BASİRET / BAKIŞ / GÖRÜŞ
1ـ أيْنَ الأبْصارُ اللامِحَةُ مَنارَ التّقْوى؟/ 2825.
1- Takvanın alametini gören parlak gözler nerede? /2825
2ـ أبْصَرُ النّاسِ مَنْ أبْصَرَ عُيُوبَهُ، وَأقْلَعَ عَنْ ذُنُوبِهِ/ 3061.
2- İnsanların en basiretlisi, kendi ayıplarını gören ve günahlarını söküp atandır. /3061
3ـ إنَّ أبْصارَ هذِهِ الفُحولِ طَوامِحُ، وَهُوَ سَبَبُ هَبابِها، فَإذا نَظَرَ أحَدُكُمْ اِلى امْرَأةٍ فَأعْجَبَتْهُ، فَلْيَمُسَّ أهْلَهُ، فَإنمّا هِيَ امْرَأةٌ بِامْرَأةٍ/ 3635.
3- [İmam Ali (a.s) ashabıyla oturmuştu. Oradan güzel yüzlü bir kadın geçti. Ashaptan bazıları gözlerinin ucuyla o kadına baktı. Bunun üzerine İmam şöyle buyurdu:]
Bu bakışlar, erkeklerin şehvete kapıldıklarını gösteren bakışlardır; (baktıkça) şehveti coşturur. İçinizden biri hoşuna giden bir kadın gördüğünde hemen gidip kendi hanımına yaklaşsın. Zira o da kadındır, bu da. /3635
4ـ إنَّما البَصيرُ مَنْ سَمِعَ فَفَكَّرَ، وَنَظَرَ فَأبْصَرَ، وَانْتَفَعَ بِالْعِبَرِ/ 3891.
4- Basiret sahibi, duyduğunda düşünen; baktığında (hakikatleri) gören ve ibretlerden öğüt alan kimsedir. /3891
5ـ بِالاسْتِبْصارِ يَحْصُلُ الاعْتِبارُ/ 4351.
5- İtibar basiretli olmakla kazanılır. /4351
6ـ ذَهابُ البَصَرِ خَيْرٌ مِنْ عَمى البَصيرَةِ/ 5182.
6- Gözün körlüğü, basiret körlüğünden daha iyidir. /5182
7ـ ذَهابُ النَّظرِ خَيرٌ مِنَ النّظَرِ إلى ما يُوجِبُ الفِتْنَةَ/ 5183.
7- Gözün körlüğü, fitneye sebep olan bakıştan daha iyidir. /5183
8ـ رُبّما أخْطَأَ البَصيرُ رُشْدَهُ/ 5368.
8- Bazen basiretli insan da doğru yolu bulmada hataya düşer. /5368
9ـ فَقْدُ البَصَرِ أهْوَنُ مِنْ فِقْدانِ البَصيرَةِ/ 6536.
9- Gözü kaybetmek, basireti kaybetmekten daha iyidir. /6536
10ـ فاقِدُ البَصَرِ فاسِدُ النَّظَرِ/ 6548.
10- Basireti olmayanın görüşü bozuk olur. /6548
11ـ قَدِ انْجابَتِ السَّرائرُ لأهْلِ البَصائرِ/ 6676.
11- Muhakkak ki sırlar, basiret sahipleri için açıklanmıştır. /6676
12ـ لَقَدْ بُصِّرْتُم إنْ أبْصَرْتُم، وَأُسْمِعْتُم إنْ سَمِعْتُم، وَهَدَيْتُم إنِ اهْتَدَيْتُم/ 7346.
12- Şüphesiz, görmek isterseniz, görürsünüz; duymak isterseniz, duyarsınız; hidayet olmak isterseniz, hidayet olursunuz. /7346
13ـ مَنْ تَبَصَّرَ في الفِطْنَةِ ثَبَتَتْ لَهُ الحِكْمَةُ وَعَرِفَ العِبْرَةَ/ 8849.
13- Zekâda basiretli olan kimsenin hikmeti sabit olur ve neden ders alacağını bilir. /8849
14ـ نَظَرُ البَصَرِ لا يُجْدي إذا عَمِيَتِ البَصيرَةُ/ 9972.
14- Basiret körleştiğinde gözün görmesi dahi fayda etmez. /9972
15ـ لا بَصيرَة لِمَنْ لا فِكْرَ لَهُ/ 10774.
15- Düşüncesi olmayanın basireti de olmaz. /10774
16ـ اللّحْظُ رائدُ الفِتَنِ/ 1047.
16- Bir anlık bakış fitnelerin öncüsüdür. /1047
17ـ رُبَّ صَبابةٍ غُرِسَتْ مِنْ لَحْظَةٍ/ 5314.
