Bakara sûresi


(111-) Ve kalu len yedhulel cennete illâ men kâne huden ev nesara* tilke emaniyyühüm* kul hatu bürhaneküm in küntüm sadikıyn



Yüklə 2,66 Mb.
səhifə37/75
tarix28.10.2017
ölçüsü2,66 Mb.
#17892
1   ...   33   34   35   36   37   38   39   40   ...   75

(111-) Ve kalu len yedhulel cennete illâ men kâne huden ev nesara* tilke emaniyyühüm* kul hatu bürhaneküm in küntüm sadikıyn


* Bir de; “Yahudi ve Hıristiyanlardan başkası Cennet’e girmeyecek” dediler. Bu, onların kuruntuları! De ki: “Eğer doğru söyleyenler iseniz (iddianızı ispat edecek) delilinizi getirin.”

Yahudi ve Nasraniler dediler ki, elbette cennete giremeyecekler, Yahudi ve hıristiyanların dışında kimse cennete giremeyecek dediler, işte bunlar onların kuruntularıdır,

De ki, ey Habibim eğer bu sözünüzde doğru iseniz delilinizi getirin.

Ancak Muhammediyyet daha gelmemiş yani kişi Muhammediyet mertebesine ulaşamamış, ancak gerçek Mûsevî ise yani, İsrâîliyyet mertebesinde ise tarikat mertebesindedir, nasara ise hakikat mertebesindedir, İslâmın içide olan bunlar, cennete gireceklerdir. Ancak bunların dışında olanların kuruntularıdır diyor zâhir olarak.

بَلَى مَنْ أَسْلَمَ وَجْهَهُ لِلّهِ وَهُوَ مُحْسِنٌ فَلَهُ أَجْرُهُ عِندَ رَبِّهِ وَلاَ خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلاَ هُمْ يَحْزَنُونَ

229

(112-) Belâ men esleme vechehu Lillâhi ve huve muhsinun felehu ecruhu 'inde Rabbihi, ve la havfün aleyhim ve la hüm yahzenun;


* Hayır, öyle değil! Kim “ihsân” derecesine yükselerek özünü Allah’a teslim ederse, onun mükâfatı Rabbinin katındadır. Artık onlara korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir.

Hayır iyi bilin ki kim ki vechini Hakk’a teslim ettiyse ona ihsân olunur, yani sen cenneti şunu bunu bırak bu hakikate bak, cennete girmenin baş şartını söylüyor.

Vechin vechi ihsân olunur, yani vechin hakikati ihsân edilir, sen kendi vechini nefsaniyetine sahip çıkarmadan Hakk’a teslim ettiğin zaman. Bu vechi ihsân olur.

Burada yine bir varlık var, fakat işte o zaman o vecih Benim vechimdir, ey kulum diye sana ihsânda bulunuyor.

Onun karşılığı Rabbinin indindedir yani bu ilmin hakikati Rabbinin yanındadır.

Sen kendi hakikatini anlamak istiyorsan evvela vechini Hakk’a teslim edeceksin, yani zannını teslim edeceksin aslında, bu vecih zâten Hakk’ın vechidir ama kişi daha evvelce bunu kendi vechi olarak zannediyordu, kim ki bunu kendine sahiplikten çıkaracak Hakk’a teslim edecek o zaman ey kulum o zâten benim vechim Ben sendeyim, sen Ben’desin işte bu hakikati ona anlatacak ve bunun karşılığı diyor vechini teslim etmenin hakikati Rabbinın yanındadır yani Zâti bir oluşumdur deniyor ef’al, esmâ, sıfat değil Zâtının yanındadır bunun karşılığı, bunun hakikati.

İşte hakikat böyle olunca onların üzerlerine korku yoktur, korku nefsinin üstüne vardır, hayalinin korkusu vardır, hayalini, nefsini vechini Hakk’a teslim etmişsen sende zâten bir şey kalmamış ki neden korkacaksın, korkmak varsa korkan var demektir.

Onlar gelecekte mahzunda olmayacaklardır, yaptıkları işlerin tam karşılığı bulacaklardır, Zat yolundan, vecih yolundan gidemeyenler biraz hüsranda olacaklardır fakat hiç bu işleri yapmayanların yanında onlar gene de bir

230

şeylere sahip olacaklardır.



Zâti zuhurun hakikatini idrak edenlerin yüksek dereceleri ve ne kadar hızlı yol aldıklarının açık ifadesi burada vardır.

Bu hususta daha geniş bilgi (6 Peygamber 3 İbrâhîm a.s.) isimli kitabımızda verdır dileyen oraya bakabilir.

وَقَالَتِ الْيَهُودُ لَيْسَتِ النَّصَارَى عَلَىَ شَيْءٍ وَقَالَتِ النَّصَارَى لَيْسَتِ الْيَهُودُ عَلَى شَيْءٍ وَهُمْ يَتْلُونَ الْكِتَابَ كَذَلِكَ قَالَ الَّذِينَ لاَ يَعْلَمُونَ مِثْلَ قَوْلِهِمْ فَاللّهُ يَحْكُمُ بَيْنَهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ

فِيمَا كَانُواْ فِيهِ يَخْتَلِفُونَ

(113-) Ve kaletil yehudü leysetinnesara alâ şey'in, ve kaletinnesara leysetilyehudü alâ şey'in ve hüm yetlunel Kitab* kezâlike kalelleziyne la ya'lemune misle kavlihim* fAllahu yahkümü beynehüm yevmel kıyameti fiyma kânu fiyhi yahtelifun;


* Yahudiler, “Hıristiyanlar bir temel üzerinde değiller” dediler. Hıristiyanlar da, “Yahudiler bir temel üzerinde değiller” dediler. Oysa hepsi Kitab’ı okuyorlar. (Kitab'ı) bilmeyenler de tıpkı bunların söyledikleri gibi demişti. Artık onların aralarında uyuşamadıkları davada, kıyamet gününde hükmü Allah verecektir.

Yahudiler ile hıristiyanların birbirleri ile sataşmaları var, hani daha önce “Yahudiler ile hıristiyanlar sadece cennete girecek” demişlerdi burada ise Yahudiler dediler ki Nasraniler herhangi bir şey üzerinde değiller yani ellerinde sağlam bir delil yok boş şeydedir dediler, bunun üzerine de Nasraniler dediler ki “Yahudiler herhangi bir şey üzerinde değillerdir yani sağlam yol üzerinde değiller” diye birbirlerini karşılıklı ortadan kaldırmaya çalıştılar.

Ayrıca onlar kitabıda okuyorlardı, böyle olduğu halde birbirlerini hükümsüz bırakmaya çalışıyorlar, böylece bu ilmi bilmeyenlerde böyle dediler, muhakkak ki Allah

231


üzerinde ihtilâflı oldukları şeyler hakkında kıyamet günü onların arasında hükmedecektir.

وَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّن مَّنَعَ مَسَاجِدَ اللّهِ أَن يُذْكَرَ فِيهَا اسْمُهُ وَسَعَى فِي خَرَابِهَا أُوْلَـئِكَ مَا كَانَ

لَهُمْ أَن يَدْخُلُوهَا إِلاَّ خَآئِفِينَ لهُمْ فِي الدُّنْيَا خِزْيٌ وَلَهُمْ فِي الآخِرَةِ عَذَابٌ عَظِيمٌ

(114-) Ve men azlemü mimmen menea mesacidAllahi en yüzkera fiyhesmuHU ve se'a fiy harabiha* ülaike ma kâne lehüm en yedhuluha illâ haifiyn* lehüm fiyddünya hızyün ve lehüm fiyl ahıreti azabün azîym;


* Allah’ın mescitlerinde onun adının anılmasını yasak eden ve onların yıkılması için çalışandan kim daha zalimdir. Böyleleri oralara (eğer girerlerse) ancak korka korka girebilmelidirler. Bunlar için dünyada rezillik, ahirette de büyük bir azap vardır.

Allah’ın mescidlerinde ibadet etmek isteyenleri oraya gitmekten alıkoyandan daha zâlim kim olabilir, hakikati Mûseviyye, hakikati İseviyye, hakikati Muhammediyye’ye yönelen kimseleri oralardan çevirenlerden daha zâlim kim olabilir, kâtil olmaktan, hırsızlık yapmaktan, ana babayı öldürmektende önde geliyor, daha zalim kim olabilir deniyor bu hususta, demek ki insânların bilmeden “yaaa sende hocalardan mı oldun, bırak gel bu akşam şuraya gidelim vs.” diyerek kişilerin camiye, mescidlere gitmesine mâni olmaları halinde ondan daha zulmedici bir kimse tasavvur edilemez denmektedir.

Gönlümüzde de Hakk’a teslimiyet yoksa nefsimiz bize mâni oluyorsa o nefis o kadar zâlim bir nefis ki, onun zulmünden nasıl kurtulacaktır insânoğlu?

Orada, mecidler de Allah’ın ismini zikretmekten ve onların harap olmasına çalışan kimselerden daha zâlim kim olabilir. Allah’ın mescidlerine girmek demek, Cenâb-ı

232

Hakk’ın şemsiyesi altına girmek demektir, câmiler kubbelidir ya, işte oraya girmek demek Hakk’ın şemsiyesi altına girmek demektir, orada isminin zikredilmesi yani esmâ-i hüsnâ’nın kendi hakikatini idrak etmesi, ve o mescidlerin yıkılması ise bir bakıma kendi bedeninin harap olması demektir, içki, sigara v.b. ile mescidini harap etmen demektir.



Onlar oraya korka korka girmeli, onlar için dünyada rezillik vardır, ahırettede büyük azab vardır.

وَلِلّهِ الْمَشْرِقُ وَالْمَغْرِبُ فَأَيْنَمَا تُوَلُّواْ فَثَمَّ وَجْهُ اللّهِ إِنَّ اللّهَ وَاسِعٌ عَلِيمٌ



Yüklə 2,66 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   33   34   35   36   37   38   39   40   ...   75




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin