Ap: kibrisli rum mülteciler, bm'Nİn adayi birleşTİrme
Yüklə 14,3 Kb.
|
|
AP: "KIBRISLI RUM MÜLTECİLER, BM'NİN ADAYI BİRLEŞTİRME PLANINI KENDİ DÖNÜŞ HAKLARINI İHLAL EDEN 'MELUN' BİR ANLAŞMA OLARAK NİTELEDİLER"
30 yıl önce kaçarak terkettikleri evlerine geri dönme haklarını reddeden, adanın yeniden birleştirilmesini amaçlayan BM planını "melun" bir plan olarak niteledi. Girne Piskoposu Paul, 3.500 kişilik grubun, adanın kuzeyinde Türk işgali altındaki bir şehir olan Girne'deki evlerine dönebilmek amacıyla yaptıkları duaya öncülük etti. Piskopos, duanın ardından BM planını "işe yaramayacak şeytanca, melun ve nefret uyandırıcı" olarak niteleyen sert bir konuşma yaptı. Piskopos Paul, "Adaletsizlik ve temel insan haklarımızın tahammül edilemez bir şekilde ihlali karşısında sessiz kalamayız" dedi. Girne göstericileri ve diğer Kıbrıslı Rumlar 1974'te Yunanistan ile birleşme yanlıları tarafından gerçekleştirilen kısa süreli bir darbenin ardından Türklerin adanın kuzeyini işgal etmelerinden sonra kaçtıkları evlerine geri dönmelerine izin verilmesini talep ediyorlar. Kuzey Kıbrıs Türk devleti yalnızca Türkiye tarafından tanınıyor. BM Genel Sekreteri tarafından hazırlanan plan, adanın bir Rum ve bir Türk federal bölgesinin zayıf bir merkezi hükümet ile bağlandığı tek bir devlet olarak yeniden birleştirilmesini öngörüyor. Söz konusu plan güneye kaçan Kıbrıslı 200 bin Rumun yalnızca yarısının geri dönmesine ve 100 bin Türk yerleşimcinin ancak yarısının kalmasına imkan tanıyor. Kıbrıs Rum Cumhurbaşkanı Tassos Papadopoulos ve Kıbrıs Türk lideri Rauf Denktaş bu noktaları tartıştılar ve plan üzerinde 19 Şubat'ta başlayan görüşmelerde bir ilerleme kaydedemediler. Mitinge katılan 70 yaşındaki Eleni Vlahou, "Kocam Girne'deki evimizi elleriyle taş taş inşa ettiğinde 16 yaşında ilk çocuğuma hamileydim ve ondan sonra orada altı çocuk büyüttük. Annan'a insan haklarını ihlal etme ve bize geri dönemeyeceğimizi söyleme hakkını kim veriyor?" dedi. Yerinden edilen Girne Belediye Başkanı Dinos Rogolas, Kıbrıslı Rumların adanın yeniden birleştirilebilmesi için uzlaşmaya hazır olduğunu söyledi, "Ancak evlerimize dönmek ve mal varlığımızı yeniden kazanmak gibi temel insan hakları üzerinde uzlaşma olamaz" dedi. Mitingde kabul edilen bir bildiride, yeniden birleşmenin "uluslararası hukuk kurallarını temel alması ve insan haklarına ve BM kararlarına saygılı olması gerektiği" vurgulandı. İki taraf bir anlaşmaya varmaları ve planın, adanın 1 Mayıs'ta AB'ye girmesinden önce yeniden birleştirilebilmesi için ayrı referandumlar aracılığıyla onaylanması konusunda ağır bir uluslararası baskı altında bulunuyor. Eğer bir anlaşmaya varılamazsa, Kıbrıs o tarihte AB'ye katılacak ancak AB yasaları ve kazanımları yalnızca uluslararası camia tarafından tanınan Papadopoulos hükümetinin kontrolündeki bölgeye uygulanacak. İki ayrı kamuoyu yoklaması gösterdi ki, Kıbrıslı Rumların çoğunluğu eğer mültecilerin evlerine geri dönüş haklarını garantileyecek şekilde değiştirilmezse, yapılacak referandumda Annan planını reddedecek. Görüşmelerde bir ilerleme sağlanamaması yüzünden Annan, bugün devam edecek olan görüşmelere BM Genel Sekreter Yardımcısı Sir Kieran Prendergast'ı gönderdi. ABD'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Thomas Weston da dün, bir anlaşmaya yönelik çabalar çerçevesinde Yunanistan ve Türkiye'ye de uğrayacağı gezisine başladı. Weston gazetecilere yaptığı açıklamada, "referandumda 'hayır' oyu verenlerin Kıbrıs'ın geleceği için son derece ağır, olumsuz bir sıkıntı yaratacakları" uyarısında bulundu. Yüklə 14,3 Kb. Dostları ilə paylaş:
|