Esir Almaca .En az beş kişi ile oynanır.Beşer kişilik İki takım kurulur.Kale olarak taş yığını yapılır. Kaleden çıkan karşılıklı iki kişi birbirine eliyle vurarak esir almaya çalışırlar.Yalnız ilk çıkan son çıkan rakibi esir alamaz o diğerine göre “Eski”dir.Ancak rakipten sonra çıkan arkadaşı yetişip onu kurtarabilir veya rakibi esir alır.Oyunun esas kaidesi budur.S-Daima son çıkan ilk çıkanı esir alir. Aynı anda iki aynı takım oyuncusu oyuna çıkamaz ,ardı ardına olmalıdır.Esir alınanlar kalenin sol dikine beş adım giderek elini arkadaşlarına doğru adım açarak uzatır.Daha sonra esir düşenler onun arkasına geçerek bir zincir oluştururlar.Arkadaşları onları kurtarmak için kaleden çıkarak ellerine vurup esaretten alırlar.Ancak kendileri de bu arada esir düşebilirler.Esir sayısı artan takım tehlike içindedir.Askerini kurtaramayan takım sonunda tek kişi kalabilir.Ayağını kale taşlarına koyup,etrafını saran rakiplere (Düşmana) karşı mücadale etmeye başlar.Eğer onlar ayaklarını uzatıp kaleye değerlerse tabi savunmacı tarafından vurulmadan kale düşmüş olur.Ancak tek kalan kişi onlardan birini vurarak esir alırsa bir esir arkadaşını kurtarır.Mücadeleye iki kişi devam ederler .Oyun bu şekilde devam eder gider.Yalnız oyun başlarken veya devam ederken kaleden çıkmadan oyuna girmesi için rakip oyuncuyu isim vererek çağırırlar.Mesala şöyle çağrı yapılır.Salata malata Hasan burata(Buraya) gibi …Kafiyeye uydurmak için bir gayret vardır kısacası.
Muhakkak ki bu oyun Anadolu’nun diğer yerlerin de de oynanmakta olabilir.Anadolu’nun kültür birliği tartışılmaz bir gerçektir.
Kale Kule :Oyun aracı her oyuncu için bir değnek.Bir adet silindir şeklinde 10 cm uzunluğunda kule denilen ağaç parçası. Kale denilen çukur.Oyun düz bir yerde oynanır.Önce bir çizgi çizilir.Kule en az 10 metre kadar uzağa dikilir.Sıra bir şekilde belirlenerek değnekler çizilen çizgiden süydürülerek yani toprak üzerinden kaydırılarak kuleyi devirmeye çalışılır.İlk atana Başcıl son atana KIRÇIL denir.Deviremeyen çoban olur.Her oyuncunun ayrıca daire şeklinde kalesi olur.Bütün oyuncular ortadaki kaleyi daire şeklinde olacak şekilde bu kendi yerlerini belirlerler.Çoban olan kişi kuleyi alır ve ilk çizgiden büyük kaleye eliyle tek atışta katmaya çalışır.Diğer oyuncular kuleyi kalenin içine değnekleri ile kuleyi katmamaya çalışırlar.Vurarak uzaklaştırırlar .Çoban kuleyi katamazsa kuleyi belli bir mesafeye diken diğer oyuncular değnekleri ile alabildiğince peş peşe vurarak çobanı kalesinden uzak mesafelere götürüler. Buna güttürme denir.Çoban önlerinden kaptığı kuleyi büyük kaleye uzaktan atışla katmaya çalışır.o sırada oyunculardan bir grup da onun kalesini değneklerinin ucuyla kazarak çukur açarlar.Eğer çoban kuleyi kaleye atar ve kuyusunu kazan oyunculardan birisinin kalesini kaparsa bu sefer çoban kalesini kaptıran olur.Sonun da en çok kuyusu derin olan oyunu kaybeder.Ceza olarak dizlerine kadar çukuruna gömülür,değneği önüne uzatılır.Tek zıplayışta değneğinin ucuna ulaşması gerekir.Ulaşamazsa oyunu kaybeder.Zaten oyunu kaybetmek prestij açısından yeterli cezadır.