ـ إنَّ مَنْ رَزَقَهُ اللهُ عَقْلاً قَويماً, وَعَمَلاً مُسْتَقيماً , فَقَدْ ظاهَرَ لَدَيْهِ النِّعْمَةَ, وَأعْظَمَ عَلَيْهِ المِنَّةَ /3545.
27- Şüphesiz Allah, sağlam akıl ve doğru amelle rızıklandırdığı kimseye nimetini zahir etmiş, ona büyük minnet bırakmıştır. /3545
28ـ اَلعَقْلُ زَيْنٌ, الْحُمْقُ شَيْنٌ /14.
28- Akıl ziynet, ahmaklık ise kusurdur. /14
29ـ اَلعَقْلُ قُرْبَةٌ, الْحُمْقُ غُرْبَةٌ /111.
29- Akıl yakınlık, ahmaklık uzaklıktır. /111
30ـ اَلعَقْلُ شِفاءٌ, اَلْحُمْقُ شَقاءٌ /206.
30- Akıl şifa, ahmaklık bedbahtlıktır. /206
31ـ العُقُولُ مَواهِبُ, الآدابُ مَكاسِبُ /227.
31- Akıllar Allah vergisidir, edepler ise kazanılarak elde edilir. /227
32ـ اَلعَقْلُ فَضيلَةُ الإنْسانِ /252.
32- Akıl insanın üstünlüğüdür. /252
33ـ اَلعَقُلُ رَسُولُ الحَقِّ/272.
33- Akıl Hakk’ın elçisidir. /272
34ـ اَلعَقْلُ صَديقٌ مَقْطُوعٌ /324.
34- Akıl kesin dosttur.[9] /324
35ـ اَلعَقْلُ مُصْلِحُ كُلِّ أمْرٍ /404.
35- Akıl her işin düzenleyicisidir. /404
36ـ اَلعَقْلُ لا يَنْخَدِعُ /427.
36- Akıl aldanmaz. /427
37ـ اَلعَقْلُ داعِي الفَهْمِ /473.
37- Akıl idrakin davetçisidir. /473
38ـ اَلعَقْلُ أقْوى أساسٍ /475.
38- Akıl en sağlam temeldir. /475
39ـ اَلعَقْلُ أفْضَلُ مُرْجُوٍّ /479.
39- Akıl en üstün umuttur. /479
40ـ اَلعَقْلُ يُحْسِنُ الرَّوِيَّةَ /495.
40- Akıl davranışı güzelleştirir. /495
41ـ اَلعَقْلُ يَنْبُوعُ الخَيْرِ /657.
41- Akıl hayır pınarıdır. /657
42ـ اَلعَقْلُ حِفْظُ التَّجارِبِ /673.
42- Akıl deneyimleri korumaktır. /673
43ـ اَلعَقْلُ أحْسَنُ حِلْيَةٍ /813.
43- Akıl en güzel ziynettir. /813
44ـ اَلعَقْلُ يُوجِبُ الحَذَرَ /814.
44- Akıl günahtan uzak durmaya neden olur. /814
45ـ اَلعَقْلُ مَرْكَبُ اَلْعِلْمُ /816.
45- Akıl ilmin bineğidir. /816
46ـ اَلعَقْلُ حُسامٌ قاطِعٌ /824.
46- Akıl keskin kılıçtır. /824
47ـ اَلعَقْل أشْرَفُ مَزِيَّةٍ /976.
47- Akıl en değerli erdemdir. /976
48ـ اَلعَقْلُ ثَوْبٌ جَديدٌ لا يَبْلى /1235.
48- Akıl eskimeyen yeni giysidir. /1235
49ـ اَلعَقْلُ مُنَزِّهٌ عَنِ الْمُنْكَرِ آمِرٌ بِالْمَعْرُوفِ /1250.
49- Akıl kötülüklerden temizleyen, iyiliği emredendir. /1250
50ـ اَلعَقْلُ حَيْثُ كانَ آلِفٌ , مَأْلُوفٌ /1251.
50- Akıl bulunduğu her yerde kaynaştıran ve kaynaşandır. /1251
51ـ اَلعَقْلُ شَجَرَةٌ, ثَمَرُها السَّخاءُ وَالحَياءُ /1254.
