Anahtar söZCÜkler/key words


İşgücünün Ekonomideki Konumunda Meydana Gelen Değişimler



Yüklə 3,03 Mb.
səhifə16/37
tarix15.09.2018
ölçüsü3,03 Mb.
#82394
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   37

3.2.8. İşgücünün Ekonomideki Konumunda Meydana Gelen Değişimler


Üretimin bilgisayarlaşması, çalışanın kapasitesini genişletmekte ve makineyi yeniden kullananın emrine vermektedir. Böylece, bilgisayarlı üretim döneminde, Taylorist-Fordist işgücü ve teknoloji örgütlenmesinin ortaya çıkardığı işgücünün makineye bağımlılığı bütünüyle değişmiştir. Makine, insan denetimine girmiştir. Böylece insanın yaratıcılığı, fiziksel ve entellektüel kapasitesi gelişmektedir.

Yeni işgücünün en çarpıcı niteliği, eskisiyle kıyaslanamayacak derecede eğitimli oluşudur (Belek, 1999:79). Yeni işgücünde eğitimin önemine Drucker’de de rastlanmaktadır. İşgücü içinde en önemli oranı oluşturan teknisyenleri tanımlayan özellik, yetenek düzeyinden çok, öğrenme konusunda yüksek bir kapasiteye sahip olmalarıdır. Drucker, bu yeni işgücünü bilgi ya da hizmet işçisi olarak tanımlamaktadır. Teknisyenler, yöneticiler, çeşitli alanlardaki uzmanlar, profesyoneller bilgi işçileridir ve aynı zamanda bunlar yüksek ücretli işçilerdir (Yalınpala, 2002:271). Çok az sayıda vasıflı işgücünün (çekirdek işgücü) güvence altına alındığı bu sistemde, büyük bir kitle sosyal güvenlikten ve iş güvencesinden yoksun işlerde, çok düşük ücretlerle ve yarı zamanlı (part-time) olarak çalışabilmektedir (Şahin, 1999:290).

Toffler; elle imalatın (manifaktür) yerini zihinle imalat (menifaktür)’ın aldığını belirtmektedir. Yüksek eğitimli olması yeni işgücüne, daha fazla pazarlık yapabilme gücü ve vazgeçilemez bir konum kazandırmaktadır.

Sonuç olarak, yeni işgücünün özellikleri arasında çok işlevli ve yüksek eğitimli olma, belli bir yere bağlı olma zorunluluğunda olmama, hiyerarşik düzenlemelerden kurtulma, kafa ve kol emeğini birleştirme, yaratıcılık gibi özellikler sayılabilir (Belek, 1999:80).

İşgücündeki esnekleşmenin önemli yansımaları bulunmaktadır. Bunlar; işgücünün sektörlere, mesleklere göre dağılımında meydana gelen değişim ile işgücünün yaş ve cinsiyet yapısında oluşan değişikliklerdir.

3.2.8.1. İşgücünün Sektörel Dağılımındaki Değişim


Küreselleşmenin hızlanması; üretim ve yönetim sistemlerindeki değişim ve teknolojik gelişmeler istihdamın yapısı üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır. Bu etkilerden biri, istihdamın sektörel dağılımı üzerinde ortaya çıkmıştır. Gelişmiş ülkelerin bir çoğunda tarımda çalışanların oranı azalırken, hizmet sektöründe istihdam edilenlerin oranı, sanayideki istihdamdan çok daha hızlı biçimde artmıştır. Örneğin, OECD ülkelerinde 1982-1991 döneminde tarımda % -29.7, sanayide % -12.08, hizmetlerde % 13.17 değişim yaşanmıştır (Müftüoğlu, 2002:264).

Sektörler içinde maddi mal üretimine yönelik sektörlerin oranı azalmış, buna karşılık, hizmet sektörlerinin oranı artmıştır. ABD’de maddi mal üretiminde yer alan işgücünün oranı 1920 yılında % 46.6 iken, 1970 yılında % 33’e inmiştir. Aynı düşüş, tarım sektörü için de geçerlidir. Tarımdaki işgücünün oranı 1880’de % 50 iken, 1970 yılında yalnızca % 4 düzeyinde olmuştur (Belek, 1999:90).

Japonya'da, istihdam içinde sanayi sektörünün payı 1974 yılında % 37 iken, 1990 yılında % 34.1'e ve 1996 yılında % 33.3'e gerilemiş, hizmetler sektörü aynı tarihlerde sırasıyla % 50.1'den 1990 yılında % 58.7'ye ve 1997 yılında ise % 61.2'ye yükselmiştir. ABD'de istihdam içinde sanayi sektörünün payı 1974 yılında % 32.5 iken, 1990 yılında bu oran % 26.2'ye, 1996 yılında ise % 23.9'a düşmüştür. Hizmetler sektörünün oranı ise 1974 yılında % 63.4 iken, 1990 yılında % 70.9'a, 1996 yılında da % 73.3'e yükselmiştir. Aynı şekilde Avrupa'da da, 1967-1996 döneminde tarım ve sanayide istihdam azalmış, hizmetler sektöründe ise istihdamın payı artmıştır (Yalınpala, 2002:291).

Hizmet sektöründeki büyüme kendini üretimden çok istihdamda göstermektedir. ABD’de toplam işgücünün % 75’ini oluşturan hizmet sektörü, GSMH’nın % 50’sini üretmektedir. Buna karşılık, GSMH’nın % 45’ini üreten sanayi ve tarım sektörü ise istihdamın yalnızca % 25’ini oluşturmaktadır.

1992 yılında hizmet sektörleri toplam dünya ticaretinin % 20’sine ulaşmıştır. Bu oran, ABD’nin ihracatında % 30’a ulaşmaktadır. Hizmet sektörü, uluslararası ticaretteki payı en hızlı artan sektördür (Ekin, 1999:95).

Post-endüstriyel toplum kavramı, üç sektörlü gelişme hipotezi ile açıklanmaya çalışılmıştır. Bu hipotezde; ekonomik kalkınma sürecinde işgücünün çoğunluğunun önce tarım sektöründe, daha sonra üretim sektöründe (reel sektör) ve en sonunda hizmetler sektöründe istihdam edildiği savunulmaktadır (Kurtulmuş, 2001:158).

Birçok ülkede geleneksel sektörlerin toplam içindeki payı azalmakta, hükümet ve hizmet sektörlerinin payı artmaktadır. Hizmet sektöründeki büyüme Almanya’da % 90, Norveç’te % 256, İsveç’te % 58, Kanada’da % 150, İngiltere’de % 113 gibi çok yüksek oranlı gerçekleşmiştir (Belek, 1999:90). Son 20 yılda, AB ülkelerinde hizmetler sektöründe 25 milyonun üzerinde işyeri yaratılmıştır (Boztepe, 1999:29).

3.2.8.2. İşgücünün Mesleki Yapısındaki Değişim


Teknolojik gelişmeler, üretim sürecinde yeni mesleklerin ortaya çıkması ya da bazı eski mesleklerin ortadan kalkması sonucunu doğurmaktadır.

ABD'de 1990 ile 2000 arasındaki dönem için tüm mesleklerin ayrıntılı dökümü yapılmış ve işgücü dört ana gruba ayrılmıştır. Bunlar; i- Beyaz yakalı işçiler (yöneticiler, profesyoneller, memurlar, satış elemanları), ii- Mavi yakalı işçiler (zanaatkarlar, operatörler, fabrika işçileri ve tarım dışı işçiler), iii- Hizmet işçileri, iv- Çiftçiler ve çiftlik işçileri (Belek, 1999:95). ABD’de en önemli artış beyaz yakalılar olarak bilinen meslek grubunda yaşanmıştır. Beyaz yakalı meslekler ağırlıklı olarak hizmet sektöründe yer almaktadır.

Endüstriyel sektörleri tanımlayan meslek gruplarının ekonomi içindeki payı azalırken; hizmet sektöründeki mesleklerin payı artmaktadır. Özellikle, tarım ve madencilik sektörlerinden beyaz yakalı meslek gruplarına çok önemli bir geçiş söz konusudur.

Hizmet sektörü; dağıtım hizmetleri (ulaşım, haberleşme, toptan ticaret, perakende ticaret), üretici hizmetler (bankacılık, sigortacılık, mühendislik, hukuk, emlak işleri), sosyal hizmetler (sağlık, eğitim, posta ve hükümet hizmetleri) ve kişisel hizmetler (ev hizmetleri, gıda hizmetleri, spor, onarım, eğlence hizmetleri) olarak sınıflandırılmaktadır (Yalınpala, 2002:289).

1980'li yıllardan bu yana birçok ülkede el işçilerinin oranı azalmıştır. Buna karşılık, bütün ülkelerde yöneticiler, memurlar, satış elemanları, profesyoneller, yarı profesyoneller ve becerili hizmet çalışanlarının oranı artmıştır. Becerisiz hizmet çalışanları için durum ülkeden ülkeye değişmektedir (Belek, 1999:98).

Sonuç olarak, hizmet sektörünün geliştiği görülmektedir. İstihdamdaki işgücü sayısına bakıldığında, imalat sektörünün öneminin azaldığı, hizmet sektörünün öneminin ise arttığı izlenmektedir. Hizmet sektöründeki gelişme, üretimde enformasyon kullanımının artışına bağlanabilir.


3.2.8.3. İşgücünün Niteliksel Yapısındaki Değişim


Mikro-teknolojik gelişmenin öncülük ettiği yapısal değişimin, iş piyasalarında yüksek vasıflı elemanlara olan talebi arttığı daha önce de ifade edilmiştir. Küresel düzenden en büyük yararı, genellikle finans piyasalarındaki "bilgili" ve "süper güçlü" bireylerin yanısıra, yeni teknolojilere ve bilgiye yatırım yapmış sermaye sahipleri ile, bu sermayedarların sahibi olduğu kuruluşlarda çalışabilecek nitelikteki elemanlar sağlamaktadır/sağlayacaktır (Çelik, 2000:190). Ayrıca, teknolojik yeniliklerin çok kısa bir sürede demode oluşu, yüksek vasıflı elemanların sürekli olarak kendilerini yenilemelerini gerekli kılmaktadır. Bu amaçla, bir yandan üstün vasıflı eleman talebini karşılayabilmek için genel olarak eğitim düzeyinin yükseltilmesi, öte yandan işletme düzeyinde firma-içi veya meslek-içi eğitime ağırlık verilerek firmaların kendi bünyelerinde gereksinimi olan elemanları yetiştirmeleri eğilimi ağırlık kazanmaktadır. Hükümetler, nitelikli eleman gereksinimini karşılamaya yönelik olarak eğitimde vergi iadesi, sektör bazında özel ve resmi eğitim kurumlarını destekleme ve yüksek vasıflı eleman yetiştirilmesini sağlayacak eğitim plan ve programlarının oluşturması gibi önlemlere başvurmaktadır (Kurtulmuş, 2001:168).

Küreselleşme sürecinde bireylerin üretim, yönetim ve davranışlarında şu niteliklere sahip olması:



  • Bilgisayar ve iletişim teknolojilerini bilmek,

  • Yapılan işin bütünlüğünü görmek ve işin yalnızca bir yönünü değil tümünü bilmek amacıyla mesleki formasyonu sürekli geliştirmek,

  • Çalışırken çok sayıda bakış açısı geliştirmek, işi tamamlamanın çok sayıda yolunu bilmek, kısacası esnek olabilmek,

  • Az kaynakla ve hızla, çok ama kaliteli iş üretebilmek, yani verimli olmak,

  • Yaratıcılığı kullanarak işe yeni bir yaklaşım getirebilmek,

  • Kendi kendini yönetme ve denetleyebilme becerilerini geliştirebilmek,

  • Ekiple birlikte çalışabilmek,

  • Sorulayan, düşüncede cesur ve öğrenmeye istekli olmak,

  • Bilgileri fikirlere ve eyleme aktarmak büyük önem taşımaktadır (Çelik, 2000:193).


3.2.8.4. İşgücünün Demografik Yapısındaki Değişim


Üretimin esnekleşmesi ve küreselleşmesi ile birlikte, işgücünün demografik yapısında da değişiklikler yaşanmaktadır.
3.2.8.4.1. İşgücünün Büyüklüğündeki ve Cinsiyet Yapısındaki Değişim

Aşağıdaki Çizelge 13'de, seçilmiş ülkelerdeki toplam işgücü miktarı, işgücünün yıllık büyüme oranı ve işgücü içinde kadın çalışanların oranı verilmiştir. Çizelge, Dünya Bankası tarafından hazırlanmış olan Dünya Kalkınma Raporu 1999/2000’nden alınarak düzenlenmiştir.

Çizelge 13: Seçilmiş Ülkelerde Nüfus, Toplam İşgücü, İşgücünün Yıllık Artış Oranı ve İşgücünde Kadın Oranı






Toplam Nüfus (Milyon)

Toplam İşgücü (Milyon)

İşgücünün Ort. Yıllık Artış Oranı (%)

İşgücünde Kadın Oranı (%)

Ülke

1980

1998

1980

1998

1980

1998

1980

1998

ABD

227.2

270.0

109

138

2.3

1.4

41

46

Almanya

78.3

82.1

38

41

0.9

0.5

40

42

Angola

7.0

12.0

3

6

4.7

3.4

47

46

Arjantin

28.1

36.1

11

14

3.0

2.2

28

32

Avustralya

14.7

18.8

7

10

3.5

1.6

37

43

Avusturya

7.6

8.1

3

4

1.1

1.0

41

40

Azerbaycan

6.2

7.9

3

3

2.2

1.6

48

44

Belçika

9.8

10.2

4

4

0.6

0.7

34

41

Brezilya

121.7

165.9

47

76

4.7

2.3

28

35

Burundi

4.1

6.6

2

4

4.5

2.7

50

49

Çin

981.2

1,238.6

540

743

3.2

1.5

43

45

Danimarka

5.1

5.3

3

3

0.9

0.2

44

46

Etiyopya

37.7

61.3

17

26

4.4

1.9

42

41

Finlandiya

4.8

5.2

2

3

1.0

0.2

47

48

Fransa

53.9

58.8

24

26

1.1

0.8

40

45

Hindistan

687.3

979.7

302

431

3.5

2.7

34

32

Hollanda

14.2

15.7

6

7

2.7

1.0

32

40

İngiltere

56.3

59.1

27

30

0.9

0.4

39

44

İran

39.1

61.9

12

19

4.6

2.3

20

26

İspanya

37.4

39.3

14

17

2.2

1.2

28

37

İsrail

3.9

6.0

1

3

5.8

4.9

34

41

İsveç

8.3

8.9

4

5

1.2

0.5

44

48

İsviçre

6.3

7.1

3

4

2.4

1.1

37

40

İtalya

56.4

57.6

23

25

1.2

0.5

33

38

Japonya

116.8

126.3

57

68

1.8

0.9

38

41

Kanada

24.6

30.6

12

17

3.0

1.6

40

45

Kongo D.C.

27.0

48.2

12

20

5.3

3.6

45

43

Kenya

16.6

29.3

8

15

6.5

4.0

46

46

Macaristan

10.7

10.1

5

5

- 0.6

0.3

43

45

Meksika

67.6

95.9

22

38

5.4

3.1

27

33

Mısır

40.9

61.4

14

23

4.6

3.0

27

30

Mozambik

12.1

16.9

7

9

2.8

2.3

49

48

Norveç

4.1

4.4

2

2

1.6

1.2

41

46

Pakistan

82.7

131.6

29

49

5.2

3.2

23

28

Polonya

35.6

38.7

19

20

0.6

0.8

45

46

Rusya Fed.

139.0

146.9

76

78

0.2

0.1

49

49

Singapur

2.3

3.2

1

2

4.1

2.0

35

39

Türkiye

44.5

63.5

19

24.9

4.9

3.3

36

37

Uruguay

2.9

3.3

1

1

2.4

1.1

31

41

Yunanistan

9.6

10.5

4

5

1.9

1.2

28

37

Zambia

5.7

9.7

2

4

5.2

3.4

45

45

Kaynak: World Bank, World Development Report 1999/2000, p. 234-235.

Yukarıdaki Çizelge 13 incelendiğinde, 1980-1998 döneminde genel olarak birçok ülkede işgücü miktarı artarken, işgücünün ortalama yıllık büyüme oranı düşmüştür. Ayrıca, yine birçok ülkede kadınların işgücüne katılma oranı artmıştır. Bunda, işgücündeki esnekleşmenin önemli bir rolü bulunmaktadır. Özellikle enformasyon sektöründe kadın çalışanların oranı artma eğilimi içindedir. Tokyo’da enformasyon hizmetlerinde çalışan kadınların oranı 1980-85 döneminde % 300 oranında artmıştır. Erkeklerdeki artış ise % 130’dur. Böylece, toplam çalışanların içinde kadınların oranı % 8.8’den % 15.0’a yükselmiştir. Sektörde yer alan kadınlar genellikle yarı süreli çalışmaktadır ve kadınlardaki yarı süreli çalışma, erkeklerden daha yüksektir. Japonya genelinde kadınların % 22.8’i, erkeklerin ise % 5.0’ı yarı süreli çalışmaktadır. 1982’den 1987’ye yarı süreli çalışan kadınların oranı % 30 artarken, tam süre çalışan kadınların oranı yalnızca % 2.6 artmıştır.

Kuzey Amerika ve İskandinav ülkelerinde kadın işgücünün toplam işgücü içindeki oranı 1950 ile 1980’li yıllar arasında ciddi bir artış göstermiştir. Oranlar sırasıyla ABD'de % 28'den % 42'ye, Kanada'da % 21'den % 40'a, Norveç'te % 27'den % 42'ye, İsveç'te % 26'dan % 46'ya, Finlandiya'da % 41'den % 47’ye yükselmiştir. 1975 ve 1983 yılları için erkek nüfusunun istihdam edilme oranı, yukarıdaki ülkeler için % 85 düzeyinde seyretmişken, kadın nüfusun istihdam oranı yaklaşık % 50 düzeyinden % 65’e yükselmiştir.

Kadın istihdamındaki bu artış büyük bir oranda hizmet sektöründe meydana gelmiştir. Erkeklerin % 56’sı endüstriyel ekonominin geleneksel sektörlerinde istihdam edilirken, kadınların üçte ikisi post-endüstriyel sektörde çalışmaktadır (Belek, 1999:100).

1980’li yıllarda ortaya çıkan gelişmeler işgücünü zayıflatmıştır. Yeni üretim sistemlerini denetleyecek ulusal/yerel mekanizmalar yetersiz kalırken, bu konuda gerekli evrensel düzenlemelerin de yapılamadığı görülmektedir. Bu durumda, yeni üretim sistemi içinde rekabet gücünü kadın emeği sağlamaktadır (Eraydın, 1999:25).

3.2.8.4.2. İşgücünün Yaş Yapındaki Değişim

Post-endüstriyel işlerdeki artışın ortaya çıkardığı yeni bir olgu da işgücünün yaş yapısındaki değişikliktir.

Çizelge 14: OECD Ülkelerinde Çalışabilir Toplam Nüfusun (15-64 Yaş) Yüzdesi Olarak İşgücündeki Trendin Yaş Grupları Açısından Tahmini



Yaş Grupları

1980

1990

2000

2010

2020

15-24

25.8

23.1

19.7

19.3

18.4

25-44

42.2

44.8

44.8

40.7

39.3

45-54

17.4

17.2

20.1

21.5

21.6

55-64

14.6

14.9

15.6

18.4

20.7

Toplam

100

100

100

100

100

Kaynak: KURTULMUŞ N., 2001, s. 170.

Yukarıdaki Çizelge 14’ten anlaşılacağı üzere; çalışma hayatındaki genç nüfusun oranının genel bir trend olarak düşme göstereceği tahmin edilmiştir. Buna karşılık, 45 yaş üstü grupların istihdam içindeki payları yükselme trendi içindedir. Yani, daha önce de belirtildiği gibi, işgücünün yaş ortalaması yükselmektedir.

İş piyasalarında yüksek vasıflı elemanlara artan talep, aynı zamanda eğitimin kalite ve süre olarak artırılmasını gerektirmiştir. Bu ise, işgücünün yaş bileşeni olarak, ileri yaş gruplarına doğru bir değişime uğraması sonucunu doğurmaktadır. Çalışanların beceri ve niteliklerinin artması, daha üst düzey eğitim almaları, endüstri ilişkileri açısından sendikal taleplerin önemini azaltmakta, bireysel sözleşmelerin trendini yükseltmektedir.

İngiltere, Fransa ve Belçika’da yaşlı işgücünden kaçış için erken emeklilik talepleri hükümetlere iletilmekte ve bu konuda hükümetlerin finansal desteği beklenmektedir. Örneğin, bazı Fransız otomobil firmaları, Fransız hükümetine yaptıkları başvuruda, özellikle Japon arabalarının Avrupa’daki rekabetine karşı genç işgücüne gereksinim duyduklarını, firmalarında yaşlı işgücünün yoğunlukta olduğunu, bu çalışanların erken emekli edilebilmeleri için destek beklediklerini iletmişlerdir (The Economist’ten (1996) aktaran Büyükuslu, 1997:24).

İngiltere’de işgücünün yaş yapısını değiştiren iki unsur söz konusudur. Bunlardan birincisi; artan işsizliktir. Ekonomik kriz ortamında daralan istihdam hacminde ilk olarak işsiz kalan gruplardan bir tanesi yaşlı çalışanlardır. İkincisi ise; post-endüstriyel mesleklerin düzensiz istihdam biçimlerine uygunluğu, işlerinden çıkarılan yaşlıları yarı süreli veya evde çalışma biçimlerine çekmesidir. Böylece, düzenli istihdam biçimlerinden dışlanan yaşlılar, düzensiz ve kayıtsız istihdam biçimleri içine girmektedir (Belek 1999:102).


Yüklə 3,03 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   37




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin