Yargı.
O goley. Geçen hafta da yazdım, hadi gidiyoruz dedin mi hazır kuvvet. Çünkü DÖVLET çağırıyor. 28 Şubat alçaklığı altında inletildiğimiz günlerde de Genelkurmay’da irtica brifingleri veriliyordu, hakim ve savcılar koşa koşa gidiyorlardı. Hey gidi günleeer hey!
Rize çay toplama partisinden sonra, Kırşehir’deki Ahilik Haftası kutlamalarına da koşup geldi Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay başkanlarımız. Koşmak bi yana, beni aslanlar gibi savunuyorlar. Yargıtay Başkanı Cirit önce “Bu resmî gezi ve programlarda devletimizi ve milletimizi temsil edenlerle birlikte olmak son derece doğal karşılanmalıdır” dedi. Alçaklar susmayınca da bi güzel tehdit etti: “Kurumumuzu yıpratma ve kamuoyunda algı oluşturma amacını güden bu neviden haber ve yorumların devam etmesi halinde yargının saygınlığını korumak amacıyla gereken yasal yollara başvuracağım” dedi.
Yargının saygınlığı en kutsal şeydir! Tabii ki koruyacaksın onu! Başvururum deme canım kardeşim, yekten vur! Bak, ben 2.000’i aşkın tazminat davası açtım ve Türkiye susta duruyor. Tabii ben başka ama, sen de önemlisin; Yargıtay başkanı dava açacak da hakim bey onu haklı çıkartmayacak!
Bi de, sakın alçakça dedikodularla seni etkilemelerine izin verme! Yok efendim sen beni 2003’te Akbil davasında 14 yıl istenirken beraat ettirmişsin. Yok efendim benim için yargılanma iddiaları varken Yüce Divan yetkisini Yargıtay’a istemişsin. Neymiş efendim HSYK’nın kontrolünün cumhurbaşkanında olması gerektiğini söylemişsin. Yok efendim ben seni yollamışım o alçak Zekeriya Öz’e, yolsuzluk operasyonunu durdursun diye. Sakın etkilenme! Ben halkımızın yüzde 52’sinin oyuyla seçilmiş olduğum için bunların hepsi bağımsız Türk yargısı önünde hesap verecekler.
***
Aslında benim esas götürmek istediğim iki tanesi daha vardı. Biri, geçen seneki geziye aldığım Askerî Yüksek İdare Mahkemesi AYİM başkanı, bu sene gelmedi. Ben de nazik durumları bildiğimden ısrar etmedim. Hem sivil yargı başkanları yeter de artar, hem de yerli silah sanayii hikayesi varken o da zamanla gelecektir.
Gelmeyen ikincisi, Anayasa Mahkemesi başkanı. Bu adamı güya biz atadık, böyle çıktı işte. İnsanoğlu çiğ süt emmiş. İlk fırsattaaa, inşaallaaaah… Tabii, o Sami Selçuk ve Haşim Kılıç denen başkan eskilerinin o ihanet varakparelerinde çıkan yazı ve demeçleri etkiliyor bunları. Neler demiyor bu kenara atılmış ihtiyarlar yav!
Yok efendim, benim partimle bağlantımı kesmem gerekirmiş. Avucunu yala sen; bu şimdi çatır çatır anayasaya da girecek inşallah!
Neymiş efendim, başkanların gezilere katılıp beni alkışlamaları yargı bağımsızlığını etkilermiş. Öyle bi alkışlarlar ki! Üstelik ben o alçak 17-25 Aralık iddialarına
Dostları ilə paylaş: |