Anlatim biÇİmleri tarama testi



Yüklə 38,33 Kb.
tarix04.11.2017
ölçüsü38,33 Kb.
#30505

  ANLATIM BİÇİMLERİ TARAMA TESTİ

1.  Dergilerin hemen hepsi şiirle dolu, çoğu da doğrusu çekiyor insanı. Tatlı tatlı söylüyor yeni şairlerimiz, rahatça diyorlar diyeceklerini, süssüz, sâde... Nesre geldi mi Öyle değil. Bilginler, okkalı okkalı kelimelerle uzun uzun, yamru yumru cümleler kuruyorlar. Kesin, İri lakırdılara döküyorlar işi.

Yukarıdaki parçada aşağıdaki anlatım tekniklerinden hangileri kullanılmıştır?

A)       Karşılaştırma-tartışma            

B)       Tartışma-öyküleme

C)       Açıklama-örnekleme               

D)      Tanımlama-örnekleme

E)       Örneklendirme-öyküleme

 2. Yeni sözcükler uydururken veya eski Türkçe sözcükleri diriltmeye çalışırken dikkatli olmak gerekir. Araştırıcı, anlayışlı bir şekilde eğilmek zorundadır konuya. Yoksa, yerinde uydurmaya ve yerinde zorlamaya muhtaç olmayan ve yabancı otlar gibi kendi kendine boy atan ot tarlasına döner dil.Bu parçanın anlatımında aşağıda kilerin hangisi ağır basmaktadır?

A)   Örneklendirme           B)   Açıklama C)   Tartışma    D)   Tanımlama E)   Betimleme

 3. Her akşam bu vakitler karşı dağlar kızıl gelinliğini giyer. Dağın eteklerindeki gölde bir çırpınış, bir hazırlık... Yeni bir dünyaya yolculuk var. Ama kuşların boynu bükülür nedense. Bir hüzündür alır onları.



Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden yararlanılmıştır?

A)   Betimleme           B)   Açıklama C)   Tanımlama       D)   Karşılaştırma E)   Tanık gösterme

 4.  Kafiye; şiiri hapseder, çerçevelermiş. İnsan dilediği gibi söyleyemezmiş kafiye yüzünden; peki, kafiyeli (uyaklı) şiir yazanlar dilemedikleri, istemedikleri gibi mi aktarıyor duygularını? İçten, doğal olmamışlar mı, olamamışlar mı? öyleyse çok şairimiz, ki bu görüşü savunanlara göre sair değiller, yapmacık, uyduruk duygularla bizi kandırmışlar. Bunu kabul etsek bile kim bir Sessiz Gemi'yi okurken sonsuz yolculuğa çıkmaz ya da kimin Gün Eksilmesin Penceremden’i dinlerken yaşam sevgisi ve ölüm korkusu bir kat daha artmaz? Bunlar elbet doğaldır, içtendir ve kafiyelidir.

Bu paragrafta aşağıdaki anlatım tekniklerinin hangilerine başvurulmuştur?

A)       Tanık Gösterme - örneklendirme

B)       Açıklama-Tanık Gösterme

C)       Tartışma - örneklendirme

D)      Tartışma-Tanık Gösterme

E)       Açıklama- Tartışma

 

5. Yüzlerce şiir tanımı vardır. Belki binlerce daha yapılacak. Bu, şiirin güzelliğini, estetiğini, enginliğini gösterir; şiir, öyle bir çırpıda kalıba dökülecek bir kavram değildir. Nitekim Ahmet Haşim: "Şiiri tarif etmek, bülbülü üç dirhem eti için öldürmektir." der. Ne kadar şiir, şair; o kadar tanım...Bu paragrafın anlatımında hangi anlatım tekniği ağır basmaktadır?

A)   Açıklama          B)   Tanık gösterme C)   Örneklendirme      D)   Karşılaştırma E)   Tartışma

 6.  Dünyaca ünlü klasiklere ve yazarlara karşı bende bir imrenme; ondan da öte kıskançlık var. Şiirde öyle değil. Hatta tam aksine bizdeki şairlerin daha üstün olduğuna inanırım. Ne bileyim, bir Yahya Kemal, bir Nazım Hikmet, Cahit Sıtkı Tarancı beni tatmin eder, ruhumu doyurur. Ama hangi yazarımızTolstoyDostoyevski veya Victor Hugo’ya boy ölçüşebilir?

Bu parçanın anlatımında hangi anlatım tekniklerinden yararlanılmıştır?

A)       Açıklama - Karşılaştırma

B)       Tanık Gösterme - örneklendirme

C)       Karşılaştırma - Örneklendirme

D)      Tanık Gösterme - Karşılaştırma

E)       Tartışma - Açıklama

 7.   O gece uyuyamadı. Kitap okudu, sayı saydı, yıldız saydı. Gündüz yok yere kırdığı arkadaşının bakışları gitmiyordu gözlerinin önünden. Bir ara kalkıp onu uyandırmayı ve ondan özür dilemeyi geçirdi aklından; başaramadı. O şimdi unutmuştur bile, diye düşündü. Ama sonra ya o da bu kırıcı sözlerin acısıyla kıvranıyorsa...

Bu parçada aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangisi kullanılmıştır?

A)   Açıklama     B)   Öyküleme C)   Tartışma      D)   Örneklendirme E)    Betimleme

 8.  Komşu bahçeden balkonumuza hücum eden erikler beni âdeta hırsızlığa davet ediyor. Buna hırsızlık denir mi, bilemiyorum. Bir ara kafam gürledi. Şunları kırmayayım dedim, belki de kendimi! Yemyeşil salkım söğüt... Alıp birkaç tane bakayım tadına. Gerçi güneşin de etkisiyle zümrütü andırırcasına parıl parıl parlayan yanakları ekşi olduklarını haykırıyordu. İçerden çocuğun feryadıyla kendime geldim. Böylece suç dosyamın kabarmasını ertelemiş oldum.

Bu parçanın anlatımı İçin aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A)       Kişileştirme yapılmıştır.

B)       Karşılaştırma ağır basmaktadır.

C)       Benzetme yapılmıştır.

D)      Betimlemelere yer verilmiştir.

E)       Tatma duyusundan yararlanılmıştır.

 9.  (I) Kırmızı eski model, Avrupa markalı bir arabaydı. (II) Betti ki canı sıkılan üstüne adını yazmış, küçüklü büyüklü kalpler çizmişti. (III) Biraz daha yaklaşınca kılıflara isyan etmiş süngerler çekti dikkatimizi. (IV) Camdan uzanıp kornasına bastık, çalıyordu! (V) Patlak tekerleri ve kırık camlarıyla yılların yorgunluğunu atmaya çalıştığı anlaşılan arabayı kendi hâline bırakıp uzaklaştık.

Yukarıdaki numaralı cümlelerin hangisinde betimlemeye yer verilmemiştir?

A)    I.          B)   II.           C)  III.          D)   IV.         E)   V.

 

10.  Hep piyasada kitabı olana şair ya da yazar gözüyle bakılır. Bu etiketi kazanmak için bu o kadar zorunlu mu ki? Bu ölçünün sağlığından şüpheliyim ben. Şüpheden de Öte yanlış; hatta gülünç bulurum bunu. Ben nice insanlar gördüm ki, özet sohbetlerde bana okudukları şiirler ya da hikâyeler ortalıkta olsaydı piyasadakiler onların etlerine su bile dökemezdi. Kaldı ki duygu ya da düşünce, kalitesini, kitaba dökülmüş olmakla değil, kalbi titretmek veya ufku açmakla kanıtlar.

Bu paragrafta hangi anlatım tekniği kullanılmıştır?

A)   Betimleme        B)   Tartışma C)   Öyküleme       D)   Açıklama E)   Örneklendirme

 11.   .Bu sabah vakti sevgidir beni tren garında bekleten. Sevgi mi? O, uğruna her şeylerin feda edilebileceği yüce bir duygudur. Kara tren nihayet çuf çuflayarak yanaştı gara. Yolcular birer ikişer indi. Herkesin herkesleri gelmişti, ben yine kimsesizdim; yine beklenen gelmemişti. Belki yarın, diyerek nereye gittiğimi bilemeden uzaklaştım. Yıkık binalar, yamalı yollar ve yerinden kalkmaya bile üşenen köpekler beni anlatır gibiydi.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangilerinden yararlanılmıştır?

A)       Açıklama - Betimleme - Örneklendirme

B)       Öyküleme - Açıklama - Betimleme

C)       Öyküleme - Tanımlama - Betimleme

D)      Açıklama - Tanımlama - Öyküleme

E)       Tanımlama - Tartışma - Tanık gösterme

 12.  Bir zamanlar bir şiir yarışmasında jüri üyesi idim. Yeterli miktarda oy aldığı hâlde kendisine birincilik verilmeyen bir şiiri desteklemiştim. Şair, bir şehidin dilinden konuşuyordu. "Ey bu topraklar İçin toprağa düşmüş askeri" seslenişini duyar duymaz bedenimin, kızgın tavada eriyen yağ misali zevk ve gururla yok olduğunu hissettim.

Bu parçada aşağıdaki anlatım tekniklerinden hangilerine başvurulmuştur?

A)       Tanık gösterme - Betimleme

B)       Öyküleme - Benzetme

C)       Açıklama - Tanımlama

D)      Tartışma - Betimleme

E)       Tanık gösterme - Benzetme

 13. Boyacı çocuk, Coşkun'un ayakkabılarını Doyuyordu. Coşkun, son aldığı arabasını seyrediyordu. Özgül, Coşkun'un önünden de geçti. Coşkun bakışlarını elinde olmayarak, ona yöneltti. Ama ona bakan kimdi?

Bu paragrafta aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangisi kullanılmıştır?

A)   Öyküleme        B)   Betimleme C)   Tanık Gösterme       D)   Açıklama E)   Karşılaştırma

14. Toprak olmak, nice insanların korkuyla; hatta dehşetle düşündükleri gibi, mutlaka korkunç ve karanlık bir son mudur? Anadolu'da bunun aksine düşünen nice insan bilirim: Yunus, toprak olmak aşkıyla bir ömür yanmıştır; Mevlâna, ölümü düğün gecesine benzetmiştir. Ve daha adını sayamadığım niceleri...

Bu paragrafta aşağıdaki anlatım tekniklerinin hangileri söz konusudur?

A)       Benzetme-Tanık Gösterme

B)       Açıklama-Örneklendirme

C)       Örneklendirme-Tartışma

D)      Tartışma-Aç ıklama

E)       Tanık gösterme-Örneklendirme

 15. Akşamın mora çalan lacivert tülleri açık dükkân kapısı önünde kayısı kokan rüzgârlara kapılıp dalgalanmaya durdu. Orada, tezgâhın üzerinde yarısı yenmiş bir armut vardı. Bir kutu nakış ipliği raflardan yuvarlanmış, zemine altı yeşilli yayılmıştı.

Bu paragrafta hangi anlatım tekniği kullanılmıştır?

A)   Karşılaştırma     B)   Örneklendirme C)   Açıklama       D)   Betimleme E)   Tanımlama

 16. O mavi kuş, yanardöner kuş, su kıyılarındaki yarları yılan deliği gibi deler, çok derinlere kadar deler; ta dibine, toprağın altına gider, oraya yuvasını yapar. Yuvalarının ağzında da her zaman bir çiçek biter. O kuş çiçeksiz edemez, işte o kuştan bir tane tutmalı. Tutulmaz. O kuşu tutsa tutsa bir tek Koca Halil tutardı. O da iyice yaşlandı gayrı.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?

A)  Öznel yaklaşımlardan yararlanma B)  Benzetmeye başvurma C)  Betimlemeye başvurma D)  İşitsel öğelere yer verme E) Olayları oluş sırasına göre verme

 17. Kimi yazarlar vardır; bildiğimiz, sıradan olayları ilk kez başkalarından farklı anlatırlar. Kimi yazarlar vardır; rahattır, zorlamaz kendini de, sizi de. Diline gelen kalemine dökülmüştür. Kimi yazarlar vardır;atasözü gibidir yazdıkları; üç sözcüğe koca bir yazının içeriğini yükler. Yukarıda sözü edilen yazarların anlatımı için doğru adlandırmalar aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir?

A) Doğallık, özgünlük, akıcılık B) Özgünlük, özlülük, duruluk



C) Özgünlük, doğallık, özlülük D) Özlülük, açıklık, doğallık

E) Akıcılık, doğallık, özlülük

 18. Romanda 1940'lı yıllar anlatılıyor. Dünyanın savaşla boğuştuğu yıllarda ülkemizin iki büyük kentinde (İstanbul ve Ankara) geçen olaylar romanın iskeletini oluşturuyor. Yazar bu olaylardan hareketle çok yönlü insan gerçekliğini çarpıcı bir biçimde gözler önüne seriyor. Yazar, anlattıklarını tarihsel olaylarla temellendiriyor. Bu da inandırıcılığı artırmış.

Bu paragrafın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?

A)   Tartışma     B)  Açıklama     C)  Öyküleme        D)   Tanımlama      E)  Betimleme

19. Toprak gittikçe nemleniyor, gölgeler koyulaşıyor. Dönemeçte karşıma ansızın, araba genişliğinde bir su çıkıyor: Kumlu yatağında yüzü kırışa kırışa akan bir su... İncecik de bir şırıltı duyuluyor ara ara. Prina fabrikasının altında, zeytin sularıyla katran gibi oluyor. Batak kokuyor, zeytinyağı kokuyor.

Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A)       İzlenim kazandırma amaçlanmıştır. B)       Kişileştirmeye başvurulmuştur.

C)       Benzetmeye yer verilmiştir. D)      Farklı duyulara seslenen unsurlar kullanılmıştır.

E)       Deyimler kullanılarak anlatıma güç kazandırılmıştır.

 20. Yaşadığımız bir 'gün' ne ise, bir gazete yazısı da odur aslında. İkisinin de kaderi aynıdır. Gün doğumu ile gün batımı arasında süren bir ömür... Rengi soluyor ikisinin de, gün sarısına boyanıyor. Üstünde yaşanmışlık işaretleri, sayısız öykülerle dünler arasına katılıyor eskittiğimiz her 'gün'... Bir güne özgü yazılar da öyle; o günün fotoğrafı, o günün 'oğlu' olarak doğup onunla gömülüyor mazinin sarı bahçesine.



Bu parçada aşağıdaki düşünceyi geliştirme yollarından hangisi daha belirgindir?

A)   Açıklama         B)  Tanımlama      C)   Karşılaştırma        D)  Tartışma      E)  Örneklendirme

 21. Gecenin karanlığı yeryüzüne abanalı çok olmuştu. Bulutsuz gökyüzü, koyu lacivert bir renge bürünmüştü. İri ve çakır yıldızlar, yörelerindeki küçük yıldızları boğarcasına parlıyordu. Yağlı bir kandilin ara sıra titreyen isli alevi, odayı dalgalı bir ışıkla dolduruyordu. Işığın titreşimi, duvarlarda açıklı koyulu gölgeler çiziyor, insana sesleniyor, gecenin ürpertisini duvarlara yansıtıyordu.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisi söz konusu değildir?

A) Benzetmelere yer verilmesi B) Varlıkların niteliklerinin belirtilmesi



C)   Sözcük tekrarlarının yapılması D)      Kişileştirmelerin yapılması

E)       Karşıt kavramların bir arada kullanılması

 22. Onun yapıtlarında sanatlı bir söyleyiş kaygısı yoktur. Şiirlerinde yazınsal sanatlara rastlamanız oldukça güçtür.

Bu parçada konu edilen sanatçının şiirlerinde görülen en önemli özellik aşağıdakilerden hangisidir?

A)   Duruluk       B)   Özgünlük       C)   Yalınlık       D)   Özlülük          E)   Akıcılık

 23. Serin bir sonbahar akşamıydı. Bin bir zorlukla Maraş'tan Elbistan'a kadar gelmeyi başarmış bir yolcu, kendini mahalle kahvesinden içeri attı. Sigara dumanının bir sis gibi çöktüğü dar mekân, kapıdan içeri dolan havayla serinledi. İçerde oturanlar, başlarını çevirip nefes nefese kalmış, yorgun yolcuya baktılar.

Bu parçanın anlatımında aşağıdaki anlatım biçimlerinin hangilerinden yararlanılmıştır?

A)  Açıklama – Örnekleme B) Tartışma – Açıklama C)  Öyküleme - Betimleme



D)      Öyküleme – Karşılaştırma E)       Açıklama - Öyküleme

 

Yüklə 38,33 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin