AB ile katılım müzakereleri klasik anlamda bir müzakere değildir.
Türkiye, AB müktesebatının tümünü benimsemek ve uygulamak zorundadır.
Müzakere edilecek tek husus, uygulama takvimidir.
AB Müktesebatı Nedir?
35 konu başlığından oluşan AB müktesebatı, toplumsal yaşamı ilgilendiren tüm alanlarda AB’nin yürürlükte olan hukuk sistemi ve kurallar bütünüdür.
Avrupa Topluluğu’nu kuran Antlaşma ile onu tadil eden antlaşmalar, ikincil mevzuat (direktifler, tüzükler, kararlar), üye ülkelerin kendi aralarında yaptıkları sözleşmeler, üçüncü ülkelerle yapılan anlaşmalar, deklarasyonlar, Adalet Divanı kararları, vb.
Müktesebat Başlıkları
1. Malların Serbest Dolaşımı
2. İşçilerin serbest dolaşımı
3. Yerleşme hakkı ve hizmet sunma serbestisi
4. Sermayenin serbest dolaşımı
5. Kamu ihaleleri
6. Şirketler hukuku
7. Fikri mülkiyet hukuku
8. Rekabet politikası
9. Mali hizmetler
Müktesebat Başlıkları
10. Bilgi toplumu ve medya
11. Tarım ve kırsal kalkınma
12. Gıda güvenliği, veterinerlik ve bitki sağlığı politikası
13. Balıkçılık
14. Ulaştırma politikası
15. Enerji
16. Vergilendirme
17. Ekonomik ve parasal politika
18. İstatistik
Müktesebat Başlıkları
19. Sosyal politika ve istihdam
20. İşletme ve sanayi politikası
21. Trans-Avrupa ağları
22. Bölgesel politika ve yapısal araçların koordinasyonu
23. Adli konular ve temel haklar
24. Adalet, özgürlük ve güvenlik
25. Bilim ve araştırma
26. Eğitim ve kültür
27. Çevre
Müktesebat Başlıkları
28. Tüketici ve sağlığın korunması
29. Gümrük birliği
30. Dış ilişkiler
31. Dışişleri, güvenlik ve savunma politikası●
32. Mali kontrol
33. Mali ve bütçesel hükümler
34. Kurumlar
35. Diğer konular
Müzakereler İki Boyutta Yürütülür
Siyasi Boyut: Türkiye ve AB üyesi ülkelerin Dışişleri Bakanları arasında
(temel stratejiler, siyasi konular)
Teknik Boyut: Üye ülkelerin temsilcileri ve Türkiye’nin müzakere heyeti arasında
(tüm müktesebat başlıklarında pozisyonların tartışıldığı asıl müzakereler)
Aday Ülkenin İdari Yapılanması
Müzakere Sürecine Toplumsal Katılım
● Müzakere sürecinin ardındaki itici güç toplumsal destektir.
● Sürecin etkileri, toplumun tüm kesimlerine doğrudan ya da dolaylı olarak yansıyacaktır.
● Bu uzun ve zorlu sürecin başarıyla tamamlanması için toplumsal desteğin sürmesi şarttır.
Bunun için:
ŞEFFAFLIK (ilgili kesimlerin süreci izleyebilmeleri ),
KATILIMCILIK (görüş ve taleplerini sürece yansıtabilmeleri) gereklidir.
Müzakere Sürecine Toplumsal Katılım
Diğer aday ülkeler, başta iş dünyası olmak üzere sivil toplum kuruluşlarının, akademisyenlerin ve ilgili kesimlerin sürece katılımını çeşitli mekanizmalarla sağlamıştır.
●Çalışma grupları (Çek Cumh., Slovenya, Malta, Slovakya)
●Danışma grupları (Polonya, Macaristan, Estonya)
●Müzakere heyeti (Slovenya, Çek Cumh.)
MÜZAKERE SÜRECİNİN AŞAMALARI
Tarama süreci nedir?
AB müktesebatı ile aday ülke mevzuatının karşılaştırılarak:
● farklılıkların,
● uygulamada karşılaşılacak sorunların,
● idari kapasitelerin,
● uyum takviminin,
● fiili müzakerelerin başlatılacağı konu başlıklarının,
● geçiş dönemi ve istisna öngörülerinin belirlendiği süreç.
Tarama Süreci
Tarama süreci yaklaşık 1-2 yıllık bir dönemi kapsar.
Müzakerelerin başlatılması için “tarama”nın tüm başlıklarda tamamlanması gerekli değildir.
Tarama süreci ve fiili müzakereler paralel yürütülür.
Müzakere Pozisyonu nedir?
Türkiye her müktesebat başlığında:
AB müktesebatına uyumda ne noktada olduğunu,
Tam uyum ve uygulama için yapacağı çalışmaları ve planladığı takvimi,
Varsa uygulama için ihtiyaç duyduğu geçiş dönemi/ istisna taleplerini ve gerekçelerini;
Gerekli finansman ihtiyacını;
Nasıl bir kurumsal yapı oluşturacağını müzakere pozisyonunda ortaya koyacak.
Geçiş Dönemi ve İstisnalar
Geçiş dönemi ve istisnalar son derece sınırlıdır.
Müktesebatın belirli alanlarda, üyelikle birlikte uygulanmasının Türkiye için ciddi sorunlar yaratacağının sağlam veri ve analizlerle gerekçelendirilmesi halinde elde edilebilir.
En sağlıklı gerekçelendirmeler, “düzenleyici etki analizi” raporları ile yapılmaktadır.
AB’nin Esnek Olduğu Alanlar
Aday ülke için ekonomik, siyasi, sosyal açılardan ciddi sıkıntı yaratması ve uyum maliyetinin büyük yük getirmesi halinde (çevre, enerji, tarım, vb.).
Aday ülkenin ulusal çıkarları ile çelişmesi ancak, AB açısından önemli sorun yaratmaması halinde (sermayenin serbest dolaşımı, vb.).
AB’nin Esnek Olmadığı Alanlar
Serbest piyasa kuralları ve iç pazarın işleyişi ile çelişmesi halinde (devlet yardımları, fikri mülkiyet hukuku, vb.).
Rekabeti bozucu ortam yaratması halinde
(teknik mevzuata uyum, sosyal politikanın bazı alanları, vb.).
Birliğin siyasi öncelikleriyle çelişmesi halinde (adalet ve içişleri, vb.).
On Yeni Üye ve Geçiş Dönemleri/İstisnalar
Mayıs 2004’de AB’ye katılan on yeni üyeye 31 başlığının 13’ünde geçiş dönemi tanındı.
Geçiş dönemlerinin 2/3’ü :
● Tarım ● Vergilendirme ● Çevre ● İç Pazar (Malların, kişilerin, hizmetlerin, sermayenin serbest dolaşımı) alanlarında, 1/3’ü
● Rekabet ● Gümrük birliği ● Ulaştırma ● Enerji
● Sosyal politika ve istihdam ● Telekomünikasyon-bilgi teknolojileri alanlarında sağlandı.
Düzenleyici Etki Analizi Nedir?
Aday ülkenin AB müktesebatına uyumunun ekonomik, mali, hukuki, siyasi ve sosyal etkilerini ölçen kapsamlı raporlar.
Hangi alanlarda, ne kadar geçiş süresi ve istisna talep edileceğinin belirlenmesi,
İlgili kesimlerin uyumun etkilerine hazırlanması için son derece önemli.
Düzenleyici Etki Analizi Raporları
Makro analizler: ulusal/bölgesel düzeyde bütçe, büyüme, gelir düzeyi, istihdam, vb. üzerindeki etkileri (siyasi karar alıcılar ve bürokrasi),
Mikro analizler: sektör, alt sektör, firma düzeyinde etkileri (özel sektör temsilci kurumları, firmalar, vb.) incelemektedir.
Nasıl ?
Sektörün, alt sektörün, firmanın faaliyetlerini etkileyen ulusal mevzuat nedir?
AB’ye uyum bu mevzuatı ne şekilde ve hangi takvimle değiştirecek?
Değişen mevzuat, sektörün/firmanın iş yapma ortamını nasıl etkileyecek?
Sektörün/firmanın yeni ortama uyum için yapması gerekenler neler?
Bu değişimin maliyeti nedir?
Katılımla birlikte uyum sağlamak mümkün değilse, ne kadar süreli bir geçiş dönemine ihtiyaç vardır?
Müzakere Pozisyonlarına STK’ların katkısı
Sürecin en önemli unsuru: Müzakere Pozisyonları.
Başta iş dünyası olmak üzere, STK’ların en yoğun katkı sağlaması gereken alan.
ANCAK,
Müzakere pozisyonları tüm görüş ve taleplerin, firmaların korunma isteklerinin yansıtılabileceği belgeler değil.
Genel anlamda ekonominin, bölgelerin, belli sektörlerin, ya da iş gücü piyasasının ciddi zarar görme olasılığının gerçekçi analizlere dayandırılması halinde uyum takvimi katılım sonrasına ertelenebilmekte.
Müzakere Pozisyonlarına STK’ların katkısı
Sektör temsilci kurumları bu süreçte:
Hedefin, katılımla birlikte müktesebatın tümünü benimsemek ve uygulamak olduğunun,
“Ne kadar çok talep edilirse, o kadar çok taviz alınır” mantığının geçerli olmadığının,
Geçiş dönemi ve istisnaların son derece sınırlı ve belirli alanlarda mümkün olduğunun bilinciyle:
”Olmazsa olmaz” taleplerini, gerçekçi ve sağlam analizlere dayandırarak ortaya koymalıdır.
Müzakere Pozisyonu Onay Süreci
Aday ülkenin müzakere pozisyonu bakanlar kurulu onayı ile nihai halini alır.
AB’ye sunulur.
Komisyon, AB’nin ortak müzakere pozisyonu taslağını hazırlar.
Üye ülkelerin görüşlerini alır.
AB Konseyi taslak pozisyonu OY BİRLİĞİ ile onaylar.
Fiili müzakereler başlar.
Taraflar müzakere süreci boyunca, pozisyonlarında değişiklik yapabilirler.
Fiili Müzakereler
Kolay başlıklar: Müzakereler genellikle kolay ve kısa sürede tamamlanabilecek alanlarda başlatılmıştır.
● AB mevzuatının yoğun olmadığı alanlar
(eğitim, bilim-araştırma, sanayi politikası, vb.)
● Aday ülke mevzuatının AB mevzuatı ile uyumlu olduğu alanlar
(aday ülkeye göre değişkenlik gösterir)
Fiili Müzakereler
Nispeten kolay başlıklar:
Aday ülkenin katılımla birlikte tüm mevzuatı benimseyip uygulayacağını taahhüt ettiği başlıklar
(Ekonomik-parasal politika, dışişleri-güvenlik ve savunma politikası, dış ekonomik ilişkiler, istatistik, vb.)
Fiili Müzakereler
Nispeten zor başlıklar:
Müzakerelerin daha uzun sürdüğü ya da geçiş dönemi, istisna ve özel düzenlemeler sağlanarak kapatılan başlıklar
(malların, hizmetlerin, sermayenin, kişilerin serbest dolaşımı, rekabet, ulaştırma, enerji, şirketler hukuku, vb.)
Fiili Müzakereler
Zor başlıklar:
Kapsamı itibariyle uyumlaştırılmasında en fazla güçlükle karşılaşılan, müzakeresi uzun süren veya mali külfeti yüksek başlıklar
Müzakereler, aday ülkenin, ilgili başlıkta mevzuat uyumunu ve uygulamayı yeterli ölçüde sağlaması ve tam uyuma yönelik bir takvim taahhüt etmesiyle “geçici olarak” kapatılır.
AB, geçici olarak kapatılan başlıkları yeniden açma hakkını saklı tutar.
Tüm müzakere başlıklarında tam olarak anlaşma sağlanmasıyla “geçici olarak” kapatılan başlıklar “nihai olarak” kapatılır.
Katılım Antlaşması
Komisyon Katılım Antlaşması’nı hazırlar.
Üye ülkeler, aday ülke ve Konsey’in görüşleri alınarak nihai hali verilir.
Avrupa Parlamentosu Antlaşma’yı basit çoğunlukla oylar.
Konsey OY BİRLİĞİ ile onaylar.
Üye ülkeler ve aday ülke imzalar.
Üye ülkeler ve aday ülke tarafından onaylanır. (Meclis ya da referandum yoluyla)
ON YENİ ÜYE ÜLKENİN
MÜZAKERE SÜREÇLERİNDEN
ÖRNEKLER
AVRUPA BİRLİĞİ’NİN
GETİRDİĞİ
KORUMA ÖNLEMLERİ
İşçilerin Serbest Dolaşımı
İngiltere ve İrlanda dışındaki AB ülkeleri G.Kıbrıs ve Malta hariç yeni üyelerin vatandaşlarına 2 yıl süreyle kendi ulusal hukuklarını uygulayacaklardır. Bu uygulama katılım tarihi itibariyle 5 yıl boyunca devam edebilecektir.
5. yılın sonunda üye ülkeler, iş gücü piyasalarının ciddi olarak bozulması veya bozulma tehdidi altında olması halinde, serbest dolaşım engelini Komisyon’a bildirimde bulunarak iki yıl daha uzatabileceklerdir.
Bu koruma önleminde, karşılılık ilkesi uygulanacaktır.
Tarım
On yeni üyenin çiftçilerine sağlanacak doğrudan gelir desteği, 2004 yılında mevcut üyelerin çiftçilerine hektar başına yapılan desteğin %25’i oranında olacaktır. Bu oran 2005’de %30’a, 2006’da %35’e ulaşacak, destek oranı, kademeli olarak artarak 2013’de eşitlenecektir.
Yeni üye ülkeler, isterlerse çiftçilerine AB yardımlarına ek olarak doğrudan gelir desteği sağlayabileceklerdir.
Ulusal düzeyde verilecek desteğin yöntem ve oranları Katılım Antlaşması’nda düzenlenmiştir.
Müzakere Pozisyonları
ve
Katılım Antlaşması
Tarım-Polonya
İlgili düzenleme: 92/46/EEC sayılı ham süt, ısıl işlem görmüş süt ve süt ürünlerinin üretim ve muhafazasına dair sağlık kurallarına ilişkin direktif.
Talep ve gerekçe: direktife uyum yönünde gerekli yatırımın yapılabilmesi için, katılımdan itibaren üç yıl süreyle, bir mililitre sütteki bakteri miktarının 400.000 (AB’de 100.000), somatik hücre miktarının 500.000 (AB’de 400.000) olmasına izin verilmesi.
Tarım-Polonya
Katılım Antlaşması:
Polonya tarafından listesi verilen 113 süt işletmesinin ve 56 süt ürünleri işleme tesisinin 31 Aralık 2006’ya kadar ilgili direktiften muaf tutulmaları.
Bu işletmelerin: üreteceği ürünler sadece ülke içinde pazarlanacak ve özel bir sağlık işareti taşıyacak,
eksikliklerini giderme yönündeki çalışmaları 6 aylık raporlarla denetlenecek ve sürenin bitiminde şartları yerine getirmeyen işletmeler kapatılacaktır.
Tarım-Polonya
İlgili düzenleme: 1999/74/EC sayılı kuluçkaya yatan kümes hayvanlarının korunmasında asgari standartlara ilişkin direktif. Buna göre, kümes alanının en az % 65’lik bölümünde yükseklik asgari 36 cm., geri kalan alanda asgari 33 cm., olmalı, zemin eğimi ise %16’yı aşmamalı.
Katılım Antlaşması:
Polonya’da ilgili direktifle uyumlu olmayan ve 2000 yılından önce faaliyete geçmiş 44 tesise, 31 Aralık 2009’a kadar geçiş süresi verilmiştir.
Tarım-Litvanya
Bitki Sağlığı:
İlgili düzenleme: 93/85/EEC sayılı patates halkası çürüğü hastalığının kontrolüne ilişkin direktif.
Talep : Kontrolün yapılmasında gerekli alt yapının oluşturulması için 31 Aralık 2005’e kadar geçiş süresi istenmiştir.
Katılım Antlaşması: Litvanya, 31 Aralık 2005’e kadar ilgili direktiften muaf tutulmuştur.
Ancak Litvanya’da üretilen patates AB ülkelerine satılamayacaktır.
Çevre-Polonya
●Endüstriyel Kirlilik ve Risk Yönetimi:
İlgili düzenleme: 96/61/EC sayılı, entegre kirlilik önleme ve kontrolüne ilişkin direktif
Talep ve gerekçe: Direktife uyum için, eski teknolojilerin kullanıldığı 4000 tesisin modernize edilmesi veya faaliyetine son verilmesi gereklidir. Çoğu enerji alanında faaliyet gösteren ve özel sektöre ait tesislerin standartlara uyumu 6,3 milyar Euro’luk bir yatırım gerektirmektedir.
Bu maliyetin katılıma kadar karşılanması mümkün olmadığından 31 Aralık 2010 tarihine kadar geçiş süresi istenmiştir.
Çevre-Polonya
Katılım Antlaşması:
30 Ekim 2007 tarihine kadar ilgili direktifle uyumlu olmayan işletmelerin, uyumuna ilişkin bağlayıcı bir takvim verilmesi koşuluyla 31 Aralık 2010’a kadar geçiş süresi verilmiştir.
Vergilendirme - Çek Cumhuriyeti
İlgili düzenleme: Üye ülkelerin KDV mevzuatlarının uyumlaştırılmasına ilişkin 77/388/EEC no’lu 6. KDV direktifi
Talep ve gerekçe: Isınmada kullanılan enerjide, hızlı fiyat artışlarının, evlerde çevreci olmayan yerel kaynakların kullanımına sebep olabileceği gerekçesiyle indirimli KDV oranlarının kullanımı için 31 Aralık 2007’ye kadar geçiş süresi talep edilmiştir.
Vergilendirme – Çek Cumhuriyeti
Katılım Antlaşması:
Çek Cumhuriyeti’nin, küçük işletmeler ve konutlar tarafından kullanılan ısınma amaçlı enerji ve sıcak su üretimine uygulanan %5’ten düşük olmamak üzere indirimli KDV uygulamasını 31 Aralık 2007 tarihine kadar sürdürmesi onaylanmıştır.
Tek kalıcı İstisna-Malta Sermayenin Serbest Dolaşımı
İlgili düzenleme: AT Antlaşması, madde 56
Talep ve gerekçe: Malta, topraklarının küçük, konut ve inşaat arazilerinin sınırlı, ancak nüfusunun yoğun olduğu, AB vatandaşlarından gelecek gayrimenkul talebinin fiyatlarda yaratacağı artışın, olumsuz sosyal yansımalar doğuracağı gerekçesiyle ikinci konut ve gayrimenkul edinimine ilişkin ulusal mevzuatını kalıcı olarak korumayı talep etmiştir.
Tek kalıcı İstisna-Malta Sermayenin Serbest Dolaşım
Katılım Antlaşması:
Malta’da en az 5 yıl boyunca ikamet etmeyen yabancıların, ikinci konut amacıyla gayrimenkul edinmelerini sınırlayan mevzuatın, AB üyesi ülke vatandaşlarına karşı ayırımcı olmamak koşuluyla daimi olarak korunmasına izin verilmiştir.
Sonuç
Müzakere sürecinde aday ülkenin pazarlık alanı son derece sınırlıdır.
Geçiş dönemi ve istisna talepleri, “olmazsa olmazları” yansıtmalı ve sağlam gerekçelerle ortaya koyulmalıdır.
Süreç boyunca toplumsal desteğin sürdürülmesi son derece önemlidir.
Bunun için:
Müzakereler hazırlık aşamasından itibaren şeffaf ve katılımcı bir yapı ile yürütülmeli, kamuoyu düzenli olarak bilgilendirilmeli ve ilgili tüm kesimlerin katkıları alınmalıdır.