2018 Yılında İstanbul Üniversitesi Kontenjanların Doluluk Oranı %100
2018 YKS sonuçlarına göre Türkiye’nin ilk ve en köklü yükseköğretim kurumlarından biri olan İstanbul Üniversitesi kontenjanlarını %100’ün üzerinde doldurarak ülke genelinde öğrencilerin en çok tercih ettiği üniversitelerden biri oldu.
Sonuçlara göre İstanbul Üniversitesi’ne 24 bin 925 öğrenci yerleşti. Öğrenciler arasından 10 bin 396’sı İstanbul Üniversitesi’ni ilk tercihi olarak seçip yerleşmeye hak kazandı. Tercih yapan öğrencilerden 3 bin 650’si İstanbul Üniversitesi’ni ikinci tercih olarak seçerken, 2 bin 234 öğrenci İstanbul Üniversitesi’ni üçüncü sırada seçerek yerleşti.
Saygıdeğer konuklar, kıymetli basın mensupları, böylesine anlamlı bir etkinliğe hoş geldiniz.
Bugün Türk dünyasının büyük şahsiyetlerinden, üniversitemizin önemli ilim adamlarından biri olan rahmetli Prof. Dr. Turan Yazgan hocamız vesilesi ile toplanmış bulunmaktayız. O kadar güzel hizmetlere imza atmış ki hocamız sadece ülkemizde değil dünyanın pek çok bölgesinde özellikle Türk dünyasında sık sık anılıyor, projeleri yenilerini doğurarak kültür dünyamızı daha da genişletiyor.
İki devlet bir millet olarak can Azerbaycan’ın bizim için ayrı bir yeri var. İyi günde kötü günde her zaman birlikteyiz. Çok güzel işlere imza atıyoruz. Üniversitemizde lisans ve lisansüstü olmak üzere toplam 986 Azerbaycanlı öğrenci eğitim görüyor. Turan Yazgan hocamız Azerbaycan’ın öneminin farkında idi. Türk dünyasında yeni fikirlerin filizlenmesini sağlamak için bu bölgeye çok önem veriyordu. O yüzden pek çok çalışmaya imza attı. Bu çalışmaları göğsümüz kabararak izledik. Ölümünün 6. yılında onun izlerinden giderek böyle güzel bir etkinlik düzenlenmesi Turan Yazgan hocamızın emeklerinin karşılığının bulduğunun ve başarısının tescillendiğinin bir göstergesidir.
Turan Yazgan, Isparta’nın Eğirdir ilçesinde 20 Ocak 1938 tarihinde dünyaya geldi. Beş kardeşi ile birlikte zorlu bir hayat geçirdi. Hayatın ne demek olduğunu küçük yaşlarından itibaren öğrendi. Göç ettikleri İstanbul’da azimle çalıştı.
Türk dünyasını bir araya getirme gayesi küçük yaşlarından beri içinde yeşeriyordu. Lise yıllarında bir fotoğrafın arkasına "İşte tam buraya gideceğiz. Atalarımızın ülkesine! Burası bizim ana vatanımız. Ötüken burası. Ana yurdumuz…” yazıyordu.
O günler de hayal gibi gelebilecek sözlerini gerçek yaptı Turan Yazgan. İnandı, çalıştı, vazgeçmedi, üretti. Dilde, fikirde ve işte birlik için çaba sarf etti.
Mühendis olmak isterken kendinden habersiz bir şekilde, arkadaşı tarafından İstanbul Üniversitesi sınavlarına kaydettirilen Turan Yazgan 40 yıl, dolu dolu akademik bir hayat geçirdi. Üniversitede senato üyeliği yaptı, yönetim kurulunda görev aldı, ana bilim dalı başkanı oldu. Öğrenmekten, öğretmekten vazgeçmedi. Öğrencileri ile hep yakından ilgilendi. Onlara iyilik, güzellik ve dürüstlük aşıladı. Milli birlik ve beraberlik için hedefler gösterdi gayret verdi. Öğrencilerinden dekan, rektör, öğretim üyesi, milletvekili, bakan hatta cumhurbaşkanı bile olan çıktı.
Türk dünyası adına daha fazla şey yapabilmek için 1980 yılında Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’nı kurdu. Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı çatısı altında araştırmalar, yayınlar yaptı, genç araştırmacıları destekledi, projeler geliştirdi. Türk dünyasının şaheserlerini Türkiye Türkçesi ile yayınladı. Milli hafızanın oluşmasına büyük katkı sağladı.
Türk dünyası üzerine birçok çalışma yaptı, etkinlikler düzenledi, okullar açtı. Bu bağlamda öncelik verdiği ülkelerden biri de Azerbaycan’dı. 1989 yılında 169 kişiyle Azerbaycan’a ilk seferini düzenledi. İlk kez Türk dünyasına bu kadar kalabalık bir heyet gidiyordu. Tüm engellemelere rağmen 7 saatlik zorlu bekleyişin ardından Azerbaycan’da havaalanında mahşeri bir kalabalık onu karşılıyordu. Binlerce kişi… Ellerinde bayraklar, dillerinde Türkiye… Kardeşler bir araya gelmişti. Bir yıl içinde 1990’da ilkokul açıldı. Orada doğan eğitim ateşi tüm Türk dünyasına yayıldı.
Türk coğrafyasında ayak basmadığı, gitmediği, görmediği tek bir yer bile kalmadı. Milletini kucakladı. Okullar, liseler, üniversiteler, enstitüler açtı. Oralara gidecek öğretmenler yetiştirdi.
Bugün Türk Dünyası Şenlikleri, müzik etkinlikleri, çocuk festivalleri, kurultaylar, konferanslar gerçekleştirilebiliyorsa bunlar hep Turan Yazgan hocamızın eseridir. Türk dünyasında FETÖ’nün ihanet çemberinden çok önce hiçbir maddi beklentisi olmadan, milletinin bekası ve bir araya gelebilmesi için yorulmadan çalıştı.
Ona göre Türk milleti bir halıdır. Rengârenk iplerden dokunmuş ve birbirine çözülmez iplerle bağlanmış muhteşem bir halı…
Turan Yazgan’ın politikası, on yıl, yirmi yıl, elli yıl, yüzyıl gibi uzun zamanları hedef alan ve ülkeleri yönetmekle ilgili değil, yüce Türk milletini birleştirmek, birliğin doğuracağı güçle zengin, huzurlu bir millet haline getirmekle ilgili bir politikadır.
“Türk Dünyası” kavramını ilk defa kullanan, Türk Dünyası’nın aksakallısı, Türkçe’nin, Türk müziğinin, “Turan Atası”, 22 Kasım 2012 tarihinde hakk’a yürüdü.
Hocamız, büyüğümüz, Türk birliğinin kahramanını son yolculuğuna on binlerce kişi uğurladı.
Kendini Türk dünyası vatandaşı kabul eden Turan Yazgan, akıl ve bilimin hizmetinde ırkçılıktan uzak, milletine sevdalı, bir kültür, ilim ve gönül adamıydı.
Bu tür organizasyonların artarak devam etmesi temennisi ile İstanbul Üniversitesi olarak her zaman desteğe hazır olduğumuzun altını çizer, panelin hazırlanmasında emeği geçen herkesi tebrik ederim.
Dostları ilə paylaş: |