17- Nice aşklar var ki (tohumu) bir anlık bakışta ekilir. /5314
18ـ عَمى البَصَرِ خَيْرٌ مِنْ كَثيرٍ مِنَ النَّظَرِ/ 6307.
18- Gözün körlüğü, birçok bakıştan daha iyidir. /6307
19ـ كَمْ مِنْ صَبابَةِ اكْتُسِبَتْ مِنْ لَحْظَةٍ/ 6939.
19- Nice aşklar var ki bir anlık bakışla elde edilmiştir. /6939
20ـ كَمْ مِنْ نظرَةٍ جَلبَتْ حَسْرَةً/ 6941.
20- Nice bakışlar hasreti de beraberinde getirir. /6941
21ـ لَحْظُ الإنسانِ رائِدُ قَلْبِهِ/ 7626.
21- İnsanın bir anlık bakışı kalbin öncüsüdür. /7626
22ـ مَنْ أطْلَقَ طَرْفَهُ كَثُرَ أسَفُهُ/ 7949.
22- Bakışına salık verenin üzüntüsü çok olur. /7949
23ـ لَيْسَ الرُّؤيَةُ مَعَ الأبْصارِ، قَدْ تَكْذِبُ الأبْصارُ أهْلَها/ 7493.
23- Görmek yalnız gözle olmaz; görünenler, görenleri aldatabilir. /7493
BASİRETLİ
1ـ الحازِمُ مَنْ لا يَشْغَلُهُ النّعْمَةُ عَنِ العَمَلِ لِلْعاقِبَةِ/ 1878.
1- Basiretli, nimet peşinde koşmanın ahiret için yaptığı amelleri engellemediği kimsedir. /1878
2ـ الحازِمُ مَنْ جادَ بما في يَدِهِ، وَلَم يُؤخِّرْ عَمَلَ يَوْمِهِ اِلى غَدِهِ/ 1921.
2- Basiretli, elinde olanı bağışlayan ve bugünün işini yarına bırakmayan kimsedir. /1921
3ـ الحازِمُ مَنْ لَمْ يَشْغَلْهُ غُرُورُ دُنْياهُ عَنِ العَمَلِ لأخْراهُ/ 1985.
3- Basiretli, dünyanın dalaverelerinin ahiret için çalışmaktan alıkoymadığı kimsedir. /1985
4ـ الحازِمُ مَنْ دارى زَمانَهُ/ 1592.
4- Basiretli, içinde bulunduğu dönemde (herkesle) iyi geçinen kimsedir. /1592
5ـ الحازِمُ مَنْ حَنَّكَتْهُ التَّجارِبُ، وَهَذَّبَتْهُ النَّوائبُ/ 2028.
5- Basiretli, tecrübelerin pişirdiği ve belaların yetiştirdiği kimsedir. /2028
6ـ الحازِمُ مَنْ شَكَرَ النِّعْمَةَ مُقْبِلَةً، وَصَبَرَ عَنْها، وسَلاها مُوَلّيَةً مُدْبِرَةً/ 2114.
6- Basiretli, nimet yüzünü ona döndüğünde şükreden, sırt çevirdiğinde ise sabredip unutan kimsedir. /2114
7ـ الحازِمُ مَنْ يُؤَخِّرُ العُقوبَةَ في سُلطانِ الغَضَبِ، ويُعَجِّلُ مُكافاةَ الإحْسانِ اغْتِناماً لِفُرْصَةِ الإمْكانِ/ 2179.
7- Basiretli, öfkesi şiddetlendiğinde cezalandırmayı geciktiren ve varlıklı hâlini fırsat bilip iyiliği mükâfatlandırmada acele eden kimsedir. /2179
8ـ أحْزَمُكُمْ أزْهَدُكُمْ/ 2833.
8- En basiretliniz, en zahit olanınızdır. /2833
9ـ أحْزَمُ النّاسِ مَنِ اسْتهانَ بأمْرِ دُنْياهُ/ 3092.
9- Halkın en basiretlisi, dünyevî işlerini aşağılık sayan kimsedir. /3092
10ـ أحْزَمُ النّاسِ مَنْ تَوَهَّمَ العَجْزَ لِفَرْطِ اسْتظْهارِهِ/ 3244.
10- Halkın en basiretlisi, sırtı sağlam olmasına rağmen kendini güçsüz gören kimsedir. /3274
11ـ أحْزَمُ النّاسِ مَنْ كانَ الصَّبرُ والنَّظرُ في العَواقبِ شِعارَهُ وَدثارَهُ/ 3257.
11- Halkın en basiretlisi, akıbeti hakkında sabırlı olmayı ve düşünmeyi kendine şiar ve örtü edinen kimsedir. /3275
12ـ أحْزَمُ النّاسِ رأياً مَنْ أنجزَ وَعدَهُ، وَلَم يؤخِّرْ عَمَلَ يَوْمِهِ لِغَدِهِ/ 3341.
12- Görüş bakımından halkın en basiretlisi, vaadini yerine getiren ve bugünkü işini yarına bırakmayan kimsedir. /3341
13ـ إنَّ الحازِمَ مَنْ لا يَغْتَرَّ بالْخُدَعِ/ 3423.
13- Asıl basiretli, hilelere kanmayan kimsedir. /3423
14ـ إنَّ الحازِمَ مَنْ شَغَلَ نَفْسَهُ بِجِهادِ نَفْسِهِ، فأصْلَحَها، وحَبَسَهَا عَنْ أهويَتِها ولذّاتها فملكها، وَإنَّ للعاقلِ بِنَفْسِهِ عَنِ الدُّنيا وَما فيها وَأهلِها شُغْلاً/ 3568.
14- Şüphesiz basiretli kimse, nefsi ile mücadele eden ve onu dizginleyen; ihtiras ve zevklerine mani olan ve ona hükmeden kimsedir. Doğrusu akıl sahibi için dünya, içindekiler ve dünya ehli başlı başına bir meşguliyettir. /3568
15ـ إنَّ الحازِمَ مَنْ قيَّدَ نَفْسَهُ بالْمُحاسَبَةِ، وَمَلَكَها بالْمُغاضَبَةِ (بالْمُغالَبَةِ)، وقَتَلَها بِالْمُجاهَدَةِ/ 3574.
15- Doğrusu (gerçek) basiret sahibi, muhasebe ile nefsini dizginleyen, gazapla ona hükmeden ve savaşarak onu öldüren kimsedir. /3574
16ـ الحازِمُ يَقظانٌ، الغافلُ وَسْنانٌ/ 100.
16- Basiretli uyanık, gâfil ise uyuklayan kimsedir. /100
17ـ الحازِمُ مَنْ كَفَّ أذاهُ/ 1263.
17- Basiretli, (başkasına) eziyet etmeyen kimsedir. /1263
18ـ الحازِمُ مَنِ اطَّرَحَ المَؤُنَ، والكُلَفَ/ 1392.
18- Basiretli, masraflarını ve külfetini kenara iten kimsedir. /1392
19ـ الحازِمُ مَنْ تَرَكَ الدُّنيا للآخِرَةِ/ 1487.
19- Basiretli, ahireti için dünyasını terk edendir. /1487
20ـ الحازِمُ مَنْ تَجَنَّبَ التَّبْذيرَ، وعافَ السَّرَفَ/ 1506.
20- Basiretli, aşırı harcamalardan kaçınan ve israftan tiksinen kimsedir. /1506
21ـ إنَّما الحازِمُ مَنْ كانَ بِنَفْسِهِ كُلُّ شُغْلِهِ، وَلِدينِهِ كُلُّ هَمّهِ، ولآخِرَتِهِ كُلُّ جِدِّهِ/ 3897.
21- Bütün uğraşını nefsiyle mücadeleye ayıran, bütün çabasını dini için harcayan ve bütün ciddiyetini ahiretine adayan kimse ancak ve ancak basiretli kimsedir. /3897
22ـ رُبَّ صَغيرٍ أحْزَمُ مِنْ كَبيرٍ/ 5348.
22- Nice küçük insanlar vardır ki büyüklerden daha basiretlidir. /5348
23ـ سِلاحُ الحازِمِ الاسْتِظْهارُ/ 5563.
23- Basiret sahibinin silahı sırt sağlamlığıdır. /5563
24ـ لِلْحازِمِ في كُلِّ فِعْلٍ فَضْلٌ/ 7335.
24- Basiret sahibinin her işinde bir üstünlük vardır. /7335
25ـ لِلْحازِمِ مِنْ عَقْلِهِ عَنْ كُلِّ دنيةٍ زاجِرٌ/ 7350.
25- Basiret sahibi için, her aşağılık sıfattan onu alıkoyan aklından bir pay vardır. /7350
26ـ لا يَدْهَشُ عِنْدَ البَلاءِ الحازِمُ/ 10696.
26- Basiretli, belalar karşısında dehşete düşmez. /10696
27ـ لا يكُونُ حازِماً منْ لا يجُودُ بما في يَدهِ، ولا يُؤَخِّرُ (ولا يَدَّخِرُ) عَمَلَ يَوْمِهِ إلى غَدهِ/ 10851.
27- Elinde olanı bağışlamayan ve bugünkü amelini yarın için biriktirmeyen basiretli değildir. /10851
28ـ لا يَسْتَغْنِي الحازِمُ أبَداً عَنْ رأْيٍ سَديدٍ راجحٍ/ 10878.
28- Basiret sahibi, daima isabetli ve etkin görüşe muhtaçtır. /10878
Dostları ilə paylaş: |