51- Akıl bir ağaç, cömertlik ve hayâ da onun meyveleridir. /1254
52ـ اَلعَقْلُ زَيْنٌ لِمَنْ رَزِقَهُ /1276.
52- Akıl, verildiği kişinin ziynetidir. /1276
53ـ اَلعَقْلُ فِي الغُرْبَةِ قُرْبَةٌ /1291.
53- Akıl uzakta yakınlıktır. /1291
54ـ اَلعَقْلُ رَقِيٌّ إلى عِلّيِيّنَ /1325.
54- Akıl yüce mertebelere yükselmektir. /1325
55ـ إنّي إذَا اسْتَحْكَمْتُ فيِ الرَّجُلِ خَصْلَةً مِنْ خِصالِ الخَيْرِ اِحْتَمَلْتُهُ لَها, وَ اغْتَفَرْتُ لَهُ فَقْدَ ما سِواها, وَلا أغْتَفِرُ لَهُ فَقْدَ عَقْلٍ, وَلا عَدْمَ دينٍ لأنَّ مُفارَقَةَ الدّينِ مُفارَقَةُ الأمْنِ, وَلا تَهْنَأْ حَياةٌ مَعَ مَخافَةٍ, وَ عَدَمُ اَلعَقْلِ عَدَمُ الْحَياةِ وَلا تُعاشَرُ الأمْواتُ /3785.
55- Şüphesiz bir insanın hayırlı sıfatlardan birine sıkı sıkıya sarıldığını görürsem bu sıfatından dolayı onu yükseltir (kabul eder, inayette bulunurum), o sıfattın dışında başka sıfatlara sahip olmasa dahi onu bağışlarım; ama onu akılsız ve dinsiz olmasından dolayı bağışlamam. Çünkü dinsizlik emniyetten ayrılmaktır ve korku ile yaşamak da faydasızdır. Akıl olmazsa hayat da olmaz ve ölülerle dostluk olmaz. /3785
56ـ إنَّكَ مَوْزُونٌ بِعَقْلِكَ فَزَكِّهِ بِالعِلْمِ /3812.
56- Şüphesiz sen aklınla ölçülürsün, öyleyse onu ilimle çoğalt. /3812
57ـ إنَّما اَلعَقْلُ اَلتَّجَنُّبُ مِنَ الإثْمِ, وَ النَّظَرُ فِي العَواقِبِ, وَ الأخْذُ بِالحَزْمِ /3887.
57- Şüphesiz akıl günahtan uzak durmak, akıbetlere bakıp temkinli olmaktır. /3887
58ـ آفَةُ اللُّبِّ اَلعُجْبُ /3956.
58- Aklın belası kendini beğenmektir. /3956
59ـ إذا تَمَّ اَلعَقْلُ نَقَصَ الكَلامُ /4011.
59- Akıl kemale erdiğinde söz azalır. /4011
60ـ إذا كَمُلَ اَلعَقْلُ نَقَصَتِ الشَّهْوَةُ /4054.
60- Akıl ikmale erdiğinde şehvet azalır. /4054
61ـ بِالعَقْلِ يُسْتَخْرَجُ غَوْرُ الحِكْمَةِ /4208.
61- Akıl vesilesi ile hikmetin özü çıkarılır. /4208
62ـ بِالعَقْلِ تُنالُ الخَيْراتُ /4202.
62- Akıl ile hayırlı işlere ulaşılır. /4202
63ـ بِالعَقْلِ صَلاحُ البَرِيَّةِ /4217.
63- Akıl ile halkın faydası elde edilir. /4217
64ـ بِوُفُورِ اَلعَقْلُ يَتَوَفَّرُ الحِلْمُ /4274.
64- Aklın çoğalmasıyla sabır da çoğalır. /4274
65ـ بِالعُقُولِ تُنالُ ذِرْوَةٌ العُلُومِ (الأمُورِ) /4275.
65- Akıllar ile ilimlerin doruğuna ulaşılır. /4275
66ـ بِتَرْكِ ما لا يَعْنيكَ يَتِمُّ لَكَ اَلعَقْلُ /4291.
66- Sana faydası olmayan işi terk etmekle aklın kemale erer. /4291
67ـ بِالعَقْلِ كَمالُ النًّفْسِ /4318.
67- Nefsin kemali akılladır. /4318
68ـ بِالعَقْلِ صَلاحُ كُلِّ أمْرٍ /4320.
68- Her işin hayrı akıl iledir. /4320
69ـ تَمامُ اَلعَقْلِ (العَمَلِ) اِسْتِكْمالُهُ /4464.
69- Aklın bütünlüğü (veya amelin büyüklüğü) onu tamamlamaktır. /4464
70ـ تَزْكِيَةُ الرَّجُلِ عَقْلُهُ /4474.
70- İnsanın tezkiyesi aklıdır. /4474
71ـ ثَمَرَةُ اَلعَقْلِ الاِسْتِقامَةُ /4589.
71- Aklın meyvesi sebattır. /4589
72ـ ثَمَرَةُ العَقْلِ لُزوُمُ الْحَقِّ /4602.
72- Aklın meyvesi haktan ayrılmamaktır. /4602
73ـ ثَمَرَةُ اَلعَقْلِ صُحْبَةُ الأخْيارِ /4616.
73- Aklın meyvesi iyi insanlarla oturmaktır. /4616
74ـ ثَمَرَةُ اَلعَقْلِ العَمَلُ للنَّجاةِ /4626.
74- Aklın meyvesi kurtuluş için çalışmaktır. /4626
75ـ ثَمَرَةُ اَلعَقْلِ مُداراةُ النّاسِ /4629.
75- Aklın meyvesi halkla iyi geçinmektir. /4629
76ـ ثَمَرَةُ اَلعَقْلِ الصِّدْقُ /4643.
76- Aklın meyvesi doğruluktur. /4643
77ـ ثَمَرَةُ اَلعَقْلِ مَقْتُ الدُّنيا , وَقَمْعُ الْهَوى /4654.
77- Aklın meyvesi dünyadan iğrenmek ve nefsi kontrol etmektir. /4654
78ـ ثَلاثٌ يُمْتَحَنُ بِها عُقُولُ الرِّجالِ: هُنَّ المالُ, وَ الوِلايَةُ, وَالْمُصيبَةُ /4664.
78- Erkeklerin aklı üç şeyle sınanır: Mal, velayet ve musibet. /4664
79ـ ثَلاثَةٌ تَدُلُّ عَلى عُقُولِ أرْبابِها: الرَّسُولُ, وَ الكِتابُ, وَالْهَدِيَّةُ /4681.
79- Üç şey sahiplerinin aklına delalet eder: Elçi, kitap ve hediye. /4681
80ـ حُسْنُ اَلعَقْلِ جَمالُ الظَّواهِرِ وَ البَواطِنِ /4807.
80- Aklın güzelliği, zahirin de bâtının da güzel olmasıdır. /4807
81ـ حُسْنُ اَلعَقْلِ أفْضَلُ رائِدٍ /4826.
81- Aklın güzelliği en iyi rehberdir. /4826
82ـ حَدُّ اَلعَقْلِ النَّظَرُ فِي العَواقِبِ, وَ الرِّضا بِما يَجْري بِهِ القَضاءُ /4901.
82- Aklın sınırı sonuçları düşünmek ve ilahi takdire razı olmaktır. /4901
83ـ حَرامٌ عَلى كُلِّ عَقْلٍ مَغْلُولٍ (مَعْلُولٍ) بِالشَّهْوَةِ أنْ يَنْتَفِعَ بِالحِكْمَةِ /4902.
83- Şehvet tuzağına düşmüş, eli kolu bağlanmış aklın hikmetten faydalanması haramdır. /4902
84ـ حَدُّ اَلعَقْلِ اَلاِنْفِصالُ عَنِ الفاني, وَ الاِتِّصالُ بِالباقي /4905.
84- Aklın sınırı fani dünyadan el çekip ahirete sarılmaktır. /4905
85ـ حِفْظُ اَلعَقْلِ بِمُخالَفَةِ الْهَوى, وَالعُزُوفِ عَنِ الدُّنيا /4921.
85- Aklı korumak, heva-hevese karşı çıkıp dünyadan yüz çevirmekle olur. /4921
86ـ خَيْرُ الْمَواهِبِ اَلعَقْلُ /4947.
