Dedi: -Yâ Gavs-ı Â`zâm. İNSANI meydana getirdim beni hâmil olması için... Ve kâinatı da, İNSANI hâmil olması için meydana getirdim!.."
Cenâb-ı Hakk ilk olarak Efendimiz (s.a.v)ın programını yaptığı halde, yani Hakkikat-i Muhammediye programını yaptıktan sonra tecelli mahalli olan Hz. Muhammed (s.a.v) i en son zuhura yani dünyaya getirdi ve Efendimizin (s.a.v) zuhura çıktıktan sonra yaşayabilmesi için bir mahal gerekti, Cenâb-ı Hakk ef’ali ve esmâsı yönünden bu âlemleri ortaya getirdi, Rahmân ismiyle başladı hâlketme-ye ve bütün varlıklara rahmeti kendi Rahmâniyyetinden vücût vermesi oldu ve o zaman her varlık O’nun vücûduyla mevcût bulmuş oluyor.
Zât-i zuhurunu barındırmak için evvela ef’al ve esmâ zuhurlarını yaptı yani insânın yaşaması için bir mekân
388
yaptı, insân da bu âlemlerin içinde oturanıdır ve bu âlemler onun ile değerlenmiş oluyor, eğer bir mekân ne kadar güzel olursa olsun, içinde oturan yoksa değerini kimse bilmez yıkılır, madde olarak küçük ve sınırlı olan insân mânâ olarak Allah’ı taşıyacak güce sahiptir.