BAHAR GELİYOR
2 Mart Cuma 03:51 Başak Dolunayı
6 Mart Salı 10:34 Merkür Koç Burcuna Geçiyor
7 Mart Salı 02:45 Venüs Koç Burcuna Geçiyor
9- 11 Mart Cuma- Pazartesi 07:45 Jüpiter Retrosu Başlıyor
17 Mart Cumartesi 16:11 Balık Yeniayı
17 Mart Cumartesi 19:40 Mars Oğlakta
20 Mart Salı 19:15 Güneş Koça Geçiyor
23- 25 Mart Cuma- Pazartesi 03:18 Merkür Retrosu Başlıyor
31 Ocak Cumartesi 08:53 Venüs Boğa Burcuna Geçiyor
31 Ocak Cumartesi 16:36 Terazi Dolunayı
Başak burcunda gerçekleşen bir dolunayla (2 Mart) başladık aya! Bunu balık burcunda gerçekleşecek bir yeniay (17 Mart) takip edecek ve ayı, terazi burcunda gerçekleşecek bir dolunayla (31 Mart) kapatacağız. Dolunayla birlikte küçülen ay fazı başlar. Dolunayda ay, en parlak haline ulaşmıştır. Yeniayda kaybolur ve büyüyen ay fazı başlar. Toprağa ekilen tohum, onun filizlenmesi, gelişmesi, çiçek açması, meyve vermesi ve toprağa düşmesi, toprak tarafından kucaklanarak içindeki tohumun filizlenmesi… Her yeniay, gerçekleştiği burçça bir döngü başlatır. Dolunay, sesin en yükseldiği yerdir. Sonrasında, bir yandan döngü tamamlanırken bir yandan yeni bir döngüye de hazırlık başlamıştır.
Başak, hasat dönemine karşılık gelir. Burası ayrışma yeridir. Burada herkes, değer taşıdığı yeri bulur. Keşfedilen potansiyel, emek ile işlenir. Yetenek, insanı özel kılar. Geliştirilen yetenek, yeteneği özel kılar. Başakta toprak enerjisi aktiftir. Dolayısıyla dünya yaşamındaki süreçler göz önünde bulundurulur ve başak, sağlıktır. Burada sağlık, fizik bedende devamlılıktır. Ne ile beslendiğimiz? Bu anlamdaki ihtiyaçlarımıza ne kadar duyarlılıkla cevap verdiğimiz.
Balık, başağın karşıt burcudur, sudur. Başak fizik bedense, balık ruha karşılık gelir. Müzik, ruhun gıdasıdır. Yediğimiz, içtiğimiz değildir sadece bizi besleyen; çünkü fizik beden, sadece atan kalp, damarlarda dolaşan kan değildir. Balık burcunun sembolü, beynin iki lobuna karşılık gelir. Beyin, bilinç demektir. Bilinç de yaşamı değerli kılandır.
Başak, detaydır. Bedenimiz! Balık, bütündür! Ruh! Ruh, hepimizin bağlantıda olduğu ortak gerçekliktir. Buradan uzaklaştığımızda, içimize döneriz. Bu uzadığında, içimize kapanmış oluruz. Tıpkı akarsularca beslenemeyen bir göl gibi tadımız acılaşmaya başlar. Balık, insanın büyük resimle, insan olma gerçeğinin ötesiyle, yaratıcıyla, kaynakla kurduğu bağdır. Burada her şeyin bir anlamı vardır.
Başak, ayrıştırır; balık, birleştirir. Her ayrılık, vuslata bir çağrıdır. Her ayrılıkta, vuslat daha da değer kazanır. Tıpkı Ay’ın Güneş’le buluşup birbiri içinde kaybolduğu yeniay, tıpkı Ay ve Güneş’in birbirinden en uzak olduğu, birbirine karşı koyduğu, kıyasıya savaştığı, birbirini yansıttığı ve aslında birbirini tamamladığı dolunay gibi… Birbirine doyan herkes, kendi yolculuğuna çıkar. Bu yolculuğun devamında, herkes yine birbirini arar. Bir savaş başlar. Savaşın doruğunda, gözlerden süzülen yaşlar... Duvarlar kalkar. O zaman anlaşılır; herkes birbiriyle, herkes birbirinin içinde yaşar. Ve yolculuk, kavuşmaya doğru, yeniden başlar. Her kavuşmada yine dökülür yaşlar ve yine, yeni bir yolculuk başlar.
Terazi, tartıdır. Terazi, seçimdir. Seçim, tartıya konarak yapılır. Tartı, insanın kalbini ve eylemlerini tartar. Arzu edilen, kalbin ve eylemlerin buluşmasıdır. O zaman sevgiden bahsetmek mümkün olur. Değilse herkes kendi gölgesiyle savaştadır. Görmek istemediği bir şey vardır ve o tam da karşısındadır. Bu geçişi sağlamak, o karanlık parçayla uzlaşmakla mümkündür. Bir şeyi kabul etmeniz, onu onaylamanız anlamına gelmez. Kabul evrensel, onay kişiseldir. İnsan kendi yolunu, tüm parçaların varlığını kabul ederek çizebilir. Değilse inkârdadır ve bu onu hareketsizleştirir. Bize bilinçli eylem gerekir. Bu bilinç, başak- balık aksında kazanılıyor. Terazi, yoluna emek verenlerin karşılığını aldığı, yoldan çıkanların, kendi gölgeleriyle karşılaştığı yerdir. Karanlık bakan, karanlık görür. Aydınlık olan, ışığa yürür. Yolunu aydınlatan, insanın kendi ışığıdır. Terazi dolunayında, kendimizi bu tartıda buluyoruz.
Merkür’ün koç burcuna geçmesiyle (6 Mart) ifadelerimiz savaşçı bir ruh kazanıyor. Mantık ve muhakeme yeteneğimizdir Merkür! Hızlı kararlardan kaçınalım! Mars oğlağa geçene kadar (17 Mart) enerji dağılmaya daha müsait bir hava taşıyor. Rotamızdan emin olmamız, işleri kolaylaştıracaktır. Jüpiter retrosuyla (9- 11 Mart) bizden yeni gündemler açmamız değil, sürüncemede kalmış konulara açıklık getirmemiz isteniyor. Jüpiter retrosunu akrep burcunda yaşıyoruz. Duygular yoğun! Gereksiz güç savaşları sadece vakit kaybettirecektir. Uzlaşmaya ihtiyacımız var. Bu uzlaşma önce kendi içimizde, kendimizle olmalı. Aksi mümkün değil. Ay sonuna doğru gerçekleşecek Merkür retrosu (23-25 Mart) alametlerini iki hafta önceden göstermeye başlar. Bu retro koç burcunda, ateş elementinde gerçekleşeceği için masaya yatırılan eylemlerimiz olacak. Eylem planımızdan emin olmamız, nerede esneyebileceğimizi, nerede net bir duruş sergilememiz gerektiğini bilmemiz gerekiyor.
Venüs’ün koç burcuna geçmesiyle (7 Mart) ilişkiler, ortaklıklar, değerler, keyif, neşe, sevinç, iyi hissetme temaları zarar gördüğü bir akışa giriyor. Ateş enerjisi yükseliyor. Ne için ve nasıl savaştığımız önem kazanıyor. Venüs boğaya geçene kadar (31 Mart) bir şeyler yapmamız gerek! Aşk için, sevgi için, keyif için, dengeleri kurmak için! Yolculuğumuzu arzu ettiğimiz o yere ulaştırmak için! Öyle ki Venüs boğaya geçtiğinde her şey yerini bulmuş olsun. Sandalye kapmaca oynar gibi düşünün! Müzik çalarken odağınızı yitirmemelisiniz. Bir yandan oynamalısınız ve hatta eğlenmelisiniz. O kadar açık olmalı ki gözleriniz, müzik durduğu gibi sandalyeye oturabilmelisiniz.
Mars’ın yüceldiği oğlak burcuna geçmesiyle (17 Mart) taşlar daha yerine oturmaya başlıyor. Düzenleyici Satürn yönetici konumda olduğu oğlak burcunda olacak. Bir kavuşuma doğru ilerleyecek Mars, ayakları yere basan işler yapmalıyız ya da yapmakta olduğumuz şeyi ayaklarımızı yere sağlam basarak ele almalıyız. Sürecin sorumluluğunu almamız gerekiyor. Bu ilişkiler, ortaklıklar, değerler (Venüs) cephesinde de bu şekilde ilerleyecek. Saygı, sevgiden önce geliyor. Yiğidi öldürün hakkını yemeyin! Adil olmalıyız. Hem kendimize, hem çevremize karşı! Maraton koşucusu olma zamanı! Yarışı, gücünü dengeli kullananlar kazanacak. Ay sonu Satürn yavaşlamaya, retro alametlerini göstermeye başlıyor. Üzerinizdeki baskı kalktı diye kendinizi salmamanızı ve hiçbir konuda meydanı boş buldunuz diye aşırıya kaçmamanızı tavsiye ederim. Satürn oğlakta, bu sistem artık kurulacak. Şimdi ya da yarın ve bence bugünün işini yarına bırakmayın. Altyapı çalışmaları başlasın!
Güneş’in koça geçmesiyle (20 Mart) Güneş’in terazi burcuna geçmesinden bu yana devam eden içe dönüş süreci, yerini yeni bir döngüye bırakıyor. Işığın güç kazandığı yeni bir döngünün başlangıcına hoşgeldiniz! Bahar geliyor! Hareket zamanı! Şu ölü toprağını üzerimizden atalım! Önce şu altı ayı bir gözden geçirelim! Hatta bir yıl öncesine dönelim! Neredeydik, nereye geldik? Ne için yola çıkmıştık, neredeyiz? Merkür retrosu, tüm planların üzerinden geçmek ve eksikler gedikler listemize tikler atmak için muhteşem bir zaman olarak gözüküyor. Haydi başlayalım!
Dosta selam olsun,
Hüseyin Akdağ
Bireysel Doğum Haritası Analiziniz için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
0212 274 08 47 / 0544 798 52 07
www.heraakademi.com
www.anneoluncaanladim.com
Dostları ilə paylaş: |