ANAHATLARıYLA İSLAM AHLAKı – Mustafa Çağrıcı Kitap Özeti
- ANAHATLARıYLA İSLAM AHLAKı -
PROF. DR. MUSTAFA ÇAĞRıCı
BIRINCI BÖLÜM
TARIFLER VE UMUMI BILGILER
-
Ahlak- Tarifi ve Mahiyeti
‘Halk-hulk’ -> ‘huluk’ : Yaratma, yaratılış, yaratılmış kuran’da:1.adet gelenek,2. Ahlak, huy
lügatte: hulk-> seciye, tabiat, mertlik, din ve anlayış
ahlak -> huylar seciyeler insanın manevi yapısını belirleyen özellikler
İbn Sina ve İbn Miskeveyh’ten sonra en iyi tanım Gazzali tarafından yapılmıştır:
‘Ahlak insan nefsinde yerleşen öyle bir heyet (meleke) dir ki, fiiller, hiçbir fikri zorlama olmaksızın, düşünüp taşınmadan, bu meleke sayesinde kolaylıkla ve rahatlıkla ortaya çıkar.’
Tariften şu özellikler anlaşılır:
-
amel’den ziyade manevi kabiliyetler kompleksidir, Ahlakça davranış sadece sonuç, ya da tezahürüdür
-
insanın ameli insanın ahlakı hakkında tam net bilgi vermeyebilir. Önemli olan niyettir (Ameller niyetlere göredir)
-
‘Ahlaksız’ nitelemesi yanlıştır. Her insan ahlaklıdır. ( iyi veya kötü ahlak vardır)
-
ahlak gelip geçici değil, devamlılık isteyen bir melekedir. ‘Amellerin en hayırlısı devamlı olanıdır’
-
Ahlak zorla değil, kendiliğinden gelmelidir. Kişi isteyerek ve tereddütsüz ahlaklı davranmalıdır
-
‘itiyad’ (alışkanlık) ahlaklı davranışın temelidir -> İslam ahlakçıları ‘ahlaki eğitim’e önem vermişleridir
-
Ahlak İlmi
Fillerin değeri konusunda isabetli hükümler verebilmek ve doğru seçimler yapabilmek için vardır.
A Ahlak ilminin tarifi
İmam Gazali’ye göre: ‘Ruh sağlığı ilmi’ -> Ahlak ilmi ‘beden sağlığı ilminden (= tıp) daha hayırlıdır
Katip Çelebi’ye göre: ‘Ahlak ilmi, ameli hikmetin (pratik felsefenin) bir bölümüdür’ -> felsefi problem olarak ahlak
‘Nefsin faziletleri ve reziletlerini konu alan ilim’
B Ahlak ilminin konusu
Ahlakın faili olan insan, ahlaki kabiliyetleri ( akıl,irade, vicdan gibi), duyguları (öfke, şehvet gibi) ve bunlardan doğan fazilet ve reziletler, iyi olanlarını geliştirme zararlı olanlarını ıslah etme yolları ..ahlakın konusudur.
-
ahlak ilmi psikolojiden,sosyolojiden, pedagojiden yararlanır
-
ahlak ilmi bir kurallar ilmidir
-
ahlak ilmi bir değerler ilmidir
C Ahlak ilminin gayesi
‘Ben ahlak güzelliklerini tamamlamak için gönderildim’ Hadis-i Şerif -> Ahlak ilminin gayesi, Ahlak güzellliklerini yani iyi huyları ve yüksek vasıfları insanlara kazandırmaktır
İslam’a göre, İnsan: Ruh & Beden varlığıdır -> Beden kadar ruh sağlığı da korunmalıdır
( ‘Kendi kendinizi tehlikeye atamayınız, iyilik yapınız...’ Bakara 2 )
Gazzali’ye göre: Allah bedeni tam bir şekilde yaratmıştır, ancak ahlakını geliştirmesini insana bırakmıştır. -> Ahlak = ruh tıp ilmi
Kısaca: ‘neyi yapmalıyız?’ sorusunun cevabını araştıran bir ilimdir.
D Ahlak ilminin kısımları
-
Nazari ahlak
Ahlak problemlerini tahlil ederek insanın ahlaki yaşayışına temel teşkil edecek genel prensipler, kaide ve kanunları tespit eder. Ahlak teorisidir.
(Örn.: İyi veya kötü nedir?-> Değer problemi/ Seçim yapma kudretine sahip miyiz?-> Hürriyet problemi )
-
Ameli Ahlak
Nazari ahlakın tespit ettiği kaide ve kanunların hem neticesi hem de tatbikidir. Genel prensiplere uygun olarak iyi ve kötü fillerin, fazilet ve reziletlerin neler olduğu ayrıntılı olarak belirtilir. -> vazifeler ilminden teşekkül eder
E Ahlak ilminin diğer disiplinlerle münasebeti
Hukuk, Sosyoloji, Psikoloji en önemlileridir
-
Ahlak-Hukuk
-
ikisi de normatiftir. (kaideci) Sahaları değerdir.
-
Birbirini tamamlarlar
-
Hukuk = müeyyideleri maddileştirilmiş bir ahlak düzenidir
Zira: vatandaşlar arasındaki münasebetlerin ahlaki ölçülere uygun olarak sürdürülmesini sağlamayı gaye edinen siyasi ve idari müdahaleden ibarettir.
-
Hukukun ahlaka, ahlakın da hukuka ihtiyacı vardır
İkisi arasında ayırıcı farklar:
-
hukuk sadece ceza verir, ahlak mükafat da verir
-
hukukun cezası haricidir, ahlakın cezası hem harici hem de derunidir,içtendir. (Vicdan)
-
Hukuk zahire, ahlak ise amellerin ardındaki niyete bakar,sadece kanuna uyulmuş olup olunmadığına bakmaz
-
Hukuk genellikle milli nitelik taşır, ahlak (idealde) evrenseldir (en azından cihanşümül olma iddiası taşır)
-
Ahlak-Psikoloji
-
ikisinin de konusu insandır, ruh ve davranışlarını inceler
-
psikoloji insanın ne olduğunu, ahlak ne olması gerektiğini inceler
-
birbirini tamamlayıcıdırlar
İkisi arasında ayırıcı farklar:
-
ahlakın sahası değerler, psikolojinin sahası realitelerdir-> Psikoloji davranışları incelerken tarafsız, ahlak ise iyin yanındadır
-
psikolojinin kanunları tasviri, ahlakın kanunları buyurucudur
-
Psikoloji insanın tüm davranışlarıyla ilgilenir, Ahlak ise sadece iradeli davranışlarla
-
Ahlak-Sosyoloji
-
ikiside içtimaidir
-
Gazali: Ahlaki şuur insanın toplumsal bir varlık olmasından kaynaklanır
-
Bazı felsefeci ahlakı sosyolojinin bir kolu olarak görür ancak bu yanlıştır
İkisi arasında ayırıcı farklar:
-
Sosyoloji tasviridir, pozitif ilimdir
-
Sosyoloji sadece sosyal olaylara, ilişkilere ve kurumlara bakar, psikoloji ise olayların arkasındaki fertlerin iç dünyasını inceler
-
Ahlaki tavır ile örf adet ayırımı: örf adetin arkasında takdir edilme duygusu yatar, ahlakın temelinde inanma ve saygı duyma vardır! -> ahlak kanunları toplumun üstünde bir kaynağa dayanır, Ahlaki kanunlara insan kutsallık atfeder
-
Örf adet kurallarının ilk başta ahlaka dayandığı sonraları ise yozlaştırıldığı görülür (Örn: Kan Davası)
-
Örf adet millidir, ahlak ise evrensellik iddiası taşır
-
Ahlak Felsefesi
Felsefe : İnsanın iki temel yeteneğini konu alır, a) bilmek b) yapmak
-
Ahlak felsefenin belli başlı araştırma sahaları arasında yer alır
-
Ahlak felsefesinin konuları ahlak nazariyyesi nin konuları ile aynıdır.
-
Farkı: Ahlak ilminin gayesi, doğru kabul edilen prensipler sayesinde ahlakın nazari konuları hakkında bilgi vermektir.
Ahlak felsefesi ise ahlakın nazari konularını münakaşa zeminine taşır.-> gerçekliği baştan kabul edilen hiçbir ahlaki kesinlik yoktur. Felsefe düşünmek ve tartışmak ister.
-
Ahlak felsefecilerinin görüşleri arasında farklar vardır
-
Ahlakı tamamen reddeden ahlaki kesinliğe inanmayan filozoflar vardır. -> ‘Amorizm’ (La-ahlakilik) ~ İslam aleminde bazı müfrit sufiler ve batınıyye tarafından savunulan ‘ibahilik’ amoralizm’in bir çeşididir
-
İslam ve İslam Ahlakı
s-l-m : teslim olma, kurtuluşa erme -> dinin üç temel hususiyetlerini anlatır:
-
Teslim olma (s-l-m)
-
Kurtuluşa erme (s-l-m): İslamı kabul eden her türlü yanlış inanç ve yaşayış tarzından selamete ermiş olur
-
Müsaleme (s-l-m) : ‘çatışma zıtlaşmayı kaldırarak uyuşmak, anlaşmak, birbirinden emin olmak ‘, Furkan Suresi 63. Ayetinde, İslam’ın bir müsaleme (Barış ve dostluk) dini olduğu ifade edilir. Cehalet: ilmi bilgisizlik değil, ameli bilgisizlik, serkeşlik manasındadır ‘Cahiliyye devri’ <-> ‘İslam devri’
Hz. Peygamber’in (sav) hadislerinde de ‘cehalet’ kötü ahlak anlamında kullanılmıştır.
-
Kötü ahlakı kaldıran, yerine iyi huyluluğu getiren dine İslam denmiştir (s-l-m)
‘İslam ahlakı nedir?’sorusuna cevaben...
İKİNCİ BÖLÜM
İSLAM AHLAK DÜŞÜNCESİNİN DOĞUŞU VE GELİŞMESİ
-
İslam Ahlakının Doğuşu
A İslam’dan Önce Araplar’da Ahlaki Vaziyet
-
insanlarda ahlak fikri din fikri kadar köklü ve yaygındır -> kötü toplum, tamamen ahlaki değerleri olmayan toplum anlamına gelmez
-
Cahiliyye araplarının da ahlakı vardı. İslam tamamen yeni bir ahlak sistemi ortaya koymamıştır (zaten mümkün değildir). -> ‘İslam’da cahiliyye devrinin faziletlerinin tatbikine devam edilecektir.’ Hadis-i Şerif
‘İnsanların Cahiliyye devrinde hayırlı olanları- ilim irfan sahibi oldukları sürece- İslam devrinde de hayırlıdırlar’ Hadis-i Şerif
-
Dikkat: İslamiyet Cahiliyye ahlakının devamı değildir! En mühim ayrışma noktaları: Niyet ve yöneldiği Gaye’dir
-
Cahliyye devrinde ahlaka dair yazılı eser bulunmaz, Arap şiiri vardır
-
Putperestlik Cahiliyye arabını dinin deruni ve ahlaki tesirinden mahrum bırakmıştır
-
Cahiliyye’de AHLAK= MURUE (Mürüvvet) -> yiğitlik, cömertlik, hürriyet, namusa düşkünlük, misafirperverlik, yardımlaşma ve dayanışma
-
Yiğitlik (Cesaret)
-
İbn Haldun: ‘Şecaat ve cesaret arabın şeciyesidir’
-
Yiğitlik kendi kabilesi uğrunda öldürdüğü insanların sayısıyla ölçülürdü -> şecaati gurur ve benliİ, ferdi ve kabilevi üsütünlüğü idpatlamaya dayanmaktadır
-
İslam ahlakı şecaatı yeni ve üstün ideallere yöneltti, taşkın olan cesaret duygusunu bir takım sıfatlarla dizginledi (örn.: adalet)
Bknz.: Al-i İmran 103
-
Cömertlik ve misafirperverlik
-
misafirperverliğin gayesi kabilesinin övünmesi idi
-
İslam bunu devam ettirdi ancak aynı zamanda ahlaki muhteva kazandırdı
-
İslam’a göre, misafirperverlik insan sevgisi ve Allah rızası gibi iyi niyete dayanmalıdır
-
Ayet: ‘Biz size Allah rızası için ikram ederiz, sizden karşılık, bir teşekkür beklemeyiz.’ -> Allah araplara böyle söylemelerini telkin ediyor
-
Kant’tan 12 asır önce şartsız ahlakın temel kanunu koyar!
-
Hürriyet
-
iptidai Hürriyet’in en bariz vasfı: otorite tanımamak -> merkezi otorite yoktu
-
ne sistem olarak ne de müeyyide olarak hukuk düzeni mevcut
-
cahiliyye ferdi hürriyete düşkün, ancak ictimai hürriyete karşı idi -> mevali ve köleler
-
İslam dini sadece bir kısım için geçerli ve sınırsız bir hürriyet fikrine karşı çıktı
-
İslam’a karşı en büyük tepki mütegallibe sınıfından geldi. Kuran onların zayıfları kovduğu takdirde hz. Peygamber’le müzakere masasına oturacakları fikirlerine karşı çıktı
-
İslam’da ki hürriyet anlayışı: İnsan beşerüstü otoritenin, kendi vicdanının ve cismani iktidarının buyruğu altındadır
-
ihtilaf meselelerinde Allah ve Resulune müracaat ediliyor
-
Yardımlaşma ve dayanışma
-
temelinde yine kabilenin üsütnlüğünü ispatlamak yatar
-
İslam ahlakı yardımlaşmayı insan sevgisi ve acıma duygusu üzerine kurmuştur
-
Hadis-i Şerif : ‘Zalim de olsa mazlum da olsa kardeşine yardım et!’ -> Zalim’e yardım: Zulmune engel olmak
-
Maide 2: kötülük ve düşmanlık’ta değil ‘iyilik ve takva’ yolunda yardımlaşmak
-
Namusa düşkünlük
-
cahiliyye arabı kadın ve şaraba düşkün idi -> fuhuşun yaygınlaşması ve himayesiz kadınların kullanılması,kadınların savaş sonucu ganimet statüsüne düşmeleri
-
namusuna düşkün olan arapların kızlarını gömmeleri -> arabın ideali mümkün olduğu kadar çok erkek evlat sahibi olmak
-
İslam, fuhuş ve zinayı yasaklar
-
Müslümanlar kardeştir: insanın malı, kanı ve namusu ‘mekke kadar, Kabe kadar’ mukaddes ve dokunulmazdır (Buhari Hadisi)
-
en fazla kadınların işine yaradı: iffetsizliğe zorlanamazlar hatta iffetlerine laf atılamaz
-
kadınlar erkekler karşısında zayıftırlar ancak horlama sebebi değildir, anne olarak yüceltilmiştir, erkeğe kadına bakma vazifesi yüklenmiştir
Sonuç olarak:
-
İslam’la birlikte insan bencillikten kurtuldu, ruhi varlığında ve beşeri münasebetlerde huzur ve barışa ulaşmak gayesine koyuldu
Asr-ı Saadette Ahlaki vaziyet
-
İslam ahlakı = Kuran Ahlakı -> Hz. Aişe: ‘Onun ahlakı kurandı’ -> Hz. Peygamber ahlak eğitimcisidir
-
İslam Ahlakı kaynağı beşerüstü olmakla birlikte, uygulama alanı açısından beşeridir
-
Pedagoji’ye göre: İnsan’ın eğitilmesi iknaya dayanır, hayvanınki şartlandırma yoluyla -> insan eğitimi zordur -> Hz. Peygamber’in nübüvveti 23 sene sürmüştür
-
İslam’In gayesi ahlakı insanların hayatlarına en güvenilir şekilde aktarmaktır (sadece nazari değil aynı zamanda ameli ahlak) -> oku ayetinden hemen sonra iyiliği emretme ayetleri inmiştir
-
Daha ahlak nazariyyesi belli olmadan sahabe dervinde ahlak hayata geçirilmişti
-
ancak hiç bir insan kusursuz değildir
-
faziletli toplum tam olarak nedir? -> kötülüğün tamamen ortadan kalktığı değil, faziletin rezilete üstün olduğu toplumdur
-
sahabe dönemi faziletli toplum modelidir -> en temel modeli ise Rasulullah (sav) ‘dır
C Hz. Muhammed (sav)’ın Ahlaki şahsiyeti
Hz. Peygamber’in örnek şahsiyeti hakkında şunlar söylenebilir:
-
ömrü boyunca gerçeği söylemiştir : ‘Emrolunduğun gibi dosdoğru ol’ (Hud 12)
-
daima tatlı dilli, güler yüzlü, ve toleranslı olmuştur
-
yemek yeme adabı vardı ( besmele, hamdele, el yıkama, kokusu rahatsız eden şeyleri yememe vs...)
-
Giyimde: İpek elbise giymez, sadeliğe önem verirdi, temizliğe dikkat ederdi
-
Lüks ve ihtişama önem vermezdi
-
Affetmeyi sever, incitmez, tevazulu idi ve aza kanaat ederdi
Al-i İmran 159: ‘Eğer kaba, katı kalpli bir insan olsaydın muhakkak ki çevrenden dağılır giderlerdi’
-
yiğitlik ile halimlik-selimlik dengesini korurdu
-
kibirden nefret ederdi, kimseye dünyalık nedenlerden dolayı tavır takınmazdı
-
Aile hayatı son derece muntazam idi
-
İslam Ahlakının Yabancı Kültürler İle İlk Teması ve Bunun Sonuçları
A İlk Fikri ve İlmi Gelişmeler
-
İslam dininin evrensel hedefleri : 1. Fitne’nin ortadan kaldırılması
2. Yeryüzünde Allah’ın dininin hakim olması
> İslam’ın yayılmasıyla birlikte yabancı kültürlerle kaynaşması sonucu fikri birlik de doğal olarak imkansızlaştı
-> ahlak sahasında da nazari ve ilmi bakımdan yeni çalışmalar başlamıştır
Bunun sebepleri:
-
Sosyal sebep
Hz. Peygamber’in vefatından sonraki nesillerin aynı nebevi eğitime tabi tutulmuş olmamaları, ve siyasi yayılmanın getirdiği imkanlar sonucunda cikan ahlaki sıkıntılar:
aa) Kabilecilik
ab) idari teşkilatlanmanın genişleme karşısında gösterdiği zafiyetler (Yanlış vali seçimi)
ac) Lüks,ihtişam ve israf hayatı
ad) Yeni Müslümanların eski alışkanlıklarına bağlılıkları
-
Fikri Sebep
-
Tercüme faaliyetleriyle İslam düşüncesine yeni fikirler dahil olmuştur, bunların arasında en önemlileri şunlarıdr:
-
‘Beydeba’ (Alimlerin Başı) unvanlı bir Hint alimin eseri -> İbn Mukaffa –Kelile ve Dimne = Ferdi,sosyal, siyasi ve idari hayata dair ahlaki hikmetler ihtiva eder
-
Nikhamos’a Ahlak Aristoteles’in eseri -> Huneyn b. İshak – Kitab’ul ahlak
= Ahlak tarihinin en meşhur eseridir
(Hayır/Mutluluk,Fazilet, şecaat&itidal , adalet, akli faziletler, bedeni lezzetler, dostluk-insanseverlik gibi konular ihtiva eder)
Aristo’nun ahlak felsefesi :
-
ebedi bir Yüce Varlık’ın bilgisine ulaşmaya çalışmaz, aksine alelade şartlar altında erişilmesi mümkün olan hayır ve saadeti araştırır -> ona göre ahlak millete cinse göre değişir.
-
Ahlakın gayesi Aristo’ya göre mutlak saadettir
-
Aristo’nun eseri aristokrat ahlak resmi sunar
İslam ahlakçıları:
-
Aristo’dan çok etkilendikleri halde, mutlak ve aşkın bir hayır inancında ısrar etmişlerdir!
-
Ahlakın gayesi ebedi saadettir, yani öteki dünyadaki saadet
Önemli bir ortak nokta vardır yinede:
-
Fazilet ifrat ve tefritten ibaret olan iki aşırılığın ortasıdır.
Ancak bunu Hz. Peygamber daha öncesinde söylemişti: ‘İşlerin en hayırlısı orta yollu olanıdır’ (Hayrul umur evsatuha)
B İslam Aleminde Gelişen Ahlak Ekollerine Genel Bir Bakış
-
Hz. Peygamber döneminde ahlaka dair hükümler hemen sorgulanmaksızın uygulanırdı: ‘Peygamber size ne verdiyse alın, neyi yasakladıysa onu bırakın’(Haşr 7)
-
İslam dünyasında yazılan tüm ahlaki eserler az çok farklılık barındırmaktadırlar, ancak Batılılar kadar değil.
-
Bir kitabın ahlak kitabı olup olmadığını tespit etmek zordur, zira :
-
yazarları başka branşlarla meşhurdurlar
-
günümüzde müstakil saha olarak incelenen konular bir kitapta işleniyor
bu yüzden ahlak kitaplarını bir tasnife tabii tutmak gerekir:
-
Gelenekçi Ahlak:
her türlü beşeri kaynak üstünde tutulur
-
hadisçiler ve fıkıhçılar ağırlıklı olarak temsilcileridirler
-
Vahiyde yer alan ahlak kaideleri tartışmasız benimsenir, örnekler verilir
-
dini nasların yorumu mahiyetinde olan eserler
-
İslam ahlakının ameli hükümlerini ve bu hükümlerin dayandığı dini prensipleri ihtiva ederler
Örnekleri Şunlardır:
-
Hemen tüm hadis mecmualarında yer alan ‘Kitab’ul edeb’ ve Kitab’ul birr’ gibi bölümler (Sahihi Müslim, Sahihi Buhari vs)
Bunlarda sadece rivayetler sıralanır, sonraki şarihler yorum da getirmişlerdir
-
Fıkıh kitaplarında yer alan bazı ameli ahlak konuları
Furu-ı fıkıh’ta örneğin: temizlik, ahde vefa, adalet ve ihsan ...gibi
Usul-u fıkıh’ta örneğin: hüküm, mükellefiyet, hüsün ve kubuh ..., ayrıca hikmet ve gayeler (mesalih) gibi
Münhasıran ahlaki konular hakkında yazılan eserler şunlardır:
-
Abdullah b. Mubarek’in Kitabü’z-zühd ve’r-rakaık’i
-
kendisi tabiin neslindendir, eseri sadece ahlaki hadis ve haberleri ihtiva eden hadis mecmuasır
-
konulara göre tasnif etmiş, ancak yorum yok
-
Tasavvufi ahlak kitaplarına önemli bir kaynaktır
-
İmam Buhari’nin El-Edebü’l-müfred’i
-
yalnızca ahlak ve adaba dair eserleri toplamıştır
-
Sahihi’nde geçen ve bunun dışındaki hadisleri toplamıştır
-
İmam Maverdi’nin Edebu’d-dünya ve’d-din’i
-
başkadılığa yükselmiş ünlü şafii fıkıhçısıdır
-
görüşlerini ayet ve hadise dayandırır
-
Arap edebiyatından alıntılar yapar
-
Muhammed Arkoun’a göre ortaçağ ahlakını en iyi temsil eden eser
-
İçeriği:
1. Aklın mahiyeti ve değeri (akıl iyi ahlakın heva kötü ahlakın kaynağıdır)
-
İlim ahlakı -> en değerli ilim ‘din ilmi’dir: insanın dini, ahlaki ve hukuki yükümlülüklerini belirleyen disiplinlerin tümü
-
Edebü’d-din-> dini ve ahlaki yükümlülükler, ibadetlerin hikmetleri, insanı alıkoyan olumsuz sebepler ...gibi
-
Edebü’d-dünya –> sosyal ahlak, içtimai hayatı iyileştirmenin yolları, iyi bir dünya düzeni kurmanın yolları
-
Edebü’n-nefs –> ahlak pedagojisi, ahlaki eğitim zaruridir
-
İbn Hazm’ın İlmü’l- ahlak (veya Risaletü’l-ahlak)ı
-
Endülüslü, Zahiriyye mezhebinin en büyük temsilcisidir
-
Bu eser Kitabu’l-ahlak ve’s-siyer fi müdavatü’n-nüfüs’ün mukaddimesidir
-
‘Fazilet’: ‘sadece Allah’ın emir ve tavsiyelerine uymak
-
‘Rezilet’: ‘O’nun yapılmasını hoş karşılmadığı şeyleri yapmak
-
mutlu (said ) insan: kendisini faziletlere alıştıran
-
bedbaht (şaki) insan: kendisini reziletlere alıştıran, faziletten hoşlanmayan insan
-
ahlaki konuda mutlak örnek Hz. Muhammed’dir (sav).
-
Tasavvufi Ahlak
Genel olarak tasavvuf tariflerinin ortak noktaları: a) ilahi emir ve yasaklara teslimiyet
b) Allah ve Rasulü’nün ahlakı ile süslenmek
c) Allah’tan başka her şeyden (ma-siva) kalben uzak durmak
(S.67-69 atlanmıştır)
! Tasavvuf asla Şeriat külfetlerine, yani dini, itikadi, ameli, ve ahlaki yükümlülüklere karşı kayıtsız kalmayı hoş karşılamaz !
Tasavvuf ahlakının ayırıcı vasfı: ‘Cüret ahlakı’ yerine ‘Feragat ahlakı’
-
Hz. Peygamber dönemindeki Zühd ahlakına dayanmaktadır
Tasavvuf (örn İbn Haldun’a göre), Zühd hayatından uzaklaşan İslam ümmetine reaksiyon olarak doğmuştur
Tasavvufi Ahlaka dair eserler:
-
Muhasibi’nin er-Riaye’si
-
kelam ve hadis alimidir, tasavvuf hakkında ilk eser yazan kişidir
-
Eser, ‘Hepiniz yöneticisiniz ve herkes yönettiğinden sorumludur...’Hadisi ile başlar
-
en üstün ahlak = hukukullah’ a riayet, insan haklarını da içine alır
-
Bütün iyiliklerin arkasındaki niyet, takva yani Allah’a derin saygı ve itaat düşüncesi olmalıdır
-
Zahiri amellerden daha önemli olan: ‘düşünce günahlarından’ (Massignon tabiriryle) arınmış olmaktır -> Herşeyde Allah rızası
-
Muhasebe ile murakabe ile gerçekleşen ahlaki ideal!
-
Er-Riaye’nin tesiri hemen hemen her tasavuuf kitabında mevcuttur! (bilhassa Gazzali’nin İhya’sında)
-
Ebu Talip el Mekki’nin Kutu’l-kulub’u
-
ünlü sufi olması yanısıra muhaddistir, fıkıh,kelam ve ahlaka tasavvufi bakış açısıyla değinir
-
tasavvufi hayatın geliştirilmesi için teklif edilen pratik faaliyetleri göstermektedir, bunları tasavvufi yorumlar eşliğinde hadis ve ayetlerle desteklemeye çalışır
-
Şeriat taraftarları ve tasavuuf taraftarları arasında köprü kurmaya çalışır:
‘İlim’ tartışmasında: ne sırf Şeri ilimler ne de sırf hal ilimleri olarak yorumlar, ikiside (zahir ve batın ilimler) Müslümana farzdır!
-
kurtuluşa erdirecek tam bir ahlaki hayat : Tasavvufi hayat
-
Tasavvufi- ahlaki makamlar: Tevbe, Sabır, Şükür, Reca, Havf, Zühd, Tevekkül, Rıza ve Muhabbet -> = Yakin makamlar zira ilm-i yakin için hazırlıktır
-
Eser, Gazzali’nin ihyasına kaynaklık etmiştir
-
Gazzali’nin İhya’sı
-
ahlaka dair en önemli eseri İhya-u ulumu’d-din’dir
-
her cildi bir ana bölüm teşkil eder, 10 kitaba ayrılmıştır:
-
cilt: Rub’u’l-ibadat: ilmin kıymeti, eğitim-öğretim önemi ve metotları, aklın değeri, imanın esasları, tasavvufi virdler, adab
-
cilt: Rub’u’l-adat: Yeme-içme adabı, evlenme, dostluk adabı, muaşeret, uzlet, vecd gibi tasavvufi tavırlar
-
cilt: Rub’u’l-mühlikat: asıl tasavvufi çehresini ve ahlaki fikirlerini bundan sonra görürüz, kalb, akıl, nefs ruh incelenir -> nefis terbiyesi , ahlak temizliği konusunu işler, nefsin tutkuları ve bunları yenmenin çareleri,
-
cilt: Rub’u’l-münciyat: ahlaki-tasavvufi faziletler, tevbe, sabır, şükür, havf ve reca, fakr ve zühd, niyet ihlas ve doğruluk, murakabe, tefekkür, ölüm, ahiret kaygısı konusunda felsefi-psikolojik tahliller
bunlardan sonra Tasavvuf, Fıkıh, Kelam konularını da işler.
-
ayrıca: Mizanü’l-amel, Tehafütü’l-felasife, Şerhu esmaillah, Bidayetü’l-hidaye, Kimyau’s-saade adlı eserlerinde ahlaktan bahseder
-
İslam ahlak düşüncesinin en önemli temsilcilerindendir
-
felsefi ahlak ile nassa dayanan ahlak arasında uzlaşmacı tavır sergiler
-
ahlakta temel kaynağı Kitap ve Sünnet’tir
-
felsefi konularda ise dini ve tasavvufi ölçüler içerisinde kalır
-
ona göre felsefecilerin savundukları ayet ve hadislerde mevcuttur
-
ahlakta din felsefeye öncüllük eder
-
filozoflar fikirlerini dinden ve tasavvuftan almışlardır.
