RABBANİ: (Ar.) Er. 1. Allahla ilgili. 2. Kendini bütün varlığıyla Allah'a teslim eden. Putçu inanıştan uzak, şalin amel işleyen, Allah'tan geleni kabul edip, O'nun dinine muhalif olana karşı çıkan.
RAHİME: (Ar.) Ka. - Hafif sesli, latif konuşan kadın demektir, (bkz. Rahim).
RAHİYE: (Ar.) Ka. - Bal arısı.
RAHMAN: (Ar.) Er. - Bütün canlılara merhamet eden, koruyan. Kur'an-ı Kerim'de 55'ten fazla yerde zikredilmiştir. Yine Kur'an-ı Kerim'in 55. suresinin adıdır. - Allah'ın isimlerinden "abd" takısı alarak isim olarak kullanılır, (bkz. Abdürrahman).
RÂNÂ: (Ar.) Ka. 1. Güzel, hoş latif, parlak. Çok iyi, çok ala. 2. Arapça'da "er'an" kelimesinin mücnnesi olup "ahmak, sünepe kadın" demektir. Erkek adı olarak da kullanılır.
RASÂFET: (Ar.) Ka. - Sağlamlık, dayanıklılık.
RASÂNET: (Ar.) Ka. - Sağlamlık, dayanıklılık, melanet.
RASİ: (Ar.) Er. - Kımıldamayan, oynamayan, sabit. Lenger atmış olan, demir üzerinde bulunan gemi.
RASİA: (Ar.) Ka. - Kabara. Kabara gibi yer yer konulan süs.
RASİF: (Ar.) Er. 1. Sağlam dayanıklı. 2. Denizin yüzüne çıkmış kayalar. 3. Taş, temel, rıhtım.
RASİFE: (Ar.) Ka. - Rıhtım, su içine yapılan set.
RASİH: (Ar.) Er. 1. Sağlam, temeli güçlü, dayanıklı. 2. Bir bilimde, özellikle din alanında çok derinleşmiş olan (kimse). Kur'an'da Rasihûn olarak geçer.
RASİHA: (Ar.) Ka. - (bkz. Rasih).
RÂSİM: (Ar.) Er. - Resim yapan.
RÂSİME: (Ar.) Ka. 1. Âdet, töre. Merasim, tören. 2. Formalite.
RAŞİD: (Ar.) Er. 1. Olgun, ergin, akıllı. 2. Doğru yolda olan. 3. Hak din olan İslam'ı kabul eden. Kur'an'da Hucurat suresi ayet 7'de geçmektedir. Ayrıca 4 halife için Raşid halifeler denmiştir. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır.
RAŞİDE: (Ar.) Ka. - (bkz. Raşid).
RATİB: (Ar.) Er. 1. Sıralayan, düzenleyen (kimse). 2. Sabit, sağlam, yerleşmiş. - Türk dil kuralına göre "b/p" olarak kullanılır.
RATİBE: (Ar.) Ka. - (bkz. Ratib).
RAUF: (Ar.) Er. - Esirgeyen acıyan, çok merhametli. - Allah'ın isimlerinden. "Abd" takısı alarak kullanılır. -(bkz. Abdürrauf). Kur'an-ı Kerim'de 10'dan fazla yerde geçmektedir.
RAUFE: (Ar.) Ka. - (bkz. Rauf).
RAVEND: (Fars.) Er. - Kökleri ve sapları ilaç olarak kullanılan karabuğdaygillerden bir bitki.
RAVZA: (Ar.) Ka. - Çimeni, ağacı bol olan yer, bahçe. Ravza-i Mutahhara; Rasulullah'ın medfun olduğu mekan.
RAYET: (Ar.) - Bayrak. Sancak. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
RAYİHA: (Ar.) Ka. - Güzel koku.
RAYİHAN: (a.f.i.) Er. - Han bayrağı, han sancağı.
RÂZÎ: (Ar.) Er. - Boyun eğen, kabul eden, rıza gösteren. İslam dünyasında meşhur bir isimdir.
RAZİYE: (Ar.) Ka. - Kabul eden, rıza gösteren, boyun eğen.
REBAB: (Fars.) Ka. 1. Bir çeşit kemençe. 2. Arapça'da dostlar anlamına gelir. Hz. Hüseyin'in hanımının ismidir
REBİ: (Ar.) Er. - Bahar, ilkyaz.
REBİA: (Ar.) Ka. - (bkz. Rebi).
REBİYE: (Ar.) Ka. 1. Kış sonlarında yapılan ekim. 2. Eskiden ozanların bahara girerken büyüklere sundukları kaside.
REFAH: (Ar.) Ka. - Bolluk, rahatlık, sıkıntı içinde olmamak.
REFAHET: (Ar.) Ka. - Bolluk, gürlük.
REFAKAT: (Ar.) Ka. - Refildik arkadaşlık, yoldaşlık.
REFET: (Ar.) Er. - Acıma, merhamet etme, esirgeme. Kur'an-ı Kerim'de Nur suresi ayet 2 ve ve Hadid suresi 27. ayette geçmektedir.
REFETTİN: (Ar.) Er. - (bkz. Rafeddin).
REFHAN: (Ar.) Ka. - Varlık içinde yaşayan.
REFİ: (Ar.) Er. - Yüksek, yüce, saygın.
REFİA: (Ar.) Ka. - (bkz. Refı).
REFİG: (Ar.) Er. - Bolluk ve rahat içinde geçinen.
REFİH: (Ar.) Er. - (bkz. Refhan).
REFİHA: (Ar.) Ka. - (bkz. Refih).
REFİK: (Ar.) Er. 1. Arkadaş, yol arkadaşı, yoldaş. Muavin, yardımcı. 2. Koca. 3. Ortak. 4. Mesleğe yeni giren kimsenin rehber olarak tanıdığı kişi. Kur'an'da geçen bir isimdir.
REFİKA: (Ar.) Ka. - Eş, kan, zevce.
REFREF: (Ar.) 1. İnce, yumuşak kumaş. 2. Kenar saçağı. 3. Döşek, döşeme, minder, yastık. 4. Kuşu çok olan çimenlik. 5. Dallan salkım salkım olan ağaç. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
REFTAR: (Fars.) Ka. - Salınarak, edalı yürüyüş.
REGAİP: (Ar.) 1. Çok istek gören, beğenilen. 2. Armağanlar. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
RENGİN: (Fars.) Ka. 1. Renkli, parlak renkli. 2. Güzel, hoş. Süslü.
RENGİNAR: (Tür.) Ka. - Nar renginde olan.
RESÂ: (Fars.) Ka. - Yetişen, yetiştiren, erişen.
RESAİ: (Ar.) Er. - Süsler, süs.
RESAN: (Fars.) - Erişenler, yetişenler, ulaşanlar. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
RESANE: (Fars.) Ka. - Özlem, hasret.
RESANET: (Ar.) Ka. - Sağlamlık, metanet.
REŞAT: (Fars.) Er. - Layık, değer, yakışır.
REŞİDE: (Fars.) Ka. - Yetişmiş, olgunlaşmış, ermiş.
RESMİ: (Ar.) Er. 1. Devletle ilgili olan. 2. Törenle yapılan. 3. Çok ciddi.
RESMİGÜL: (Fars.) Ka. - Gül gibi güzel, gül biçiminde.
RESMİYE: (Ar.) Ka. - (bkz. Resmi).
RESUL: (Ar.) Er. - Bir kimsenin sözünü başka bir kimseye tebliğ eden kişi. Elçi, Allah elçisi peygamber. Yeni bir kitap ve şeriatle gönderilen peygamber.
RESULHAN: (a.f.i.) Er. - Hükümdarların elçisi.
REŞAD: (Ar.) Er. 1. Doğru yolda, hak yolda yürüme. 2. Sultan Reşad; Osmanlı son dönem padişahlarındandır. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır.
REŞİD: (Ar.) Er. 1. Cenab-ı Hakk'ın isimlerinden. 2. İyi ve doğruyu seçebilen, malını idare gücü olan, rüşd yaşına ulaşmış akil ve baliğ (kişi) ergin, erişkin. 3. Akıllı hareket eden doğru yolda giden. - Abdürreşid olarak kullanılır. Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır.
REŞİDE: (Ar.) Ka. - (bkz. Reşid).
REŞİDUDDİN: (Ar.) Er. - Dinin akıllı kişisi, dini olgunluğa ulaşmış kişi.
REŞİK: (Ar.) Er. - Uzun boylu, yakışıklı.
REVA: (Fars.) Er. - Yakışır, uygun, yerinde.
REVAH: (Ar.) Er. 1. Bir şeyi elde etmeden doğan neşe. 2. Güneş battıktan sonra gece oluncaya kadar geçen zaman.
REVAHA: (Ar.) Ka. - (bkz. Revah). Ünlü sahabi Abdullah b, Revaha'nın babası.
REVAHİ: (Ar.) Er. - Bal arıları.
REVAİD: (Ar.) Er. - Gürleyen bulutlar.
REVAN: (Fars.) 1. Akan, su gibi akıp giden. 2. Ruh, can. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
REVNAK: (Ar.) Ka. - Parlaklık, güzellik, tazelik, süs.
REVZEN: (a.f.i.) Ka. - Pencere.
REYAN: (Ar.). - Herşeyin evveli, ilk zamanı, tazelik zamanı. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
REYHAN: (Ar.) Ka. 1. Fesleğen, güzel kokulu bir süs bitkisi. 2. Rızık, geçimlik, rahmet anlamına da gelir.
REYYA: (Ar.) Ka. - Güzel koku, reyhan.
REYYAN: (Ar.) - Suya kanmış, suya doymuş. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
REZAN: (Ar.) Er. - Ağırbaşlı, gururlu.
REZZAK: (Ar.) Er. - Bütün canlıların rızkını veren , onları nimetlendiren anlamında. Allah'ın isimlerinden. "Abd" takısı alarak kullanılır, (bkz. Abdürrezzak).
REZZAN: (Ar.) Ka. - Ağırbaşlı, ağır, onurlu.
RIDVAN: (Ar.) Er. 1. Rıza, razılık, razı olma. 2. Cennet kapısında bekleyen melek. Kur'an'da 10'dan fazla yerde geçmektedir.
RIFAT: (Ar.) Er. - Yükseklik, yücelik, itibar, yüksek mertebe.
RÜŞTÜ: (Ar.) Er. - Doğru yolda olan. Akıllı, ergin.
RÜVEYDA: (Ar.) Ka. - Hoş, ince, nazik, Rüveyde.
RÜVEYDE: (Ar.) Ka. - (bkz. Rüveyda).
RÜVEYHA: (Ar.) Ka. - Zariflik, incelik.
RÜVİDE: (Ar.) Ka. - (bkz. Rüveyde).
RÜYA: (Ar.) Ka. 1. Uyku sırasında görülen şey, düş. 2. Hayal, umut.
RÜYET: (Ar.) - Görme, seyretme, bakma, görüş. Basiret, isabetli düşünme hassası. Kalp gözüyle manevi alemi görme, müşahade. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.