ALLAH'A BORÇ VERMEK
1ـ مَنْ أقْرَضَ اللهَ جَزاهُ / 8072.
1- Kim Allah'a borç verirse Allah da onu ödüllendirir. /8072
2ـ اِغْتَنِمْ مَنِ اسْتَقْرَضَكَ في حالِ غِناكَ لِيَجْعَلَ قَضاءَهُ (قَضاهُ) في يَوْمِ عُسْرَتِكَ / 2370.
2- Zor gününde[12] ödemek için rahat gününde senden borç isteyeni ganimet say. /2370
ALLAH'A GÜVENMEK (1)
1ـ مَن وَثِقَ بِاللهِ غَنِيَ / 7806.
1- Allah'a güvenen güçlü olur. /7806
2ـ مَنْ وَثِقَ بِاللهِ تَوَكَّلَ / 8069.
2- Allah'a güvenen O'na tevekkül eder. /8069
3ـ مَنْ وَثِقَ بِاللهِ صانَ يَقينَهُ / 8264.
3- Allah'a güvenen yakinini korumuştur. /8264
4ـ مَنْ وَثِقَ بِأنَّ ما قَدَرَ اللهُ لَهُ لَنْ يَفُوتَهُ اسْتَراحَ قَلْبُهُ / 8763.
4- Allah'ın kendisine takdir ettiği şeye güvenen, asla onu kaybetmeyecek ve kalbi rahat olacaktır. /8763
5ـ رُبَّ واثِقٍ خَجِلٍ / 5268.
5- (Allah’tan başkasına) güvenen niceleri utanç duymuştur. /5268
ALLAH'A GÜVENMEK (2)
1ـ أصْلُ الرّضا حُسْنُ الثّقَةِ بِاللهِ/ 3085.
1- Asıl hoşnutluk Allah'a güvenmektir. /3085
2ـ الثّقَةُ بِاللهِ أقْوى أمَلٍ/ 605.
2- Allah'a güven, umutların en sağlamıdır. /605
ALLAH'A KOŞMAK
1ـ فِرُّوا إلى اللهِ سُبْحانَهُ وَ لا تَفِرُّوا مِنْهُ فَإنَّهُ مُدْرِكُكُمْ وَ لَنْ تُعْجِزُوهُ / 06570
1- Allah'a doğru koşun ve ondan kaçmayın; Zira o sizi bulur ve siz (kaçmakla) onu yoramazsınız. /6570
ALLAH'A SIĞINAN
1ـ جارُ اللهِ سُبحانَهُ آمِنٌ، وَعَدُوّهُ خائفٌ/ 4730.
1- Allah'a sığınan güvende, ona düşman olan ise korkudadır. /4730
2ـ جِوارُ اللهِ مَبْذولٌ لِمَنْ أطاعَهُ وَتَجَنَّبَ مُخالَفَتَهُ/ 4736.
2- Allah'ın dergâhı, ona itaat edene ve ona karşı gelmekten kaçınana bahşedilmiştir. /4736
ALLAH'A ULAŞMAK
1ـ لَنْ تَتَّصِلَ بِالخالِقِ حَتّي تَنْقَطِعَ عَنِ الخَلْقِ / 7429.
1- Halktan kopmadığı müddetçe Allah'a ulaşamazsın. /7429
2ـ الوُصْلَةُ بِاللهِ فِي الاِنْقِطاعِ عَنِ النّاسِ / 1750.
2- Allah'a ulaşmak, halktan kopmakla olur. /1750
ALLAH'A YAKIN OLMAK
1ـ ثَمَرَةُ الاُنْسِ بِاللهِ الاسْتيحاشُ مِنَ النّاسِ/ 4628.
1- Allah'a yakın olmanın meyvesi, insanlardan ürkmek/ uzaklaşmaktır. /4628
2ـ كَيْفَ يأنَسُ باللهِ مَنْ لا يَسْتَوْحِشُ مِنَ الخَلْقِ؟!/ 7003.
2- Halktan ürkmeyen/ uzaklaşmayan nasıl Allah'a yakın olabilir? /7003
3ـ مَنْ اَنِسَ باللهِ اسْتَوْحَشَ مِنَ النّاسِ/ 8122.
3- Allah'a yakın olan insanlardan ürker/ uzaklaşır. /8122
4ـ مَنِ اسْتَوْحَشَ عَنِ النّاسِ أنِسَ باللهِ سُبْحانَهُ/ 8811.
4- İnsanlardan ürken/ uzaklaşan, Allah'a yaklaşır. /8811
ALLAH'A YAKLAŞMAK
1ـ التَّقَرُبُ إلَي اللهِ تَعالي بِمَسْئَلَتِهِ، وَ إلَي النّاسِ بِتَرْكِها / 1801.
1- Allah-u Teala'ya yaklaşmak ondan istemekle, halka yaklaşmak ise isteği terk etmekledir. /1801
2ـ اِجْعَلْ شَكْواكَ إلي مَنْ يَقْدِرُ عَلي غِناكَ / 2473.
2- Şikâyetini, seni güçlü kılacak birine götür. /2473
3ـ تَقَرَّبْ إلَي اللهِ سُبْحانَهُ فَإنَّهُ يُزْلِفُ الْمُتَقَرِّبينَ إلَيْهِ / 4505.
3- Allah'a yaklaş; şüphesiz o, yaklaşmak isteyenleri kendisine yaklaştırır. /4505
4ـ تَقَرَّبْ إلَي اللهِ سُبْحانَهُ بِالسُّجُودِ وَ الرُّكُوعِ وَالْخُضُوعِ لِعَظَمَتِهِ وَالْخُشُوعِ (الخُنُوعِ) / 4560.
4- Allah'ın yüceliği karşısında ona secde, rüku, huzû ve huşû ederek yaklaş. /4560
5ـ لا يُقَرِّبُ مِنَ اللهِ سُبْحانَهُ إلاّ كَثْرَةُ السُّجُوِد وَالرُّكُوعِ / 10888.
5- Çokça secde ve rüku etmedikçe Allah'a yaklaşılmaz. /10888
ALLAH'A YÖNELME
1ـ إنَّكُمْ إنْ أقْبَلْتُمْ عَلَي اللهِ أقْبَلْتُمْ، وَ إنْ أدْبَرْتُمْ عَنْهُ أدْبَرْتُمْ / 3852.
1- Şüphesiz ki sizler eğer Allah'a yönelseniz (kendi saadetinize) yönelmişsinizdir ve eğer ona sırt çevirirseniz (kendi saadetinize) sırt çevirmişsinizdir. /3852
2ـ بِالإقْبالِ تُطْرَدُ النُّحُوسُ / 4262.
2- (Allah'a) yönelmekle uğursuzluklar uzaklaşır. /4262
3ـ حُسْنُ الاِخْتيارِ، وَ اِصْطِناعُ الأحْرارِ، وَ فَضْلُ الاِسْتِظْهارِ، مِنْ دَلائِلِ الإقْبالِ / 4837.
3- İyi seçmek, özgür insanlara ihsan etmek ve çok destek edinmek, (talihin) insana yöneldiğinin kanıtlarındandır. /4837
4ـ لِكُلِّ إقْبالٍ إدْبارٌ / 7288.
4- Her talihin bir sırt çevirmesi vardır. /7288
5ـ مِنْ عَلاماتِ الإقْبالِ اِصْطناعُ الرِّجالِ / 9286.
5- İnsanlara ihsan etmek, saadetin ve talihin (insanlara) yönelmesinin belirtilerindendir. /9286
6ـ مِنْ عَلاماتِ الإقْبالِ: سَدادُ الأقْوالِ، وَ الرِّفْقُ فِي الأفْعالِ / 9431.
6- Sözlerin sağlamlığı ve davranışların yumuşaklığı, talihin (insana) yöneldiğinin belirtilerindendir. /9431
ALLAH'I UNUTMAK
1ـ مَنْ نَسِيَ اللهَ أنْساهُ نَفْسَهُ / 7797.
1- Kim Allah'ı unutursa Allah da onu kendisine unutturur. /7797
2ـ اَلنِّسْيانُ ظُلْمَةٌ وَ فَقْدٌ / 603.
2- (Allah'ı) unutmak, karanlığa (gömülmek) ve (hak yolu) kaybetmektir. /603
3ـ مَنْ نَسِيَ سُبْحانَهُ أنْساهُ اللهُ نَفْسَهُ وَ أعْمي قَلْبَهُ / 8875.
3- Kim Allah'ı unutursa Allah da onu kendisine unutturur ve kalbini köreltir. /8775
ALLAH'IN EMRİNİ AYAKTA TUTMAK
1ـ لا يُقيمُ أمْرَ اللهِ سُبْحانَهُ إلاّ مَنْ لا يُصانِعُ وَ لا يُخادِعُ، وَ لا تَغُرُّهُ الْمَطامِعُ/ 10813.
1- Allah'ın emrini gevşemeyen, aldatmayan ve hırslarına kanmayandan başkası ayakta tutmaz. /10813
ALLAH'IN EMRİNE TESLİM OLMAK
1ـ اَلتَّسليمُ أنْ لا تَتَّهِمَ/ 1164.
1- Teslim olmak, (Allah'ı zulüm vb. şeylerle) itham altına almamaktır. /1164
2ـ إنْ أسْلَمْتَ نَفْسَكَ لِلّهِ سَلِمَتْ نَفْسُكَ/ 3735.
2- Eğer nefsini Allah'ın emri karşısında teslim edersen nefsin sağlam kalır. /3735
3ـ سُنَّةُ الأَبْرارِ حُسْنُ الاِسْتِسْلامِ/ 5564.
3- İyi insanların sünneti ve adeti güzel itaat edip emre uymaktır. /5564
4ـ سالِمِ اللهَ تَسْلَمْ أُخْراكَ/ 5603.
4- Allah ile aranı düzelt (emirlerine) uy, böylece ahiretin güzel olsun. /5603
5ـ سَلِّمُوا لأمْرِ اللهِ، وَلأمْرِ وَلِيِّهِ، فَإنَّكُمْ لَنْ تَضِلُّوا مَعَ التَّسْليمِ/ 5606.
5- Allah'a ve onun velisinin emrine teslim olun; zira teslim olursanız hiçbir zaman sapıklığa düşmezsiniz. /5606
6ـ غَايَةُ التَّسْليمِ الفَوْزُ بِدارِ النَّعيمِ/ 6350.
6- Teslim olmanın/ emre uymanın akıbet ve neticesi, nimet vadisine ulaşmaktır. /6350
7ـ فِي التَّسْليمِ إيمانٌ/ 6483.
7- (Allah'a) teslim olmakta iman vardır. /6483
8ـ هُدِيَ مَنْ سَلَّمَ مَقادَتَهُ إلَى اللهِ وَرَسُوْلِهِ وَوَلِيِّ أمْرِهِ/ 10016.
8- Allah resulünün ve velisinin emirlerine teslim olan hidayet olmuştur. /10016
9ـ لا إيمانَ أفْضَلُ مِنَ الاِسْتِسْلامِ/ 10664.
9- İtaat ve emre uymaktan daha üstün iman yoktur. /10664
10ـ إنَّكَ إنْ سالَمْتَ اللهَ سَلِمْتَ وَفُزْتَ/ 3797.
10- Şüphesiz Allah ile barışırsan sağlam kalır, zafere ulaşırsın. /3796
11ـ أصْلُ الإيمانِ حُسْنُ التَّسْليمِ لأِمْرِ اللهِ/ 3087.
11- İmanın temeli, Allah'ın emrine güzel bir şekilde teslim olmaktır. /3087
12ـ مَنْ سالَمَ اللهَ سَلِمَ/ 7878.
12- Allah ile barışan kimse sağlam kalır. /7878
13ـ مَنْ سالَمَ اللهَ سَلَّمَهُ وَمَنْ حارَبَ اللهَ حَرَبَهُ/ 8979.
13- Allah kendisi ile barışanı, afiyet içinde korur; savaşan ile de savaşır. /8979
Dostları ilə paylaş: |