Bakara Suresi (2/286)



Yüklə 5,51 Mb.
səhifə100/274
tarix05.01.2022
ölçüsü5,51 Mb.
#68842
1   ...   96   97   98   99   100   101   102   103   ...   274
M. Pickthall (English)

Those are a people who have passed away; theirs is that which they earned and yours that which ye earn. And ye will not be asked of what they used to do.

Bakara Suresi
142


سَيَقُولُ

diyecekler



السُّفَهَاءُ

bazı beyinsizler



مِنَ النَّاسِ

insanlardan



مَا

nedir


وَلَّاهُمْ

onları çeviren



عَنْ قِبْلَتِهِمُ

kıblelerinden



الَّتِي كَانُوا

bulundukları



عَلَيْهَاۚ

üzerinde


قُلْ

de ki


لِلَّهِ

Allah'ındır



الْمَشْرِقُ

doğu da


وَالْمَغْرِبُۚ

batı da


يَهْدِي

O iletir


مَنْ يَشَاءُ

dilediğini (dileyeni)



إِلَىٰ صِرَاطٍ

yola


مُسْتَقِيمٍ

doğru










Türkçe Transcript (*)

Seyekûlu-ssufehâu mine-nnâsi mâ vellâhum ‘an kibletihimu-lletî kânû ‘aleyhâ(c)kul li(A)llâhi-lmeşriku velmaġribu yehdî men yeşâu ilâ sirâtin mustekîm(in)

Ali Bulaç Meali

Bir takım beyinsiz insanlar: 'Onları daha önceki kıblelerinden çeviren nedir?' diyecekler. De ki: 'Doğu da Allah'ındır, batı da. O dilediğini doğru yola yöneltir.'

Edip Yüksel Meali

Halktan bazı beyinsizler: "Yöneldikleri kıbleden onları çeviren nedir? ," diyecekler. De ki: "Doğu da batı da ALLAH'ındır. O dileyeni doğru yola iletir."

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

İnsanlar içinde bir kısım beyinsizler takımı, "Bunları bulundukları kıbleden çeviren nedir?" diyecekler. De ki: "Doğu da, batı da Allah'ındır. O, kimi dilerse onu hidayete erdirir."

Süleyman Ateş Meali

İnsanlardan bazı beyinsizler: "Onları, üzerinde bulundukları kıbleden çeviren nedir?" diyecekler. De ki: "Doğu da batı da Allah'ındır. O, dilediğini doğru yola iletir."

Yaşar Nuri Öztürk Meali

İnsanlar içinden bazı beyinsizler: "Onları, yönelmekte oldukları kıbleden ne çevirdi?" diyecekler. De ki: "Doğu da Allah'ın, batı da. O, dilediğini dosdoğru yola kılavuzlar."

Yusuf Ali (English)

The fools among the people(140) will say: "What hath turned them from the Qiblah(141) to which they were used?" Say: To Allah belong both east and West: He guideth whom He will to a Way that is straight. *

M. Pickthall (English)

The foolish of the people will say: What hath turned them from the qiblah which they formerly observed? Say: Unto Allah belong the East and the West. He guideth whom He will unto a straight path.

Bakara Suresi
143


وَكَذَٰلِكَ

böylece


جَعَلْنَاكُمْ

sizi kıldık



أُمَّةً

bir ümmet



وَسَطًا

vasat


لِتَكُونُوا

olmanız için



شُهَدَاءَ

şahit


عَلَى النَّاسِ

insanlara



وَيَكُونَ

ve olması için



الرَّسُولُ

rasulün de



عَلَيْكُمْ

size


شَهِيدًاۗ

şahit


وَمَا جَعَلْنَا

ve yaptık



الْقِبْلَةَ

kıble


الَّتِي كُنْتَ عَلَيْهَا

üzerinde bulunduğunu (eskiden yöneldiğin Kabeyi)



