GENÇLİK
1ـ شَيْئانِ لا يَعْرِفُ فَضْلَهُما إلاّ مَنْ فَقَدَهُما الشَّبابُ وَالْعافِيَةُ/ 5764.
1- İki şey var ki, onları kaybetmeyen değerlerini bilemez: Onların biri gençlik ve diğeri sağlıktır./5763
2ـ جَهْلُ الشّابِّ مَعْذُورٌ، وَعِلْمُهُ مَحْقُورٌ/ 4768.
2- Gencin cehaletinin özrü vardır, ilmi ise küçümsenir./4768
3ـ هَلْ يَنْتَظِرُ أهْلُ غَضاضَةِ (بِضاضَةِ) الشَّبابِ إلاّ حَوانِيَ الْهَرَمِ/ 10034.
3- Acaba gençlik tazeliğinin (canlılığının) ehli yaşlılık ve bel büküklüğünden başka bir şey mi bekliyor? /10034
4ـ لا تَجْتَمِعُ الشَّبيبَةُ وَالهَرَمُ/ 10571.
4- Gençlik ve ihtiyarlık bir araya toplanmaz. /10571
GENİŞLİK / RAHATLIK
1ـ أضْيَقُ ما يَكُونُ الحَرَجُ أقْرَبُ ما يَكوُنُ الفَرَجُ / 3035.
1- Darlığın had safhaya ulaştığı en sıkıntılı an, genişliğe en yakın olan zamandır. /3035
2ـ أقْرَبُ ما يَكُونُ الفَرَجُ عِنْدَ تَضايُقِ الأمْرِ / 3293.
2- Genişliğin en yakın olduğu an, işinin zorlaştığı andır. /3293
3ـ عِنْدَ اِنْسِدادِ الفُرَجِ تَبْدُومَطالِعُ الفَرَجِ / 6200.
3- Mutluluk yolları kapandığında kurtuluş ışıkları belirir. /6200
4ـ عِنْدَ تَناهِي الشَّدائِدِ يَكُونُ تَوَقُّعُ الفَرَجِ / 6201.
4- Zorlukların bittiği yerde kurtuluş baklenir. /6201
5ـ أوَّلُ العِبادَةِ اِنْتِظارُ الفَرَجِ بِالصَّبْرِ / 1257.
5- İbadetlerin ilki sabırla kurtuluşu beklemektir.[47] /1257
6ـ تَوَقُّعُ الفَرَجِ إحْدَي الرّاحَتَيْنِ / 4578.
6- Kurtuluşu beklemek, iki rahatlıktan biridir. /4578
GEREKSİZ-BOŞ ŞEYLER
1ـ شَرُّ ما شَغَلَ بِهِ المَرْءُ وَقْتَهُ الفُضُولُ / 5697.
1- Kişinin en kötü meşguliyeti boşa harcadığı zamandır. /5697
2ـ ضِياعُ العُقُولِ في طَلَبِ الفُضُولِ / 5901.
2- Akılların zayi olması gereksiz şeyler talep etmekledir. /5901
3ـ مَنْ أمْسَكَ عَنِ الفُضُولِ عَدَّلَتْ رَأْيَهُ العُقُولُ / 8513.
3- Kim kendini gereksiz şeylerden alıkoyarsa akıllar onun görüşünü doğrultur. /8513
4ـ مَنْ اشْتَغَلَ بِالفُضُولِ فاتَهُ مِنْ مُهِمِّهِ المَأْمُولُ / 8633.
4- Kim boş şeylerle meşgul olursa arzuladığı önemli işleri kaybeder. /8633
GEVŞEK /TEFRİT / DAVRAMNAK
1ـ اِحْذَرُوا التَّفْريطَ فَإنَّهُ يُوجِبُ المَلامَةَ / 2580.
1- Gevşek davranmaktan kaçının, şüphesiz bu siteme yol açar. /2580
2ـ اَلتَّفْريطُ مُصيبَةُ القادِرِ / 987.
2- Gevşek davranmak, kudret sahibinin belasıdır. /987
3ـ ثَمَرَةُ التَّفْريطِ مَلامَةٌ / 4604.
3- Gevşek davranmanın meyvesi sitemdir. /4604
4ـ ضادُّوا التَّفريطَ بِالحَزْمِ / 5928.
4- gevşek davranmaya karşı sağlam iradeyle savaşın. /5928
GIPTA EDİLEN
1ـ اَلْمَغْبُوطُ مَنْ قَوِيَ يَقينُهُ /1286.
1- Gıpta edilen[48] kimse, yakini sağlam olan kimsedir. /1286
2ـ رُبَّ مَغْبُوطٍ بِرَجاءٍ هُوَ داؤهُ /5315.
2- Rahat yaşantısına gıpta edilen nice insan vardır ki, gıpta edilen şey onun derdidir.[49] /5315
3ـ رُبَّ مِنْ مَغْبُوطٍ بِنِعْمَتِهِ وَهُوَ فِي الاخِرَةِ مِنَ الهالِكينَ /6971.
3- Nimetine gıpta edilen nice insan vardır ki, ahirette helak olanlardandır. /6971
GIYBET
1ـ اَلسّامِعُ لِلْغِيْبَةِ أحَدُ الْمُغتابَيْنِ / 1607.
1- Gıybeti dinleyen iki gıybet edenden biridir. /1607
2ـ إيّاكَ وَ الغيبَةَ، فإنَّها تُمَقِّتُكَ إلَي اللهِ وَ النّاسِ، وَ تُحْبِطُ أجْرَكَ / 2632.
2- Gıybetten kaçın; şüphesiz gıybet, seni Allah'a ve halka kötü gösterir, mükâfatını yok eder. /2632
3ـ ألأمُ النّاسِ اَلْمُغْتابُ / 2911.
3- Halkın en aşağılığı gıybet edendir. /2911
4ـ أبْغَضُ الْخَلائِقِ إلَي اللهِ الْمُغْتابُ / 3128.
4- İnsanlardan Allah'a en çok düşman olanı gıybet edendir. /3128
5ـ إنَّ ذِكْرَ الغيبَةِ شَرُّ الإفْكِ / 3390.
5- Şüphesiz gıybeti anmak en kötü iftiradır. /3390
6ـ اَلغيبَتةُ شَرُّ الإفْكِ / 484.
6- Gıybet en kötü iftiradır. /484
7ـ اَلْغيبَةُ آيَةُ المُنافِقِ / 899.
7- Gıybet münafığın nişanesidir. /899
8ـ اَلغيبَةُ جُهْدُ العاجِزِ / 1073.
8- Gıybet aciz insanın uğraşıdır. /1073
9ـ اَلغيبَةُ قُوتُ كِلابِ النّارِ / 1144.
9- Gıybet cehennem köpeklerinin yiyeceğidir. /1144
10ـ اَسّامِعُ لِلْغيبَةِ كَالمُغْتابِ / 1171.
10- Gıybeti dinleyen gıybet eden gibidir. /171
11ـ سامِعُ الغيبَةِ أحَدُ الْمُغْتابَيْنِ / 5583.
11- Gıybeti dinleyen, gıybet eden iki kişiden biridir. /5583
12ـ سامِعُ الغيبَةِ شَريكُ الْمُغْتابِ / 5617.
12- Gıybeti dinleyen, gıybet edenin ortağıdır. /5617
13ـ مَنُ أُولِعَ بِالغيبَةِ شُتِمَ / 8395.
13- Gıybete düşkün olan küfre maruz kalır. /8395
14ـ مُسْتَمِعُ الغيبَةِ كَقائِلِها / 9760
14- Gıybeti dinleyen, onu söyleyen gibidir. /9760
15ـ لاتُعَوَّدْ نَفْسَكَ الغيبَةَ، فَإنَّ مُعْتادَها عَظيمُ الْجُرْمِ / 10300.
15- Kendini gıybet etmeye alıştırma; şüphesiz ona alışanın günahı pek büyüktür. /10300
16ـ يَسيرُ الغيبَةِ إفْكٌ / 10978.
16- Gıybetin azı da iftira ve yalandır. /10978
17ـ يا عَبْدَاللهِ لا تَعْجَلْ في عَيْبِ عَبْدٍ بِذَنْبِهِ فَلَعَلَّهُ مَغْفُورٌ لَهُ، وَ لا تَأْمَنْ عَلي نَفْسِكَ صَغيرَ مَعْصيةٍ فَعَلَّكَ مُعَذَّبٌ عَلَيْها / 10996.
17- Ey Allah kulu! Hiçbir kulu günahından dolayı ayıplamakta acele etme; çünkü o bağışlanmış olabilir. Sen de küçük günahından dolayı kendini kurtulmuş sayma, çünkü onun yüzünden azaba uğrayabilirsin. /10996
GİRİŞMEK
1ـ لاتُقْدِمْ عَلي ما تَخْشَي العَجْزَ عَنْهُ / 10182.
1- Yapamayacağından korktuğun şeye girişme. /10182
2ـ لاتُغْلِقْ باباً يُعْجِزُكَ اِفْتِتاحُهُ / 10192.
2- Açamayacağın kapıyı kapatma. /10192
GİZLEMEK
1ـ اَلكِتْمانُ مِلاكُ النَّجْوي / 355.
1- Gizlemek, sırrın ölçüsüdür. /355
GİZLİLER
1ـ صَلاحُ السَّرائِرِ بُرْهَانُ صِحَّةِ البَصائِرِ/ 5807.
1- (İnsanın) Gizliliklerinin (niyet,kasıt veya huy) doğruluğu, onun basiretinin doğruluğunun göstergesidir. /5807
2ـ طُوبى لِمَنْ صَلُحَتْ سَريرَتُهُ، وَحَسُنَتْ عَلانِيَتُهُ، وَعَزَلَ عَنِ النَّاسِ شَرَّهُ/ 5963.
2- Ne mutlu içi salih ve doğru, dışı iyi ve güzel olup kötülüklerini halktan ulaştırmayan kimseye! /5963
3ـ عِنْدَ تَصْحيحِ الضَّمائِرِ يَبْدُو غِلُّ السَّرائِرِ/ 6210.
3- Gönüller doğrulaştırılınca içlerdeki kin ve kötülükler ortaya çıkar. /6210
4ـ عِنْدَ فَسادِ العَلانِيَةِ تَفْسُدُ السَّريرَةُ/ 6227.
4- Dış görünüş bozulunca iç dünya da bozulur. /6227
5ـ مَنْ حَسُنَتْ سَريرَتُهُ حَسُنَتْ عَلانِيَتُهُ/ 8026.
5- İçi güzel olanın dışı da güzel olur. /8026
6ـ مَنْ حَسُنَتْ سَريرَتُهُ لَمْ يَخَفْ أحَداً/ 8215.
6- İçi güzel ve temiz olan, kimseden korkmaz. /8215
Dostları ilə paylaş: |