Rektor, Istanbul Universitesi
ISTANBUL ÜNIVERSITESI VE PROF. DR. TURAN YAZGAN
İstanbul Üniversitesi, öğretim üyeleri ve yetiştirdiği öğrencilerle Türkiye’deki diğer üniversitelerin çekirdeğini teşkil eden Türkiye’nin en tanınmış yükseköğrenim kurumudur. “Tarihten Geleceğe Bilim Köprüsü” sloganına sahip olan İstanbul Üniversitesi; sanat, siyaset, tarih, edebiyat ve sinema gibi pek çok alanda ülkemizin en önemli isimlerini yetiştirmiş, Türkiye’nin en köklü üniversitesidir. Türkiye’nin en eski üniversitesi olmasının yanında Avrupa’da kurulan ilk 10 üniversiteden biridir. İstanbul Üniversitesi, tarihi boyunca bilimin, çağdaş değerlerin ve toplumun aydınlanmasının öncüsü olmuştur. İstanbul Üniversitesi bölgesel ve tarihsel olarak yükseköğrenimde kilit bir rol üstlenmektedir.
İstanbul Üniversitesi, 1453 yılında İstanbul’un fethinden kısa bir süre sonra kurulmuştur. Osmanlı Devletinde Avrupa tarzında modern bir üniversite kurma girişimleri 1846’da başlamıştır. II. Abdülhamit’in fermanıyla 31 Ağustos 1900’de Darülfünûn-ı Şahane adı verilen ilk üniversite açılmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından alınan kararla, 31 Temmuz 1933’te kapatılan Darülfünun’un yerine 1 Ağustos 1933’te İstanbul Üniversitesi kurulmuştur. İstanbul Üniversitesi, Kasım ayında Türkiye’nin “ilk ve tek üniversitesi” olarak eğitim vermeye başlamıştır. Türkiye’nin en köklü markalarından İstanbul Üniversitesi’nin tarihi, aynı zamanda Türkiye’deki bilimsel eğitimin ve gelişimin de tarihidir.
İstanbul Üniversitesi 15 fakülte, 12 enstitü,2 yüksekokul, 2 meslek yüksekokulu ile Rektörlüğe bağlı 2 bölüm, 80 Uygulama ve Araştırma Merkezi ile öğrencilerine eğitim veriyor. İstanbul Üniversitesi “Öğrenci Dostu” anlayışıyla eğitim veren modern bir eğitim kurumu olmaya kendini yenilemeye sürekli devam ediyor.
Türkiye’nin en seçkin eğitim kadrolarına sahip olan İstanbul Üniversitesi, 911 Profesör, 346 Doçent, 566 Dr. Öğretim Üyesi, 323 öğretim görevlisi ve 1369 araştırma görevlisi olmak üzere toplam 3 bin 515 akademik personele sahiptir ve gerek ulusal gerekse uluslararası çalışmalarıyla bilim dünyasında etkin konumdadır. İstanbul Üniversitesi’nin Beyazıt Merkez Yerleşkesi’ndeki Tarihi Ana Kapısı, ülkemizde “üniversite” kelimesinin sembolü haline gelmiştir.
İstanbul Üniversitesi’nde şu anda hali hazırda toplam 75 bin 446 öğrenciye eğitim veriliyor. Bu öğrencilerden 6 bin 467’si doktora, 15 bin 862’si yüksek lisans, 52 bin 316’sı lisans ve 801’ü ön lisans seviyesinde eğitim alıyor. Ayrıca Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi’nde eğitim gören 205 bin 516 öğrenci bulunuyor.
Dünyanın En İyi 500 Üniversitesi sıralamasına 14 yıldır giren tek Türk üniversitesi olan İstanbul Üniversitesi 9 farklı uluslararası sıralamanın 8’inde ilk 500’de yer almaktadır. İstanbul Üniversitesi birçok ulusal ve uluslararası sıralamada en ön sıralarda yer alarak ülkemizi en güzel şekilde temsil etmektedir. İstanbul Üniversitesi Teknoloji Transfer Merkezi’nde ve “En İyi Gelişme Gösteren 3. Teknoloji Geliştirme Bölgesi” ödüllü İstanbul Teknokent’te üniversite, sanayi, toplum iş birliği ile büyük adımlar atılmaktadır.
İstanbul Üniversitesi Türkiye’de Nobel ödüllü 2 mezuna sahip olan tek üniversitedir. Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan Orhan Pamuk İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi, 2015 yılında Nobel Kimya Ödülü’nü kazanan Prof. Dr. Aziz Sancar ise İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi mezunudur.
Bilişim, mobilya, gıda, enerji, elektrik, çevre, biyomedikal teknolojiler gibi birçok alanda patent başvurusunda bulunan İstanbul Üniversitesi, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yıllarında “En Fazla Patent Başvurusu Yapan Üniversite” ödülünü almaya hak kazanmıştır.
Yükseköğretim Kurumu tarafından hazırlanan raporlara göre İstanbul Üniversitesi Türkiye’de en çok bilimsel yayın yapan üniversitedir. İstanbul Üniversitesi, sosyal, fen ve sağlık bilimleri alanlarında öncü çalışmalara imza atan akademisyenleri bünyesinde barındıran Türkiye’nin önde gelen üniversitelerindendir.
Her geçen gün önemini arttıran uluslararasılaşma çalışmalarına büyük önem veren İstanbul Üniversitesi’nde Erasmus, Mevlana, İkili-Çoklu İlişkiler ve Farabi Koordinatörlükleri tek bir çatı altında çalışmalarını yürütmektedir. Bu sayede uluslararasılaşma çalışmaları bütünsel bir şekilde ele alınmaktadır.
Dostları ilə paylaş: |