Anlatmaya bağli edebi metinler a-miLLİ edebiyat zevk ve anlayişini süRDÜren eserler roman-hikaye



Yüklə 338,67 Kb.
səhifə5/6
tarix01.06.2018
ölçüsü338,67 Kb.
#52279
növüYazı
1   2   3   4   5   6

Tiyatro ve radyo oyunları: Yaşamak, Evcilik Oyunu, Sınırlarda Aşk, Çatıdaki Çatlak, Tombala, Çatıdaki Çatlak, Sınırlarda Aşk-Kış-Barış, Üç Oyun: Bir Kahramanın Ölümü-Çıkış-Kozalar, Kendini Yazan Şarkı, Duvar Öyküsü, Çok Uzak-Fazla Yakın,

Romanları: Dar zamanlar Üçlemesi: 1-Ölmeye Yatmak , 2-Hayır, 3-Bir Düğün Gecesi , Yazsonu, Üç Beş Kişi, Hayır... , Ruh Üşümesi, Romantik Bir Viyana Yazı, Fikrimin İnce Gülü

Öykü kitapları: Sessizliğin İlk Sesi, Hadi Gidelim, Hayatı Savunma Biçimleri

Deneme kitapları: Geçerken, Başka Karşılaşmalar - 1996

Diğer eserleri: Göç Temizliği (Anı-Roman), Gece Hayatım (Rüya Anlatısı)

Günlük: Damla Damla Günler
ORHAN PAMUK(1952-):

2006 yılında Nobel Ödülünü kazanarak bu ödülü alan en genç iki kişiden biri olmuştur. Kitapları elli sekiz dile çevrildi ve yüzü aşkın ülkede yayımlandı.

Çocukluğundan yirmi iki yaşına kadar yoğun bir şekilde resim yaparak ve ileride ressam olacağını düşleyerek yaşadı. Liseyi İstanbul'daki Amerikan lisesi Robert College'de okudu. İstanbul Teknik Üniversitesi'nde üç yıl mimarlık okuduktan sonra, mimar ve ressam olmayacağına karar verip bıraktı. İstanbul Üniversitesi'nde gazetecilik okudu, ama bu işi de hiç yapmadı. Pamuk, yirmi üç yaşından sonra romancı olmaya karar vererek başka her şeyi bıraktı ve kendini evine kapatıp yazmaya başladı.

1979 yılında ilk romanı olan "Karanlık ve Işık" ile katıldığı Milliyet Roman Yarışmasında birincilik ödülünü Mehmet Eroğlu ile paylaştı. Bu romanı ancak 1982 yılında Cevdet Bey ve Oğulları(İstanbullu zengin ve Pamuk gibi Nişantaşı'nda yaşayan bir ailenin üç kuşaklık hikâyesi) adıyla yayımlandı. 1983 yılında bu kitapla Orhan Kemal Roman Ödülüne layık görüldü. İkinci romanı olan Sessiz Ev 1984 yılında Madaralı Roman Ödülünü kazandı. Venedikli bir köle ile bir Osmanlı alimi arasındaki gerilimi ve dostluğu anlatan romanı Beyaz Kale (1985), İstanbul'un sokaklarını, geçmişini, kimyasını ve dokusunu, kayıp karısını arayan bir avukat aracılığıyla anlatan Kara Kitap romanını yazdı.

1994'te Türkiye'de yayımlanan ve esrarengiz bir kitaptan etkilenen üniversiteli gençleri hikâye ettiği Yeni Hayat adlı romanı Türk edebiyatının en çok okunan kitaplarından biridir. Pamuk'un Osmanlı ve İran nakkaşlarını ve Batı dışındaki dünyanın görme ve resmetme biçimlerini bir aşk ve aile romanının entrikasıyla hikâye ettiği Benim Adım Kırmızı adlı romanı 1998'de yayımladı.

"İlk ve son siyasi romanım" dediği Kar adlı kitabını 2002'de yayımladı. Doğu Anadolu’daki Kars şehrinde, siyasal islâmcılar, askerler, laikler, Kürt ve Türk milliyetçileri arasındaki şiddeti ve gerilimi hikâye eden bu kitap ile yeni tarz bir "siyasal roman" yazmayı denedi. Uluslararası ve Türk gazete ve dergilerine yazdığı edebi ve kültürel makalelerle, kendi özel not defterlerinden yaptığı geniş bir seçmeyi 1999 yılında Öteki Renkler adıyla yayımladı. Pamuk'un 2003 yılında yayımladığı kitabının adı İstanbul(Hatıralar ve Şehir)'dur. Yazarın hem yirmi iki yaşına kadar olan hatıralarından, hem de İstanbul şehri üzerine bir deneme olan ve yazarın kendi kişisel albümüyle, Batılı ressamların ve yerli fotoğrafçıların eserleriyle zenginleştirilmiş bu şiirsel kitabı sınıflamak zordur. Masumiyet Müzesi(2008) romanı, Manzaradan Parçalar(yazılarından ve söyleşilerinden seçmeler)(2010) son eserleridir.

Orhan Pamuk'un romancılığı postmodern roman kategorisinde değerlendirilmektedir. Doğu-batı sorunsalıyla estetik düzeyde hesaplaşmaya yönelen Ahmet Hamdi Tanpınar ve Oğuz Atay gibi önemli yazarlardan birisidir Pamuk; bu sorunsalı kültürel ve felsefi içerimleriyle edebiyatına taşımış, özellikle Kara Kitap'ta bu tema bağlamında önemli, çok katmanlı bir edebi metin örneği sergilemiştir.

FÜRUZAN(1935- )

özellikle öyküleri ile tanınan bir yazardır. İlkokuldan sonra eğitimine devam edememiş ve kendi kendisini eğitmiştir. İlk eseri Parasız Yatılı ile 1972 Sait Faik Hikâye Armağanı’nı almıştır. "12 Mart" dönemini anlattığı Kırk Yedi'liler romanı da 1975 Türk Dil Kurumu Roman Ödülü’ne layık görülmüştür. Yazarın sinema çalışmaları da bulunmaktadır.

İlk romanlarında düşmüş kadınlar, kötü yola sürüklenen küçük kızların, çöküş sürecindeki burjuva ailelerin, yeni yaşama koşullarından bunalan, yurt özlemi çeken göçmenlerin, yoksulluk içinde yaşama savaşı veren, tek silahları sevgi olan yalnız kalmış kadınların, çocukların dramlarına sevecen bir bakışla eğildi. Ayrıntılarla beslediği canlı anlatımı, karaterleri işleyişindeki derinlikle dikkat çekti. Almanya incelemelerinden sonra da göçmen ve gurbetçi işçi soranları üzerinde durdu. Ayrı kültürlerden gelen insanların yaşamlarından kesitler verdi, özellikle gurbetçilerin çocuklarının sorunlarına eğildi.

Öykü: Su Ustası Miraç, Parasız Yatılı , Kuşatma, Benim Sinemalarım , Gül Mevsimidir, Gecenin Öteki Yüzü,

Sevda Dolu Bir Yaz



Roman: Kırk Yedi’liler, Berlin’in Nar Çiçeği

Röportaj: Yeni Konuklar

Gezi: Evsahipleri , Balkan Yolcusu

Oyun: Redife’ye Güzelleme, Kış Gelmeden

Çocuk Kitabı: Die Kinder der Türkei(Türkiye Çocukları).

Şiir: Lodoslar Kenti.

SEVİNÇ ÇOKUM(1943- )

Sosyal ve tarihî romanlar yazdı. Hikâyelerinde İstanbul'un gelenekçi semtlerinin sosyal yapısından kesitler verdi; yalnızlığı ve dayanışmayı işledi. Ruh tahlilleriyle kahramanlarının duygularını akıcı ve dokunaklı bir dille ortaya koydu.. Romanlarında sosyal konuların yanında tarihî konulara da ağırlık vermiştir. Türk kimliğinin üzerinde durarak esir Türklerin ıstıraplarını dile getirmiştir.



Hikayeleri: Eğik Ağaçlar, Bölüşmek, Makine, Derin Yara, Onlardan Kalan, Rozalya Ana, Bir Eski Sokak Sesi, Gece Kuşu Uzun Öter

Romanları: Zor, Hilal Görününce, Karanşığa Direnen Yıldız, Bğizim Diyar, Ağustos Başağı, Deli Zamanlar, Gülyüzlüm, Gece Rüzgarları, tren Burdan Geçmiyor

Deneme: Güzele Bakan Karınca, Vaktini Bekleyen Tohum

ALEV ALATLI(1944- )

Liseyi Tokyo, Japonya’da okudu. ODTÜ Ekonomi-İstatistikbölümüne girdi, felsefe alanında doktora yaptı. Düşünce tarihi ve ilahiyat alanında araştırma yaptı.


Roman: Yaseminler Tüter Mi Hala?, İşkenceci, Kadere Karşı Koy A.Ş.

Or'da Kimse Var mı? dizisi: 1. Viva La Muerte (Yaşasın ölüm), 2. Nuke Türkiye , 3. Valla Kurda Yedirdin Beni

4. O.K. Musti Türkiye Tamamdır



Schrödinger'in Kedisi: 1. Kabus, 2. Rüya

Gogol'un İzinde:1. Aydınlanma Değil Merhamet!., 2. Dünya Nöbeti, 3. Eyy Uhnem Eyy Uhnem

İnceleme – Deneme: Aydın Despotizmi, Eylül, Hayır Diyebilmeli İnsan, Şimdi Değilse Ne Zaman, Yorumsuz

MEHMET EROĞLU(1948- ), Romancı, senarist

Roman: Issızlığın Ortasında, Geç Kalmış Ölü, Yarım Kalan Yürüyüş, Adını Unutan Adam, Yürek Sürgünü, Düş

Kırgınları, Belleğin Kış Uykusu, Mehmet: Fay kırığı 1



Senaryoları: Sızı, 80. Adım, Solgun Bir Sarı Gül, Issızlığın Ortası, Tutku Çemberi

AHMET ALTAN(1950- )

Çetin Altan’ın oğlu, Taraf gazetesinin kurucusu.



Roman: Dört Mevsim Sonbahar, Sudaki İz, Yanlızlığın Özel Tarihi, Tehlikeli Masallar, Kılıç Yarası Gibi, İsyan Günlerinde Aşk, Aldatmak, En Uzun Gece

Deneme: Gece Yarısı Şarkıları, İçimizde Bir Yer, Karanlıkta Sabah Kuşları, Kristal Denizaltı, Ve Kırar Göğsüne Bastırırken


İHSAN OKTAY ANAR(1960- )

Lisans, master ve doktora eğitimini Ege Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde yaptı. Halen aynı okulda öğretim üyeliği yapmaktadır. Türk edebiyatının son yıllarda yetiştirdiği en büyük isimlerdendir. Her bir kitabının çok uzun araştırmalardan sonra yazıldığı içerdikleri ağır tarihi bilgi ile göze çarpar. Eserleri pek çok küçük hikâye etrafında örülmüş büyük bir roman biçimindedir.



Roman: Puslu Kıtalar atlası, Amat, Suskunlar,

Hikaye: Kitab-ül Hiyel, Efrâsiyâb'ın Hikâyeleri

HASAN ALİ TOPTAŞ(1958, Denizli - )

Öykü, roman ve şiirsel metinleriyle tanınır. Veznedarlık, icra memurluğu ve hazine avukatlığında memurluk yaptı. Toptaş, dili kullanmadaki ustalığıyla tanınmakta, postmodern edebiyatın önemli temsilcilerinden biri olarak kabul edilmektedir.



Roman: Sonsuzluğa Nokta, Gölgesizler, Kayıp Hayaller Kitabı, Bin Hüzünlü Haz, Uykuların Doğusu

Öykü: Bir Gülüşün Kimliği, Yoklar Fısıltısı, Ölü Zaman Gezginleri

Çocuk romanı: Ben Bir Gürgen Dalıyım

Şiirsel metin: Yalnızlıklar

Deneme: Harfler ve Notalar

SELİM İLERİ(1949- )

19 yaşında Cumartesi Yalnızlığı isimli ilk öykü kitabı yayınlandı. Romanlarında ve öykülerinde bireyin zengin iç dünyasını başarıyla yansıtabilen yazar,ilk eserlerinde bireyler arasındaki iletişimsizlikleri de ön plana çıkarır. Radyo ve televizyonlara bir çok program yaptı. (TRT2, Selim İleri’nin Not Defterinden)



Öykü: Cumartesi Yalnızlığı, Pastırma Yazı, Dostlukların Son Günü, Bir Denizin Eteklerinde, Eski Defterde Solmuş Çiçekler , Son Yaz Akşamı

Roman: Destan Gönüller, Her Gece Bodrum, Ölüm İlişkileri, Cehennem Kraliçesi, Bir Akşam Alacası, Yaşarken ve Ölürken, Ölünceye Kadar Seninim, Yalancı Şafak, Saz Caz Düğün Varyete, Hayal ve Istırap

Deneme-İnceleme: Çağdaşlık Sorunu, Aşk-ı Memnu ya da Uzun Bir Kışın Siyah Günleri, Düşünce ve Duyarlık, Kamelyasız Kadınlar

Anı: Annem İçin, Hatırlıyorum, Seni Çok Özledim

Şiir: Ay Işığı

Senaryo: Kırık Bir Aşk Hikayesi

SEVGİ SOYSAL(1936-1976)

1961’de Ankara Meydan Sahnesi’nde Haldun Dormen’in yönettiği "Zafer Madalyası" adlı oyunda tek kadın rolünü oynadı. İlk öykü kitabı Tutkulu Perçem, 1962 yılında yayımlandı.

Teyzesi Rosel’in kişiliğinden yola çıkarak, birbirine bağlı öykülerden oluşan "Tante Rosa"’yı yazdı. Kadın-erkek ilişkisi ve evlilik temasını işlediği ilk romanı "Yürümek"'le TRT Sanat Ödülleri Yarışması Başarı Ödülü’nü kazandı.

12 Mart dönemi, Sevgi Soysal’ın hayatı ve yazarlığı üzerinde derin izler bırakan bir dönem oldu. Yürümek, müstehcenlik gerekçesiyle toplatıldı. Cezaevinde yazdığı Yenişehir'de Bir Öğle Vakti adlı romanıyla 1974 yılında Orhan Kemal Roman Armağanı’nı kazandı. Adana’da sürgünde bulunan bir kadının başından geçen olaylar etrafında 12 Mart’ı eleştirdiği romanı Şafak, 1975’te yayımlandı. Hastalık izlenimlerini ve 12 Mart sonrası değişimi anlatan öykülerini topladığı Barış Adlı Çocuk, 1976’da yayımlandı.



Eserleri: Tutkulu Perçem, Tante Rosa, Yürümek, Yenişehir´de Bir Öğle Vakti, Barış Adlı Çocuk, Şafak, Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu, Bakmak, Hoşgeldin Ölüm
FERİT EDGÜ(1936 - )

Öykücü, şair, romancı, deneme yazarı.



Roman: Kimse, O/Hakkari'de Bir Mevsim, Eylülün Gölgesinde Bir Yazdı,

Öykü: Kaçkınlar, Bozgun, Av, Bir Gemide, Çığlık, Binbir Hece, Doğu Öyküleri, İşte Deniz, Maria, Do Sesi, Avara Kasnak Nijinski Öyküleri

Senaryo: Hakkâri'de Bir Mevsim (O adlı romanından senaryo, Onat Kutlar ile birlikte)

Deneme: Tüm Ders Notları, Yazmak Eylemi , Şimdi Saat Kaç? , Yeni Ders Notları , Seyir Sözcükleri , Devam ,

Sözlü/ Yazılı , İnsanlık Halleri



Şiir: Ah Min-el Aşk, Dağ Şiirleri

Anı: Görsel Yolculuklar

Biyografi: Abidin, Avni Arbaş , Osman Hamdi-Bilinmeyen Resimleri

Çocuk Kitabı: Doğa Dostları

BİLGE KARASU(1930-1995)

Öykücü, romancı ve denemeci.

Bilge Karasu, bireyin sorunlarına ağırlık veren, onun günlük hayatındaki açmazlarını işleyen bir yazardır. Her insanın hayatında en az birkaç kere kafasından geçirdiği ya da yaşadığı (sevgi, dostluk, yalnızlık, tutku, inanç/inançsızlık, korku ve ölüm gibi) kavramları imgesel bir dille anlatır. Yazar günlük hayattan bahsettiği için, okuyucu hikâyedeki kahramanda ya da kişilerde kendinden parçalar bulur. Böylece kullanılan imgeleri de rahatlıkla bilinçaltında kendi yaşamına göre şekillendirip yorumlar, hikâyeyle okur arasında bir bağ oluşur. Çünkü Karasu, insanla/insanüstüyü, olağanla/olağanüstüyü yapaylığa düşmeden, metnin doğal akışı/hayatın da kurgusal akışı içinde verir.

Okurun hayal gücünü bir noktaya kadar özgür bırakır. Karasu kelimelerini özenle seçer. Dili işlenmiş, üzerinde çok çalışılmış, oynanmış bir dildir. Kullandığı arı Türkçe başka yazarlarda yapay ve zorlama dururken, onun metinlerinde hoş bir tat bırakır. Çünkü ritm düşünülerek, ses düşünülerek, görsellik düşünülerek kurulmuş, kurgulanmış, kusursuz olması istenmiş bir dille yazılmıştır.

Türkçe edebiyatın en özgün kalemlerinden biri olan Karasu "Gece" adlı kitabıyla 10 yılda bir verilen "Pegasus Ödülü"nü kazanan tek Türk Yazar'dır. Aynı zamanda felsefeci yanı olan Karasu, metinlerinde felsefi sorunları işlemiş, ya da onun metinleri felsefi incelemenin konusu olarak görülmüştür. Postmodern romanın Türkiye'deki önemli isimleri arasında değerlendirilmektedir.

Öykü: Troya’da Ölüm Vardı, Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı, Göçmüş Kediler Bahçesi, Kısmet Büfesi, Lağımlaranası ya da Beyoğlu, Susanlar(2008 öykü, şiir, deneme, röportaj)

Roman: Gece, Kılavuz

Deneme: Ne Kitapsız Ne Kedisiz, Narla İncire Gazel, Altı Ay Bir Güz

YUSUF ATILGAN(1921- 1989)

1936 yılında Manisa Ortaokulu'nu, 1939 yılında ise Balıkesir Lisesi'ni ve ikinci sınıftan sonra askeri öğrenci olarak devam ettiği İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirdi. Nihat Tarlan'ın yönetiminde hazırladığı bitirme tezinin konusu Tokatlı Kani: Sanat, şahsiyet ve psikoloji idi. Aynı dönemde Akşehir'de Maltepe Askeri Lisesi'nde bir yıl edebiyat öğretmenliği yaptı. Üniversite öğrenciliği sırasında Türkiye Komünist Partisi'ne katılarak faaliyette bulunduğu iddiasıyla sıkıyönetim mahkemesince tutuklanarak ceza kanunu'nun 141. maddesi uyarınca hapse mahkûm edildi. altı ay Sansaryan Han'nda, dört ay da tophane cezaevi'nde olmak üzere on ay hapis yattı.

26 Ocak 1946’da serbest kalmış, öğretmenliği elinden alınmıştır. 1946 yılında Manisa'nın Hacırahmanlı Köyü'ne yerleşerek çiftçilik yaptı. 1976'da İstanbul'a döndü danışmanlık, çevirmenlik ve redaktörlük yaptı. Yazımı devam eden Canistan adlı romanını tamamlayamadan kalp krizi nedeni ile İstanbul'da öldü.

Aylak Adam ve Anayurt Oteli adlı romanlarında psikolojik yabancılaşma ve yalnızlık temasını başarıyla işleyen bir yazar olarak tanındı ve modern Türk edebiyatının önde gelen ustaları arasında yer aldı. 1987'de Anayurt Oteli romanı, Ömer Kavur tarafından aynı adlı sinema filmi olarak çekildi.



Roman: Aylak Adam, Anayurt Oteli, Canistan

Öykü: Bodur Minareden Öte, Eylemci (Bütün Öyküleri, 1992)

Çocuk Kitabı: Ekmek Elden Süt Memeden

Çeviri: Toplumda Sanat (K. Baynes; 1980)

Piyes: Çıkış Gecesi

NEZİHE MERİÇ(1925-2009)

Türk edebiyatının önemli kadın öykücülerinden birisidir. 1970'li yıllardaki siyasî savrulmaları öyküleştirmiş, kadın ve çocuk sorunlarına eğilmiş bir yazardır. Nezihe Meriç, eleştirmenlere göre, "toplu yaşayışlarda bile kendi iç yalnızlığını sürdüren genç kız ve kadınları anlatmadaki başarısı ve şiirli havasıyla" ön plana çıktı. Yapıtlarında kadın ve çocuk sorunlarına yoğunlaştı.



Öykü: Bozbulanık, Topal Koşma, Menekşeli Bilinç, Dumanaltı, Bir Kara Derin Kuyu, Yandırma, Gülün İçinde Bülbül Sesi Var

Roman: Korsan Çıkmazı

Oyun: Sular Aydınlanıyordu, Sevdican, Çın Sabahta

Çocuk Kitapları: Alagün Çocukları, Küçük Bir Kız Tanıyorum dizisi (7 kitap), Dur Dünya Çocukları Bekle, Ahmet Adında Bir Çocuk

Anı: Çavlanın İçinde Sessizce

İNCİ ARAL(1944, Denizli- )

1944'te Denizli’de doğdu. Manisa İlköğretmenokulu'nu ve Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş Bölümü’nü bitirdi. Samsun, Manisa ve İzmir'de ve Gazi Eğitim Enstitüsü'nde öğretmenlik yaptı. Yazmaya 1977’den itibaren dergilerde yayınlanan öyküleriyle başladı. İlk öykü kitabı 1979’da yayınlanan "Ağda Zamanı." Bu kitapla Akademi Kitabevi 1980 İlk Kitap Öykü Başarı Ödülü’nü aldı. Kahramanmaraş’taki toplumsal olayları anlattığı "Kıran Resimleri" 1983’te yayınlandı. Bu kitapla da Nevzat Üstün Öykü Ödülü’nü kazandı. Kitap 1989’da Fransızca’ya çevrilip yayınlandı.

Öykü ve romanlarında genellikle kadın-erkek ilişkilerini, sevgiyi, kadının kimliğini, bağlılık ve özgürlük sorunlarını ele aldı.

Öykü: Ağda Zamanı, Kıran Resimleri, Uykusuzlar, Sevginin Eşsiz Kışı, Gölgede Kırk Derece, Ruhumu Öpmeyi Unuttun,

Roman: Ölü Erkek Kuşlar, Yeni Yalan Zamanlar(Yeşil-Mor-Safran Sarı) , Hiçbir Aşk Hiçbir Ölüm, İçimden Kuşlar Göçüyor,Taş ve Ten Sadakat

Anlatı: Anılar İzler Tutkular, Unutmak,

BUKET UZUNER(1955-)

Roman, öykü ve gezi notları yazardır. Biyoloji ve Çevre Bilimi eğitimi aldı.



Hikâye: Benim Adım Mayıs, Ayın En Çıplak Günü, Güneş Yiyen Çingene, Karayel Hüznü, Şairler Şehri,

Şiirin Kızkardeşi Öykü, Yolda



Romanlar: İki Yeşil Susamuru, Anneleri, Babaları, Sevgilileri ve Diğerleri (1991), Balık İzlerinin Sesi (Yunus Nadi Roman Ödülü), Kumral Ada Mavi Tuna (İ.Ü. İletişim Fakültesi Ödülü), Uzun Beyaz Bulut – Gelibolu, İstanbullular

Gezi: Bir Siyah Saçlı Kadının Gezi Notları, Şehir Romantiğinin Günlüğü, New York Seyir Defteri

Otobiyografi: Gümüş Yaz, Gümüş Kız

Deneme: Selin ve Cem'le Yolculuklar

MURATHAN MUNGAN(1955- )

Mardinli bir ailenin çocuğudur. Şiir, öykü, roman, deneme, tiyatro oyunu, sinema yazısı, senaryo, masal, şarkı sözü gibi farklı türlere ait eserler verdi. İlk kitabı, Mezopotamya Üçlemesi adlı oyun üçlemesinin ilki olan Mahmut ile Yezida idi (1980). Bu oyun, Türkiye İş Bankası'nın açtığı yarışmada ikincilik ödülü aldı. Sahnelenen ilk oyunu Orhan Veli'nin şiirlerinden kurgulayarak oyunlaştırdığı Bir Garip Orhan Veli oldu. 1981'de ilk defa sahnelenen bu oyun, 1993'te kitap olarak basıldı.

Sahtiyan adlı şiiri ile de "Gösteri" dergisinin 1981 Şiir Yarışması'nda birincilik ödülü alan Mungan, özellikle Metal(1994) adlı kitabındaki şiirleriyle 1980 kuşağının en çok okunan, tanınan şairleri arasında ilk sıralarda yer aldı.

Oyunlar: Mahmud ile Yezida, Taziye, Geyikler Lanetler, Bir Garip Orhan Veli

Öykü: Son İstanbul, Cenk Hikayeleri, Kırk Oda, Lal Masallar, Kaf Dağının Önü, Ressamın Sözleşmesi, Üç Aynalı Kırk Oda, Kadından Kentler

Roman: Yüksek Topuklar

Şiir: Osmanlıya Dair Hikayat, Kum Saati, Sahtiyan, Yaz Sinemaları, Eski 45’likler, Mırıldandıklarım, Yaz Geçer ,

Oda-Poster ve Şeylerin Kaderin, Omayra, Metal, Oyunlar-İntiharlar-Şarkılar, Mürekkep Balığı, Başkalarının Gecesi

Erkekler İçin Divan 2001

Düzyazı: Paranın Cinleri, Metinler Kitabı, Doğduğum Yüzyıla Veda, Meskalin 60 Draje, 13+1 Fazladan Bir Kitap, Soğuk Büfe

Senaryo: Dört Kişilik Bahçe, Dağınık Yatak, Başkasının Hayatı
RASİM ÖZDENÖREN(1940- )

Öykülerinde, değerlerinden koparılmış ve modern kentlerin varoşlarında kıstırılmış bireyin / ailenin acılarını, yalnızlıklarını gündeme getirerek yanlışa yönlendirilmiş ülke insanının yaşadığı çarpılmayı / kültür şokunu kuşatıcı ve derinlemesine bir yaklaşımla öyküleştirmiştir. Çok Sesli Bir Ölüm ve Çözülme adlı hikayeleri ayrıca TV filmi yapılmıştır.



Eserleri: İpin Ucu, Yumurtayı Hangi Ucundan Kırmalı, Yaşadığımız Günler, Acemi Yolcu, Red Yazıları, Çözülme, Yeni Dünya Düzenin Sefaleti, Köpekçe Düşünceler, Ben ve Hayat ve Ölüm, Çok Sesli Bir Ölüm, Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler, Hışırtı, Kafa Karıştıran Kelimeler, Müslümanca Yaşamak, Çapraz İlişkiler, Gül Yetiştiren Adam, Hastalar ve Işıklar, Yeniden İnanmak, Ansızın Yola Çıkmak, Denize Açılan Kapı, Kent İlişkileri, Ruhun Malzemeleri, Kuyu, Çarpılmışlar, İki Dünya, Aşkın Diyalektiği, Toz.

OKTAY AKBAL(1923- )

ilk gerçekçi Türk romancılardan Ebubekir Hâzım Tepeyran'ın(Küçük Paşa) ana tarafından torunudur. Kendi yaşam deneyimlerinden, çocukluk anılarından yola çıkan, küçük kent insanını da gözardı etmeyen duygulu öyküler yazmaya başlamıştır. Bunlar toplumsal olaylarla ilgili gözlemlere değil, anılara ya da düşlere dayalı, içe dönük hikâyelerdir. Akbal hikâyeleri, Behçet Necatigil'in deyişiyle "Konulu hikâyeler değil de, belli konular çevresinde oluşan anılar toplamıdır". Yazın çevrelerinde geniş ve olumlu yankı yapan Önce Ekmekler Bozuldu adlı ilk kitabını 1946'da çıkarmıştır. Onu, 1949'da Aşksız İnsanlar izlemiştir.



Öykü: Önce Ekmekler Bozuldu, Aşksız İnsanlar, Bizans Definesi, Bulutun Rengi, Berber Aynası, Yalnızlık Bana Yasak, Tarzan Öldü, İstinye Suları, İkyaz Devrimi, İki Çocuk, Karşı Kıyılar, Hey Vapurlar Trenler, Lunapark , Ey Gece Kapını Üstüme Kapat

Roman : Garipler Sokağı, Suçumuz İnsan Olmak , İnsan Bir Ormandır, Düş Ekmeği, Yeşil Ev

Anı: Şair Dostlarım, Anı Değil Yaşam

Günce : Günlerden 1, Anılarda Görmek, Yeryüzü Korkusu, Yüzyıldır Umutsuzluk

Deneme : Konumuz Edebiyat, Dost Kitapları, Yaşasın Edebiyat , Temmuz Serçesi, Önce Şiir Vardı , Geçmişin İçinden,

Bir de Simit Ağacı Olsaydı



Gezi : Hiroşima'lar Olmasın

NAZLI ERAY(1945- )

Yazın hayatına 16 yaşında yazdığı Mösyö Hristo isimli öyküyle başlamıştır, Gerçeküstücülük akımının niteliklerini taşıyan bu öykü çeşitli dünya antolojilerinde yer almaktadır. Kariyerinin ilerki dönemlerinde roman türüne ağırlık vermiştir. Büyülü Gerçekçilik akımının Türk Edebiyatı'ndaki temsilcilerindendir.



Öykü: Ah Bayım Ah, Geceyi Tanıdım, Kız Öpme Kuyruğu, Hazır Dünya, Eski Gece Parçaları, Yoldan Geçen Öyküler

Aşk Artık Burada Oturmuyor, Kuş Kafesindeki Tenor, Elyazması Rüyalar, Beyoğlu'nda Gezersin



Roman: Pasifik Günleri, Orphee, Yıldızlar Mektup Yazar, Arzu Sapağında İnecek Var, Ay Falcısı, İmparator Çay Bahçesi,

Uyku İstasyonu, Deniz Kenarında Pazartesi, Örümceğin Kitabı, Aşık Papağan Barı, Ayışığı Sofrası, Aşkı Giyinen Adam, Sis Kelebekleri



Deneme: Düş İşleri Bülteni


TAHSİN YÜCEL(1933- )

Öykü ve roman yazarı, denemeci, eleştirmen ve çevirmendir. Türk Edebiyatının en önemli çevirmenlerindendir. İlk öykü kitabı Dert Çok Hem Dert Yok’tur. Kullandığı modern sözcükler ve yalın dil, Anadolu insanına yaklaşımındaki tutarlılık ve anlatımındaki ustalıkla dikkati çekti.



Öykü: Uçan Daireler, Haney Yaşamalı, Düşlerin Ölümü, Yaşadıktan Sonra, Ben ve Öteki, Aykırı Öyküler, Komşular, Golyan Devrimi

Roman: Sonuncu, Mutfak Çıkmazı, Peygamberin Son Beş Günü, Bıyık Söylencesi, Vatandaş, Yalan , Kumru ile Kumru, Gökdelen ,

Masal:Anadolu Masalları

Deneme-Eleştiri: Yazın ve Yaşam, Yazının Sınırları, Tartışmalar, Yazın Gene Yazın, Söylemlerin İçinden, Salaklık Üstüne Deneme, Yüz ve Söz , Göstergeler (2006)

İnceleme: Dil Devrimi, Dil Devrimi ve Sonuçları, Yapısalcılık, Eleştirinin Abecesi, İnsanlık Güldürüsü’nde Yüzler ve Bildiriler, Eleştiri Kuramları


LATİFE TEKİN(1957-)

İlk kitabı "Sevgili Arsız Ölüm" 1983'te yayınlandı. Anadolu'daki köy yaşamı ve insanlarını masalımsı bir atmosferde ve "Yüzyıllık Yalnızlık" (Gabriel Garcia Marquez) tadında anlattığı bu ilk romanıyla büyük ün kazandı. Büyülü gerçekçilik akımına da yakıştırılan bu romanının ardından peş peşe diğer romanları geldi.



Yüklə 338,67 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin