DEĞER / HADDİ BİLMEK
1ـ مَنْ جَهِلَ قَدْرَهُ عَدا طَوْرَهُ / 7964.
1- Kendi değerini bilmeyen haddini aşmıştır. /7964
2ـ مَنْ وَقَفَ عِنْدَ قَدْرِهِ أكْرَمَهُ النّاسُ / 8617.
2- Kendi değerini bilene halk da değer verir. /8617
3ـ مَنْ تَعَدّي حَدَّهُ أهانَهُ النّاسُ / 8618.
3- Haddini aşanı halk aşağılar. /8618
4ـ مَنْ جَهِلَ مَوْضِعَ قَدَمِهِ عَثُرَ بِدَواعِي نَدَمِهِ / 8687.
4- Adımını attığı yeri bilmeyen ayağı pişmanlık nedeniyle kayar. /8687
5ـ مَنْ اقْتَصَرَ عَلي قَدْرِهِ كانَ أبْقي لَهُ / 8825.
5- Kendi değeriyle yetinenin değeri kalıcı olur. /8825
6ـ مَنْ جَهِلَ قَدْرَهُ جَهِلَ كُلَّ قَدْرٍ / 8873.
6- Kendi değerini bilmeyen hiçbir değeri bilmez. /8873
7ـ مَنْ عَرَفَ قَدْرَهُ لَمْ يُضَعْ بَيْنَ النّاسِ / 8121.
7- Kendi değerini bilen halk içinde zayi olmaz. /8121
8ـ ما هَلَكَ مَنْ عَرَفَ قَدْرَهُ / 9515.
8- Kendi değerini tanıyan helak olmaz. /9515
9ـ ما عَقَلَ مَنْ عَدا طَوْرَهُ / 9516.
9- Haddini aşan akıllı değildir. /9516
10ـ نِعِمّا لِلْعَبْدِ أنْ يَعْرِفَ قَدْرَهُ، وَ لا يَتَجاوَزَ حَدَّهُ / 9987.
10- Kendi kadrini bilip haddi aşmamak, kul için ne de güzeldir! /9987
11ـ هَلَكَ مَنْ لَمْ يَعْرِفُ قَدْرَهُ / 10020.
11- Kendi değerini bilmeyen helak olmuştur. /10020
12ـ لا تَفْعَلْ ما يَضَعُ قَدْرَكَ / 10231.
12- Değerini düşüren şeyleri yapma! /10231
13ـ لا جَهْلَ أعْظَمُ مِنْ تَعَدِّي القَدْرِ / 10654.
13- Ölçüyü aşmaktan daha büyük cahillik yoktur. /10654
14ـ لا عَقْلَ لِمَنْ يَتَجاوَزُ حَدَّهُ وَقَدْرَهُ / 10677.
14- Haddini ve değerini aşanın aklı yoktur. /10677
15ـ رَحِمَ اللهُ امْرَءً عَرَفَ قَدْرَهُ ، وَ لَمْ يَتَعَدَّ طَوْرَهُ / 5204.
15- Değerini bilip haddini aşmayan kimseye Allah rahmet etsin. /5204
16ـ لا تُسْرِعَنَّ إلي أرْفَعِ مَوْضِعٍ فِي الْمَجْلِسِ، فَإنَّ الْمَوْضِع الَّذي تُرْفَعُ إلَيهِ خَيْرٌ مِنَ الْمَوْضِعِ الَّذي تُحَطُّ عَنْهُ / 10283.
16- Toplulukta en yüksek yerde (oturmak) için acele etme; şüphesiz ki yükseltileceğin yer, indirileceğin yerden daha hayırlıdır. /10283
DEĞERLER
1ـ إذا رَغِبْتَ فِي الْمَكارِمِ فَاجْتَنِبِ المَحارِمَ / 4069.
1- Güzel değerlere arzu duyduğun zaman haramlardan kaçın. /4069
2ـ تَبادَرُوا الْمَكارِمَ، وَ سارِعُوا إلي تَحَمُّلِ الْمَغارِمِ، وَ اسْعَوْا في حاجَةِ مَنْ هُوَ نائِمٌ، يَحْسُنْ لَكُمْ فِي الدّارَيْنِ الجَزاءُ، وَ تَنالُوا مِنَ اللهِ عَظيمَ الْحَباءِ / 4557.
2- Değerli işlerde öne geçin, (halkın) borçlarını üstlenmek için yarışın, uykuda olan birinin (uyanmadan) ihtiyacını gidermeye çalışın ki dünya ve ahirette mükâfatınız güzel olsun ve Allah'ın büyük ödülüne nail olasınız. /4557
3ـ ثابِرُوا عَلَي اقْتِناءِ الْمَكارِمِ، وَ تَحَمَّلُوا أعْباءَ الْمَغارِمِ، تُحْرِزُوا قَصَباتِ الْمَغانِمِ / 4712.
3- Değerli şeyleri kazanmaya devam edin ve ağır borçların yüküne katlanın ki ganimet çubuklarına[32] kavuşasınız. /4712
4ـ خَيْرُ الْمَكارِمِ الإيثارُ / 4953.
4- En hayırlı değer, fedakârlıktır. /4953
5ـ رُوحُوا فِي الْمَكارِمِ، وَ ادَّلِجُوا في حاجَةِ مَنْ هُوَ نائِمٌ / 5398.
