And even if thou broughtest unto those who have received the Scripture all kinds of portents, they would not follow thy qiblah, nor canst thou be a follower of their qiblah; nor are some of them followers of the qiblah of others. And if thou shouldst follow their desires after the knowledge which hath come unto thee, then surely wert thou of the evil doers.
Kendilerine kitap verdiklerimiz, onu (peygamberi), çocuklarını tanır gibi tanırlar. Buna rağmen içlerinden bir bölümü, bildikleri halde gerçeği gizlerler.
Edip Yüksel Meali
Kendilerine kitap verdiklerimiz, bu gerçekleri çocuklarını tanıdıkları gibi tanırlar; ama yine de onlardan bir grup bile bile gerçeği gizler.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
O kendilerine kitap verdiğimiz ümmetlerin âlimleri onu o peygamberi oğullarını tanır gibi tanırlar, böyle iken içlerinden bir takımı gerçeği bile bile gizlerler.
Süleyman Ateş Meali
Kendilerine Kitap verdiklerimiz, onu, oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar, ama yine de onlardan bir grup, bile bile gerçeği gizlerler.
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Kendilerine kitap verdiklerimiz, onu öz oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar. Bununla birlikte, içlerinden bir zümre, bilip durdukları halde gerçeği gizliyorlar.
Yusuf Ali (English)
The people of the Book know this as they know their own sons(151); but some of them conceal the truth which they themselves know. *
M. Pickthall (English)
Those unto whom We gave the Scripture recognize (this revelation) as they recognize their sons. But lo! a party of them knowingly conceal the truth.
Bakara Suresi 147
الْحَقُّ
Gerçek
مِنْ رَبِّكَۖ
Rabbindendir
فَلَا تَكُونَنَّ
artık olma
مِنَ الْمُمْتَرِينَ
kuşkulananlardan
Türkçe Transcript (*)
Elhakku min rabbik(e)(s) felâ tekûnenne mine-lmumterîn(e)
Ali Bulaç Meali
Gerçek (hak) Rabbinden (gelen)dir. Şu halde sakın kuşkuya kapılanlardan olma.
Edip Yüksel Meali
Bu, Rabbinden gelen gerçektir; artık kuşkulanma
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
O hak, Rabbindendir. Artık şüpheye düşenlerden olma sakın!
Süleyman Ateş Meali
Gerçek, Rabbinden gelendir, artık kuşkulananlardan olma.
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Gerçek, Rabbinden gelir. O halde sakın kuşkuya düşenlerden olma!
Yusuf Ali (English)
The Truth is from thy Lord(152); so be not at all in doubt. *
M. Pickthall (English)
It is the Truth from thy Lord (O Muhammad), so be not thou of those who waver.
Herkesin (her topluluğun) yüzünü çevirdiği bir yön (cihet) vardır. Öyleyse hayırlarda yarışınız. Her nerede olursanız, Allah sizleri bir araya getirecektir. Şüphesiz Allah, her şeye güç yetirendir.
Edip Yüksel Meali
Her birinizin seçtiği bir yön ve yöntem var; siz iyilikte yarışın. Nerede olursanız olun ALLAH sizi bir araya getirir. ALLAH elbette her şeye gücü yetendir
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Ümmetlerden her birinin bir yönü vardır, o ona yönelir, haydin, hep hayırlara koşun, yarışın. Her nerede olsanız Allah sizi toplar, bir araya getirir. Şüphesiz ki Allah her şeye kâdirdir.
Süleyman Ateş Meali
Her ümmetin yöneldiği bir yönü vardır. O halde hayır işlerine koşun; nerede olsanız, Allah sizi bir araya getirir, kuşkusuz Allah, her şeyi yapabilir.
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Herkesin bir yönü vardır, ona döner. O halde hayırlarda yarışın. Nerede olursanız olun Allah sizi bir araya getirecektir. Allah her şeye güç yetirendir.
Yusuf Ali (English)
To each is a goal to which Allah(153) turns him; then strive together (as in a race) Towards all that is good. Wheresoever ye are, Allah will bring you Together. For Allah Hath power over all things. *
M. Pickthall (English)
And each one hath a goal toward which he turneth; so vie with one another in good works. Wheresoever ye may be, Allah will bring you all together. Lo! Allah is Able to do all things.
Her nereden çıkarsan (çık), yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir. Şüphesiz bu, Rabbinden olan bir haktır. Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir.
Edip Yüksel Meali
Her nereden yola çıkarsan çık, (namaz için) yüzünü Kutsal Mescide doğru çevirmelisin. Bu, elbette Rabbinden gelen bir gerçektir. ALLAH yaptığınız hiç bir şeyden habersiz değildir. *
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Hem her nereden yola çıkarsan (namazda) hemen Mescidi Haram'a doğru yüzünü çevir. Bu emir şüphesiz hak, Rabbinden olduğu gerçektir. Allah yaptıklarınızdan habersiz de değildir.
Süleyman Ateş Meali
Nereden (yola) çıkarsan, yüzünü Mescid-i Haram'a doğru çevir. Bu elbette Rabbinden gelen gerçektir. Allah, yaptıklarınızdan habersiz değildir.
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Nereden çıkarsan çık, yüzünü Mescid-i Haram'a döndür. Bu, elbette Rabbinden gelen gerçektir. Allah, yaptıklarınızdan habersiz değildir.
Yusuf Ali (English)
From whencesoever Thou startest forth(154), turn Thy face in the direction of the sacred Mosque; that is indeed the truth from the Lord. And Allah is not unmindful of what ye do. *
M. Pickthall (English)
And whencesoever thou comest forth (for prayer, O Muhammad) turn thy face toward the Inviolable Place of Worship. Lo! it is the Truth from thy Lord Allah is not unaware of what ye do.