İLİ : RİZE
AY-YIL : Nisan–2012
TARİH : 27.04.2012
إِنَّمَا يَعْمُرُ مَسَاجِدَ اللّهِ مَنْ آمَنَ بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ وَأَقَامَ الصَّلاَةَ وَآتَى الزَّكَاةَ وَلَمْ يَخْشَ إِلاَّ اللّهَ فَعَسَى أُوْلَـئِكَ أَن يَكُونُواْ مِنَ الْمُهْتَدِينَ
Tevbe 9/18
قَالَ رسُولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : «إِذا رَأَيْتُمُ الرَّجُلَ يَعْتَادُ المَسَاجِدَ فَاشْهدُوا لَهُ بِالإِيمَانِ »
CAMİ VE TOPLUM
Muhterem Müslümanlar!
Camiler, iman çatısı altında, toplumun bütün kesimini kucaklayan, topluma hayat veren, müslümanlar için vazgeçilmez kutsal mekânlardır.
Peygamber Efendimizin Medine’yi teşriflerinden hemen sonra orada bir mescit inşa etmesi, İslâm toplumunda caminin öneminin ve Müslüman bir toplumun mabetsiz olamayacağının açık bir göstergesidir.
Aziz Kardeşlerim!
Cami ve mescit inşa etmek ayet ve hadislerde teşvik edilip, bu kişilere büyük müjdeler va’d edilmiştir. Kur’an-ı Kerim’de: “Allah'ın mescitlerini ancak Allah'a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah'tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte onların doğru yolu bulanlardan olmaları umulur.”1 Buyrulurken; Peygamberimiz (s.a.) de : "Bir kimse, Yüce Allah'ın rızasını gözeterek bir mescit inşa ederse, Allah da ona cennette bir köşk hazırlar."2 Sözüyle bu müjdeyi ifade etmiştir. Ne var ki bugün için yapılması gereken şey, yeni camiler inşa etmekle birlikte, cemaat olmak suretiyle mevcut camileri ihya etmek olmalıdır.
Değerli Cemaat!
Bununla birlikte camiler sadece cemaatle namaz kılmak için inşa edilmiş binalar değildir. Camilerin gerçek görevi, toplumun bütün bireylerine İslami bir hayat sunmaktır.
Nitekim Asr-ı saadette cami, ibadet yeri olmasının yanında, hem bir ilim müessesesi, hem devlet dairesi, hem de ordu karargâhı gibi çok çeşitli alanlarda toplumun tamamına hizmet veren bir yapı arz ediyordu. Genci-yaşlısı, kadını-erkeği ile toplum, hayatın her yönüyle camiden istifade ediyordu.
Aziz Müminler!
Geçen zaman ile birlikte camilere bakışımızda ve cemaat anlayışımızda iki türlü bozulma olmuştur. Birincisi; camiler, çoğumuz için cumalarda, cenazelerde ve bayramlarda dolup taşan bir mekân haline gelmiştir.
İkincisi; camiler, genellikle emekli ve yaşlılardan oluşan erkek cemaatin birlikte namazlarını kıldıkları ve yalnızlıklarını giderdikleri bir yer halini almıştır. Bu zaman içerisinde maalesef çocuklarımız ve gençlerimiz ile Allah’a kulluk noktasında erkeklerle aynı hak ve sorumluluklara sahip olan kadınlarımız camilerimizden uzak kalmışlardır.
Değerli Müminler!
Hâlbuki Allah’ın Resulü zamanındaki cami cemaatine baktığımızda kadınıyla erkeğiyle, çocuğuyla yaşlısıyla toplumun her kesiminden oluşmuş bir cemaat yapısı görmekteyiz. Efendimiz zamanında kadınlar da hem vakit hem de cuma ve bayram namazlarına katılıyorlardı. Yine kadınların mazeretli oldukları günlerinde bile bayram namazlarında cemaatin gerisinde durarak, tekbirlere ve dualara iştirak ettiklerini görüyoruz.
Hatta Hz.Peygamber kadınların talebi üzerine mescitte onlara sohbet için belirli bir gün tayin etmiş, bugün de halen mevcut olan ve “babü’n-nisâ” adıyla anılan özel bir kapı tahsis etmiştir.
Ayrıca Efendimiz, mescidinde çocukların bulunmalarına izin vererek onlara kendisini dinleme ve örnek alma fırsatı tanıyordu. Onların davranışlarını hoş görüyor, onlara kızmıyor, onları azarlamıyor ve çocuksu hataları sebebiyle onları mescidin dışına çıkarmıyordu.
Değerli Müminler!
Netice olarak bizler de bugün camilerimize Asr-ı Saadet’teki fonksiyonlarını kazandırmalı ve camilerimizi bütün toplumu kucaklayan bir yapıya kavuşturmalıyız. Zira camiler Müslüman toplumun kalbidir. Oralarda hayat varsa toplumda da hayat olacaktır. Oralarda birlik-beraberlik ve düzen varsa toplumda da birlik ve beraberlik olacaktır. Bunun için toplumu oluşturan bireyler olarak yaşlısı ve genciyle, çocuğu ve kadınıyla hep beraber huzuru, sükûnu ve birlikteliği camilerde arayalım. Allah’ın en sevdiği mekânlar olan camileri imanımıza şahit tutalım.
Hutbemi Sevgili Peygamberimizin şu hadisi ile bitiriyorum: “Mescitlere devam etmeyi alışkanlık haline getiren bir adamı gördüğünüz zaman, onun gerçek mümin olduğuna şahitlik ediniz”3
İL HUTBE KOMİSYONU
----------------------------------------------------------
Tevbe 9/ 18
2 Buhârî, Salât, 65.
3 Tirmizî, Îman 8
Dostları ilə paylaş: |