Bakara sûresi


(107-) Elem ta'lem ennAllahe leHU mülküsSemavati vel Ard* ve ma leküm min dunillahi min veliyyin ve la nasıyr



Yüklə 2,66 Mb.
səhifə165/355
tarix07.01.2022
ölçüsü2,66 Mb.
#91172
1   ...   161   162   163   164   165   166   167   168   ...   355

(107-) Elem ta'lem ennAllahe leHU mülküsSemavati vel Ard* ve ma leküm min dunillahi min veliyyin ve la nasıyr;


* Bilmez misin ki, göklerin ve yerin hükümranlığı Allah’ındır. Sizin için Allah’tan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı vardır.

Bilmezmisin semavat ve arzın mülkü Allah’ındır,

Diğer ifade ile yani bâtıni olarak semavat ve arz Allah’ın zuhuru içindir, eğer bu Âlem olmasa bu varlıklar olmasa Allah’ın zuhuruda olmaz, Allah’ın tanınması bilinmesi de olmaz, yani bu Âlemler ayrı bir varlık Allah ötelerde ayrı bir varlık değil, zamanımızda galakside diğer yerlere gitmek şu an için imkân dahilinde olmasa da

225


bunlar olmayacak işler değil, bunlar ahirette olacak işler, ahirette cennet ehlinin yapacağı işler olacak, o günkü madde bedenimiz oranın sistemine göre olacak

Şu anda biz dünyada toprakta yaşadığımızdan dolayı buraya uyum sağlaması için toprak bedenimiz vardır, ahirette cennet denilen yer nasıl bir malzemeden yapılmışsa bize, o malzemeye uyacak bir beden verile-cektir, cennetler arası seferlerden bahsediliyor, üst katlardakiler alt katlara inecekler deniyor, bu katlar bildiğimiz anlamda apartman katı gibi değildir, işte Allah’ın mülkü çok geniştir, Allah’ın sonu olmadığı gibi mülkününde sonu yoktur, bütün varlıkta sürekli zuhurdadır, bu âlem her an ölüp diriliyor, bu iş her an oluşmakta, işte Cenâb-ı Hakk Zâti tecellisini yani bütün ef’ali, esmâsı, sıfatı, Zatıyla birlikte bütün bu âlemlerde zuhura getirmiştir, bunu kim anlar kim idrak ederse işte o Ârif insândır o dünyanın en büyük ilmine sahiptir, bunun dışındaki bütün ilimler kabirle birlikte son bulacaktır, ebedi kalacak olan ilim bu ilim olacaktır yani Hakk’ı bilme, Hakk’ı tanıma ilmi, Hakk’ın ne olduğunu idrak etme ilmidir.

Sizin için olmaz, Allah’tan gayrı bir veli ve yardımcı da olmaz, burada Veli’nin Allah olduğunu söylüyor, demek ki bir kimsede İlâhi varlık tezahür ettiği zaman o ancak gerçek Veli olabiliyor, bunun dışındakilerin hepsi halkın velisidir.

Veli dost demektir, ama ayrıca tarikat mertebesinde ki veli anlayışı Hakk’a yaklaşmış olanlar demektir, Veli Allah’ın isimlerinden bir isimdir, eğer bir kimse kendi hakikatinde Allah’ın varlığını idrak ederse o da Veli esmâsının zuhuru oluyor, yani Veli Allah’ın Zâtının zuhur ettiği mahal demektir, Evliya ise Allah’ın Zatının daha sık oradan zuhur ettiği mahal demektir, yani daha kısa sürelerle Ulûhiyetin orada zuhura geldiği mahal demektir, tabi bunlar, Zâti Velilerdir bunun dışında ef’al, esmâ, sıfat velileri de vardır, ef’al Velisi İbrâhîm (a.s.) mertebesinden Veli’liğe ulaşmış demektir, zâten Veliliğin ilk basamağı orasıdır, ondan evvelkiler abdiyet mertebesidir.

226

أَمْ تُرِيدُونَ أَن تَسْأَلُواْ رَسُولَكُمْ كَمَا سُئِلَ مُوسَى مِن قَبْلُ وَمَن يَتَبَدَّلِ الْكُفْرَ بِالإِيمَانِ



فَقَدْ ضَلَّ سَوَاء السَّبِيلِ


Yüklə 2,66 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   161   162   163   164   165   166   167   168   ...   355




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin