İSTEYEN
1ـ قَدْ يَخيبُ الطّالِبُ /6614.
1- Bazen arzular hüsranla biter. /6614
2ـ كُلُّ طالِبٍ مَطْلُوبٌ /6853.
2- Her isteyen istenilendir. /6853
3ـ كُلُّ طالِبٍ غَيْرُ اللهِ مَطْلُوبٌ /6895.
3- Allah’tan başka her isteyen, istenilendir. /6895
4ـ كَمْ مِنْ طالِبٍ خائِبٍ وَمَرْزُوقٍ غَيْرِ طالِبٍ /6936.
4- Nice istekliler vardır ki, umduklarını bulamamış ve peşinde olmadıkları şeyle rızıklanmışlardır. /6936
5ـ لِلطّالِبِ البالِغِ لَذَّةُ الإدْراكِ /7325.
5- İsteğine kavuşan kimse, onu derk etmenin tadını alır. /7325
6ـ لَيْسَ كُلُّ طالِبٍ بِمَرْزُوقٍ /7463.
6- Her isteyene rızık verilmez. /7463
7ـ مَنْ طَلَبَ شَيْئاً نالَهُ أوْ بَعْضَهُ /8490.
7- Kim bir şey isterse onun ya tamamına, ya da bir bölümüne kavuşur. /8490
8ـ مَنْ طَلَبَ ما في أيْدِي النّاسِ حَقَّرُوهُ /8575.
8- Halkın elinde olanı isteyen, halk tarafından küçümsenir. /8575
9ـ مَنْ طَلَبَ ما لا يَكُونُ ضَيَّعَ مَطْلَبَهُ /8694.
9- Olmayacak şeyi isteyen arzusunu zayi etmiştir. /8694
10ـ ما كُلُّ طالِبٍ يَخيبُ /9460.
10- Her isteyen umudunu yitirmemelidir. /9460
11ـ قَدْ تَتَجَهَّمُ المَطالِبُ /6613.
11- Bazen istekler istenilmeyen şekilde belirir. /6613
12ـ رُبَّما عَزَّ المَطْلَبُ والاِكْتِسابُ /5374.
12- Nice kıymetli istek vardır ki ona pek az ulaşılır. /5374
13ـ قَد يُدْرَكُ الْمَطْلُوبُ /6642.
13- Bazen arzu edilen şeye ulaşılır ve elde edilir. /6642
İSTİĞFAR / BAĞIŞLANMA DİLEMEK
1ـ اِسْتَغْفِرْ تُرْزَقْ /2228.
1- Bağışlanma dile, rızıklan. /2228
2ـ أفْضَلُ التَّوَسُّلِ (التَّوَصُّلِ) الاِستِغْفارُ/2887.
2- (Allah ile sağlanan) en üstün irtibat, (ondan) bağışlanma dilemektir. /2887
3ـ اَلاِسْتْغفارُ يَمْحُو الأوْزارَ /342.
3- İstiğfar günahları siler. /342
4ـ اَلاِسْتِغْفارُ دَواءُ الذُّنُوبِ /913.
4- İstiğfar günahların ilacıdır. /913
5ـ اَلاِسْتِغْفارُ أعْظَمُ جَزاءً, وَ أسْرَعُ مَثُوبَةً /1496.
5- Mükâfat açısından en yüce, sevaba ulaşma açısından en hızlı şey istiğfardır. /1496
6ـ حُسْنُ الاِسْتِغْفارِ يُمَحِّصُ الذُّنُوبَ /4863
6- İstiğfarın güzelliği günahları temizler. /4863
7ـ لَوْ أنَّ النّاسَ حينَ عَصَوْا أنابُوا وَاسْتَغْفَرُوا لَمْ يُعَذَّبُوا وَ لَمْ يَهْلِكُوا /7583.
7- İnsanlar isyan ettikleri zaman dönüp bağışlanma dileseler ne azap görürler, ne de helak olurlar. /7583
8ـ مَنْ أُعْطِىَ الاِسْتِغْفارَ لَمْ يُحْرَمِ الْمَغْفِرَةَ /8144.
8- İstiğfar (etme gücü) verilen kimse bağışlanmaktan mahrum olmaz. /8144
9ـ مَنِ اسْتَغْفَرَ اللهَ أصابَ الْمَغْفِرَةَ /8377.
9- Allah'tan bağışlanma dileyen bağışlanır. /8377
10ـ نِعْمَ الوَسيلَةُ اَلاِسْتِغْفارُ /9936.
10- Ne de güzel vesiledir istiğfar! /9936
11ـ لا شَفيعَ أنْجَحُ مِنَ الاِسْتِغْفارِ /10658.
11- Kurtuluş için istiğfardan daha iyi bir şefaatçi yoktur. /10658
12ـ لا يَحُوزُ الغُفْرانَ إلاّ مَنْ قابَل الإساءَةَ بِالإحْسانِ /10756.
12- Kötülüğe karşı iyilikle muamele etmeyen bağışlanmaz. /10756
İŞ
1ـ عَلى قَدْرِ الْحِرْمانِ تَكُونُ الْحِرْفَةُ/ 6182.
1-İş, mahrumiyet miktarıncadır. /6182
2ـ الْحِرْفَةُ مَعَ العِفَّةِ خَيرٌ مِنَ الغِنى مَعَ الفُجُورِ/ 1974.
2- İffetli iş, günah işleyerek zengin olmaktan daha iyidir. /1974
İŞ DÜZENİ
1ـ اِجْعَلْ لِكُلِّ إنْسانٍ مِنْ خَدَمِكَ عَمَلاً تَأْخُذُهُ بِهِ فَإنَّ ذلِكَ أحْري أنْ لا يَتَوَاكَلُوا في خِدْمَتِكَ / 2432.
1- Hizmetçilerinden her birini bir işe koy ki onu sorgulayabilesin. Zira bu, hizmetinde olanların birbirlerine güvenmemesinden daha iyidir. /2432
İŞARETLE AYIP ARAYAN
1ـ اَلْهَمّازُ مَذْمُومٌ مَجْرُوحٌ / 373.
1- İşaretle ayıp arayan (veya işaretle gıybet eden) kötülenmiş ve ayıplanmıştır. /373
İŞARET
1ـ مَنِ اكْتَفي بِالتَّلْويحِ اِسْتَغْني عَنِ التَّصْريحِ / 8711.
1- İşaretle yetinen açıklamaya gerek duymaz. /8711
İŞE HAZIRLIKLI OLMAK
1ـ مَنِ اسْتَقْبَلَ الأُمُورَ أبْصَرَ / 7802.
1- İşine karşı hazırlıklı olan basiretli olur. /7802
1ـ مَنْ فَوَّضَ أمْرَهُ إلَي اللهِ سَدَّدَهُ / 8070.
1- Kim işini Allah'a havale ederse Allah onu doğru yola sevk eder. /8070
İŞİTME VE GÖRME DUYUSU
1ـ جَعَلَ اللهُ سُبْحانَهُ لَكُمْ أسْماعاً لِتَعِيَ ما عَناها، وَأبصاراً لِتَجْلُوَ مِنْ عَشاها/ 4764.
1- Allah, önemli olan şeyleri korumanız, saklamanız için kulaklar ve net görmeniz (kötülükten kurtulmanız) için gözler verdi. /4764
İŞLER
1ـ اَلأُمُورُ بالتَّقديرِ لا بِالتَّدبيرِ/ 1947.
1- Allah'ın işleri onun takdiriyle gerçekleşir, kulların tedbiriyle değil. /1947
2ـ اِستَدِلَّ على ما لَمْ يَكنْ بِما كانَ فإنَّ الأُمُورَ أشباهٌ/ 2373.
2- Henüz olmayan şeyi olanla ölç; zira işler, birbirine benzer. /2373
3ـ أنجَحُ الأُمُورِ ما أحاطَ بِهِ الكِتْمانُ/ 3284.
3- En kazançlı iş, gizli tutulan iştir. /3284
4ـ إنَّ الأُمورَ إذا تَشابَهَتْ اُعْتُبِرَ آخِرُها بِأوَّلِها/ 3458.
4- İşler birbirine karıştığında sondaki baştakiyle ölçülür. /3458
5ـ الأُمُورُ بِالتَّجرِبَةِ/ 36.
5- İşler, tecrübeyle olur. /36
6ـ الأُمُورُ أشباهٌ/ 132.
6- İşler, birbirinin benzeridir. /132
7ـ تَذِلُّ الأُمُورُ لِلْمَقاديرِ حَتّى يَكُونَ الحَتْفُ (الحَيْفُ) في التَّدبيرِ/ 4517.
7- Takdir olunan şeyler için işler, tedbirde ölüm gelinceye kadar kendi hâlinde seyreder. /4517
8ـ تَحَرَّ مِنْ أمْرِكَ ما يَقُومُ بِهِ عُذرُكَ، وَتَثْبُتُ بِهِ حُجَّتُكَ وَيَفيءُ إلَيْكَ بِرُشْدِكَ/ 4525.
8- Öyle bir iş seç ki özür yolun onunla açık kalsın, sunduğun delil onunla ispatlansın ve senin yönlendirmenle sana geri dönsün. /4525
9ـ خَيْرُ الأُمُورِ ماأسْفَرَ عنِ اليَقينِ/ 4966.
9- İşlerin en iyisi, yakînle biten işlerdir. /4966
10ـ خَيْرُ الأُمُورِ ما أدّى إلى الخَلاصِ/ 4970.
10- İşlerin en iyisi, (insanı) kurtuluşa yönlendiren işlerdir. /4970
11ـ خَيْرُ الأُمُورِ ما عَرى عَنِ الطَّمَعِ/ 4973.
11- İşlerin en iyisi, tamaha bulaşmayandır. /4973
12ـ خَيْرُ الأُمُورِ ما أسْفَرَ عَنِ الحقِّ/ 4991.
12- İşlerin en iyisi, hakla sonuçlanandır./ 4991
13ـ خَيرُ الأُمُورِ ما سَهُلَتْ مَباديهِ، وَحَسُنَتْ خَواتِمُهُ وَحُمِدَتْ عَواقِبُهُ/ 5032.
13- İşlerin en iyisi başlangıcı kolay, sonu güzel ve neticesi övülen işlerdir. /5032
14ـ خَيْرُ الأُمُورِ أعْجَلُها عائدَةً، وَأحْمَدُها عاقبَةً/ 5033.
14- İşlerin en iyisi, çabuk fayda veren ve sonu övülen işlerdir. /5033
15ـ خُذْ مِن أمْرِكَ ما يَقُومُ بِهِ عُذْرُكَ وَتَثْبُتُ بِهِ حُجَتُكَ/ 5040.
15- Öyle bir iş yap ki özür yolun onunla açık kalsın ve delilini onunla ispat edebilesin. /5040
16ـ رُبَّما تَجَهَّمَتِ (تَحَتَّمَتِ) الأُمورُ/ 5379.
16- Nice işler vardır ki sonu kötüdür. /5379
17ـ شَرُّ الأُمورِ أكثَرُها شَكّاً/ 5718.
17- En kötü iş, çok şüphe edilen iştir. /5718
18ـ طُوبىَ لِمَنْ لَمْ تَغُمَّ عَلَيْهِ مُشْتَبَهاتُ الأُمورِ/ 5974.
18- Karmaşık işlerin anlaşılmaz gelmediği insana ne mutlu! /5974
19ـ قَدْ تَعُمُّ (تُغَمُّ) الأُمورُ/ 6633.
19- Bazı işler (bela ve sıkıntılar) geneldir. /6633
20ـ مَنْ كابَدَ الأُمورَ هَلَكَ/ 7916.
20- İşlerinde zorluğa düşen helak olur. /7916
21ـ مَنْ كابَدَ الأُمُورَ عَطِبَ/ 7975.
21- İşlerinde zorluğa düşen telef olur. /7975
22ـ مَنْ ضَيَّعَ أمْرَهُ ضَيَّعَ كُلَّ أمْرٍ/ 8874.
22- Kendi işini zayi eden bütün işleri zayi eder. /8874
23ـ مِلاكُ الأُمورِ حُسنَ الخَواتِمِ/ 9729.
23- Her işin ölçüsü, neticesinin güzel oluşudur. /9729
24ـ هَلَكَ مَنْ لَمْ يُحرِزْ أمْرَهُ/ 10021.
24- İşini gözetmeyen helak olur. /10021
25ـ لا تُقْدِمَنَّ على أمْرٍ حتّى تُخْبِرَهُ/ 10169.
25- Bilmediğin işe kalkışma. /10129
26ـ يَسِّرُوا وَلا تُعَسِّرُوا، وَخَفِّفُوا وَلا تُثَقِّلُوا/ 11016.
26- Kolaylaştırın, zorlaştırmayın; hafifleştirin, ağırlaştırmayın. /11016
27ـ لِكُلِّ أمْرٍ مَآلٌ/ 7294.
27- Her işin bir sonu vardır. /7294
28ـ يُسْتَدَلُّ عَلى ما لَمْ يَكُنْ بِما قَد كانَ/ 10973.
28- Henüz olmayana gerçekte olanla delil gösterilir. /10973
29ـ لِيكُنْ أحَبُّ الأُمورِ إلَيكَ أعَمَّها في العَدْلِ وأقسَطَها بِالحقِّ/ 7384.
29- Senin katında en sevimli iş, adalette en kapsamlısı ve hakta en adil olanı olsun. /7384
30ـ احذَرْ كُلَّ أمْرٍ اذا ظَهَرَ، أزرى بفاعِلِهِ وحَقَّرَهُ/ 2591.
30- Ortaya çıktığında onu yapanın ayıplanmasına ve tahkir edilmesine neden olabilecek işlerden kaçın. /2591
31ـ احذَرْ كُلَّ أمْرٍ يُفْسِدُ الآجِلَةَ، وَيُصْلِحُ الدَّانيةَ/ 2595.
31- Ahiretini harap eden ve dünyanı mâmurlaştıran işlerden kaçın. /2595
Dostları ilə paylaş: |