SELEF SATIŞI
2069- [Selef; bedelin peşin ödenmesine rağmen malın daha sonra verilmesi esasına dayanan bir satış usulüdür. Dolayısıyla] daha sonra teslim etmek üzere nakit paraya külli bir malın satışına, selef satışı denir. O hâlde müşteri, "Malı altı ay sonra teslim almak üzere bu parayı veriyorum." der, satıcı da, "Kabul ettim." derse veyahut satıcı parayı alıp, "Bu malı altı ay sonra vermek üzere sattım." derse, satış akdi sahihtir.
2070- Altın veya gümüş parayı selef olarak satar, bedelini de altın veya gümüş para olarak alırsa, muamele batıl olur. Fakat selem olarak sattığı bir malın karşılığında başka bir mal veya altın ve gümüş paradan alırsa -bir sonraki meselenin 7. şartında açıklanacağı gibi- muamele sahihtir. Ancak, satılan mal karşılığında başka bir mal değil de para almak, müstehap ihtiyattır.
2071- Selem muamelesinde şu yedi şartın olması gerekir:
1) Malın kıymetinin değişmesine yol açan nitelikler belirtilmelidir. Ancak, fazla dikkat etmek de gerekmez; halkın; "Malın özellikleri belli oldu." diyeceği şekilde belirtmek yeterlidir.
2) Taraflar birbirinden ayrılmadan önce, alıcı bedelin tamamını satıcıya vermeli veya onun miktarınca satıcıdan nakit alacaklı olmalı, alacağını malın değerinin yerine saymalı, o da bunu kabul etmelidir. Ama eğer alıcı malın kıymetinin bir miktarını verirse, o miktarlık satış sahih olsa bile, satıcı satışı feshedebilir.
3) Süre tam olarak belirtilmelidir. Eğer satıcı, "Malı harmanlama zamanına kadar teslim ederim." derse, süre tam olarak belirtilmediğinden dolayı selem akdi batıldır.
4) Teslim etme zamanı mal piyasada az bulunsun veya çok, satıcının malı teslim edebileceği bir vakit belirlenmelidir.
5) Farz ihtiyat gereği, malın teslim edileceği yer belirtilmelidir. Ancak, onların konuşmalarından teslim edilme yeri belli olursa, ayrıca o yerin ismini zikretmeye gerek yoktur.
6) Ölçülerek, tartılarak veya sayılarak malın miktarı belirlenmelidir. Genelde görmekle satılan bir malda da selef yapmanın sakıncası yoktur; ama alınan bu malın taneleri arasındaki fark örneğin, birbirine yakın bazı ceviz ve yumurta taneleri gibi halkın önem vermeyeceği derecede az olmalıdır.
7) Sattıkları şey tartı veya ölçü ile satılan mallardan olursa, onun karşılığı aynı maldan olmamalı; hatta ihtiyaten farz olarak, ölçü ve tartıyla satılan o cinsten başka bir cinsten de olmamalıdır. Satılan şey sayılarak satılan şeylerden olursa, farz ihtiyat gereği onun karşılığını kendi cinsinden fazla olarak tayin etmek caiz değildir.
SELEF MUAMELESININ HÜKÜMLERİ
2072- Selef olarak satın alınan bir malın süresi dolmadan, o malın sahibinden başkasına satışı caiz değildir. Fakat süre dolduktan sonra mal teslim edilmese bile satışının sakıncası yoktur. Ama meyve hariç, tartı ve ölçüyle satılan malları teslim almadan satmak caiz değildir. Fakat onları mal oldukları sermayelerine veya daha azına satmak caizdir.
2073- Satıcı selef akdinde kararlaştırılan nitelikleri içeren malı verince, alıcının kabul etmesi gerekir. Yine nitelik olarak kararlaştırılan cinsten daha iyisini, yani kararlaştırılan özelliklere fazlasıyla sahip olan bir cinsi verirse, alıcı kabul etmelidir. Ama eğer anlaşmada daha iyi olmaması şart edilmişse hüküm değişir.
2074- Satıcının verdiği malın kalitesi kararlaştırılandan daha düşük olursa, alıcı kabul etmeyebilir.
2075- Eğer satıcı, kararlaştırılan mal yerine başka bir mal verirse, alıcı razı olduğu takdirde sakıncası yoktur.
2076- Selef olarak satışı yapılan malı satıcı kararlaştırılan zamanda teslim edemezse, alıcı dilerse satıcının belirtilen malı hazırlaması için sabredebilir veya muameleyi bozup, vermiş olduğu şeyi geri alabilir. Farz ihtiyat gereği, o malı satıcısına daha fazla bir değere satamaz.
2077- Eğer satıcı, kendi malını bir süre sonra teslim etmek üzere satar, müşteriden de parasını bir süre sonra almayı şart koşarsa, satış akdi batıl olur.
ALTIN VE GÜMÜŞÜ ALTIN VE GÜMÜŞE SATMAK
2078- Altın karşılığı altın ve gümüş karşılığı da gümüşün satışı, sikkeli olsun veya olmasın, herhangi birinin ağırlığı diğerinden fazla olursa bu satış batıl ve haramdır.
2079- Altının gümüş veya gümüşün altın karşılığı nakit satılmasının sakıncası olmadığı gibi ağırlıklarının da eşit olması gerekmez. Fakat vadeli olursa, anlaşma batıldır.
2080- Satıcı ve müşteri, altın karşılığı gümüş ile gümüş karşılığı altın satışını yaptıklarında, birbirlerinden ayrılmadan önce akit meclisinde onları birbirlerine teslim etmelidirler; kararlaştırdıklarından hiçbir miktarını teslim etmemeleri hâlinde ise anlaşma geçersizdir. Bir miktarını verirlerse, sadece o miktara oranla anlaşma sahihtir.
2081- Eğer taraflardan birisi, kararlaştırılan miktarın tamamını, diğeri ise bir miktarını teslim eder ve birbirlerinden ayrılırlarsa, her ne kadar o miktara oranla muamele sahihse de, malın tamamını teslim almayan kimse, anlaşmayı feshedebilir.
2082- Eğer gümüş madeninden çıkarılan bir miktar gümüş tozunu aynı miktardaki saf gümüş karşılığı veya altın madeninden çıkarılan altın tozunu aynı miktardaki saf altın karşılığı satarlarsa, muamele batıldır. Ama gümüş tozunu altın karşılığında ve altın tozunu ise gümüş karşılığında satmanın sakıncası yoktur.
AKDİ FESHEDEBİLME DURUMLARı
2083- Bir muameleyi bozma hakkına "Muhayyerlik ve feshetme hakkı" denir. Alıcı ve satıcı şu durumlarda anlaşmayı bozabilirler:
1) Meclis Feshetme Hakkı: Alış veriş meclisinden ayrılmış olsalar da, birbirinden ayrılmadan yapılan feshe denir.
2) Gabn Feshetme Hakkı: Alış-verişte ve diğer muamelelerde alıcı veya satıcıdan birinin zarara uğramasından doğan feshetme hakkına denir. Bu tür feshetme hakkının kaynağı, halkın zihninde var olan şarttır. Yani her muamelede, her iki tarafın zihninde de, aldığı malın verdiği malın değerinden çok aşağı olmama şartı vardır. Böyle olması halinde muameleyi bozma hakkı vardır. Ama bazı yerlerde has bir örfte bulunan şart ayrı bir şekilde olursa, örneğin şart, altığı mal değer bakımından verdiği maldan az olursa, aradaki değer farkını taraftan isteme hakkına ve bu mümkün olmazsa muameleyi feshetme hakkına sahip olmak, olursa, bu yerlerde has örfün şartına uyulmalıdır.
3) Şart Feshetme Hakkı: Alış verişte belli bir süre içerisinde tarafların birinin veya ikisinin de akdi feshetme hakkına sahip olmasına denir.
4) Kusuru Gizlemeden Doğan Feshetme Hakkı: Satıcı veya müşteri, kendi mallarını olduğundan daha iyi gösterip, karşı tarafın ona rağbet etmesine veya rağbetinin fazlalaşmasına yol açması halinde doğan feshetme hakkına denir.
5) Şarta Uymamadan Doğan Feshetme Hakkı: Taraflardan biri karşı tarafın bir iş yapmasını veya vereceği malda belli bir özelliğin olmasını şart koşar ve o da şarta uymazsa, bu durumda şart koşan kimse için feshetme hakkı doğar ki buna "Şarta uymamadan doğan feshetme hakkı" denir.
6) Kusurdan Doğan Feshetme Hakkı: Satılan malda veya karşılık olarak verilen bedelde kusurun bulunması sonucu doğan feshetme hakkına denir.
7) Şirket Feshetme Hakkı: Muamele edilen malın bir miktarının başkasına ait olduğu anlaşılırsa, sahibinin satışa razı olmaması hâlinde, alan için feshetme hakkı doğar. Dilerse alış verişi tamamen fesheder, dilerse de başkasına ait olan miktarın karşılığını verenden alır.
8) Görme Feshetme Hakkı: Satıcı, alıcının görmediği belli bir malın özelliklerini söyler ama daha sonra söylenen özelliğe sahip olmadığı anlaşılırsa, bu durumda alıcı için muameleyi feshetme hakkı doğar. Bunun gibi eğer taraf malı görür, yine önceden gördüğü özelliklere sahip olduğunu zanneder, fakat daha sonra o özelliklerin kalmadığı anlaşılırsa, bu surette taraf anlaşmayı bozabilir ki bu hakka, “görmeden doğan feshetme hakkı” denir.
9) Geciktirmeden Doğan Feshetme Hakkı: Alıcı, peşin aldığı malın bedelini üç güne kadar ödemez ve satıcı da sattığı malı teslim etmezse, eğer alım satım akdinde satıcı alıcıya mühlet verir ve mühleti belirlemezse, bedelin geciktirilmesi nedeniyle satıcı muameleyi [üç günden sonra] bozabilir. Fakat ona mühlet vermemiş olursa, ödemeyi biraz geciktirmesi durumunda, satıcı anlaşmayı bozabilir. Üç günden fazla mühlet verirse, bu süre dolmadan anlaşmayı bozamaz. Üç günden önce bozulan meyve veya sebze satmışsa, onun mühleti daha az olur, buna “gecikmeden doğan feshetme hakkı” denir.
10) Hayvandan Doğan Feshetme Hakkı: Hayvanı satın alanın üç gün içerisinde muameleyi bozma hakkı vardır. Sattığı bir şeyin karşılığında hayvan alırsa, satan üç gün içinde muameleyi bozabilir.
2084- Alıcı, malın kıymetini bilmez veya aldığı zaman gaflet ederek malı normal fiyatından daha pahalıya alırsa, bu da önemli bir miktar olursa, muameleyi bozabilir. Elbette muameleyi bozarken zarar aynı şekilde baki kalmış olmalıdır. Aksi halde feshetme hakkı şüphelidir. Yine satıcı malın fiyatını bilmez veya gaflet ederek değerinden daha aza satarsa ve bu fark da önemli bir miktar olursa, yukarıda açıklanan şartla muameleyi bozabilir.
2085- Şartlı alış verişte örneğin, bir milyonluk evi iki beş yüz bin liraya satıp, satıcının belli bir süre içerisinde, parayı geri verdiği takdirde muameleyi feshetme hakkına sahip olmasını şart koşarlarsa, eğer satıcı ve alıcının ilk baştan gerçekte satmak ve almak niyetleri olursa, böylesi bir anlaşma sahihtir.
2086- Şartlı satışta, satıcı parayı zamanında vermediği takdirde, alıcının mülkü geri vereceğinden emin olsa bile muamele sahihtir. Ancak, vaktinde parayı vermezse, mülkü alıcıdan geri isteme hakkı yoktur. Bunun gibi eğer alıcı ölürse, o mülkü alıcının vârislerinden talep edemez.
2087- İnsan, kaliteli çayı kalitesi düşük çayla karıştırır ve kaliteli çay adına satarsa, alıcı (aldığı çayı geri vererek) muameleyi bozabilir.
2088- Alıcı, aldığı malın kusurlu olduğunu örneğin, satın aldığı hayvanın bir gözünün kör olduğunu muameleden sonra anlarsa, eğer bu kusur alış verişten önce alınan malda olduğu hâlde müşteri onu bilmiyorduysa, muameleyi feshederek malı geri verebilir. Geri vermesi mümkün değilse, örneğin bir eksiklik oluşmuşsa, satmak ve kiraya vermek veya parçayı biçerek elbise dikmek gibi, geri vermeyi engelleyen bir tasarruf yapmışsa, bu durumda sağlam mal ile kusurlu mal arasındaki farkı hesaplamalı ve satıcıya verdiği paradan o miktar oranında geri almalıdır. Meselâ, dört liraya aldığı kusurlu malın sağlamının kıymeti sekiz lira, kusurlusunun kıymeti ise altı lira olursa, sağlam ile kusurlu arasındaki kıymet farkı dörtte bir olduğundan, satıcıya verdiği paranın dörtte biri olan bir lirayı geri alabilir.
2089- Satıcı, karşılık olarak aldığı bedelin kusurlu olduğunu anlarsa, eğer bu kusur muameleden önce bedelde olmasına rağmen satıcı habersiz olursa, alış verişi bozarak malı geri verebilme hakkına sahiptir. Fakat değişiklik yapıldığından veya tasarruf ettiği için geri veremezse, bu durumda sağlam ile kusurlu arasındaki farkı önceki meselede açıklandığı gibi alabilir.
2090- Alış veriş yaptıktan sonra, eğer satılan malı teslim almadan önce malda bir kusur ortaya çıkarsa, alıcı malı geri vererek akdi bozabilir. Yine alış verişten sonra henüz bedeli teslim almadan önce onda bir kusur ortaya çıkarsa, satıcı muameleyi feshedebilir. Geri vermek mümkün olmazsa, fiyat farkını almak caizdir.
2091- Alış verişten sonra malın kusurlu olduğunu anlayan kimse, muameleyi hemen bozmaz ve normalden fazla geciktirirse -durumlara göre oluşacak farklılıkları da göz önüne alırsak- sonradan feshetme hakkı yoktur.
2092- Bir kimse, malı satın aldıktan sonra kusurlu olduğunu anlarsa, satıcı hazır olmasa bile muameleyi bozabilir. Diğer akdi bozma haklarında da hüküm aynıdır.
2093- İki yerde, alıcı aldığı malda bulunan kusur nedeniyle muameleyi bozamaz veya onun fiyat farkını alamaz:
1) Malı alırken kusurlu olduğunu bilirse.
2) Alış veriş yaptıklarında satıcı, "Bu malı, bütün kusurlarıyla beraber satıyorum." derse. Ancak bir kusurunu belirterek, "Malı, bu kusuruyla satıyorum." der ve sonra onda başka bir kusurun da olduğu anlaşılırsa, alıcı, satıcının belirtmediği kusur nedeniyle malı geri verebilir; geri veremediği takdirde de satıcıdan fiyat farkını alabilir.
2094- Alıcı malda kusur olduğunu anlarsa, malı teslim aldıktan sonra o malda başka bir kusur meydana gelirse, muameleyi bozamaz, ama sağlam ile kusurlu mal arasındaki farkı alabilir. Fakat kusurlu bir hayvan alır, feshetme hakkı olan üç gün dolmadan başka bir kusur ortaya çıkarsa, onu almış olsa bile, geri verebilir. Eğer sadece alıcı bir müddet anlaşmayı bozma hakkına sahip olur, o zaman zarfında başka bir kusur ortaya çıkarsa, onu teslim almış olsa bile, anlaşmayı bozabilir.
2095- İnsan, görmediği bir mala sahip olur ve başkasının anlatması üzere malın özelliklerini alıcıya anlatarak o özelliklere göre satar ve sattıktan sonra onun daha iyi özelliklere sahip olduğunu anlarsa, muameleyi bozabilir.
Dostları ilə paylaş: |