-
Gazzali’nin ahlakı = mücahede ahlakı -> hayatı baştan sona kadar dolduran ahlaki çaba gereklidir
-
İnsan kötü arzularının karşısında ancak ahlakla tam anlamıyla hürriyet kazanır
-
Mücahede: dini kuralların disiplin ve düzeni içinde olmalıdır
-
iyi niyet & kalp temizliğine dayanmayan kuralcılık insanı ahlaklı kılmaz -> marifetullah’a ulaştırmaz
-
insan prensip olarak her insanı Allah’In en güzel eseri olduğu noktasından bakarak değerlendirmeli ve sevmelidir -> tasavvuf hümanizmi
-
Felsefi Ahlak
-
ahlakın ilahiyat, psikoloji ve siyaset gibi diğer felsefi alanlarla olan alakası Filozofları ahlakı ilgilendiren konulara eğilmeye sevketmiştir
-
İslam felsefesindeki Yunan tesirinden gelen rasyonalizm kendini ahlak teorisinde de gösterir – ancak kitap ve Sünnet çerçevesinden pek çıkılmamıştır
-
İslam Felsefesi 9.-12. Asırlar arasında ahlakla ilgilenmiştir
-
İslam Ahlak felsefesiarapların ‘edeb’ dedikleri (terbiye, muaşeret vs.) şeyden farklıdır
-
nazari ve metotlu bir çalışmadır (nasihat ve tavsiyeler kabilinden yapılmış olan çalışmalardan farklıdır!)
-
başlıca konuları:
-
ahlaki failin mahiyetini tanımak (ilmu’n-nefs, ma’rifetü’n-nefs)
-
ahlakın değişip değişmeyeceği
-
ahlaki eğitimin imkanı
-
fazail ve rezail
-
irade ve hürriyet
-
hayr ve şerr
-
ahlak insanlık için en zorunlu ihtiyaçlardan ve en yüksek değerlerden biridir
-
filozoflar çoğunlukla ahlaka rasyonalist biçimde yaklaşırlar
-
Nassa pek değinmezler
-
Akıl iyi ve kötünün bilgisine ulaşabilir, en yüksek ahlak = akli cehd ile ulaşılan ‘hakimler ahlakı’ -> bununla birlikte: rasyonel ahlak ile filozofun ahlakı zıtlaşmamalıdır
-
Akıl ‘hayr-ı Ala’yı’ ve genel olarak ‘İyi’yi bilme konusunda din ile aynı sonuca varır
-
Ahlak psikolojisi: insanın ahlak kapasitesinin tespiti için marifetünnefs’e önem verirler
-
Ahlak pedagojisi: ahlak eğitimle değişebilir
-
ruhu rezilet sayılan huylardan kurtarmak ve faziletlere bezemek
-
İslam filozoflarını fazilet anlayışı: Aristo’nun itidal görüşü
-
İtidal: ifrat ve tefrit’in tam ortası
Bütün faziletlerin kendilerine irca edildiği 4 fazilet Vardır: (Yunani görüşe dayanır)
-
Hikmet
-
Şecaat
-
İffet
-
Adalet
-
Platonizm’in, Yeni Eflatuncu’luğun, İslam tasavvufu’nun tesirinden : tasavvufi sayılabilecek bir ahlaki hayat telakkisi benimsenmiştir
-
bedeni arzulara ve dünyevi ikballere değer vermeme
-
sufiyane bir hayat tarzı benimsenir
-
ahlak alanında filozoflar ve sufiler arasında esnek bir farklılaşma mevcut
-
İslam ahlak düşüncesinde yer alan felsefi çalışmalar:
-
Ebu Nasr Muhammed el-Farabi :
-
eserlerinde ahlaka dair bilgi veren ilk filozof
-
Nikomakhos’a Ahlak kitabını şerh etmiştir
-
Ahlaka dair eser yazmamış ama eserlerinde ahlaktan bahseder
-
Kitabu’t –tenbih ala sebili’s-saade ve Siyasetü’l medeniyye adlı risalelerinde ahlaka ağırlık verir
-
İhsa’ul ulum’da ahlak İlm-i medeni altında toplanır
-
Ara’u ehlil medineti’l fazıla’da mutluluktan ve ahlaki konulardan bahseder
-
Farabi’de ahlak daha ziyade faziletli devlet için bir hazırlıktır
-
Faziletli devlet gaye değil, el gayetul kussa’ya ulaşmak için emniyetli bir vasıtadır = Allah’a ulaşmak anlamında metafizik gaye
-
İhvan-ı Safa risaleleri :
-
H.4 asırda Basra’da kurulmuş olan gizli bir cemiyet
-
Taassuptan uzak iddiasında, çeşitli ilimler hakkında yazılmış 50 den fazla risale
Bunlardan biri özellikle ahlaka dair. Diğerleri de ahlaka dair konular içerir
-
evrensel barış ve sevgiye dayanan ahlak düşüncesi
-
tasavvufi düşünce yapısına sahip (zühd, açlık, sabır, ahlaki eğitim...)
-
eğitim ve riyazet gereklidir, ruhlar aydın olmalı, huylar güzel olmalı
-
ahlak nazariyesi : din, felsefe, ve tasavvufu birleştiricidir –> eklektik!
-
Din ile felsefe arasında bir çatışma yoktur
-
Çatışma: ‘felsefeyi bilmeyen felsefecilerle şeriatı bilmeyen şeriatçılar’ arasındadır
-
Ebu Ali Huseyin b. Abdullah İbn Sina :
-
ahlakla yeterli ilgilenmemiştir
-
İlmu’l ahlak risalesi = Aristo’nun ahlakının sadece kısa özeti, diğer eserlerinde de ahlaka değinmiştir
-
Hayır anlayışında Eflatun’a karşı çıkar: hayır asli şerr ise arizidir
-
Mutluluk konusunda Aristo’ya karşı çıkar: Aristo der ki, her kuvve kendi lezzetini ve kendine göre hayrı (mutluluğu) kemale ulaşmakta bulur. İbn Sina mutlak lezzetinse Allah’a yönelişte olduğunu söyler. En tam en üstün lezzet ‘nefs-i natıka’nın bu yönelişi ile sağlanır
-
Nefsin bedenle meşguliyeti ona Maşuk’u unutturur-> beden Vacibu’l vucud’u idrak lezzetine engeldir-> gerçek mutluluk ancak ruh bedenden ayrılınca tadılabilir
-
buna ulaşmak nefsi ahlaki olan fiillere alıştırmak ve faziletleri meleke haline getirmekle olur
-
ahlakta hem gaye hem de bu gayeye ulaşmanın yolu bakımından tasavvufa yaklaşır
-
Ebu Ali Ahmed b. Muhammed İbn Miskeveyh
-
İslam felsefesinde yalnız ahlaka dair yazılmış en sistematik eser: Tehzibu’l- ahlak ve tathiru’l-arak
-
Ahlaka dair diğer eserleri ikinci sırada yer alır: et-Tahara, Tertübu’s-saade, Siyer, Edebu’l- Arab ve’l Furs
-
Tehzibu’l Ahlak : nefs’in mahiyeti ve kuvveleri , fazilet ve reziletleri, ahlakın tarifi ve kısımları, Aristo öncesi filozofların fazilet ve saadet anlayışları, insan fiillerinin ve hayatının gayesi , adalet-zulum, insanların dereceleri, sevgi ve dereceleri , ahlaki hastalıkların şifası ve ilaçları, 4 temel faziletleri barındıran
7 bölümden (makale) oluşur
-
özet olarak ahlaki düşüncesi : 1. İnsanları ‘insanlık şerefi’ne uygun davranışlara çağırır (-> Kant)
-
Saadet sadece insanın eksikliğini duyduğu şeyi elde etmesi değil (Aristo), en yüksek saadet Allah’a yakınlıktır
-
Tasavvuf ehline yaklaşmakla birlikte, açlık ve eleme dayanan zühd hayatını eleştirir: yaratılışın hikmetine aykırı bir tutum
-
İnziva konusunda da tasavvufi düşünceyi eleştirir: İnsan medeni bir varlıktır. Sahib-i şeriat’In toplu ibadet usullerini emretmesi sevginin yaygınlaşması içindir
-
Nasiruddin Muhammed b. Hasan et-Tusi: (İranlı ve şii alim- Üstadu’l Beşer)
-
Ahlakı Nasiri adlı eseri önemlidir
-
Sonrasında telif edilen birçok esere kaynaklık eder:
El İci- Ahlak-ı celali / Kınalızade Ali Efendi – Ahlak-ı alai / ...gibi
Ancak bunların hepsi sonuçta İhya’ya ve Tezhibu’l Ahlak’a dayanır
-
tasavvufi ahlak ile felsefi ahlakı telif eder
Sonraki dönemlerde yazılmış olan eserler hakkında söylenebilecekler:
-
Bölüm: nefs (ruh) fazilet hayır ve saadet felsefesidir. Nefsin mahiyeti ve kabiliyetleri, iyi ve kötü huylar, fazilet ve reziletler, hayır ve saadet ile insanı ahlaki olgunluğa götüren ve onun mutluluğunu sağlayan davranışlar gibi nazari ve ameli ahlakın konuları ışlenir
-
Bölüm: aile ahlakıdır, (ilm-i tedbir-i menzil), aile fertleri arasındaki haklar ve sorumluluklar, eğitim ve öğretime dair tavsiyeler, ev ekonomisi
-
Bölüm: medeni ve siyasi ahlak (ilm-i tedbir-i medine), faziletli toplum, devlet adamlarının özellikleri ...
İslam Ahlak Esasları ve Felsefesi
| www.ti-entertainment.com
Dostları ilə paylaş: |