306 Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 68; Firişte I, s. 119; İsemî, s. 134; İbn Battuta II, s. 37vd.
307 Cüzcânî I, s. 464; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 69; Y. Husain, a.g.e., s. 79.
308 Cüzcânî I, s. 449; II, s. 53; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 71.
309 Bkz., Cüzcânî I, s. 471; II, s. 54 vd.; es-Sihrîndî, s. 34; Firişte I, s. 122;.
310 Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 72; Firişte I, s. 122.
311 Balaban’daki yüksek Türklük duygusu için bkz. Baranî, s. 34; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 81.
312 Bkz., S. Cöhce, a.g.e., s. 314 vd.
313 Bkz. Cüzcânî I, s. 483; II, s. 56 ve 59; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 73 vd.; Firişte I, s. 125; İsemî, s. 134; İbn Battuta II, s. 40vd.
314 Cüzcânî I, s. 489; II, s. 76 vd; es-Sihrîndî, s. 35; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 76 vd.; Firişte I, s. 126.
315 Baranî, s. 26; H. N. Wring, Sultans of Delhi; Their Coins and Metrology, Delhi 1936, s. 58; M. Aziz Ahmed, a.g.e., s. 259.
316 Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 83.; Firişte I, s. 134.
317 M. Aziz Ahmed, a.g.e., s. 273.
318 es-Sihrîndî, s. 40; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 84.
319 Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 85; Firişte I, s. 135; V. D. Mahajan, a.g.e., s. 93.
320 M. Aziz Ahmed, a.g.e., s. 274.; I. H. Qureshi, ”Muslim India before the Mughals”, The Cambridge History of Islam II, s. 7.
321 Bkz., Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 85; M. Aziz Ahmed, a.g.e., s. 275.
322 K. A. Nizâmî, “The Early Turkish Sultans of Delhi”, s. 288.
323 Kutval, bunların verdikleri hediyeleri de reddederek onların isteklerini Sultan’a “Duyduğuma göre, ânz-ı memâlik yaşlıları atıyormuş. Kendi kaderimi düşünüyorum da, şayet karar gününde Kâdir-i Mutlak Allah, lütfunu yaşlılardan esirgerse, hâlimiz nice olur diye üzülüyorum” sözleriyle iletti. Sultan Balaban, kutvalin sözlerindeki imâyı anlayarak daha önce verdiği kararı geri aldı. Bkz., Baranî, s. 61; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 86; Firişte I, s. 135.
324 Bkz., N. Durak, a.g.e., s. 100 vd.
325 Baranî, s. 50; V. D. Mahajan, a.g.e., s. 145 vd.; S. B. P. Nigam, a.g.e., s. 50.
326 Bkz., Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 87; H. Sıddıqui, “Politics and Conditions in the Territories…. ”, s. 290 vd.
327 Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 88; V. D. Mahajan, a.g.e., s. 146.; M. Aziz Ahmed, a.g.e., s. 279.
328 Firişte I, s. 136; H. Beveridge, a.g.e., s. 70; A. L. Srivastava, a.g.e., s. 322; I. H. Sıddıqui, “Politics and Conditions in the Territories…. ” s. 292.
329 es-Sihrîndî, s. 43; Baranî, s. 85; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 91; İsemî, s. 166.; Firişte I, s. 137vd.
330 Bkz., Baranî, s. 65; Kırklardan olan Şîr Han kısa bir süre sonra zehirletilerek öldürülecek ve bölgede önemli bir güç boşluğu meydana gelecektir. Bkz., Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 86vd.
331 es-Sihrîndî, s. 40; M. Aziz Ahmed, a.g.e., s279; İsemî, s. 160. Firişte I, s. 138.
332 es-Sihrîndî, s. 41; Baranî, s. 82; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 92.
333 es-Sihrîndî, s. 42; İsemî, s. 163. Firişte I, s. 139.
334 Bkz., Baranî, s. 86; V. D. Mahajan, a.g.e., s. 93; J. Allan-T. W. Haig-H. H. Dodwell, The Cambridge Shorter History of India, s. 216vd.
335 Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 93.; Firişte I, s. 140.
336 Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 94; M. Aziz Ahmed, a.g.e., s. 284; İsemî, s. 165vd.; Firişte I, s. 141.
337 İsemî, s. 167; Baranî, s. 109; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 97.
338 H. Beveridge, a.g.e., s. 71; J. Allan-T. W. Haig-H. H. Dodwell, The Cambridge Shorter History of India, s. 217.
339 İsemî, s. 174 vd; Baranî, s. 108; es-Sihrîndî, s. 43; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 98; Firişte I s. 143vd.; A. L. Srivastava, a.g.e., s. 126;.
340 İsemî, s. 177; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 102 vd.; M. Aziz Ahmed, a.g.e., s. 287.
341 Bkz., Baranî, s. 109; Firişte I, s. 144; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 103; M. Aziz Ahmed, a.g.e., s. 287.
342 Cüzcânî II, s. 47.
343 Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 81; Firişte I, s. 145.
344 Bkz., Baranî, s. 44.
345 M. Aziz Ahmed, a.g.e., s. 289.
346 es-Sihrîndî, s. 52; İsemî, s. 179 vd; H. N. Wright, a.g.e., s. 63; Keykubat’ın annesi Sultan Nasr ed-dîn Mahmud Şâh’ın, babaannesi ise Sultan Şems ed-dîn’in İltutmuş’un kızıydı. Bkz. Emir Hüsrev Dihlevî, Kıranü’s-Sa’deyn, (nşr. M. M. İsmail), Aligarh 1918, s. 22.; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 88.
347 Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 103vd.; M. Aziz Ahmed, s. 296; A. L. Srivastava, a.g.e., s129.
348 Bkz. Baranî, s. 128vd., Buradaki kayıtta Keykubat’ın döneminde “camiler boşaldı, meyhaneler doldu” denilmektedir.
349 İsemî, s. 181; Baranî, s. 131; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 104.; Firişte I, s. 146.
350 Baranî, s. 132; M. Aziz Ahmed, s. 301vd.; İsemî, s. 192’de bu olay Buğra Han ile görüşmeden döndükten sonraki bir dönemde gösterilir.
351 Emir Hüsrev Dihlevî, s. 65; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 105.
352 es-Sihrîndî, s. 53; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 105.
353 Emir Hüsrev Dihlevî, s. 65; V. D. Mahajan, a.g.e., s. 99.
354 es-Sihrîndî, s. 54; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 105.
355 Bkz., Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 106; M. Aziz Ahmed, a.g.e., s. 306 vd.
356 İsemî, s. 174; Emir Hüsrev Dihlevî, s. 100; Baranî, s. 141; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 107.
357 Emir Hüsrev Dihlevî, s. 123 vd.; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 108; M. Aziz Ahmed, a.g.e., s. 311.
358 Emir Hüsrev Dihlevî, s. 204; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 109vd.; M. Aziz Ahmed, a.g.e., s. 315.
359 Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 112.; Firişte I, s. 149vd.
360 İsemî, s. 192; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 114.
361 es-Sihrîndî, s. 56; Firişte I, s. 152; K. S. Lal, History of the Khaljis, London 1967, s. 5.
362 Bkz., Firişte I, s. 153; M. Aziz Ahmed, a.g.e., s. 317.
363 Bkz. İsemî, s. 199; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 115.
364 İsemî, s. 201; es-Sihrîndî, s. 59; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 116; K. S. Lal, a.g.e., s. 7; I. H. Qureshi, a.g.m., s. 8 vd.
365 Oğuznâmelerde yer alan Kalaç adı için bkz., B. Ögel, Türk Mitolojisi I, Ankara 1989, s. 123, 177.; A. Z. V. Togan, Reşideddin Oğuznamesi, Tercüme ve Tahlili, İstanbul 1972, s. 45 vd. Kalaç adının değişik kaynaklardaki imlâsı ve anlamı için bkz. E. Konukçu, a.g.e., s. 5-14; Kalaçların Ceyhun’u geçen ilk Türk boylarından birisi olduğu hakkında bkz., R. Frye-A. Sayılı, “Selçuklular’dan Evvel Orta Şarkta Türkler”, Belleten X/37 (Ocak 1946), s. 97-131.
366 Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 114; Ayrıca bkz., E. Esin, “Butan-ı Halaç”, Türkiyat Mecmuası XVII (1972), s. 45-60.
367 Reşîd ed-dîn, Câmiü’t-Tevârîh II/4. Cüz, (nşr. A. Ateş) Ankara 1967, s. 149; Gurlu Sultan Mu’izz ed-dîn Muhammed’i, 1191 yılındaki Tarin savaşında bir Kalaç piyadesi kurtarmıştı. Bkz., Cüzcânî I, s. 399.
368 Bkz., Firişte I, s. 154; V. D. Mahajan. a.g.e., s. 113; V. V. Barthold, a.g.e., s. 538;.
369 Bkz. E. Konukçu, “Dehli Türk Sultanlığı Hizmetindeki Kalaç Beyleri”, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Araştırma Dergisi. VI (1976), s. 181-193.
370 Bkz., İsemî, s. 196 vd.; Firişte I, s. 153.
371 Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 114 ve Firişte I, s. 154’de Firûz Şâh’ın neslinin Çingiz’in damadı Kalaç Han’a dayandığı ifade edilir. Yalnız bu kayıdı ihtiyatla ele almak gerekir. Zira, es-Sihrîndî, s. 61ve yine Firişte I, s. 152’de “Yuğruş Halacî” ismi geçer ki, A. Z. V. Togan’ın Hindistan’da, Rampur şehrindeki Rızaiye Kütüphanesi’nde 2055 numarada kayıtlı bir yazmada tesbit ettiği “Celâl ed-dîn Firûz Şâh b. Yuğruş Kasım Han Halacî-i Türk” ifadesi bu bilgiyi teyid etmektedir. [Bkz., A. Z. V. Togan, “Heftalit Devletini Teşkil Eden Kabileler” (Teksir edilmiş ayrı basım), s. 10] Türkçede sultan veya hakandan sonraki mevkiyi ifade eden Yuğruş ünvanı ile ilgili olarak bkz., F. Köprülü, “Eski Türk Ünvanlarına Ait Notlar”, Türk Hukuk ve İktisat Tarihi Mecmuası II, (1932-1939), s. 27.
372 E. Konukçu, a.g.e., s. 93.
373 Baranî, s. 171; Firişte I, s. 153,
374 Bkz. İsemî, s. 196 vd; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 115.
375 Baranî, s. 172; Ayrıca bkz., S. Roy, ”The Khalji Dynasty” The Delhi Sultanate (nşr. R. C. Majumdar), s. 12; A. B. M. Habibullah, “Jalaluttin Khalji”, A Comprehensive History of India V, s. 311.
376 Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 117; K. S. Lal, a.g.e., s. 15.
377 Bkz., M. Aziz Ahmed, a.g.e., s. 322.
378 Firişte I, s. 154; K. S. Lal, a.g.e., s. 15.
379 Baranî, s. 176; es-Sihrîndî, s. 62; I. H. Qureshi, a.g.m., s. 6 vd.
380 es-Sihrîndî, s. 63; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 117.
381 Yeni Melikler tayinlerle daha güzel ve verimli tımarlara sahip olurken, bazı Balabanlı asilzadeleri zarara uğramışdı. Zira bunlar, adet yerini bulsun diye uzak mesafelerdeki verimsiz ıktalarda görivlendirilmişti. Bkz., E. Konukçu, a.g.e., s. 99.
382 Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 119; S. Roy, a.g.m., s. 13; A. B. M. Habibullah, s. 313.
383 Firişte I, s. 155; K. S. Lal, a.g.e., s. 19.
384 İsemî, s. 216; Firişte I, s. 156.
385 es-Sihrîndi, s. 63; Baranî, s. 210; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 120; S. Roy, a.g.m., s. 13.
386 Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 121; Firişte I, s. 157; A. B. M. Habibullah, a.g.m., s. 313.
387 Bkz., K. A. Nizâmî, The Life and Times of Farid-ud-dîn Ganj-ı Şakar, Delhi 1975, s. 127.
388 İsemî, s. 209.; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 12vd.; K. S. Lal, a.g.e., s. 23; A. B. M. Habibullah, a.g.m., s. 320.
389 Hadisenin tek şahidi olan Sultan, muhakeme safhasında Seydi Mevla ve müridlerini suikast planlamakla itham etti. Kadı ise, bir başka şahidin olup olmadığını sordu. İkinci bir şahid olmadığı gibi ne Seydi Mevla, ne de diğerleri herhangi bir ifşaatta bulundu. O yüzden kadı, bir kişinin şehadeti ile karar verilemeyeceğini ileri sürerek davadan çekildi. Adalete son derece saygılı olan Celâl ed-dîn Firûz Şâh bir netice elde edilemeyeceğini anlayınca Mültan’dan oğlu Erkli Han’ı davet etti. Sert mizaçlı olan bu şehzade babasının haklı olduğuna yüzde yüz inandığından Baharpur düzlüğünde Seydi Mevla ve arkadaşlarını işkenceye koyuldu. Büyük ateşler yakıldı ve özellikle Hinduların ifşatta bulunması için baskı yapıldı. Ateş hindular için kutsal bir unsur idi. Onun üzerinden yanmadan atlayacak olurlarsa günahsız olduklarına karar verilecekti. Celâl ed-dîn Firûz Şâh gibi
Erkli Han’da hayal kırıklığına uğradı. Hindu müridler, büyük ateş yığınlarından pek zarar görmeden atladı. Müslüman müridleri ise Şeyhlerinin uğrunda can vermeğe zaten hazırdı. Bkz., E. Konukçu, a.g.e., s. 104 vd.
390 es-Sihrîndî, s. 67; Baranî, s. 209 vd.
391 Baranî, s. 213; İsemî, s. 216 vd; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 127; K. S. Lal, a.g.e., s. 28vd.
392 İsemî, s. 203; B. S. Nijjar, a.g.e., s. 47 vd.; K. S. Lal, a.g.e., s. 30.; V. D. Mahajan, a.g.e., s. 107.
393 Baranî, s. 218; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 128,
394 İsemî, s. 222.; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 129vd. Firişte I, s. 157,
395 İsemî, s. 229 vd.; Baranî, s. 222; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 133vd.
396 es-Sihrîndî, s. 65; İsemî, s. 232vd.; Baranî, s. 234 vd. Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 136,
397 İsemî, s. 237; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 137 vd; Firişte I, s. 165; K. S. Lal, a.g.e., s. 58.
398 Baranî, s. 248 vd. İbn Battuta II, s. 46 Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 140,; Firişte I, s. 166.
399 Bkz., K. S. Lal, a.g.e., s. 33; S. Roy, a.g.m., s. 18.
400 İsemî, s. 231; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 121,
401 İsemî, s. 239 vd.; S. Roy, a.g.m., s18.
402 Bkz., S. C. Misra, The Rise of Muslim Power in Gucerat, London 1963,
403 es-Sihrîndî, s. 76; İsemî, s. 242.; Baranî, s. 251; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 141vd.; K. S. Lal, a.g.e., s. 67.
404 Baranî, s. 273 vd.; Firişte I, s. 186; K. S. Lal, a.g.e., s. 89 vd.
405 İsemî, s. 261, 264 vd.; es-Sihrîndî, s. 77;.
406 İsemî, s. 268.; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 150; K. S. Lal, a.g.e., s. 90, nu. 27’de bu şahsın Dehli Şahnesi olduğuna işaret edilir. .
407 İsemî, s. 269 vd.; Firişte I, s. 204-208; K. S. Lal, a.g.e., s. 98 vd.; S. Roy, a.g.m., s. 25 vd.
408 H. Kulke-D. Rothermund, a.g.e., s. 247.
409 Bkz., D. Pal, ”Alauddin Khiljis Mongol Policy”, Islâmic Culture XX/3 (Temmuz 1947), s. 255-263.
410 İsemî, s. 265; Baranî, s. 253; Nizâm edîn Ahmed, s. 140; Firişte I, s. 177; K. S. Lal, a.g.e., s. 31.
411 İsemî, s. 240. Baranî, s. 250; Firişte I, s. 175.
412 İsemî, s. 241.; B. S. Nijjar, a.g.e., s. 49; V. D. Mahajan, a.g.e., s. 113,
413 Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 142; S. Roy, a.g.m., s20.
414 İsemî, s. 246 vd; Baranî, s. 254 vd.; B. S. Nijjar, a.g.e., s. 49; V. D. Mahajan, a.g.e., s. 113.
415 İsemî, s. 254 vd.; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 143 vd.
416 Baranî, s. 261.
417 İsemî, s. 276.; Baranî, s. 300; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 147; Firişte I, s. 201.
418 İsemî, s. 283.
419 İsemî, s. 294; Baranî, s. 320; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 162; I. H. Sıddıqui, “Politics and Conditions in the Territories…. ”, s. 294.
420 İsemî, s. 310; Firişte I, s. 202.
421 Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 162; İsemî, s. 288de bu akın sebebiyle Melik Naib’in Mabar’dan geri döndüğü kaydediliyor ise de, bu mümkün görünmemektedir.
422 İsemî, s. 311.; K. s. Lal, a.g.e., s. 146 vd.
423 Baranî, s. 322 vd.; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 163; Firişte I, s. 202.
424 Bkz. U. N. Day, “The North-west Frontier under the Khalji Sultans of Delhi” Indian History Quartly, XXXIX/1-2 (Mart-Haziran 1963), s. 98-108.
425 Alâ ed-dîn’in özendiği iki kişi bulunmaktaydı. Bunlardan birisi Makedonyalı İskender, ikincisi Hz. Muhammed (S. A. V. ) idi. Tarihçi Baranî’nin amcası Alâü’l-Mülk, İskender olmak isteyen Sultan’ın “Aristo”su rolünü üstlenmişti. Ona, İskender gibi güçlü olmasını öğütlemiş ve Sultan da kabul etmişti. Peygambere benzemek isteğine ise karşı çıkmıştı. [Sultan ile Alâü’l-Mülk arasındaki konuşma için bkz., Baranî, s. 264-271] Onun için, dört Halifeyi yaşatmak istedi. Halifelerin yerini tutacak olan Uluğ, Zafer, Nusret ve Alp Hanlıklar teşkil edildi. Bu teşkilat veya memuriyetler Cengiz Han’ın dört sadık kebek’ini hatırlatmaktadır. Uluğ ve Zafer Hanlar ordunun komutanlığını ellerinde tutuyorlar, gerektiğinde Sultan adına seferlere çıkıyorlardı. Ancak siyasi rakip gördüğü bu hanlardan herhangi birini bir savaşta yalnız bırakarak mağlub olmasını temin ediyor ve harp suçlusu olarak itham etmekten de geri kalmıyordu. Bkz., E. Konukçu, a.g.e., s. 144 vd; I. H. Qureshi, a.g.m., s. 11.
426 İsemî, s. 273vd. 277; Baranî, s. 326; Firişte I, s. 205.
427 Baranî, s. 327 vd.; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 164 vd.; İsemî, s. 281vd.; E. Konukçu, a.g.e., s. 178.
428 İsemî, s. 283; Nizâm ed-dîn Ahmed, s 166; Firişte I, s. 208vd.; E. Konukçu, a.g.e., s. 181.
429 Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 166; Bkz. E. Konukçu, a.g.e., s. 180.
430 Ganimetlerin bin deve ile taşındığı ve ünlü Koh-i Nur elmasının bu ganimetler arasında bulunduğuna dair bilgi için bkz., H. Kulke-D. Rothermund, a.g.e., s. 247.
431 İsemî, s. 316; Baranî, s. 333.; V. D. Mahajan, a.g.e., s. 124.
432 İsemî, s. 285, 287vd.; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 167.
433 E. Konukçu, a.g.e., s183 vd.
434 İbn Battuta II, s. 46: H. Kulke-D. Rothermund, a.g.e., s. 249.
435 Nizâm ed-dîn Ahmed, s 153; H. Kulke-D. Rothermund, a.g.e., s. 250;.
436 İsemî, s. 305. Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 152.
437 Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 158 vd; H. Kulke-D. Rothermund, a.g.e., s. 254.
438İsemî, s. 331; Nizâm ed-dîn Ahmed, s156.
439 Meselâ, İran’dan, İlhanlı sarayından gelen bir grup, güçlükle saraya kabul edilmişti. Kalaç sultanının şöhretini ve zenginliğini duyan, İlhanlı hükümdarı iyi münasebetler kurmak istiyordu. Bkz., E. Konukçu, a.g.e., s. 186 vd.
440 Bkz., İsemî, s. 314vd.
441 İsemî, s. 325; Nizâm ed-dîn Ahmed, s155.
442 İsemî, s. 328 İbn Battuta II, s. 48; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 173; Firişte I, s. 214.
443 Bazı kitabe ve paralardan öğrenildiğine göre Sultanü’l-Azam, Ebû’l-Muzaffer, Adil, Skenderü’s-Sani, Sultanü’l-Dünya, Yeminü’l-Hilâfet, Emirü’l-Mü’minin, Gavsü’l-İslâm, Sefarih sultan, Muiz el-Mülûk, Esselâtinü’l-Kâim, Maharacadhiraca Srimad Alavadina gibi pek çok ünvana sahipti. Bkz., E. Konukçu, a.g.e., s. 194.
444 İsemî, s. 335; Alâ ed-dîn Muhammed Kalaç, Şemsü’l-Hak Hızır, Mübarek, Sadî, Ömer, Ferit, Osman ve Ebubekir Han isimlerinde yedi oğlu bulunmaktaydı. Kızlarının sayısı bilinemiyor ve hepsi de Hüdavende-i Cihan olarak anılmaktadır. Bkz. K. S. Lal, a.g.e., s58.
445 Bugün, Alâ ed-dîn Muhammed Kalaç’tan kalan iki maddi unsur göze çarpıyor. Biri eski Dehli’deki Mescid-î Cuma yanındaki harabe olmaya yüz tutmuş türbe, ikincisi ise sonraki sultanların şerefle kullanmak istedikleri kılıcıdır. Üzerinde Besmele-i Şerif ile farsça yazılmış “Zafer benim elimdedir” cümlesi bulunan kılıç, Bombay’da Prens Vales Müzesindedir. Bkz. E. Konukçu, a.g.e., s. 194.
446 İsemî, s. 337; Firişte I, s. 217; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 173 vd.
447 İsemî, s. 339 vd.; Baranî, s. 372; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 175; E. Konukçu, a.g.e., s. 191 vd.
448 İsemî, s. 342; Baranî, s. 377; Firişte I, s. 218,
449 İsemî, s. 347-356; Baranî, s. 380 vd; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 177vd; I. H. Qureshi, a.g.e., s. 12.
450 İsemî, s. 339 vd. Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 176; Firişte I, s. 221vd.
451 İsemî, s. 364; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 182; I. H. Qureshi, a.g.e., s. 11; T. W. Haig, “The Khalji Dynasty and the First Conquest of the Deccan” The Cambridge History of India III, s. 120 vd.
452 es-Sihrîndî, s. 83; Baranî, s. 397; Firişte I, s. 223.
453 M. Habib, “Nasırudin Khusrau Khan”, A Compherensive History of India V, s. 245 vd.
454 İsemî, s. 369; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 187 vd.
455 İsemî, s. 370; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 188; Firişte I, s. 229
.
456 İsemî, s. 373 vd.; Nizâm ed-dîn Ahmed, s191; Firişte I, s. 230.
457 Bkz. A. Zahid Khan, “The Sultanate of Delhi and Regional States”, Road to Pakistan, s. 98; I. H. Qureshi, a.g.m., s. 13.
458 İbn Battuta, II, s. 55; V. D. Mahajan, a.g.e., s. 151; R. C. Jauhri, Firoz Tughluq, Agra 1968, s. 1; B. P. Saksena, “Sultan Ghıyasuddin Tughluq”, A Compherensive History of India V, s. 460 vd.;.
459 Bkz. I. Prasad, History of the Qaraunah Turks in India, Allahabad 1936, s. 2-6; The Travels of Marco Polo, New York, s. 39’da “. Yağmacı bir kabiledir. Bulundukları bölgenin zenginliklerine sahip olan Karaunaların hakimiyeti Büyük Han’ın (; Ögedey) kardeşi Çağatay ulusunun idaresine girmiş. Onlar Çağatay sarayında yaşamışlar. Daha sonra Hindistan’da Malabar vilâyetine kadar inmişler ve hakimiyet tesis etmişler.” denilmektedir.
460 Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 192V. D. Mahajan, a.g.e., s. 154 vd.; R. C. Majumdar, a.g.e., s. 55 vd.
461 B. S. Nijjar, a.g.e., s. 50; Mahmud Husain, A Short History of Hind-Pakistan, Karachi 1960, s. 145; S. F. Mahmud, A Concise History of Indo-Pakistan, s. 102; T. Keigtley, A History of India, from the Earliest Times to the Present Day, London 1847, s. 15; I. H. Sıddıqui, “Politics and Conditions in the Territories…. ”, s. 294; H. Beveridge, a.g.e., s. 84; H. Kulke-D. Rothermund, a.g.e., s. 254.
462 İbn Battuta II, s. 56; Firişte I, s. 230-236; Devletin üst düzey görevlilerinin hemen değiştirilişi ve bunların nitelikleri ile düzeni sağlamaları hususunda geniş bilgi için bkz., Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 192vd.
463 İsemî, s. 383vd; İbn Battuta, II, s. 59: Nizâm ed-dîn Ahmed, s 194; I. H. Qureshi, a.g.m., s. 13; V. D. Mahajan, a.g.e., s. 153; T. W. Haig, “The Reigns of Ghıyas-ud-din Tughluq and Muhammed Tughluq and the Second Conquest and Revolt of the Deccan”, The Cambridge History of India III s. 130 vd.
464 İsemî, s. 406; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 196 vd; Gıyâs ed-din Tuğluk Şâh’ın ölümüyle ilgili farklı rivayetler vardır. Kaynakların bir kısmında kaza ile öldüğü belirtilirken bir kısmı kendisinden sonra başa geçecek olan oğlu Muhammed Tuğluk tarafından öldürüldüğünü belirtmektedirler. Bkz. İbn Battuta II, s. 61; V. D. Mahajan, a.g.e., s. 152 vd.; H. Kulke-D. Rothermund, a.g.e., s. 254; I. H. Qureshi, a.g.m., s. 13 vd.
465 İsemî, s. 408; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 199; Muhammed Tuğluk, geometri, matematik, astronomi, Yunan felsefesi gibi çok geniş konularda eğitim almıştı. Bkz. H. Beveridge, a.g.e., s. 88; Mahmud Husain, a.g.e., s. 147; S. A. H. Haqqı, a.g.e., s. 32.
466 İsemî, s. 430, 436vd., 479; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 202, 204vd. Bu Müellif, s. 206’daki kaydında Deogir’e güzel bir yolla bağlanan Dehli’nin zorla göç ettirmeden dolayı harap olduğu belirtilir. Ayrıca bkz., R. C. Majumdar, “Muhammad Bin Tughluq”, The Delhi Sultanate, (nşr. R. C. Majumdar), Bombay 1960, s. 62 vd.; H. Kulke-D. Rothermund, a.g.e., s. 255; A. Zahid Khan, a.g.m., s. 100; T. W. Haig, “The Reigns of Ghıyas-ud-din Tughluq and…. ”, s. 140.
467 Firişte, s. 410; V. D. Mahajan, a.g.e., s. 169.
468 Bkz., Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 202; H. Kulke-D. Rothermund, a.g.e., s. 256,
469 İsemî, s. 420-426; Sultan’ın Abohar’a ulaştığı ve tarafların savaş nizâmına geçtiği sırada araya giren Şeyh Rükn ed-dîn’in barışı sağladığı hususunda bkz., Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 204: T. W. Haig, “The Reigns of Ghıyas-ud-din Tughluq and…. ”, s. 142, İbn Battuta II, s. 112’de, Kişilü Han’ın öldürüldüğü kayıtlıdır.
470 İbn Battuta II. s. 137; Firişte I, s. 249; I. H. Qureshi, a.g.m., s. 15; K. A. Nizâmî, “Sultan Muhammad bin Tughluq”, A Compherensive History of India V, s. 496.
471 Bkz., İsemî, s. 430vd.; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 200.
472 Bkz. İsemî, s. 444.; Firişte I, s. 251,
473 Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 207; K. A. Nizâmî, “Sultan Muhammad bin Tughluq”, s. 498.
474 Bkz. N. Durak. a.g.e., s. 123; T. W. Haig, “The Reigns of Ghıyas-uddin Tughluq and…”, s. 143; V. D. Mahajan, a.g.e., s. 171; H. Beveridge, a.g.e., s. 88.
475 İsemî, s. 449; İbn Battuta II, s. 118.
476 İsemî, s. 451; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 207 vd.
477 İsemî, s. 495; Bkz. S. A. Q. Husaini, “The Sultanat of Madura”, A Compherensive History of India V, s. 1009 vd.
478 Irak, Horasan ve Çin’i zapt etmek isteğine dair bkz., Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 203 vd.
479 İsemî, s. 447; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 204; İbn Battuta II, s. 114 vd; Mahmud Husain, a.g.e., s. 148; H. Beveridge, a.g.e., s. 89 vd; I. H. Qureshi, a.g.m., s. 17; K. A. Nizâmî, “Sultan Muhammad bin Tughluq”, s. 526.
480 Zaferabad, Oudh Kara ve Lakhnauti Hakimi Ainü’l-Mülk b. Mahir’in isyanı için bkz., İsemî, s. 406; İbn Battuta II, s. 122; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 208, 210 vd.
481 İsemî, s. 511vd.; Firişte I, s. 255.
482 Firişte I, s. 257; Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 223; Mahmud Husain, a.g.e., s. 153.
483 V. D. Mahajan, a.g.e., s. 181.
484 R. C. Jauhri, a.g.e., 13 vd.; B. P. Saksena, “Firuz Shah Tughluq”, s. 567.
485 Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 225; Mahmud Husain, a.g.e., s. 154; V. D. Mahajan, a.g.e., s. 158 vd.; S. A. H. Haqqı, a.g.e., s. 34.
486 Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 226vd.; B. P. Saksena, “Firuz Shah Tughluq”, s. 570.
487 Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 229; R. C. Jauhri, a.g.e., s. 56.
488 Bkz., T. W. Haig, “The Reigns of Ghıyas-uddin Tughluq and.”, s. 176.
489 Firişte I, s. 259; I. H. Qureshi, a.g.m., s. 19.
490 Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 230.
491 Nizâm ed-dîn Ahmed, s. 231.
492 K. A. Nizâmî, “Sultan Muhammad bin Tughluq”, s. 532.
493 B. P. Saksena, “Firuz Shah Tughluq”, s. 595 vd.
494 T. W. Haig, ”The Reing Fîrûz Tughluq the Decline and Extinction of the Dynasty and the Invasion of India by Timur”, The Cambridge History of India III, s. 181.
495 S. A. H. Haqqı, a.g.e., s. 35.
496 Geniş bilgi için bkz. R C. Jauhri, a.g.e., s. 153 vd.; I. H. Qureshi, a.g.m., s. 20; H. Beveridge, a.g.e., s. 92.
497 Firişte I, s. 259vd.
498 Firişte I, s. 273; M. Habib, “Successors of Firuz Shah Tughluq”, A Compherensive History of India V, s. 620.
499 H. Beveridge, a.g.e., s. 92.
500 Firişte I, s. 274.
501 V. D. Mahajan, a.g.e., s. 199.
502 E. Konukçu, a.g.m. 438 vd.
503 V. D. Mahajan, a.g.e., s. 200.
504 T. W. Haig, ”The Reing Fîrûz Tughluq the Decline…. ”, s. 192.
505 Firişte I, s. 278; E. Konukçu, a.g.m., s. 439; S. A. H. Haqqı, a.g.e., s. 36.
506 Firişte I, s. 280; B. P. Saksena, “Firuz Shah Tughluq”, s. 623 vd.
507 B. P. Saksena, “Firuz Shah Tughluq”, s. 626 vd.
Dostları ilə paylaş: |