HASTA
1ـ كَمْ دَنِفٍ نَجا وَصَحيحٍ هَوى/ 7233.
1- Nice hastalar vardır ki kurtulmuştur ve nice sağlıklı insanlar vardır ki telef olmuştur. /7233
HASTALIK
1ـ اَلْمَرضُ حَبْسُ البَدَنِ / 370.
1- Hastalık, bedenin hapsidir. /370
2ـ شَيْئانِ لايُؤْنَفُ مِنْهُما: اَلْمَرَضُ، وَ ذُوالْقَرابَةِ الْمُفْتَقِرِ / 5766.
2- İki şeyden utanç duyulmamalıdır: Hastalık ve fakir akraba. /5766
3ـ مَنْ كَتَمَ الأطِبّاءَ مَرَضَهُ خانَ بَدَنَهُ / 8545.
3- Hastalığını tabipten saklayan bedenine ihanet etmiştir. /8545
4ـ مَنْ كَتَمَ مَكْنُونَ دائِهِ عَجَزَ طَبيبُهُ عَنْ شِفائِهِ / 8612.
4- Tabip, içindeki hastalığı gizleyeni tedavi etmekten acizdir. /8612
5ـ اَلْمَرَضُ أحَدُ الْحَبْسَيْنِ / 1636.
5- Hastalık, iki zindandan biridir.[55] /1636
HASTALIKLAR
1ـ مِنْ صِحَّةِ الأجْسام تَوَلُّدُ الأسْقامِ/ 9269.
1- Hastalıkların doğması, cisimlerin/ bedenlerin sıhhatindendir (yani sağlıklı olduğuna güvenerek kendisine dikkat etmez). /9269
2ـ لا رَزِيَّةَ أعْظَمُ مِنْ دَوامِ سُقْمِ الجَسَدِ/ 10726.
2- Daimî beden hastalığından daha büyük musibet yoktur. /10726
3ـ لَيْسَ لِلأَجْسامِ نَجاةٌ مِنَ الأسْقَامِ/ 7459.
3- Bedenler hiçbir zaman hastalıklardan kurtulamaz. /7459
HATA
1ـ كَثْرَةُ الخَطاءِ يُنْذِرُ بِوُفُورِ الجَهلِ/ 7092.
1- Hatanın çokluğu kara cahilliğin habercisidir. /7092
HATIRALAR
1ـ لِقاحُ الخَواطِرِ المُذاكَرَةُ/ 7624.
1- Hatıraların perçinleşmesi, karşılıklı yâd etmekle olur. /7624
HAYÂ / UTANÇ
1ـ الحياءُ مِنَ اللهِ سُبحانهُ تَقيَ عَذابَ النّارِ/ 2122.
1- Allah’tan hayâ etmek, insanı cehennem azabından korur. /2122
2ـ أحياكُمْ أحْلَمُكُمْ/ 2833.
2- En hayâlı olanınız, en sabırlı olanınızdır. /2839
3ـ أحْسَنُ مَلابِسِ الدّينِ الحَياءُ/ 2997.
3- Dinin en güzel elbisesi hayâdır. /2997
4ـ أفْضَلُ الحياءِ اسْتِحْياؤُكَ مِنَ اللهِ/ 3112.
4- En güzel hayâ, Allah’tan utanmadır. /3112
5ـ أحسنُ الحياءِ اسْتِحْياؤكَ مِنْ نَفْسِكَ/ 3114.
5- En güzel hayâ, kendinden utanmandır. /3114
6ـ إنَّ الحياءَ والعِفَّةَ مِنْ خَلائقِ الإيمانِ، وإنَّهُما لَسَجِيَّةُ الأحْرارِ، وشيمَةُ الأبْرارِ/ 3605.
6- Hayâ ve iffet imanın hasletlerindendir; bu ikisi hür ve hayırsever insanların özelliğidir. /3605
7ـ الحياءُ جميلٌ/ 125.
7- Hayâ etmek güzeldir. /125
8ـ الحياءُ مَحْرَمَةٌ/ 139.
8- Hayâ etmek insanı günah ve kötü işlerden alıkoyur. /139
9ـ الحياءُ يَمْنَعُ الرِّزْقَ/ 274.
9- (Ahmakça) hayâ rızka mani olur. /274
10ـ الحياءُ مِفْتاحُ (كُلِّ) الخيرِ/ 340.
10- Hayâ, her hayrın anahtarıdır. /340
11ـ الحياءُ مَقْرونٌ بالحِرْمانِ/ 350.
11- Hayâ her zaman mahrumiyetlik ile beraberdir. /350
12ـ الحياءُ غَضُّ الطَّرْفِ/ 462.
12- Hayâ, gözü yummaktır. /462
13ـ الحياءُ تَمامُ الكَرَمِ/ 469.
13- Hayâ yüce makamın tümüdür. /469
14ـ الحياءُ قَرينُ العَفافِ/ 571.
14- Hayâ iffetin eşidir. /571
15ـ الحياءُ خُلقٌ جَميلٌ/ 838.
15- Hayâ etmek güzel huydur. /838
16ـ الحياءُ خُلقٌ مَرضيٌّ/ 1035.
16- Hayâ beğenilmiş mizaçtır. /1035
17ـ الحياءُ تَمامُ الكَرَمِ، وأحْسَنُ الشِّيَمِ/ 1049.
17- Hayâ keremin tümü ve sıfatların en güzelidir. /1049
18ـ الحياءُ يَصُدُّ عَنْ فِعْلِ القَبيحِ/ 1393.
18- Hayâ, insanı kötü işlerden alıkoyur. /1393
19ـ الحياءُ مِنَ اللهِ يَمْحُو كَثيراً مِنَ الخطايَا/ 1548.
19- Allah’tan haya etmek, birçok günahı siler. /1548
20ـ تَسَرْبَلِ الحياءَ، وَادَّرَعِ الوَفاءَ، واحْفَظِ الإخاءَ، وأقْلِلْ مُحادَثَةَ النِّساءِ يَكْمُلْ لَكَ السَّناءُ/ 4536.
20- Hayâ elbisesini giyin, vefalı olmayı zırh yap, kardeşliği koru, kadınlarla sohbetini azalt, böylelikle yücelik senin için kamil olur. /4536
21ـ ثَمَرَةُ الحياءِ العِفَّةُ/ 4612.
21- Hayânın meyvesi iffettir. /4612
22ـ ثَلاثٌ لا يُسْتَحْيى مِنْهُنَّ: خِدْمَةُ الرَّجُلِ ضَيْفَهُ، وقِيامُهُ عَنْ مَجْلِسِهِ لأبيهِ ومعَلِّمِهِ، وطَلَبُ الحقِّ وإنْ قَلَّ/ 4666.
22- İnsanın üç şeyden utanmaması gerekir: Misafire hizmet etmek, baba ve öğretmen için ayağa kalkmak, az da olsa hakkını istemek. /4666
23ـ حَياءُ الرَّجُلِ مِنْ نَفْسِهِ ثَمَرَةُ الإيمانِ/ 4944.
23- İnsanın kendinden utanması, imanın meyvesidir. /4944
24ـ سَبَبُ العِفَّةِ الحياءُ/ 5527.
24- İffet, hayâ etmeyi gerektirir. /5527
25ـ عَلَيْكَ بِالحياءِ فإنّهُ عُنوانُ النُّبْلِ/ 6082.
25- Hayâlı ol; çünkü hayâ, asilliğin alametidir. /6082
26ـ غايَةُ الحياءِ أنْ يَسْتَحْيِيَ الْمَرْءُ مِنْ نَفْسِهِ/ 6369.
26- Hayânın gayesi insanın kendinden utanmasıdır. /6369
27ـ قُرِنَ الْحَياءُ بالحِرْمانِ/ 6714.
27- Hayâ, mahrumiyet ile iç içedir. /6714
28ـ كَثْرَةُ حَياءِ الرَّجُلِ دَليلُ إيمانهِ/ 7097.
28- İnsanın çok hayâlı olması imanının delilidir. /7097
29ـ مَنِ اسْتَحْيا حُرِمَ/ 7678.
29- Hayâ eden mahrum kalır. /7678
30ـ مَنْ لا حَياءَ لَهُ فَلا خَيْرَ فيهِ/ 8275.
30- Hayâsı olmayanın hayrı yoktur. /8275
31ـ مَنْ قَلَّ حَياؤهُ قَلَّ وَرَعُهُ/ 8300.
31- Hayâsı az olanın dindarlığı azalır. /8300
32ـ مَنْ كَساهُ الحياءُ ثَوْبَهُ خَفِيَ عَنِ النَّاسِ عَيْبُهُ/ 8516.
32- Hayâ elbisesini giydirdiği kimsenin ayıpları halktan gizli kalır. /8516
33ـ مَنْ لَمْ يَتَّقِ وُجُوهَ الرِّجالِ لَمْ يَتَّقِ اللهَ سُبحانَهُ/ 9080.
33- Halkın gözü önünde günah işlemekten utanmayan Allah’tan (hiç) utanmaz. /9081
34ـ مَنْ لَمْ يَسْتَحْيِ مِنَ النّاسِ لَمْ يَسْتَحْيِ مِنَ اللهِ سُبْحانَهُ/ 9081.
34- Halktan utanmayan Allah’tan da utanmaz. /9081
35ـ ما لا يَنْبَغي أنْ تَفْعَلَهُ في الْجَهرِ فَلا تَفْعَلْهُ في السِّرِّ/ 6939.
35- Aşikârda yapmanın doğru olmadığı işi gizlide de yapma. /9636
36ـ نِعْمَ قَرينُ السَّخاءِ الْحَياءُ/ 9900.
36- Hayâ, cömertliğin ne de güzel dostudur. /9900
37ـ نِعْمَ قَرينُ الإيمانِ الحياءُ/ 9932.
37- Hayâ, imanın ne de güzel dostudur. /9932
38ـ لا شيمَةَ كَالحياءِ/ 10488.
38- Hayâ gibi güzel huy yoktur. /10488
Dostları ilə paylaş: |