Zaten Hıristiyanlık terimi de Hz. İsa’nın lakabı olan ve Mesih anlamına gelen Cristos kelimesinden türetilmiştir
İncillere göre Hz. İsa Bakire Meryem’den babasız dünyaya gelmiş
30 yaşında tebliğe başlamış, havarileriyle birlikte Kudüs ve çevresinde tebliğini yapmış
mucizeler göstermiş
3 yıl sonra yaklaşık 33 yaşında iken Kudüs valisi Pontus Platus tarafından yakalanarak Yahudilere teslim edilmiş
çarmıha gerilmiş, çarmıhta can verdikten sonra mezara konulmuş
üç gün sonra dirilmiş ve Galile’ye gitmiş
orada havarileriyle birlikte 50 gün kalmış, sonra göğe yükselip Baba’sının sağ yanına oturmuş
kıyamete yakın yeryüzüne inip Tanrı Krallığı’nı başlatacaktır
Hz. İsa’dan sonra havarileri onun tebliğini devam ettirmiş
313 yılına kadar Romalıların şiddet ve zulümlerine maruz bırakıldıkları için yer altı şehirlerinde yaşamak zorunda kalmış
313 yılında Roma İmparatoru Konstantin’in izniyle özgürlüklerine kavuşmuşlardır
Hıristiyanlık 380 yılında Roma İmparatorluğu’nun resmi dini olmuştur
Bu tarihten sonra imparatorluğun gücünü arkasına alarak onuncu asra kadar Batı’da yayılışını tamamlamıştır. Daha sonraki asırlarda da misyonerlik faaliyetleri yoluyla Doğu’da az da olsa yayılmıştır.
Hıristiyanlığın Kutsal Metinleri
Yeni Ahit 27 kitaptan meydana gelmektedir
İlk dört kitap Matta, Markos, Luka, Yuhanna İncilleri
İlk üç İncil birbirlerine benzedikleri için sinoptik İnciller adı verilir
Yuhanna İncilinde Yeni Eflatuncu felsefenin etkisi vardır
Yeni Ahid’in beşinci kitabı Elçilerin İşleri ismini alır
Sonra Pavlus’un 14 Mektubu, Yakub’un Mektubu, Petrus’un I. ve II. Mektupları, Yuhanna’nın I., II. ve III. Mektupları, Yahuda’nın Mektubu, Yuhanna’nın Vahyi. Hıristiyan Kutsal kitaplarının ilk yazılanları Pavlus’un Mektuplarıdır
İncillerden ilk yazılanı Markos’tur, o da 65-70 yıllarında yazılmıştır
İncil yazarlarından hiç birisinin Hz. İsa’yı görmemiş olabilecekleri düşünülmektedir. Bu yüzden İnciller arasında çok sayıda çelişki ve tutarsızlıklar tespit edilmektedir
Günümüzde en eski tarihli İncil nüshası 325 yılına aittir
Hıristiyanlığın İnanç Esasları
Hıristiyanlık’ta inanç esasları uzun bir süreç içerisinde oluşmuş
genel olarak Baba, Oğul ve Kutsal Ruh etrafında şekillenmiştir
Hıristiyanlık tarihindeki ilk konsillerde hep teolojik konular ele alınmış, 325 yılında Hz. İsa’nın tabiatı konusu tartışılmış, Aryus onun mahluk olduğunu söylediği için aforoz edilmiş ve Hıristiyanlık’ta bölünme sürecinin ilk adımı atılmıştır
Daha sonra yine Hz. İsa’nın tek tabiatlı m ı, iki tabiatlı m ı olduğu hususu görüşülmüş, tek tabiata sahip olduğunu iddia eden kiliseler monofizit adını almış, iki tabiatlı olduğunu kabul edenler ise diofizit kiliseler diye anılmaya başlanmıştır
Teslis’in üçünçü unsuru olan Kutsal Ruh’un nereden çıktığı hususu yine tartışma konularından birisi olmuş ve Batı kiliseleri hem Baba’dan hem Oğul’dan çıktığını, Doğu kiliseleri ise Oğul yoluyla Baba’dan çıktığını kabul etmişlerdir
Konsiller süreci içerisinde ortaya çıkan birçok tartışma netice itibariyle 1054 yılında Doğu ve Batı kiliselerinin bölünmesine, Katolik ve Ortodoks mezheplerinin ortaya çıkmasına sebep olmuştur
İlk yedi konsile bütün kiliseler itibar ettiği için bunlara Ekümenik Konsiller ismi verilmektedir.
2. Bölüm Hıristiyanlık:
HIRİSTİYAN İBADETLERİ
Noel :
kök itibariyle Galya dilindeki (Keltce) yeni manasına gelen "noio" ile güneş manasına gelen "hel" in birleşmesiyle meydana gelmekte ve "yeni güneş" sözünü ifade etmektedir
Paganlarda yeni yılın başlangıcında yapılan şenliklere ad olmuştur
Mutlu bir olayı, örneğin tahtın mirasçısı büyük şahsın gelişini selamlamak ve bu doğumu bayram maksadıyla kutlamak için Roma döneminde yaşayan insanlar duygularını "Noel! Noel"! diye çığlık atarak dile getirirlerdi. Roma-pagan kültürün etkisi!
354 yılında Papa Liberius 24 aralığı 25'e bağlayan geceyi İsa'nın doğum günü yıldönümü olarak ilan etmiştir. Doğu Hıristiyanları da üçüncü yüzyıldan itibaren 6 ocak da kutlamıştır
Noel Baba Aziz Nikolas önemli kişidir. Antalya’nın Demre ilçesinde doğdu. Zamanla popülerleşmiş ve din adamlığı vasfını kaybederek yılbaşı eğlencelerinin sembol Noel Babası haline getirilmiştir
Noel ayrı, yılbaşı ayrıdır, Noel dini içerikli bir kutlamadır, yılbaşına taşınması anlamsızdır.
Paskalya:
İbranîce “geçiş” anlamına gelen “pesah”, Yunanca “Peskhalia”dan gelir
Hıristiyanlığın ilk devirlerindeki Yahudi Pesah bayramına denk olan bir bayramdır
Hıristiyanlar İsa’nın pazar günü dirilişini haftalık pazar ibadetleri vesilesiyle kutlarlardı
Buradan hareketle onun dirilişini anmak üzere her yıl ilkbaharda değişik tarihlerde yapılan bu seramoniye “Paskalya Yortusu” denilir oldu
Gregoryen Takvimi'ne göre 22 Mart ile 25 Nisan arasındaki Pazar günlerinden birine denk gelir. Perhizle geçen beş haftalık hazırlık dönemiyle son haftaya (kutsal hafta) girilir
Paskalya en büyük Hıristiyan bayramlarından biridir. İnsanı ebedî ölümden kurtaracağına inanılan Hz. İsa’nın yeniden dirilişi olayı Kilise’nin ve her Hıristiyan’ın hayatının merkezi sayılmaktadır
Haç Yortusu:
Batı dillerinde kendisini ifade etmek için Latince crux köküne dayanan cross (ing), croix (Fr.), ve kreuz (Alm.) kelimeleri kullanılan Haç, Türkçe’ye Ermenice’den geçmiştir
Grekçesi stavros olup Türkçe’ye istavroz biçiminde girmiştir
İsa’nın üzerinde öldüğüne inanılan Haç, hıristiyanlar için bir tapınma nesnesi ve inançlarının simgesi durumuna gelmiştir
Haç Roma İmparatorluğu’nda bir işkence aracıyken, hıristiyanlar için dinî bir figür olarak kabul edilmiştir
Haç’a ulvî bir özellik atfedilmesinin kaynağı İncil’e dayanmaktadır. Luka İncili bu hususu şöyle dile getirir: “(İsa) sonra herkese şunları söyledi: ‘Ardımdan gelmek isteyen, kendini inkar etsin, her gün haçını yüklenip beni izlesin” (Matta, 16: 24)
Roma Katolik Kilisesi’nce 3 Mayıs’ta kutlanırdı-IX. Yüzyılda ancak 1960’da Papa XIII. Johannes tarafından Kilise takviminden çıkarılmıştır
sihirbazların (Matta, 2) İsa’yı ziyarete gelmelerini kutlamak amacıyla 6 Ocak’ta yapılan “Haç’ın Suya Atılması Bayramı” veya “Epiphani” önemli hac bayramlarındandır
Doğu kiliseleri için Haç ile ilgili bir başka önemli bayram Eylül’ün 14’nde kutlanan “Kutsal Haç Günü”dür- 325’ten bu yana kutlanır
Haç çıkarma adetinin ilk defa ne zaman başladığı kesin olarak bilinmemekle beraber, Hıristiyanlık’ta çok yaygın bir uygulama durumuna gelmiştir
Katolikler sağ ellerini alından göğüse, sol omuzdan sağ omuza götürerek haç çıkarırlar ve şu sözleri söylerler: “Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adına
Ortodokslar ve öteki doğulu hıristiyanlar ellerini sağ omuzdan sol omuza götürürler
Protestanlar Haç çıkarmazlar
Haç taşımak, Hıristiyan inancına göre insanın nefsini inkar etmesi ve İsa Mesih’in peşine gitmesi anlamına gelir
Meryem Ana Günü
Anma günü yıldan yıla değişir
Hıristiyan ibadetleri içerisinde Meryem’e bağlılık, yavaş yavaş gelişmiştir
Ortaçağ’da Meryem için sayısız kiliseler, katedraller ve tapınaklar yapılmış, Meryem’in günahsızlığını, lekesizliğini, ahlak ve iffetini tanıtmak için Roma’da 1477’de bir anma günü başlatılmıştır
Bu bayram vesilesiyle Meryem’in doğumu, Mabed’e götürülüşü, bakireliği, günahsız gebeliği, Mısır’a kaçışı, kutsal aile gibi Meryem Ana’nın hayatından çeşitli sahneler kutlanır
DİĞER İBADETLER
Hıristiyanlık’ta yıllık ibadetler dışında, bazı dinî bayramlar ve kutlu günler daha bulunmaktadır:
1. Oruç
Hıristiyanlık’ta oruç ve perhiz aynı manadadır
Maksat vücuda belirli zamanlarda eziyet etmek, nefsânî arzuları kırmak, işlenmiş olan bazı günahların cezasını çekmeye bu dünyada çalışmaktır
İncillerde Hıristiyan orucunu Mesih merkezli bir oruç haline getirmenin, onun isteklerine ve sözlerine uygun bir davranış sergilemekle mümkün olacağı belirtilmektedir
Evlilik, iş değiştirmek, göç etmek, kilisede yeni bir göreve başlamak gibi önemli kararlarda, günahtan tevbe etmek istenildiğinde, sevinçli ya da üzüntülü olaylarda, gururun kırılması, alçakgönüllük ile Tanrı’ya hizmet etmek için oruç tutulabilir
Oruç esasında gün doğumundan gün batımına kadar bir şey yeyip içmemek şeklinde tutulur- veya- perhiz tutabilir ya da gün boyunca sıvı şeyler alarak oruçlarını hafifletebilirler, et, tavuk, süt, peynir, yumurta gibi hayvansal gıdalar ve alkol kullanılmaz- kişinin çok sevdiği veya alışkanlığı olan şeylerden vazgeçmesi
Yıl arasında yortu günlerine rastlayan her Cuma günü yapılan perhiz çoğunlukla etlere ve et sularına bazen de süt ve tereyağına karşı uygulanır
Kırk günlük oruçta her Cuma ve Cumartesi günlerinde, elli günlük (pentekostes) oruçta bütün azizler ve Hz. İsa’nın doğum yortusunun (Pazar gününe rastlamayan) arafe günlerinde oruç ve perhiz beraberce yapılır
Hıristiyanlıkta oruç tutma çağı oldukça geç bir yaşta başlar. Kişinin perhiz için 14, oruç için ise 21 yaşını doldurması gerekli görülmüştür
2. Hac
Yeni Ahit metinlerinde hac ile ilgili açık ifadelere rastlanmamaktadır- işaret vardır
Hıristiyan hac uygulaması ilk defa Konstantin zamanında, Azîze Helene’nin Hz. İsa’nın doğduğu, çarmıha gerildiği, gömüldüğü ve büyük kiliselerin kurulduğu yerleri ziyaret etmesi şeklinde başlamıştır
Bu manada Azize Helene, hıristiyan hac tarihinde ilk hacı olarak kabul edilmektedir
Hıristiyanlığın ilk yıllarından beri havari ve şehit mezarları da yerel toplum tarafından ziyaret edilmekte ve Evharistiya ayinleri genellikle buralarda yapılmaktaydı
4. yüzyıldan itibaren Ortaçağa kadarki yüzyıllar boyunca hıristiyan haccı Kudüs Roma ve İspanya’daki Santiago de Compostela üçgeninde gerçekleştiriliyordu
En önemli hac mekanı olan Kudüs’ün haricinde İstanbul da kutsal
Vatikan (Pavlus ve Petrus’un mezarları dolayısıyla)
Portekiz’de Fatima (yılda dört milyon ziyaretçi)
Fransa’da Lourdes (yılda yaklaşık beş milyon ziyaretçi)
Paris’teki Rue de Bac ise bir milyon kişi tarafından ziyaret edilmektedir
Diğer bir kutsal mekan da Efes’tir. Pavlus bir süre Efes’te kalarak Hıristiyanlığı yaymaya çalışmıştır. Havarî Yuhanna’nın ise burada yaşamış ve ölünce buraya defnedilmiş olduğuna inanılmaktadır. Hz. Meryem’in de Yuhanna ile birlikte Efes’e gelerek burada yaşadığı yolunda bir kanaat vardır. Efes’te bulunan ve Hz. Meryem’e nispet edilen ev günümüzde bir hac mekanı olarak kabul edilmektedir
Hac için tapınağa ya da kutsal mekana gelen hıristiyan, niyetlenmiş olduğu ibadeti birkaç şekilde yerine getirir:
Bedenî dua: Bu dua, yüzüstü yere kapanma, elleri çaprazlama bağlama gibi hareketlerle yerine getirilir
Sessiz tövbede bulunma: Çıplak ayakla ağır ağır dizler üzerine çökerek yapılır
Su kullanma: Suya temas ederek ya da değişik şekillerde sudan faydalanarak ibadet yapılmış olunur
Ayak egzersizlerini çoğaltarak Tanrı rızasını kazanma amacı güdülür
Noel günlerinde Kudüs’e, Assomption gününde de Lourdes’e gidilir. İslâm’daki gibi tek bir hac tarihi ve tek bir hac mekanı uygulaması yoktur. Yılın her gününde ve kutsallık atfedilen her mekanda hac yapılır.
3. Ascension
Vakti değişken bayramlardan olup, Paskalya’dan 40 gün sonradır. Hz. İsa’nın göğe çıkmasının hatırasına kutlanır
4. Pentikost
Grekçe’de Pentikost kelimesi “ellinci” demektir
Pentikost, Kutsal-Ruh’un havariler üzerine inişinin hatırasına, Paskalya’dan 50 gün sonra yedinci Pazar günü kutlanır
Katolik Kilisesi tarafından Hz. Meryem’in bedeninin melekler tarafından göğe çıkarıldığı günün anısına 15 Ağustos’ta kutlanır
Bu günü kutlamak için Katolikler arasında çeşitli merasimler düzenlenir
Her sene Hz. Meryem’le ilgili kutsal mekanlar hac niyetiyle ziyaret edilir
15 Ağustosun arife gecesi geç saatlere kadar anma merasimi düzenlenir- daha sonra ayin yapılır
HIRİSTİYAN AYİNLERİ (SAKRAMENTLER)
“Ayin”in dar manâda karşılığı olarak Kilise dilinde “messe” kelimesi bulunmaktadır
Messe, Latince “gönderilmiş” anlamına gelen “missa” kelimesinden gelmektedir ve daha çok “Evharistiya’nın topluca kutlanması” manâsında kullanılmaktadır
Ancak “âyin”i daha geniş manâda ve bütün çeşitlerini de içine alarak ifade etmek için kullanılan kelime ise, “sakrament”tir
Sakrament, "hıristiyanların, kendi kurtuluşları için İsa'nın acı çekişi (passion), ölümü ve dirilişini ifade eden paskalya sırrına iştirak etmeleri amacıyla İsa Mesih tarafından kurulan bir alamettir" diye tarif edilmektedir
Katolikler ve Ortodokslara göre Hıristiyan sakramentlerinin sayısı yedidir ve bunlar sırasıyla, vaftiz, evharistiya, konfirmasyon, tevbe, evlilik, rahip takdisi ve hastaların yağlanmasıdır.
Vaftiz
Vaftiz, Grekçe baptisma veya baptismos kelimelerinden gelmektedir ve “suya daldırma” demektir
Ancak Yeni Ahid'de "yıkama, arıtıp temizleme" anlamını taşımaktadır (Markos, 7:4; Luka, 11:38)
Terim anlamı: Hz. Adem’in işlediği “asli günah”tan insanın kurtulup Hıristiyanlığa girmesini sağlayan, kutsanmış suya daldırma, başından aşağı su serpme vb. şekillerde uygulanan en önemli Hıristiyan sakramentidir
İlk günah inancı Hıristiyanlık’ta önemli bir unsurdur; bu günahtan kurtulmanın tek yolu da vaftiz olmaktır
Hz. İsa havarilerine “gidin bütün milletleri öğrencilerim yapın, onları Baba, Oğul, Kutsal Ruh adına vaftiz edin” (Matta, 28: 19) demiştir
Hz. İsa'nın bizzat kendisi Hz. Yahya tarafından Şeria Nehri’nde vaftiz edilmiştir. Ancak burada suyun Hz. İsa’yı değil, Hz. İsa’nın suyu temizlediğine inanılmaktadır.
Hıristiyan ilahiyatçıları vaftizin gayesini ise birkaç maddede belirtmektedirler:
Vaftiz genellikle doğumun ilk haftası sonunda yapılır, ancak ileri yaşlarda da vaftiz uygulaması vardır. Çünkü vaftiz edilen kişinin, o zamana kadar şlediği bütün günahlarından kurtulacağına dair kesin bir inanç vardır
Yani Hıristiyan olmasına rağmen tevbe anlamında vaftiz olur
ihtida merasimidir aynı zamanda
Ortodokslarda genellikle suya girerek, Katoliklerde su serperek vaftiz tercih edilir
Protestanların anlayışına göre vaftiz, Tanrı’nın Sözü ile suyun mistik birleşmesine dayanır. Bu birleşmeyle günahlar bağışlanmış, ruh tazelenmiş olur
Anglikan kilisesinde vaftiz, çocukların ruh temizliğini sağlayan bir vasıta kabul edilir
apostolik geleneğe (havariler ve ilk kilise babaları dönemine ait gelenek) göre vaftiz şöyle yapılır
İlk olarak su üzerine dua okunması ve tören boyunca kullanılacak yağın dua ile kutsanması ile başlar
Vaftiz olacak kişi eğer yetişkinse kendisi, çocuksa onun adına papaz, şeytandan uzaklaşmak istediklerini şu şekilde dile getirir: "Ey şeytan! Ben senden, senin tüm şatafatından ve tüm emirlerinden uzak durmaya karar veriyorum"
Vaftiz adayı hemen sonra papaz tarafından kutsanmış yağ ile hazırlanmış yağlanmayı kabul eder ve papaz şöyle der: "Bütün kötü ruhlar senden uzak olsun"
Sonra vaftiz adayları suya inerler, bir diyakos (papaz yardımcısı) kendilerine yardım etmek üzere eşlik eder
Vaftiz görevlisi her vaftiz adayına Teslis'in sırrı ile ilgili üç açıklamada bulunur. Her açıklamada vaftiz adayının başına azıcık su döker
Sonra papaz şöyle der: "Ben seni İsa Mesih adına kutsal yağ ile yağlıyorum". Burada papaz tarafından bedenin tümü yağlanır ve sonra …
…vaftize özel yapılan ayine geçilir ayinden sonra papaz vaftiz olanların alnına barış öpücüğü kondurarak ona "Ve ruhun ile" der
Vaftiz edilen kişiye verilen isme "vaftiz adı" denir
Bir çocuğu vaftize hazırlayan, tören sırasında onu kucağında tutarak yanında bulunan iki önemli kişi “vaftiz anası” ile “vaftiz babası”dır
Kiliselerde vaftiz suyunun konulduğu taş, metal, çimento vb. şeylerden yapılmış kurna biçimindeki kaba da “vaftiz teknesi” denir
Evharistiya
Grekçe eucharistia kelimesiyle ifade edilen ve “komünyon”, (kutsal sofra) ismiyle de anılan evharistiya, "Tanrı'ya şükür duasında bulunma" manasına gelmektedir
Mesih’in çarmıha gerilmesi evharistik kurban olarak değerlendirilir
Kiliseler arasındaki farklılıklar, herhangi bir mezhebe bağlı bir Hıristiyan’ın, başka bir mezhebin evharistik uygulamasına katılmasını doğru bulmamaktadır
Katolik Kilisesine göre Evharistiya ayininde papazın ikram ettiği bir parça ekmeği yiyen İsa-Mesih’in etini yemiş, yine papazın uzattığı kaseden şarabı içen de İsa-Mesih’in kanını içmiş sayılmaktadır
O zaman inkarnasyon gerçekleşmekte ve Hıristiyan imanına sahip kişi İsa Mesih ile et ve kan olarak birleşmiş olmaktadır
Ortodoks Kilisesi evharistik iman noktasında Katolik Kilisesi’yle aynı düşünceleri paylaşmasına rağmen, "transsubstantiation" (ekmeğin ve şarabın İsa’nın etine ve kanına dönüşmesi) konusunu benimsemez
Ermeniler de Protestanlar gibi ekmek ve şarabın İsa’nın eti ve kanına dönüştüğü inancını reddederler
Konfirmasyon (Vaftizi Kuvvetlendirme)
Konfirmasyon, doğrulama, gerçekleme, onaylama, teyid etme, tasdik etme manalarına gelmektedir
hıristiyan ilahiyatında "vaftizi pekiştirme ayini" olarak uygulanmaktadır
Konfirmasyon, daha önce vaftiz edilmiş ve Hıristiyanlığı kabul ettiğini kilisede cemaat huzurunda ilan etmiş olan erginlerin, bu imanlarına devam ettiklerini, engellere ve imtihanlara rağmen imanda sabit olduklarını te’kid etmeleri ve onların imanlarının papaz tarafından onaylanmaları demektir
Vaftiz asli günahtan ve sonradan işlenmiş günahtan kurtulmayı, Konfirmasyon ise, Tanrı’nın İsa-Mesih aracılığı ile insan soyu için yaptıklarına şahitliği sembolize etmektedir. Bundan dolayı o, vaftizin tamamlanması ve mükemmelleştirilmesi âyini olarak görülmüştür.
Hastaları Yağlama
Hastaları yağlama sakramenti, Yeni Ahid’de bulunan şu cümlelerden esinlenerek ortaya çıkarılmıştır: “İçinizden biri hasta mıdır? O, cemaatin (Kilisenin) büyüklerini çağırtsın, onlar da Rab adına onu zeytin yağ ile ovarak dua etsinler. İman duası hastayı kurtaracaktır ve şayet günahları varsa bağışlanacaktır” (Yakubun Mektubu, 5:14)
Hastaları kutsal yağ ile yağlamak yoluyla ve rahiplerin duasıyla, onların acısını dindirmek ve bu hastalıktan kurtarmak için Kilise böyle bir sakrament oluşturmuştur
Kutsal yağlama, hastanın sıkıntılarını gidermek için vesîle kılınır
Manevi ve psikolojik olarak hastayı ölüme hazırlamaya ya da iyileşerek sosyal hayata yeniden döndürmeye çalışır
Bu sakrament vasıtasıyla öncelikle hastayı iyileştirmek ya da ölümü takip edecek dirilişe onu ruhen hazırlamak hedeflenir. Ona Mesih'in çektiği acılar hatırlatılır
Bu yağlama töreninin etkileri sadece hasta olan kişi üzerinde değil, beraberindekiler üzerinde de görülür. Tüm grup, yağlama törenini oluşturan ritüel yoluyla rûhî bir değişime davet edilir
Tevbe
Batı dillerinde penitence, confession, reconciliation gibi terimlerle ifade edilir
“pişman olmak, nâdim olmak” manâlarına gelir
Yapılan yanlışlardan, işlenilen günahlardan dolayı vicdanen hissedilmiş bir acı ve bağışlanma arzusudur
Yani kısaca tevbe bir hidayet olayıdır ve bütün Kitâb-ı Mukaddes’te ilâhî bir bağış hali olarak takdim edilir
İncillerde insanları tevbe etmeye teşvik eden bir çok cümle bulunmaktadır:
Tevbe etmezseniz hepiniz böyle mahvolacaksınız (Luka, 13: 5)
Bu kötülüğünden tevbe et ve Rabb’e yalvar (Rasullerin İşleri, 8: 22)
O her yerde herkesin tevbe etmesini buyuruyor (Rasullerin İşleri, 17: 30)
Seni tevbeye yönelttiğini bilmiyor musun? (Rom. Mek., 2: 4)
Günah işleyip pişman olan bir Hıristiyan, papaza samimi olarak itirafta bulunur. Bir daha günah işlememeye azmettiğini belirtir
Hıristiyan inancına göre en büyük yedi günah şunlardır: Kibir, cimrilik, şehvet düşkünlüğü, haset, fazla oburluk, öfke ve tembellik
Ruhu’l-Kudüs’e karşı olan günahlar ise, ümitsizlik, haset, kendini beğenmişlik, kötülükte ısrar, son tevbeyi yapmamak ve ilâhî hakikati kabul etmemek olarak altı adettir
Bunlar, tevbeyi imkansız hale getirecek derecede kalbi karartırlar.
11. yüzyılda ilk defa Fransa'da piskoposlar ve günah çıkarıcı papazlar tevbe yerine, Kilise'nin aracılığını ve “para karşılığı günah bağışlama” diye tanımlanabilecek endüljans mecburiyetini getirmişlerdir
13. yüzyıldan itibaren endüljanslar tevbe ile ilgili prosedürden ayrılmış ve papalara tahsis edilmiştir
Ortaçağ boyunca endüljans müesseseleri papalar ve piskoposlar için büyük bir para kaynağı olmuştur
Endüljans doktrini Tanrı huzurunda günahların maddî cezası olarak uygulanmaya devam etmiş, böylece kişinin günahının ve borcunun silindiği belirtilmiştir
ölmüş olanlar içinse şefaatçi olacağı gerekçesiyle paralar Kilise hazinesinde toplanmıştır
Bu kurumda tam endüljans (pleniere) ve kısmî endüljans (partielle) uygulamaları vardır. Tam endüljans bütün küçük günahlara, kısmi endüljans ise, bir kısmına keffaret olur. Büyük günahları olmayan, başkaları adına da endüljans alabilir