Velev ennehum âmenû vettekav lemeśûbetun min ‘indi(A)llâhi ḣayr(un)(s)lev kânû ya’lemûn(e)
Ali Bulaç Meali
Eğer gerçekten iman edip sakınsalardı, Allah katındaki sevab(ları) gerçekten daha hayırlı olurdu; bir bilselerdi.
Edip Yüksel Meali
Onlar inanıp günahlardan sakınmış olsalardı elbette ALLAH'tan alacakları ödül çok daha hayırlı olurdu. Bir bilselerdi!
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Şayet onlar iman edip de korunmuş olsalardı, elbette Allah tarafından verilecek mükafat çok hayırlı olacaktı. Keşke bunu bilselerdi.
Süleyman Ateş Meali
Eğer onlar inanıp (Allah'ın azabından) korunmuş olsalardı, elbette Allah katından (verilecek) sevap, (kendileri için) daha hayırlı olurdu. Keşke bilselerdi!
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eğer onlar iman edip sakınsalardı, Allah katından bir sevap elbette daha kıymetli olurdu. Keşke bilebilselerdi.
Yusuf Ali (English)
If they had kept their Faith and guarded themselves from evil, far better had been the reward from their Lord, if they but knew!
M. Pickthall (English)
And if they had believed and kept from evil, a recompense from Allah would be better, if they only knew.
Ey iman edenler, 'Raina-Bizi güt' demeyin. 'Unzurna-Bizi gözet' deyin ve dinleyin. Kafirler için acı bir azab vardır.
Edip Yüksel Meali
İnananlar! "Raina (bize çobanlık et)," demeyin; "Unzurna (bizi gözet)," deyin ve dinleyin. İnkarcılar için acı bir azap var. *
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Ey iman edenler! "râine" demeyin, "unzurna" deyin ve iyi dinleyin, kâfirler için elemli bir azap vardır.
Süleyman Ateş Meali
Ey inananlar, "Ra'ina (bizi gözet, yahut: kaba söz)" demeyin, "unzurna (bize bak)" deyin ve dinleyin. Kafirler için acı bir azab vardır.
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Ey iman edenler! "Râina!" demeyin, "Unzurna!" deyin/"Bizi davar gibi güt!" diye konuşmayın, "Bize bak!" diye konuşun ve dinleyin. Kâfirler için korkunç bir azap vardır.
Yusuf Ali (English)
O ye of Faith! Say not (to the Messenger. words of ambiguous import(106), but words of respect; and hearken (to him): To those without Faith is a grievous punishment. *
M. Pickthall (English)
O ye who believe, say not (unto the Prophet): "Listen to us" but say "Look upon us," and be ye listeners. For disbelievers is a painful doom.
Bakara Suresi 105
مَا يَوَدُّ
arzu etmezler
الَّذِينَ كَفَرُوا
inkar edenler
مِنْ أَهْلِ
ehlinden
الْكِتَابِ
kitab
وَلَا الْمُشْرِكِينَ
ve müşriklerden
أَنْ يُنَزَّلَ
indirilmesini
عَلَيْكُمْ
size
مِنْ خَيْرٍ
hiçbir hayır
مِنْ رَبِّكُمْۗ
rabbinizden
وَاللَّهُ
oysa Allah
يَخْتَصُّ
tahsis eder
بِرَحْمَتِهِ
rahmetini
مَنْ
kimseye
يَشَاءُۚ
dilediği
وَاللَّهُ
Allah
ذُو
sahibidir
الْفَضْلِ
lutuf
الْعَظِيمِ
büyük
Türkçe Transcript (*)
Mâ yeveddu-lleżîne keferû min ehli-lkitâbi vele-lmuşrikîne en yunezzele ‘aleykum min ḣayrin min rabbikum(k) va(A)llâhu yaḣtessu birahmetihi men yeşâu va(A)llâhu żu-lfadli-l’azîm(i)
Ali Bulaç Meali
Kitap Ehlinden olan kafirler ve müşrikler, Rabbinizden üzerinize bir hayrın indirilmesini arzu etmezler. Allah ise, dilediğine rahmetini tahsis eder. Allah büyük fazl sahibidir.
Edip Yüksel Meali
Kitaplıların inkarcıları da, putperestler de Rabbinizden size bir iyilik indirilmesini istemez. ALLAH rahmetini dilediğine verir. ALLAH büyük lütuf sahibi.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Ne Kitap ehlinden, ne de müşriklerden hiçbiri, size Rabbinizden bir hayır indirilsin istemez. Allah ise, üstünlüğü, rahmetiyle dilediğine mahsus kılar ve Allah çok büyük lütuf sahibidir.
Süleyman Ateş Meali
Nankör olan bazı Kitap ehli kimseler de, müşrikler de size Rabbinizden bir hayır indirilmesini istemezler. Oysa Allah, rahmetini dilediğine tahsis eder, Allah, büyük lutuf sahibidir.
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Ehlikitap'ın küfre sapanlarıyla müşrikler, Rabbinizden size bir hayır indirilmesini istemezler. Ama Allah, rahmetini dilediğine özgüler. Allah, büyük lütfun sahibidir.
Yusuf Ali (English)
It is never the wish of those without Faith among the People of the Book, nor of the Pagans, that anything good should come down to you from your Lord. But Allah will choose for His special Mercy whom He will - for Allah is Lord of grace abounding.
M. Pickthall (English)
Neither those who disbelieve among the People of the Scripture nor the idolaters love that there should be sent down unto you any good thing from your Lord. But Allah chooseth for His mercy whom He will, and Allah is of infinite bounty.
Bakara Suresi 106
مَا نَنْسَخْ
biz nesheder
مِنْ آيَةٍ
bir ayeti
أَوْ
veya
نُنْسِهَا
unutturursak
نَأْتِ
getiririz
بِخَيْرٍ
daha iyisini
مِنْهَا
ondan
أَوْ
ya da
مِثْلِهَاۗ
benzerini
أَلَمْ تَعْلَمْ
bilmez misin?
أَنَّ
şüphesiz
اللَّهَ
Allah'ın
عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ
her şeye
قَدِيرٌ
gücü yeter
Türkçe Transcript (*)
Mâ nensaḣ min âyetin ev nunsihâ ne/ti biḣayrin minhâ ev miślihâ(k) elem ta’lem enna(A)llâhe ‘alâ kulli şey-in kadîr(un)
Ali Bulaç Meali
Biz, daha hayırlısını veya bir benzerini getirinceye (kadar) hiç bir ayeti neshetmez (hükmünü yürürlükten kaldırmaz) veya unutturmayız. Bilmez misin ki Allah, gerçekten herşeye güç yetirendir.
Edip Yüksel Meali
Daha iyisini veya benzerini getirmedikçe bir mucize veya sistemi* yürürlükten kaldırmaz veya unutturmayız. ALLAH'ın herşeye gücü yettiğini bilmez misin? *
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Biz bir âyetten her neyi nesheder veya unutturursak, ondan daha hayırlısını yahut mislini getiririz. Bilmez misin ki, Allah her şeye kâdirdir.
Süleyman Ateş Meali
Biz bir ayeti siler veya unutturursakondan daha iyisini, ya da benzerini getiririz. Allah'ın her şeye gücü yeter olduğunu bilmedin mi? *
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Biz bir ayeti siler, unutturur veya ertelersek ondan daha iyisini veya onun bir benzerini getiririz. Allah'ın her şeye gücü yeter olduğunu bilmedin mi?
Yusuf Ali (English)
None of Our revelations(107) do We abrogate or cause to be forgotten, but We substitute something better or similar: Knowest thou not that Allah Hath power over all things? *
M. Pickthall (English)
Such of Our revelations as We abrogate or cause to be forgotten, we bring (in place) one better or the like thereof. Knowest thou not that Allah is Able to do all things?