86- Nimetlerin en hayırlısı akıldır. /4947
87ـ دَليلُ عَقْلِ الرَّجُلِ قَوْلُهُ /5101.
87- İnsanın akıllı olmasının delili sözüdür. /5101
88ـ ذَهابُ اَلعَقْلِ بَيْنَ الْهَوى وَ الشَّهْوَةِ /5180.
88- Nefis ve şehvet arasında akıl yitirilir. /5180
89ـ ذَكِّ عَقْلَكَ بِالأدَبِ كَما تُذَكَّى النّارُ بِالْحَطَبِ /5200.
89- Ateşin odun ile alevlendiği gibi, sen de aklını edep ile alevlendir. /5200
90ـ رَزانَهُ اَلعَقْلِ تُخْتَبَرُ فِي الرِّضا, وَالْحُزْنِ /5439.
90- Aklın ciddiyeti, rıza ve hüzünle imtihan edilir. /5439
91ـ زِيادَةُ اَلعَقْلِ تُنْجي /5484.
91- Aklın çokluğu kurtarır. /5484
92ـ سِتَّةٌ تُخْتَبَرُ بِها عُقُولُ الرَّجالِ: اَلْمُصاحَبَةُ, وَ الْمُعامَلَةُ, وَ الوِلايَةُ, وَالعَزْلُ, وَ الغِنى, وَالفَقْرُ /5600.
92- Altı şey ile erkeğin aklı sınanır: Dostluk, muamele, hükümet, azletmek, zenginlik ve fakirlik. /5600
93ـ سِتَّةٌ تُخْتَبَرُ بِها عُقوُلُ النّاسِ: الحِلْمُ عِنْدَ الغَضَبِ, وَ الصَّبْرُ عِنْد الرَّهْبِ, وَ القَصْدُ عِنْدَ الرَّغْبِ, وَ تَقْوَى اللهِ في كُلِّ حالٍ, وَ حُسْنُ الْمُداراةِ, وَقِلَّةُ الْمُماراةِ /5608.
93- Altı şey ile halkın aklı denenir: Öfke anında tahammülle, korku anında sabırla, meyil anında niyetle, her halükârda ilahi takva, güzel geçinme ve kavganın azlığıyla. /5608
94ـ صَلاحُ اَلعَقْلِ الأدَبُ /5799.
94- Aklın hayrı edeptir. /5799
95ـ صَديقُ كُلِّ امْرِءٍ عَقْلُهُ, وَ عَدُوُّهُ جَهْلُهُ /5854.
95- Herkesin dostu aklı, düşmanı ise cahilliğidir. /5854
96ـ ضَلالُ اَلعَقْلِ يُبَعِّدُ مِنَ الرَّشادِ وَيُفْسِدُ المَعادَ /5903.
96- Aklın sapıklığı doğru yoldan uzaklaştırır, kıyameti bozar (unutturur). /5903
97ـ ضَلالُ اَلعَقْلِ أشَدُّ ضَلَّةٍ, وذِلَّةُ (زَلَّةُ) الجَهْلِ أعْظَمُ ذِلَّةٍ (زَلَّةٍ) /5935.
97- Aklın sapıklığı en büyük sapıklık, cehaletin zilleti ise en aşağılık zillettir. /5935
98ـ عَلَيْكَ بِالعَقْلِ فَلا مالَ أعْوَدُ مِنْهُ /6094.
98- Akıllı ol! Ondan daha faydalı mal yoktur. /6094
99ـ عِنْدَ الخِبْرَةِ (الحِيْرَة) تَنْكَشِفُ عُقُولُ الرِّجالِ /6207.
99- İnsanların aklı imtihan zamanında ( veya şaşkınlık esnasında) belli olur. /6207
100ـ عِنْدَ بَديهِةَ الْمَقالِ تُخْتَبَرُ عُقُولُ الرِّجالِ /6221.
100- Düşünmeden yapılan konuşmalarda insanların aklı imtihan olunur. /6221
101ـ عِنْدَ غُرُورِ الأطْماعِ, وَالآمالِ, تَنْخَدِعُ عُقُولُ الجُهَّال وَ تُخْتَبَرُ اَلْبابُ الرِّجالِ /6222.
101- Hırs ve arzuların kandırmasında cahillerin akılları aldanır, erkeklerin akılları denenir. /6222
102ـ عُنْوانُ اَلعَقْلِ مُداراةُ النّاسِ /6321.
102- Halkla iyi geçinmek aklın nişanesidir. /6321
103ـ عَقْلُ الْمَرْءِ نِظامُهُ, وَ أدَبُهُ قِوامُهُ, وَ صِدْقُةُ إمامُهُ, وَ شُكْرُهُ تَمامُهُ /6335.
103- Erkeğin aklı nizamı, edebi ayakta tutanı, doğruluğu imamı, şükrü ise kemalidir. /6335
104ـ عُقُولُ الفُضَلاِء في أطْرافِ أقْلامِها (مِهِمْ) /6339.
104- Fazilet sahibi insanları akılları kalemlerinin yanındadır. /6339
105ـ غايَةُ الْمَرْءِ حُسْنُ عَقْلِهِ /6366.
105- Erkeğin (faziletinin) nihayeti aklının güzelliğidir. /6366
106ـ غايَةُ اَلعَقْلِ اَلاِعْتِرافُ بِالجَهْلِ /6375.
106- Aklın nihayeti cahilliğini itiraf etmesidir. /6375
107ـ غَريزَةُ اَلعَقْلِ تَحْدُو عَلَى اسْتِعْمالِ العَدْلِ /6392.
107- Adaletli davranmaya zorlamak aklın huyudur. /6392
108ـ غَريزَةُ اَلعَقْلِ تَأبى ذَميمَ الفِعْلِ /6393.
108- Aklın huyu, kötü işten kaçınmasıdır. /6393
109ـ غَيْرُ مُنْتَفِع بِالحِكْمَةِ عَقْلٌ مَعْلُولٌ بالغَضَبِ والشَّهْوَةِ /6397.
109- Öfke ve şehvet hastalığına duçar olan akıl, hikmetten faydalanamaz. /6397
110ـ غِطاءُ العُيُوبِ اَلعَقْلُ /6434.
110- Ayıpların perdesi akıldır. /6434
111ـ فَقْدُ اَلعَقْلُ شَقاءٌ /6534.
111- Aklın elden gitmesi talihsizliktir. /6534
112ـ فَسادُ اَلعَقْلِ الاِغْتِرارُ بِالخُدَعِ /6552.
112- Aklın fesadı hilelere aldanmasıdır. /6552
113ـ فَضيلَةُ اَلعَقْلِ الزَّهادَةُ /6560.
113- Aklın fazileti dünyaya rağbet etmemesidir. /6560
114ـ قَدْ يَضِلُّ اَلعَقْلُ الفَذُّ /6647.
114- Bazen yalnız (kalan) akıl sapar. /6647
115ـ كَمْ مِنْ ذَليلٍ أعَزَّهُ عَقْلُهُ /6921.
115- Bazı zelilleri akılları aziz kılar. /6921
116ـ كَمْ مِنْ عَقْلٍ أسيرٍ عِنْدَ هَوىً أميرٍ /6923.
116- Bazı akıllar heva ve hevesin komutasında esir kalır. /6923
117ـ كَفى بِالعَقْلِ غِنىً /7015.
117- Zenginlik için akıl yeterlidir. /7015
118ـ كَفى بِالمَرْءِ عَقْلاً أنْ يُجْمِلَ في مَطالِبِهِ /7041.
118- İsteklerinde güzel ve mutedil olması için kişiye aklı yeterlidir. /7041
119ـ كَفاكَ مِنْ عَقْلِكَ ما أبانَ لَكَ رُشْدَكَ مِنْ غَيِّكَ /7078.
119- Sapık yol karşısında doğru yolu sana aşikâr etmesi için aklın yeterlidir. /7078
120ـ كُنْ لِعَقْلِكَ مُسْعِفاً وَلِهَواكَ مُسَوِّفاً /7182.
120- Aklının dediğine icabet et ve heva-hevesinin isteklerini geciktir. /7182
121ـ كُلَّمَا ازْدادَ عَقْلُ الرَّجُلِ قَوِيَ إيمانُهُ بِالقَدَرِ, وَاسْتَخَفَّ بِالغِيَرِ /7202.
121- Bir kimsenin aklı çoğalınca ilahi kaza ve kadere olan imanı artar; zorlu olaylar (onun yanında) kolaylaşır. /7202
122ـ كَسْبُ العَقْلِ كَفُّ الأذى /7220.
122- Aklın kazancı eziyet ve zarardan (insanı) alıkoymasıdır. /7220
123ـ كَيْفِيَّةُ الفِعْلِ تَدُلُّ عَلى كَمِّيَّةِ اَلعَقْلِ, فَأحْسِنْ لَهُ الاِخْتِيارَ, وَ أكْثِرْ عَلَيْهِ الاِسْتِظْهارَ /7226.
123- İşin keyfiyeti aklın miktarına delalet eder. Öyleyse onun için güzeli seç ve galip gelmeyi çoğalt. /7226
124ـ كَسْبُ العَقْلِ اَلاِعْتِبارُ وَ الاِسْتِظْهارُ, وَ كَسْبُ الْجَهْلِ اَلغَفْلَةُ وَاَلاِغْتِِرارُ /7227.
124- Aklın kazancı ibret almak ve temkin, cehaletin kazancı ise gaflet ve aldanmaktır. /7227
125ـ كَمالُ الْمَرْءِ عَقْلُهُ وَقيمَتُهُ فَضْلُهُ /7235.
125- Erkeğin kemali aklı, değeri faziletidir. /7235
126ـ كَمالُ الإنْسانِ اَلعَقْلُ /7244.
126- İnsanın kemali akıldır. /7244
127ـ لِكُلِّ شَيْءٍ غايَةٌ وَ غايَةُ الْمَرْءِ عَقْلُهُ /7300.
127- Her şeyin bir nihayeti vardır, erkeğin nihayeti ise aklıdır. /7300
128ـ لِكُلِّ شَيْءِ زَكاةٌ وَ زَكاةُ اَلعَقْلِ اِحْتِمالُ الجُهّالِ /7301.
128- Her şeyin zekâtı vardır, aklın zekâtı ise cahillere tahammül etmektir. /7301
129ـ لَنْ يُزانَ العَقْلُ حَتّى يُوازرَهُ الحِلْمُ /7338.
129- Sabır aklın veziri olmadıkça ziynetleşmez. /7448
130ـ لَوْ صَحَّ العَقْلُ لا غْتَنَمَ كُلُّ امْرِءٍ مَهَلَهُ /7579.
130- Akıl sağlam olursa şüphesiz insan elindeki mühleti ganimet sayacaktır. /7579
131ـ مَنِ اسْتَرْفَدَ العَقْلَ أرْفَدَهُ /7756.
131- Kim akıldan yardım isterse akıl ona yardım edecektir. /7756
132ـ مَنِ اسْتَعانَ بِالعَقْلِ سَدَّدَهُ /7925.
132- Kim akıldan yardım dilerse akıl onu doğru yola zorlar. /7925
133ـ مَنْ قَلَّ عَقْلُهُ ساءَ خِطابُهُ /7985.
133- Aklı az olanın hitabı kötü olur. /7985
134ـ مَنْ لا عَقْلَ لَهُ لا تَرْتَجيهِ /8088.
134- Aklı olmayana ümit etme (bel bağlama). /8088
135ـ مَنْ كَمُلَ عَقْلُهُ اِسْتَهانَ بِالشَّهَواتِ /8226.
135- Aklı kâmil olan şehvetleri zillet sayar. /8226
136ـ مَنْ أوْكَدِ أسْبابِ العَقْلِ رَحْمَةُ الجُهّالِ /9295.
136- Aklı onaylayan sebeplerinden biri de cahillere merhamet etmesidir. /9295
137ـ مَنْ كَمالِ النِّعَمِ وُفُورُ اَلعَقْلِ /9300.
137- Aklın çokluğu nimetlerin kemalindendir. /9300
138ـ مَنِ اَلعَقْلِ مُجانَبَةُ التَّبْذِيرِ, وَ حُسْنُ التَّدْبيرِ /9320.
138- İyi tedbir ve israftan kaçınmak akıldandır. /9320
139ـ مِنْ أحْسَنِ العَقْلُ التَّحَلّي بِالحِلْمِ (بِالعِلمِ) /9339.
139- Sabır (veya ilim) ile süslenmek en güzel akıldandır. /9339
140ـ صَلاحُ البَرِيَّةِ العَقْلُ /5803.
140- Akıl insanların menfaatidir. /5803
141ـ يُسْتَدَلُّ عَلى عَقْلِ كُلِّ امْرِئٍ بِما يَجْري عَلى لِسانِهِ /10957.
141- Her insanın aklı diliyle ölçülür. /10957
142ـ يُسْتَدَلُّ عَلى عَقْلِ الرَّجُلِ بِحُسْنِ مَقالِهِ, وَ عَلى طَهارَةِ اصْلِهِ بِجَميلِ أفْعالِهِ /10961.
142- İnsanın güzel konuşması aklına, hal ve hareketlerinin güzelliği ise asaletine delildir. /10961
143ـ يُسْتَدَلُّ عَلى عَقْلِ الرَّجُلِ بِكَثْرَةِ وَقارِهِ, وَحُسْنِ احْتمالِهِ, وَعلى أكْرَمِ أصْلِهِ بِحُسْنِ أفْعالِهِ /10975.
143- insanın aklına vakarının çokluğu, güzel tahammülü; yüce bir asalete sahip olmasına ise güzel davranışı, hal ve hareketi delildir. /10975
144ـ مَنْ غَلَبَ عَقْلُهُ هَواهُ أفْلَحَ /8357.
144- Aklı heva-hevesine galip gelen kurtulur. /8357
145ـ مَنْ غَلَبَ هَواهُ عَقْلَهُ اِفْتَضَحَ /8357.
145- Heva-hevesi aklına galip gelen rezil olur. /8357
146ـ مَنْ فاتَهُ العَقْلُ لَمْ يَعْدُهُ الذُّلُّ /8700.
146- Aklını yitirenden zillet ayrılmaz. /8700
147ـ مَنْ قَعَدَ بِهِ العَقْلُ قامَ بِهِ الجَهْلُ /8701.
147- Aklın oturttuğu kimseyi cehalet kaldırır. /8701
148ـ لا يَزْكُو عِنْدَ اللهِ سُبْحانَهُ إلاّ عَقْلٌ عارِفٌ وَ نَفْسٌ عَزُوفٌ /10882.
148- Allah katında arif akıldan ve dünyadan yüz çevirmiş nefisten başka bir şey temiz kılınmamıştır. /10882
149ـ لا شَيْءَ أحْسَنُ مِنْ عَقْلٍ مَعَ عِلْمٍ, وَ عِلْمٍ مَعَ حِلْمٍ, وَحِلْمٍ مَعَ قُدْرَةٍ /10909.
149- İlimle birlikte olan akıldan, hilimle birlikte olan ilimden ve kudretle birlikte olan hilimden daha güzel bir şey yoktur. /10909
150ـ يُسْتَدَلُّ عَلى عَقْلِ الرَّجُلِ بِالتَّحَلّي بِالِعَّفةِ وَالقَناعَةِ /10956.
150- İnsanın aklı iffet ve kanaatle süslenmesiyle ölçülür. /10956
151ـ لا غِنى كَالعَقْلِ /10472.
151- Akıl gibi zenginlik yoktur. /10472
152ـ لا عَقْلَ كَالتَّجاهُلِ /10503.
152- Kendini cahilliğe vurmak gibi akıllılık yoktur. /10503
153ـ لا يَجْتَمِعُ العَقْلُ وَالْهَوى /1074.
153- Akıl ile nefsani arzular bir araya gelmez. /1074
154ـ لا مالَ أعْوَدُ مِنَ العَقْلِ /10618.
154- Akıldan daha kazançlı mal yoktur. /10618
155ـ لا جَمالَ أزْيَنُ مِنَ العَقْلِ /10639.
155- Akıldan daha güzel ziynet yoktur. /10639
156ـ لا نِعْمَةَ أفْضَلُ مَنِ عَقْلٍ /10672.
156- Akıldan daha üstün nimet yoktur. /10672
157ـ لا يَغُشُّ العَقْلُ مَنِ انْتَصَحَهُ /10698.
157- Akıl nasihat aldığı kimseye ihanet etmez. /10698
158ـ لا خَيْرَ في عَقْلٍ لا يُقارِنُهُ حِلْمٌ /10742.
158- Hilimle birlikte olmayan akılda hayır yoktur. /10742
159ـ لا مَرَضَ أضْنى مِنْ قِلَّةِ العَقْلِ /10763.
159- Aklın azlığından daha ağır hastalık yoktur. /10763
160ـ لا دينَ لِمَنْ لا عَقْلَ لَهُ /10768.
160- Aklı olmayanın dini olmaz. /10768
161ـ مَنْ ضَيَّعَ عاقِلاً دَلَّ عَلى ضَعْفِ عَقْلِِهِ /8240.
161- Akıllı insanı zayi etmek, aklın zayıflığına delildir. /8240
162ـ مَنْ قَدَّمَ عَقْلَهُ عَلى هَواهُ حَسُنَتْ مَساعيهِ /8270.
162- Aklını nefsi isteklerinden öne geçirenin çalışmaları iyi olur. /8270
163ـ مَنْ مَلَكَ عَقْلَهُ كانَ حَكيماً /8282.
163- Aklına sahip olan hekim olur. /8282
164ـ مَنِ اعْتَبَر بِعَقْلِهِ اِسْتَبانَ /8295.
164- Aklı ile ibret alan (veya bir şeyi ölçen) arif olur. /8295
165ـ مَنْ قَوِيَ عَقْلُهُ أكْثَرَ الاِعْتِبارَ /8303.
165- Aklı güçlü olan çok ibret alır. /8303
166ـ مِنَ العَقْلِ التَّزَوُّدُ لِيَوْمِ الْمَعادِ /9371.
166- Kıyamet için azık hazırlamak akıldandır. /9371
167ـ مِنْ دَلائلِ العَقْلِ النُّطْقُ بِالصَّوابِ /9416.
167- Doğru konuşmak aklın delillerindendir. /9371
168ـ مِنْ عَلاماتِ العَقْلِ العَمَلُ بِسُنَّةِ العَدْلِ /9430.
168- Adaletli davranmak aklın alametlerindendir. /9430
169ـ ما جَمَّلَ الفَضائِلَ كَاللُّبِّ /9473.
169- Faziletlerin akıl gibisi güzelleştirmedi. /9473
170ـ ما قَسَمَ اللهُ سُبْحانَهُ بَيْنَ عِبادِهِ شَيْئاً أفْضَلَ مِنَ العَقْلِ /9605.
170- Yüce Allah kulları arasında akıldan daha üstün bir şeyi paylaştırmadı. /9605
171ـ ما اسْتَوْدَعَ اللهُ سُبْحانَهُ امْرَءاً عَقْلاً إلاّ لِيَسْتَنْقِذَهُ بِهِ يَوْماً /9679.
171- Allah-u Teala insana aklı, bir gün sıkıntıdan kurtarması için emanet olarak verdi. /9679
172ـ مِلاكُ الأمْرِ العَقْلُ /9713.
172- İşlerin ölçüsü akıldır. /9713
173ـ مَعَ العَقْلِ يَتَوَفَّرُ الحِلْمُ /9741.
173- Hilim akılla çoğalır. /9741
174ـ مَيْزَةُ الرَّجُلِ عَقْلُهُ, وَجَمالُهُ مُرُوَّتُهُ /9749.
174- İnsanın ayrıcalığı aklı, güzelliği mürüvvetidir. /9749
175ـ مَنْ عَجَزَ عَنْ حاضِرِ لُبِّهِ, فَهُوَ عَنْ غائِبهِ أعْجَزُ وَ مَنْ غائِبُهُ أعْوَزُ ؟ /8209.
175- Hazır aklından aciz olan, o olmadığında daha aciz olur. Öyleyse kaybından daha aciz olan kimdir? (Nehc’ül-Belaga/113. Hutbe) /8209
-175 قَليلٌ تُحْمَدُ مَغَبَّتُهُ خَيْرٌ مِنْ كَثيرٍ تَضُرُّ عاقِبَتُهُ /6742.
175- Akıbeti hayırlı olan az, akıbeti zararlı olan çoktan daha iyidir. /6742
Dostları ilə paylaş: |