5- Günlük işinizi değerli işlerle ve akşam işinizi uykuda olan kişinin (kendi haberi olmadan) ihtiyacını gidermekle bitirin. /5398
6ـ عَلَيْكَ بِمَكارِمِ الخِلالِ وَاصْطِناعِ الرِّجالِ فَإنَّهُما يَقِيانِ مَصارِعَ السَّوْءِ وَ يُوجِبان الجَلالَةَ / 6121.
6- Değerli sıfatları kazanmaya ve kişilere iyilik etmeye gayret et; bu, insanı büyük zorluklara düşmekten alıkoyar ve yüceltir. /6121
7ـ غايَةُ الْمَكارِمِ اَلإيثارُ / 6321.
7- Değerlerin hedefi fedakârlıktır. /6361
8ـ مِنْ أفْضَلِ الْمَكارِمِ تَحَمُّلُ الْمَغارِمِ، وَ إقْراءُ الضُّيُوفِ / 9354.
8- Başkalarının borçlarını üstlenmek ve misafirleri ağırlamak en değerli sıfatlardandır. /9354
9ـ مِنْ أحْسَنِ الْمَكارِمِ بَثُّ الْمَعْرُوفِ / 9373.
9- İyiliği yaymak en güzel değerlerdendir. /9373
10ـ مِنْ أحْسَنِ الْمَكارِمِ تَجَنُّبُ الْمَحارِمِ / 9382.
10- Haramlardan kaçınmak en güzel değerlerdendir. /9382
11ـ لا تَكْمُلُ الْمَكارِمُ إلاّ بِالعَفافِ وَ الإيثارِ / 10745.
11- Değerler ancak iffet ve fedakârlıkla mükemmelleşir. /10745
12ـ اَلْمَكارِمُ بِالْمَكارِهِ / 43.
12- Değerli sıfatlar, hoşa gitmeyen şeylere katlanmakla elde edilir. /43
DELİL
1ـ ضَلالُ الدَّليلِ هَلاكُ المُسْتَدِلِّ/ 5900.
1- Delilin saptırıcılığı, onu delil göstereni helak eder. /5900
1ـ مَنْ تَعَمَّقَ لَمْ يَنْبُ إلَى الحَقِّ /8852.
1- Derin düşünen, hakka doğru yavaşlamaz veya haktan uzaklaşmaz. /8852
DERS
1- Dersine devam etmeyen iyice anlayamaz./ 10552
DERT
1ـ بِقَدْرِ السُّروُرِ اَلتَّنْغيصُ / 4255.
1- Dert, mutluluk kadardır. /4255
2ـ لالَذَّةَ بِتَنْغيصٍ / 1498.
2- Çekilmez olan hayatın tadı olmaz. /1498
3ـ مَنْ كَتَمَ وَجَعاً أصابَهُ ثَلاثَةَ أيّامٍ، وَ شَكي إلَي اللهِ سُبْحانَهُ كانَ اللهُ سُبْحانَهُ مُعافِيَهُ / 8274.
3- Derdi olup da üç gün gizleyen ve onu sadece Allah'a şikâyet edene Allah'ın kendisi şifa verir. /8274
4ـ ما أقْرَبَ البُؤسُ مِنَ النّعيمِ، وَالْمَوْتُ مِنَ الْحَياةِ/ 9579.
4- Dert nimete, ölüm hayata ne de yakındır! /9579
DERT- DERMAN
1ـ رُبَّ دَواءٍ جَلَبَ داءً/ 5305.
1- Nice dermanlar, beraberinde derdi getirir. /5305
2ـ رُبَّ داءِ انْقَلَبَ دَواءً/ 5306.
2- Nice dertler dermana dönüşür. /5306
3ـ رُبَّما كانَ الدَّواءُ داءً/ 5369.
3- Nice dermanlar var ki derttir. /5369
4ـ رُبَّما كانَ الدّاءُ شِفاءً/ 5370.
4- Nice dertler şifadır. /5370
5ـ مَنْ كَثُرَتْ أدْواؤُهُ لَمْ يُعْرَفْ شِفاؤُهُ/ 8138.
5- Derdi çok olanın dermanı bilinmez. /8138
6ـ مَنْ لَمْ يَحْتَمِلْ مَرارَةَ الدَّواءِ دامَ ألَمُهُ/ 9209.
6- Dermanın acılığına katlanmayanın acısı devam eder. /9209
7ـ لا دَواءَ لِمَشغُوفٍ (لِمشعوف) بِدائِهِ/ 10515.
7- Derdine gönül verenin dermanı olmaz. /10515
8ـ لا شِفاءَ لِمَن كَتَمَ طَبيبَهُ داءَهُ/ 10516.
8- Derdini tabibinden gizleyenin şifası olmaz. /10516
9ـ عَجِبْتُ لِمَنْ عَرَفَ دَواءَ دائِهِ فَلا يَطْلُبُهُ وَإنْ وَجَدَهُ لَمْ يَتَداوَ بِهِ/ 6271.
9- Derdinin dermanını bilip de onu istemeyene, dermanını bilip de onunla derdini tedavi etmeyene şaşarım! /6271
10ـ لِكُلِّ حَيٍّ داءٌ/ 7274.
10- Her canlının derdi vardır. /7274
11ـ لِكُلِّ عِلَّةٍ دَواءٌ/ 7275.
11- Her derdin dermanı vardır. /7275
12ـ اِمْشِ بِدائِكَ (بِدَأبِكَ) ما مَشى بِكَ/ 2317.
12- Derdin seninle yürüdükçe sen de onunla yürü.[33] /2317
Dostları ilə paylaş: |