Anlam bozuklukları ile anlatım bozukluklarını birbirine karıştırmayınız.
ANLAM BOZUKLUĞU İLE ANLATIM BOZUKLUĞU ARASINDAKİ FARK NEDİR?
“ Her Allah’ın günü dershaneye gidiyorum.” Bu cümlede anlam bozukluğu yoktur,anlatım bozukluğu vardır.Bu cümlenin doğrusu nasıl olmalıdır? DÜŞÜNÜN !
DOĞRUSU ŞÖYLE OLMALI :
“Allah’ın her günü dershaneye gidiyorum.”
Bu cümlede anlatım bozukluğu vardır.
ANLAM BOZUKLUĞUNA ÖRNEKLER :
“Onu her türlü girişimden çekinmeyen bir insan olarak tanırdı.”
Yanlış nerede ? DÜŞÜNÜN !
DOĞRUSU :
“Onu hiçbir girişimden çekinmeyen bir insan olarak tanırdı.”
“Her türlü” olumlu cümleler için kullanılır.
“Hiçbir” olumsuz cümleler için kullanılır.
ANLAM BOZUKLUĞUNA BAŞKA BİR ÖRNEK :
Ahmet , benim sınıfta kalmamı sağladı.”
Bu cümlenin doğrusu nasıl olmalıdır? DÜŞÜNÜN !
DOĞRUSU :
Ahmet,benim sınıfta kalmama sebep oldu.”
“Sağlamak,olumlu cümleler için kullanılır.
“Sebep olmak,olumsuz cümleler için kullanılır.
ANLAM BOZUKLUKLARI
Şimdi anlam bozukluklarının nedenlerini sırasıyla görelim.
HAZIR MISINIZ ?
1 ) Yanlış anlamda kullanılan kelimeler :
Cümlede kelimeler ya yanlış anlamda kullanılmıştır ya da anlatılmak istenen düşünce için en uygun kelime kullanılmamıştır.
ÖRNEK:
“Kişi başına düşen yıllık gelire göre,ülkenin geri kalmışlığını savundu.”
YANLIŞLIK NEREDE?
DÜŞÜNÜN !
“Kişi başına düşen yıllık gelire göre,ülkenin geri kalmışlığını ileri sürdü veya öne sürdü.” denmeliydi.Aksi halde anlam bozukluğu oluşur.
2 )Anlatımı bozuk cümle :
Anlatılmak istenen düşüncenin tam olarak anlatılamaması,birçok yanlışın bir arada bulunmasıdır.
ÖRNEK :
“Kaza kurbanları kadın ve beş çocuk öksüz kaldı.”
YANLIŞLIK NEREDE?
DÜŞÜNÜN !
DOĞRUSU :
“Kaza kurbanı kadının beş çocuğu öksüz kaldı.”
BAŞKA BİR ÖRNEK :
“Kapalı zarf usulüyle tamirat yaptırılacak.”
YANLIŞLIK NEREDE?
DÜŞÜNÜN !
DOĞRUSU :
“Kapalı zarf usulüyle teklif verildi.”
3 ) Eş anlamlı kelimelerin kullanılması :
Eş ya da yakın anlamlı kelimelerin bir arada kullanılmasıdır.
ÖRNEK :
“Türk milleti güç ve müşkül zamanlarda millî ve dinî kudretini gösterir.”
Bu cümledeki yanlışlığı buldunuz mu?
4 ) Anlamca çelişen kelimeler:
Anlamca çelişen kelimelerin bir arada kullanılmasıdır.
ÖRNEK :
“Bundan aşağı yukarı tam bir asır evvel dedelerimiz Çanakkale’de nice destanlar yazdılar.”
DOĞRUSU NASIL OLMALI ?
DÜŞÜNÜN !
ANLATIM BOZUKLUKLARI
SEVGİLİ ÖĞRENCİLER !
ŞU ANA KADAR ANLAM BOZUKLUKLARINI GÖRDÜK. ŞİMDİ DE ANLATIM BOZUKLUKLARINI MADDELER HALİNDE GÖRELİM.
1 ) ÖZNE YANLIŞLARI :
Cümlede öznenin bulunmamasıdır veya özne olmaması gereken yerde öznenin kullanılmasıdır.
ÖRNEK :
“Cephanelik nöbetçisinin silahı elinden alındı ve soyuldu.”
Bu cümle üzerinde düşünün ! Ne eksik ?
DOĞRUSU :
“Cephanelik nöbetçisinin silahı elinden alındı ve nöbetçi soyuldu.”
Cümlenin öznesi yoktu .Soyulan nöbetçi mi, silah mı anlaşılmıyordu;ama şimdi soyulanın nöbetçi olduğu açıkça anlaşılıyor.
ÖZNE YANLIŞLIĞINA BAŞKA BİR ÖRNEK :
“Hastanın durumu gittikçe kötüleşiyor,yerinden kalkamıyordu.”
YANLIŞLIK NEREDE? DÜŞÜNÜN !
DOĞRUSU :
“Hastanın durumu gittikçe kötüleşiyor, hasta yerinden kalkamıyordu.”
Cümlenin birinci şeklinde “kötüleşen ve yerinden kalkamayan” hastanın durumu idi;ama özne getirilince “kötüleşen ve yerinden kalkamayan” hasta ismi oldu.
2 ) ÖZNE-YÜKLEM UYUŞMAZLIKLARI :
Öznenin tekillik , çoğulluk ve şahıs bakımından yüklemle uyuşmamasıdır.
ÖRNEKLER :
“ Babam ve ben balığa çıkar , balık tutarım.”
Doğrusunu umarım hemen söylersiniz.
“ Kimse bir yere kıpırdamasın ,yere yatsın.”
Doğrusu nasıl olacak ?
“ Hiç kimse ders çalışmıyor, televizyon seyrediyor.”
Doğruyu buldunuz mu ?
3 ) YÜKLEM YANLIŞLARI:
Yüklemin “çatı,kişi,zaman ve yardımcı fiiller” gibi noktalarda cümleye uygunluk göstermemesidir.
“Sanırım, o, bu işi mutlaka kabul edecektir.” cümlesinde altı çizili sözcükler anlamca birbiriyle çelişmektedir. “Sanırım” ihtimal bildirir, “mutlaka” kesinlik belirtir.
“Gönderdiğim paketi, eminim bugüne kadar almış olmalısın.”
SORU:
Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki anlatım bozukluğunun nedeni diğerlerinden farklıdır?
Bu meseleyi mutlaka o çözümleyebilir.
Bu olayı sanırım onun da bilmesi gerekir.
İnsan isterse, mükemmel ve kusursuz olabilir.
Şüphesiz, bu saatte eve dönmüş olmalı
SORU :
“Elbette onunla gitmiş olabilirler.” bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
Özne yüklem uyuşmazlığı
Aynı anlama gelen sözcüklerin birlikte kullanılması.
Anlamca çelişen sözcüklerin birlikte kullanılması
Öznenin belirtilmemiş olması
7) MANTIK YANLIŞLARI:
Cümlede mantık hatası bulunması cümlenin anlatımını bozar.
“Bırakın patates doğramayı yemek bile yapamaz o.” cümlesinde sanki patates doğramak yemek yapmaktan daha önemliymiş gibi gösterilmiştir.
DİĞER ÖRNEKLER:
“ Ona buraya gelmeden önce mi sonra mı telefon ettin?
DOĞRUSU NASIL OLMALI?
“ Ona buraya gelmeden önce mi geldikten sonra mı telefon ettin?
“ Emniyet mensupları silah imali yapanları ve
satanları kıskıvrak yakaladı.”
BURADAKİ YANLIŞLIĞI DA SİZ BULUN!
8)BİRBİRİYLE KARIŞTIRILAN KELİMELER:
Cümledeki sözcüklerin anlamına da dikkat edilmelidir. Örnekler:
“Çocukların birbiriyle uygunluk içinde olmaları beni sevindirdi.” ( uyum)
“İşyerinden son öğretim durumuyla ilgili bilgi istediler.” (öğrenim)
“Bu konuda gençleri azımsamak doğru değil.” (küçümsemek)
“Ülkemizde başarıyla gerçekleştirilen bu tür ameliyatlarda ölüm şansı, Amerika’da yapılanlardan ancak yüzde bir fazladır.” (olasılığı)
9) YANLIŞ YERDE KULLANILAN KELİMELER:
Bazen sözcük doğrudur ancak cümlede bulunduğu yer yanlıştır.Bu durum cümlenin anlatımını bozar.
“Yeni elbisemi giymiştim ki kapı açıldı.” cümlesi “Elbisemi yeni giymiştim ki kapı açıldı.” şeklinde olmalıdır.
DİĞER ÖRNEKLER:
“Eski Ankara valisi” yerine “Ankara eski valisi” demeliyiz.
“Yüksek inşaat mühendisi” yerine “İnşaat yüksek mühendisi” demeliyiz.
10)YAPILARI YANLIŞ OLAN KELİMELER:
Kelimelerin dilbilgisi kurallarına uygun türetilmemesi durumudur.
ÖRNEKLER:
“Niyazi Efendi on senedir bakkalcılık yapıyor.” ( bakkallık olacak)
( Eşki-ekşi ,yalnış-yanlış, sarmısak-sarımsak,yanlız-yalnız)Altı çizili olanlar doğrudur.
11)KELİMELERİN YANLIŞ ANLAMDA KULLANILMASI:
Konuşmada veya yazıda seçilen kelimenin anlatmak istediğimizi anlatmaktan uzak olmasıdır.
ÖRNEK:
“ Tırnakların bir hayli büyümüş.”
“ Giydiğiniz kravat çok güzelmiş.”
“ Deterjandan ellerim tahrip oldu.”
12) GEREKSİZ YARDIMCI EYLEMLER:
Türkçe’de doğrudan kullanılabilecek bir fiil yardımcı eylem almamalıdır.
Umut etmek ( Yanlış ) Ummak ( Doğru )
Kuşku etmek ( Yanlış )Kuşkulanmak ( Doğru)
Etki etmek ( Yanlış ) Etkilemek ( Doğru )
Duyurma yapmak ( Yanlış ) Duyurmak ( D )
13 )DEYİM YANLIŞLARI:
Deyimler kalıplaşmış kelimelerdir.Yerleri değiştirilemez. Cümlede deyimin yanlış yerde kullanılması anlatımı bozar.
“Öğretmenin anlattığı konu tüm öğrencilerin dikkatini
çekmişti. Herkes kulak kabartmış öğretmeni dinliyordu.”
(kulak kesilmek)
ÖRNEK:Etekleri tutuşmak ( D )
Paçaları tutuşmak ( Y )
Midesi zil çalmak ( Y )
Karnı zil çalmak ( D )
14) ATASÖZÜ YANLIŞLARI :
Atasözleri de deyimler gibi kalıplaşmıştır.Bu yüzden yakın anlamlısı dahi olsa değiştirilmez.
Şu atasözleri nasıl olmalı ?
Sakla malını gelir zamanı.
Alma garibin ahını ,çıkar aheste aheste.
Bez alırsan Musul’dan,kız alırsan Bağdat’tan…
15)TAMLAMA YANLIŞLARI :
İsim ve sıfat tamlamalarında tamlayan ve tamlananların yersiz kullanılmaları;almaları gereken tamlayan eklerini almamaları;almamaları gereken tamlayan eklerini almaları durumudur.Ya da tamlama kurulmaya elverişli olmayan bir kelime ile isim yahut sıfat tamlaması kurulması durumudur.
ÖRNEKLER:
“ Sınavı kazandığını duyunca çok sevindim.”
DOĞRUSU:“ Onun sınavı kazandığını duyunca çok sevindim.”
“ Durmadan gazoz ve çekirdek yenen bu yerden uzaklaştım.”
DOĞRUSU: “ Durmadan gazoz içilen ve çekirdek yenen bu yerden uzaklaştım.”
SORU:
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?
İçten ve inandırıcı sözleriyle herkesin gönlünde taht kurdu.
C) İbrahim Müteferrika’nın,Türk basın tarihindeki yeri yadsınamaz.
D) O kadar beceriksiz ki, her şeyi yüzüne gözüne bulaştırdı.
E) Karşısına çıkan herkese güvenmesi canımı sıkıyor.
DOĞRU CEVAP : B
SEVGİLİ ÖĞRENCİLER!
Bu konunun anlatımını tamamladık.Artık sizler konuyla ilgili soru çözebilirsiniz.Önemli olan alt yapıyı hazırlamak ve bol örnekler üzerinde çalışarak bilgileri pekiştirmektir.