Türkiye’de sivil toplum kuruluşları (kâr amacı gütmeyen kuruluşlar) hangi sermaye biçi-
1 minden yoksundurlar? Kamularıyla iletişim kurarken hangi sermaye biçimlerine ağırlık verirler?
Tüm bu sermaye biçimleri, kurumların halkla ilişkiler faaliyetlerine ilişkin bir çerçe- ve çizebilmek için gereklidir. Bourideu’nün çalışmalarından ödünç alınan kavramlarla ve bunlara dayalı olarak yapılan araştırmalar, halkla ilişkiler alanına daha gerçekçi bir pers- pektif kazandıracaktır.
Bu unsurlar stratejik bir halkla ilişkiler uygulamasının parçaları olarak görülebilir. Bil- gi sermayesinin özellikle bilgi toplumunda yaşadığımız bu çağda ayrıcalıklı bir şekilde önem kazanmaktadır.
Bir kurumun halkla ilişkileri yalnızca halkla ilişkiler uzmanları tarafından gerçekleş- tirilen bir alt sistem değildir, kurumun tüm üyeleri tarafından gerçekleştirilir. Bu durum halkla ilişkileri izole edilmiş bir üst yönetim fonksiyonu olmaktan çıkarır ve kurumsal kademeler ve birimler arasında bütünleştirici bir fonksiyon görür. Buradan kaynaklı bir biçimde tüm birimlerin ve kurum çalışanlarının sahip olduğu bilgi sermayesi devreye girmekte ve kurumun halkla ilişkiler başarısında toplam sermaye biçimine katkı olarak görevi üstlenmektedir.
Bir diğer yandan da bilgi toplumunda halkla ilişkiler alanına yönelik eleştirel yakla- şımlar köklü bir şekilde ilerlemeye devam etmekte, halkla ilişkiler alanının tanımlanış çabası, tarih yazımı, diğer disiplinlerle ve kurum birimleriyle olan ilişkisi, bir yönetsel işlev olarak tanımlanışı, uygulamalarındaki yöntemsel, kuramsal ve etik sorunlar halâ tartışılmaktadır. Halkla ilişkiler literatürüne ya da uygulamadaki çalışma alanına yönelik bu eleştirel perspektifler alan üzerine derinlikli bir bilgi edinilmesi için gereklidir. Gerek halkla ilişkiler akademisyenleri gerekse kurumsal düzlemde (kamu/özel/STK) halkla iliş- kiler faaliyetlerine yönelik bilgi birikimindeki ilerlemeye bu sayede ulaşılabilir.
HALKLAİLİŞKİLERDEELEŞTİRELYAKLAŞIMLAR