Anne babalara önerileriMİZ



Yüklə 22,4 Kb.
tarix28.07.2018
ölçüsü22,4 Kb.
#61352

ANNE BABALARA ÖNERİLERİMİZ

'Bir milletin geleceği hakkında kehanette bulunmak isteyenler, o milletin yetişmekte olan nesline baksalar verecekleri karar yüzde yüz isabet eder...'

Anne-babaların çocuklarını eğitirken ilk bilmeleri gereken husus; Çocuklarının içinde bulunduğu gelişim dönemleri ve bu dönemlerin özellikleridir. Yani işe çocuğunuzu tanımaya çalışmaktan başlayınız. Çocuklarınız birebir sizin modeliniz değildir. Kardeşlerinden ve arkadaşlarından farklı bağımsız kendine özgü fizik duygu ve kişilik özellikleri olan bir bireydir. Sizin çocuğunuz kendine özgüdür. Daha doğrusu hepimizin çocuğu kendine özgüdür.Eğer çocuğunuzun kişilik, fizik, duygusal ve zekâ özellikleri hakkında bilgi sahibi olursanız; çocuğunuzdan bir şey isterken onun yaşı ,özellikleri ve yeteneklerine uygun isteklerde bulunursunuz.

Aksi takdirde çocuğunuzu kendi ellerinizle umutsuzluğa ve hayal kırıklığına itmiş olursunuz. Önemli olan sizin tutkularınız özlemleriniz hayalleriniz değildir. Önemli olan çocuğunuzun yetenekleri ve ilgileridir. Çocukları sizin hayallerinizin kalıbına sokmayınız. Ben doktor olamadım sen olacaksın… vb sözlerle çocuğunuzu yönlendirmeye çalışmak size yarar sağlamayacaktır.

c:\users\rehberlik\desktop\feyza uzgidişli raporlar\istock_000012953502medium.jpgEvladınızı bağımsız bir birey olarak kabul eder ona sevgi ve anlayışla yaklaşırsanız onunla iyi ilişkiler kurabilirsiniz. İlişkiniz sevgi temeline dayanmalıdır. Her zaman söylendiği gibi biz baba oğul değiliz arkadaşız anlamını kastetmediğimizi belirtmek gerekir. Çünkü baba babadır, oğul ise oğuldur. Herkesin ailedeki rolü farklıdır. Siz çocuğunuzla arkadaş olmayın sadece ve sadece iyi bir baba iyi bir anne olun yeterli.Çocuğunuz zamanı gelince birçok arkadaş edinebilir ama baba edinemez. Ya da anne edinemez. Anne-baba olarak iyi ilişkiler kurmalısınız. Çocuğunuz sizleri güvendiği bir arkadaşı gibi değil, güvendiği ve inandığı bir anne baba olarak görmeli vehissetmelidir.


Çocuklarınızı olumlu yönde geliştirmenin en iyi yollarından biri de onların doğru yaptıkları şeyleri fark etmeniz ve olumlu şeyler konuşmanız. Çünkü görmezlikten geldiğiniz ve övgü ile takdirle karşılamadığınız olumlu davranışlar zamanla sönecektir.”Seni ders çalışırken görmek beni oldukça memnun etti. Sen sorumluluklarını bilen bir çocuksun…”vb. takdir edici kelimeler kullarının cimri olmayın. Çünkü takdir kelimeleri para ile satılmaz.
Sizler çocuklarınıza her zaman anne ve babası yanında imiş gibi kendilerini güven içinde anne babası hiç yanında değilmiş gibi özgür hissetmeleri sağlamalısınız. İdeal anne babayı anlatmak zor olsa gerek. İdeal anne baba olamaz isek bile başarılı anne ve baba olmaya çalışınız.


Çocuğu eğitmek oldukça zor ve karmaşık bir iş değildir. Siz sadece doğru zamanda doğru tepkiler verin yeterlidir. Eğitim doğruları söylemek değildir. Doğruları yapmaktır. Bu nedenle;

NASİHAT ETMEYİN ÖRNEK OLUN

Bitlis tütünü dolu tabakasından sigara sararken torununa sakın sigara içme diye nasihat eden bir dede düşünün…
Ya da;
Annenin “Oğluna oğlum sakın yalan söyleme yalan çok çirkin bir şeydir” nasihatinde bulunduktan hemen sonra ev telefonunun çalmasını hayal edin. Çocuk annesine-”Anne Ayşe Teyzem bize gelmek istiyor” diye seslendiğini duyun. Annenin ise-”Oğlum annem evde yok markete gitti desene diye kulağına fısıldadığını duyar gibi olun” Değerlendirin!
Yine aile içerisinde çocuğunuza eğitim verirken;


İlk amacınız; Çoğunuza hayatı öğretmek yada çocukluk hatıralarınızı anlatmak değildir. Çünkü sizin çocukluğunuz ile onun çocukluğunun yaşandığı devir arasında dağlar kadar fark vardır. Benim çocukken çantam bile yoktu… Ben yırtık ayakkabı ile okula giderdim… vb anlamsız hatıralara tekrarlayarak çocuğunuzu eğitemezsiniz.
Sizin aile içinde çocuğunuza vereceğiniz eğitimin en önemli amacı; Çocuğunuzun sorumluluk düzeyini geliştirmek ve onun yaşının ve kişilik özelliklerinin çerçevesinde olgunlaşmasını sağlamaktır.


Okuma yazma matematik vs. okullarda öğretilir. Siz sadece çocuğunuzu tanıyın onu dinleyin, anlamaya çalışın ve sorumluluğunu geliştirin. Çocuğunuzu eğitirken; Çocuğunuza aferin demekte cömert olun. Babam beni bir gün bile kucağına almadı. Bana aferin bile demedi… vs. laflar etmenize gerek yok.

Siz sizin babanıza benzemek zorunda değilsiniz.
Siz babanız değilsiniz, siz çocuğunuzun babasınız.
Farkınızı gösterin.


Anne baba olarak çocuğunuza sizin işlerinizde size yardım etme fırsatı verin. Paylaşmayı ve sizinle eşgüdüm içerisinde olmayı öğrensin. Çocuğunuz hem de işe yaradığını görsün. Babasına araba yıkarken yardım eden çocuk gördünüz mü?-Annesine nasıl heyecanla anlatır yaptığını.

-”Anne ben babama araba yıkarken yardım ettim. Arabayı fırça ile ben sabunladım” diye gururla anlatır. Bu çocuğunuzu size yakınlaştırır. Çünkü birlikte zaman geçirdiniz. Bir anı paylaştınız.

Sağlıklı bir cinsel kimlik ya da kişilik gelişimi için kızların anneleri ile erkek çocukların babaları ile özdeşim kurması yeğlenir. Yoksa amaç çocukların sizin işlerinizi yapması değildir. Ayrıca çocuğunuz sizinle paylaşım içine girebilir ve sizi model alabilirse kötü ve istenmeyen insanlarla bir şeyler paylaşması ve onları model almasının önüne geçebilirsiniz. Yanlış yollara sapan yanlış kişilerle ilişki içine giren kişilerin geçmişine bakıldığında aile içinde model alabileceği doğru insanı bulamadığı anlaşılmıştır.
Anne baba olarak daima çocuğunuzun doğrularını yakalayın yanlışlarını değil.


Böylece onu övmekten ve güzel sözler söylemekten geri durmayın. Bu olumlu ve doğru davranışlarının sıklığını artıracaktır. Aman ha çocuğumu şımartırım diye olumlu tepkiler vermeyen çocuğunu övmeyen takdir etmeyen anne babalar çocuklarının güvenini zedelediklerinin farkında değildirler.

Oysaki güveninin geri kazandırılması meşakkatli ve zor bir iştir
Çocuğunuza ne derseniz öyle olma ihtimalini artırırsınız. Çocuğunuza “tembel, inatçı, asi vb. sıfatlarla hitap ederseniz farkında olmadan bu özelliklerin çocuğunuzda gelişmesini sağlarsınız. Çünkü bu sıfatlar zamanla çocuğunuzun kabul alanına girer.”Kırk gün deli derseniz insanı deli edersiniz” menkıbesini hatırlayın.


Çocuğunuza ne derseniz öyle olma ihtimalini artırırsınız. Çocuğunuza “tembel, inatçı, asi vb. sıfatlarla hitap ederseniz farkında olmadan bu özelliklerin çocuğunuzda gelişmesini sağlarsınız. Çünkü bu sıfatlar zamanla çocuğunuzun kabul alanına girer.”Kırk gün deli derseniz insanı deli edersiniz” menkıbesini hatırlayın.

Bizim kalorifercinin kızı bile tıp fakültesine girmiş” Hem aşağılama hem kıyaslama içerir.
“Annesi! Küçük kızın büyük kızından daha güzelmiş”Hem aşağılama hem kıyaslama.
“Abisi küçükten başarılı notlarından belli”Hem aşağılama hem kıyaslama.
Kıyaslamada bir taraf yüceltilirken diğer taraf aşağılanır. Bundan kaçış yoktur.
Kıyaslama yerinensen böyle yapmıyorsun “demeden. Başarılı olmuş yâda topluma örnek olmuş kişilerin hayat hikâyelerini okutunuz, yaşam filmlerini izletiniz. Kendi yaşamınızdan örnekler veriniz. Çocuğunuz bir problemle karşılaşmış ise sizde gençliğinizde veya çocukluğunuzda benzer problem yaşadığınızı ve nasıl aştığınızı anlatın. Örnek olay metodu her zaman işe yarar.


Çocuğunuzun dış görünüşü ile ve özellikleri ile şaka bile olsa alay etmeyin.”Şişko, cılız, iskelet, sumo güreşçisi vs” bu sözler sadece çocuğunuzun hayat boyu güvensiz ve yetersizlik hissi taşımasından başka bir işe yaramayacaktır. Çocuğunuzu olduğu gibi kabullenin.

Düzeltebileceğiniz olumsuz özelliklerini farkına vardırarak birlikte düzeltme yoluna gidin. Ortak karar almaya çalışın. Unutmayın karara katılmak katlanmaktan daha iyidir.

Boş bardağı hiçbir damla taşırmaz sonuçlar birikimlerin çocuğudur.” sözünü unutmayın. Çünkü bir davranış diğer davranışı doğurur. Ne kadar haklı olursanız olun çocuğunuza asla sert ve öfkeli davranmayın.

Böyle yaparsanız çocuklarınızda sizin gibi davranmaya başlayacaktır. 
Kendinizi daima aynada görmek istiyorsanız. Çocuğunuza daima kızgın ve sert davranın. Çocuklar kızgın ve suratsız insanları sevmezler. Ne kadar haklı olursanız olun evin içerisinde kızmaya hazır bir insan olarak dolaşmayın. Sizin bu tavrınız gerginliğe sebep olacak ve çocuğunuzun o anki yaşamını olumsuz hale getirecek onu diken üzerinde bırakacaktır. Kızgınken ona hayat dersi vermeyin çünkü inandırıcı olamazsınız. Kızgınlığınızı da fazla uzatmayın.


HER NE OLURSA OLSUN ÇOCUĞUNUZA KÜSMEYİN

Ona küfretmeyin ve beddua etmeyin. Kavgacılık ve hırçınlık sevimsiz ve öğrenilmiş özelliklerdir. Çocuğunuzla ilgili olarak kavgacı ve hırçın şikayetleri alıyorsanız. Aile içi iletişiminizi gözden geçirin. Mutlaka bir öğrenilmişlik yakalarsınız.

Evinde sürekli şiddet sahnesi içeren film izleyen bir ailenin çocuğunun okulda şiddet uygulaması ihtimali %90 oranındadır. Çocuklarınıza kavgacılık ve hırçınlık aşılayan her türlü kişi ve davranıştan kaçının.



Televizyon programlarını denetleyin. İnternetinize aile koruma şifresi yükleyin.
Yeri geldiği için çarpıcı bir örnek vermek istiyorum.”1993 yılında Ülkemizde 6 ulusal kanal mevcut. Bizdeki 6 ulusal kanalı gezen bir çocuğun maruz kaldığı şiddet, cinsellik, öfke, kin, kan, barut vs. saati sayısı 321 saat civarında. Amerika’da o dönemde 57 ulusal kanal var. Bu kanalları gezen bir Amerikalı çocuğun maruz kaldığı şiddet, cinsellik, öfke, kin, kan, barut vs.saati sayısı 46 saat civarında. Yorumsuz...


Çocuğunuzun yaptığına yanlı demek yerine” Şu bölüm çok iyi, diğer bölümler farklı olabilir miydi?” yaklaşımı sergileyin. Olumsuz konuşarak motivasyonu artırma yöntemi 2 çağ geride kalmıştır. Çoğunuzu motive etmek için olumlu tavır içinde olun. Mutlaka olumsuz bir şey söylemeniz gerekse bile sözünüzü olumlu cümle ile bitirin. Hiçbir eleştiriyi onun kişiliğini hedef alarak yapmayın. Davranışı eleştirin ama acımasız olmayın. Adama vurmayın topa vurun. Tembel demeyin, ödevini neden yapmadın? Mutlaka haklı bir sebebin vardır öğrenebilirmiyim? Tavrına girin. Sorumsuz demek yerine odanı neden toplamadın, bir sorunun varsa paylaşabiliriz deyin.

Okul başarısı arzu ettiğiniz düzeyde değilse panik yapmayın. Okul başarısı hayat başarısı konusunda orta düzeyde fikir verir. Tarih bunun örnekleri ile doludur.
Unutmayın;Başarılı olanlar sadece zeki olanlar değildir. Kendine güvenenler ve kendisi ile barışık olanlardır.
Kendisi ile barışık olmayan ve güvensiz birinin zeki olması 300 metre yerin altında duran değerli bir maden gibidir. Hiç bir işe yaramaz.
Siz değerli bir madeni 300 mt yerin altına gömmeyecek kadar akıllısınız. Bu nedenle burada birlikteyiz. Selam ve muhabbetle kalın…




ÇİTOSAN ORTAOKULU REHBERLİK SERVİSİ
Yüklə 22,4 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin