298- Abdestle ilgili işlerde ve abdestin şartlarında -su-yun temiz ve gasp edilmemiş olması gibi- çok şüpheye düşen birisi, kendi şüphesine itibar etmemelidir.
299- İnsan abdestin bozulup bozulmadığından şüpheye düşerse, bozulmadığını kabul eder. Ama idrardan sonra is-tibra (=idrarı temizleme usûlünü) uygulamadan abdest almış ve abdestten sonra idrar olup olmadığını bilmediği bir yaşlık çıkarsa, abdesti batıldır.
300- Abdest alıp almadığı hususunda şüpheye düşen kimse, abdest almalıdır.
301- Abdest aldığını ve kendisinden de idrar gibi ab-desti bozan bir şeyin sadır olduğunu bilen kimse, hangisinin önce gerçekleştiğini bilmiyorsa, namazdan önce ise yeniden abdest almalı; namaz esnasında ise, namazı bırakmalı ve abdest almalı; namazdan sonra ise kıldığı namaz doğrudur. Sonraki namazlar için de yeniden abdest almalıdır.
302- Abdesti aldıktan sonra veya abdest aldığı esnada, abdest uzuvlarının bazılarını yıkamadığını veya meshetmediğini anlarsa; bu durumda o yerden önceki yerlerin rutubeti fazla zaman geçmesi yüzünden kurumuşsa, yeniden abdest almalıdır; ama henüz kurumamış olur, havanın sıcak olması ve benzeri bir nedenden dolayı olursa, unuttuğu yeri ve ondan sonra gelen yerleri yıkamalı veya meshetmelidir. Abdest aldığı sırada bir yerin yıkanmasında veya meshedilmesinde şek ederse, bu hükme göre amel etmelidir.
303- Namazdan sonra, abdest alıp almadığı hususunda şüpheye düşerse namazı sahihtir; ama sonraki namazlar için abdest alması gerekir.
304- Namazdayken abdest alıp almadığı hususunda şüpheye düşerse, vacip ihtiyata göre; abdest alıp namazı baştan kılmalıdır.
305- Namazdan sonra, abdestinin namazdan önce mi, yoksa sonra mı bozulduğu konusunda şüpheye düşerse, kıldığı namaz sahihtir.
306- Hastalık nedeniyle kendisinden damla damla idrar akan veya gaitasının çıkmasını önleyemeyen kimse, namaz vaktinin evvelinden sonuna kadar olan süre içerisinde abdest alıp namaz kılmak kadar fırsat bulabileceğini kesin olarak biliyorsa, namazı fırsat bulduğu vakitte kılmalıdır. Bulduğu fırsat yalnızca namazın farzlarına yetecek kadarsa, yalnızca namazın farzlarını yerine getirmeli, ezan, ikamet ve kunut gibi müstehap olan şeyleri terk etmelidir.
307- Sadece abdest ve namazın bir bölümüne yetecek kadar fırsatı oluyorsa ve namaz esnasında bir veya birkaç defa ondan idrar veya gaita çıkıyorsa, ihtiyaten farz olarak bulduğu bu zaman süresinde abdest alarak namazını kılmalıdır. Namaz esnasında çıkan gaita veya idrar için namazını bozarak abdestini yenilemesine gerek yoktur.
308- Abdest ve namazın bir bölümü için dahi fırsat bulamayacak şekilde, idrar veya gaitası peş peşe çıkan kimsenin birden fazla namaz için, bir abdest alması kifayet eder. Ama uyumak gibi veya tabii bir şekilde idrar ve gaitanın çıkması bibi abdesti batıl eden başka bir şey olmuşsa, her namaz için bir abdest alması daha iyidir. Fakat kaza edilen teşehhüd ve secde veya ihtiyat namazı için başka abdest gerekli değildir.
309- Kendisinden idrar ve gaitanın peş peşe çıktığı kimsenin abdesten sonra hemen namaz kılması zorunlu değildir. Elbette erken namaz kılması daha iyidir.
310- Kendisinden idrar ve gaitanın peş peşe çıktığı kimsenin, namaz hali dışında olsa bile abdest aldıktan sonra Kurân’ın yazılarına dokunması caizdir.
311- İdrarı damla damla süzülen kimse, namaz için, içinde pamuk veya başka bir şey bulunan ve idrarın başka yerlere bulaşmasını önleyen bir keseyle kendini korumalıdır ve farz ihtiyat gereği her namazdan önce necis olan idrar mahallini yıkamalıdır. Yine gaitasını tutamayan kimse, mümkün olduğu takdirde namaz süresince gaitanın başka yerlere bulaşmasını önlemelidir. Meşakkati olmadığı takdirde, farz ihtiyat gereği her namaz için gaita mahallini yıkamalıdır.
312- İdrar ve gaitasının çıkmasını engelleyemeyen kimse, namaz süresince kendisinden idrar veya gaita çıkmasını engelleyebiliyorsa, masrafa da neden olsa bu işi yapması iyidir. Hatta hastalığı kolay tedavi edilebilyorsa, kendisini tedavi ettirmesi daha iyidir.
313- İdrar ve gaitasını tutamayan kimsenin, hastalığı zamanında vazifesi gereği kıldığı namazları, hastalıktan kurtulduktan sonra kaza etmesi gerekmez. Ama namaz vakti geçmeden hastalığı iyileşirse, farz ihtiyata göre, o vakitte kıldığı namazı yeniden kılmalıdır.
314- Hastalıktan dolayı kendisinden yel çıkmasını önleyemeyen kimse, idrar veya gaitasını önleyemeyen kimsenin hükmüyle amel etmelidir.
ABDESTİ GEREKTİREN ŞEYLER
315- Altı şey için abdest almak farzdır:
1) Cenaze namazı dışındaki bütün farz namazlar için abdest şarttır. müstehap namazlarda ise, namazın sahih olması için şarttır.
2) Unutulmuş secde ve teşehhüt için abdest alınmalıdır. Ancak bu, onlarla namaz arasında idrar yapmak gibi abdesti bozan bir hâlin gerçekleşmesi durumunda, gereklidir. Ama sehiv secdesi için abdest almasına gerek yoktur.
3) Haccın ve umrenin bir bölümü olan Kâbe'nin farz tavafı için.
4) Abdest almayı nezreder, ahdeder veya yemin ederse.
5) Örneğin, Kurân’ı öpmeği nezretmişse.
6) Necis olmuş Kurân'ı yıkamak, tuvalet vb. yerden çıkarmak için. Ancak bu, elini veya bedenin herhangi bir yerini, Kurân'ın yazısına sürmek zorunda kaldığı takdirdedir. Ama abdest almak kadar gecikmek, Kurân'a saygısızlık sayılacaksa, abdest almadan Kurân'ı tuvalet ve benzeri yerden çıkarmalı veya necis olmuşsa, yıkamalıdır.
316- Kurân'a dokunmak yani bedeninden bir yeri Kurân'ın yazısına sürmek, abdestsiz kimse için haramdır; ama Kurân'ın Türkçeye veya başka bir dile yapılmış tercümesine dokunmanın sakıncası yoktur.
317- Çocukların ve delilerin Kurân yazısına dokunmalarına engel olmak, farz değildir; ama onların dokunması Kurân'a hürmetsizlik olursa, önlemek gerekir.
318- Abdesti olmayan kimsenin, hangi dille yazılmış olursa olsun Allah-u Teala'nın ismine, onun özel sıfatlarına dokunması, vacip ihtiyata göre haramdır. En iyisi, Hz. Peygamber Efendimizin, Ehlibeyt İmamlarının ve Hz. Zehra'nın (Allah'ın selâmı onlara olsun) mübarek isimlerine de dokunmamasıdır.
319- Namazın vakti girmeden önce veya vakit girdikten sonra Allah’a yakınlaşmak için abdest alırsa, abdesti doğrudur. Vacip veya müstehap niyeti etmeye gerek yoktur. Farz niyetiyle abdest alır sonra da müstehap olduğunu anlarsa abdesti sahihtir.
320- Vaktin girdiğine emin olarak farz abdest niyeti eder ve abdestten sonra vaktin girmediğini anlarsa, abdesti sahihtir.
321- Abdesti olan birinin her namazdan önce yeniden abdest alması müstehaptır. Bazı fakihler cenaze namazı, kabir ehlini ziyaret, camiye ve Ehlibeyt İmamlarının (Allah'ın selâmı onlara olsun) haremlerine gitmek, Kurân taşımak, Onu okumak, yazmak, kenarlarına dokunmak ve yatmadan önce, abdest almanın müstehap olduğunu söylemişlerdir. Fakat bu yerlerde abdest almanın müstehap olduğu kesin değildir. Evet, müstehap olması ihtimaliyle abdest alırsa abdesti sahihtir. Abdestle yapılması gereken işleri bu abdestle yerine getirebilir ve onunla namaz kılabilir.