إِلَّا

sadece


لِنَعْلَمَ

bilmek için



مَنْ يَتَّبِعُ

uyanı


الرَّسُولَ

Elçi'ye


مِمَّنْ يَنْقَلِبُ

geriye dönenden



عَلَىٰ

üzerinde


عَقِبَيْهِۚ

ökçesi


وَإِنْ كَانَتْ

elbette


لَكَبِيرَةً

ağır gelir



إِلَّا

başkasına



عَلَى الَّذِينَ هَدَى

yol gösterdiğinden



اللَّهُۗ

Allah'ın


وَمَا كَانَ

değildir


اللَّهُ

Allah


لِيُضِيعَ

zayi edecek



إِيمَانَكُمْۚ

sizin imanınızı



إِنَّ

Şüphesiz


اللَّهَ

Allah


بِالنَّاسِ

insanlara



لَرَءُوفٌ

şefkatlidir



رَحِيمٌ

merhametlidir








Türkçe Transcript (*)

Vekeżâlike ce’alnâkum ummeten vesetan litekûnû şuhedâe ‘alâ-nnâsi veyekûne-rrasûlu ‘aleykum şehîd(en)(k) vemâ ce’alne-lkiblete-lletî kunte ‘aleyhâ illâ lina’leme men yettebi’u-rrasûle mimmen yenkalibu ‘alâ ‘akibeyh(i)(c) ve-in kânet lekebîraten illâ ‘ale-lleżîne heda(A)llâhu vemâ kâna(A)llâh(u)(k) liyudî’a îmânekum(c) inna(A)llâhe bi-nnâsi leraûfun rahîm(un)

Ali Bulaç Meali

Böylece biz sizi, insanlara şahid (ve örnek) olmanız için orta (vasat) bir ümmet kıldık; Peygamber de üzerinizde şahid olsun. Senin üzerinde bulunduğun (yönü, Ka'be'yi) kıble yapmamız, elçiye uyanları, topukları üzerinde gerisin geri dönenlerden ayırdetmek içindir. Doğrusu (bu,) Allah'ın hidayete ilettiklerinin dışında kalanlar için büyük (bir yük)tür. Allah, imanınızı boşa çıkaracak değildir. Şüphesiz, Allah, insanlara şefkat edendir, esirgeyendir.

Edip Yüksel Meali

Böylece sizi açık fikirli bir toplum kıldık ki halkın arasında tanıklar olabilesiniz ve elçi de aranızda tanık olabilsin. Elçiye uyanlarla topukları üzerinde geriye dönenleri birbirinden ayırmak için eskiden yöneldiğin kıbleyi değiştirdik. ALLAH'ın yol gösterdiği kimseden başkasına elbette bu ağır gelir. ALLAH imanınızı boşa çıkarmaz. ALLAH insanlara Şefkatlidir, Rahimdir. *

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Ve işte böyle, sizi ortada yürüyen bir ümmet kıldık ki, siz bütün insanlar üzerine adalet örneği ve hakkın şahitleri olasınız, Peygamber de sizin üzerinize şahit olsun. Daha önce içinde durduğun Kâ'be'yi kıble yapmamız da şunun içindir: Peygamber'in izince gidecekleri, iki ökçesi üzerinde geri döneceklerden ayıralım. Bu iş elbette Allah'ın hidayet ettiği kimselerin dışındakilere çok ağır gelecekti. Allah imanınızı kaybedecek değildir. Hiç şüphesiz Allah, bütün insanlara çok şefkatlidir, çok merhametlidir.

Süleyman Ateş Meali

Böylece sizi orta bir ümmet yaptık ki, insanlara şahid olasınız. Elçi de size şahid olsun. Biz, Elçi'ye uyanı, ökçesi üzerinde geriye dönenden ayıralım diye, eskiden yöneldiğin Ka'be'yi kıble yaptık. Bu, Allah'ın yol gösterdiği kimselerden başkasına elbette ağır gelir. Allah sizin imanınızı zayi edecek değildir. Şüphesiz Allah, insanlara şefkatli, merhametlidir.


Yüklə 5,51 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   96   97   98   99   100   101   102   103   ...   274




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin