Bakara Suresi (2/286)



Yüklə 5,51 Mb.
səhifə106/274
tarix05.01.2022
ölçüsü5,51 Mb.
#68842
1   ...   102   103   104   105   106   107   108   109   ...   274
M. Pickthall (English)

And even if thou broughtest unto those who have received the Scripture all kinds of portents, they would not follow thy qiblah, nor canst thou be a follower of their qiblah; nor are some of them followers of the qiblah of others. And if thou shouldst follow their desires after the knowledge which hath come unto thee, then surely wert thou of the evil doers.

Bakara Suresi
146


الَّذِينَ آتَيْنَاهُمُ

kendilerine verdiklerimiz



الْكِتَابَ

Kitap


يَعْرِفُونَهُ

onu tanırlar



كَمَا

gibi


يَعْرِفُونَ

tanıdıkları



أَبْنَاءَهُمْۖ

oğullarını



وَإِنَّ

ama yine de



فَرِيقًا

bir grup


مِنْهُمْ

onlardan


لَيَكْتُمُونَ

gizlerler



الْحَقَّ

gerçeği


وَهُمْ يَعْلَمُونَ

bildikleri halde























Türkçe Transcript (*)

Elleżîne âteynâhumu-lkitâbe ya’rifûnehu kemâ ya’rifûne ebnâehum(s) ve-inne ferîkan minhum leyektumûne-lhakka vehum ya’lemûn(e)

Ali Bulaç Meali

Kendilerine kitap verdiklerimiz, onu (peygamberi), çocuklarını tanır gibi tanırlar. Buna rağmen içlerinden bir bölümü, bildikleri halde gerçeği gizlerler.

Edip Yüksel Meali

Kendilerine kitap verdiklerimiz, bu gerçekleri çocuklarını tanıdıkları gibi tanırlar; ama yine de onlardan bir grup bile bile gerçeği gizler.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

O kendilerine kitap verdiğimiz ümmetlerin âlimleri onu o peygamberi oğullarını tanır gibi tanırlar, böyle iken içlerinden bir takımı gerçeği bile bile gizlerler.

Süleyman Ateş Meali

Kendilerine Kitap verdiklerimiz, onu, oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar, ama yine de onlardan bir grup, bile bile gerçeği gizlerler.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Kendilerine kitap verdiklerimiz, onu öz oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar. Bununla birlikte, içlerinden bir zümre, bilip durdukları halde gerçeği gizliyorlar.

Yusuf Ali (English)

The people of the Book know this as they know their own sons(151); but some of them conceal the truth which they themselves know. *

M. Pickthall (English)

Those unto whom We gave the Scripture recognize (this revelation) as they recognize their sons. But lo! a party of them knowingly conceal the truth.

Bakara Suresi
147


الْحَقُّ

Gerçek


مِنْ رَبِّكَۖ

Rabbindendir



فَلَا تَكُونَنَّ

artık olma



مِنَ الْمُمْتَرِينَ

kuşkulananlardan





Türkçe Transcript (*)

Elhakku min rabbik(e)(s) felâ tekûnenne mine-lmumterîn(e)

Ali Bulaç Meali

Gerçek (hak) Rabbinden (gelen)dir. Şu halde sakın kuşkuya kapılanlardan olma.

Edip Yüksel Meali

Bu, Rabbinden gelen gerçektir; artık kuşkulanma

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

O hak, Rabbindendir. Artık şüpheye düşenlerden olma sakın!

Süleyman Ateş Meali

Gerçek, Rabbinden gelendir, artık kuşkulananlardan olma.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Gerçek, Rabbinden gelir. O halde sakın kuşkuya düşenlerden olma!

Yusuf Ali (English)

The Truth is from thy Lord(152); so be not at all in doubt. *

M. Pickthall (English)

It is the Truth from thy Lord (O Muhammad), so be not thou of those who waver.

Bakara Suresi
148


وَلِكُلٍّ

her ümmetin vardır



وِجْهَةٌ

bir yönü


هُوَ مُوَلِّيهَاۖ

yöneldiği



فَاسْتَبِقُوا

O halde koşun/yarışın



الْخَيْرَاتِۚ

hayır işlerine



أَيْنَ

nerede


مَا تَكُونُوا

olsanız


يَأْتِ

getirir


بِكُمُ

sizi bir araya



اللَّهُ

Allah


جَمِيعًاۚ

hepinizi


إِنَّ

kuşkusuz


اللَّهَ

Allah


عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ

her şeye


قَدِيرٌ

kadirdir













Türkçe Transcript (*)

Velikullin vichetun huve muvellîhâ(s) festebiku-lḣayrât(i)(c) eynemâ tekûnû ye/ti bikumu(A)llâhu cemî’â(an)(c) inna(A)llâhe ‘alâ kulli sey-in kadîr(un)

Ali Bulaç Meali

Herkesin (her topluluğun) yüzünü çevirdiği bir yön (cihet) vardır. Öyleyse hayırlarda yarışınız. Her nerede olursanız, Allah sizleri bir araya getirecektir. Şüphesiz Allah, her şeye güç yetirendir.

Edip Yüksel Meali

Her birinizin seçtiği bir yön ve yöntem var; siz iyilikte yarışın. Nerede olursanız olun ALLAH sizi bir araya getirir. ALLAH elbette her şeye gücü yetendir

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Ümmetlerden her birinin bir yönü vardır, o ona yönelir, haydin, hep hayırlara koşun, yarışın. Her nerede olsanız Allah sizi toplar, bir araya getirir. Şüphesiz ki Allah her şeye kâdirdir.

Süleyman Ateş Meali

Her ümmetin yöneldiği bir yönü vardır. O halde hayır işlerine koşun; nerede olsanız, Allah sizi bir araya getirir, kuşkusuz Allah, her şeyi yapabilir.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Herkesin bir yönü vardır, ona döner. O halde hayırlarda yarışın. Nerede olursanız olun Allah sizi bir araya getirecektir. Allah her şeye güç yetirendir.

Yusuf Ali (English)

To each is a goal to which Allah(153) turns him; then strive together (as in a race) Towards all that is good. Wheresoever ye are, Allah will bring you Together. For Allah Hath power over all things. *

M. Pickthall (English)

And each one hath a goal toward which he turneth; so vie with one another in good works. Wheresoever ye may be, Allah will bring you all together. Lo! Allah is Able to do all things.

Bakara Suresi
149


وَمِنْ حَيْثُ

nereden (yola)



خَرَجْتَ

çıkarsan


فَوَلِّ

çevir


وَجْهَكَ

yüzünü


شَطْرَ

tarafına


الْمَسْجِدِ الْحَرَامِۖ

Mescid-i Haram



وَإِنَّهُ

bu elbette



لَلْحَقُّ

bir gerçektir



مِنْ رَبِّكَۗ

Rabbinden



وَمَا

değildir


اللَّهُ

Allah


بِغَافِلٍ

habersiz


عَمَّا تَعْمَلُونَ

yaptıklarınızdan




















Türkçe Transcript (*)

Vemin hayśu ḣaracte fevelli vecheke şetra-lmescidi-lharâm(i)(s) ve-innehu lelhakku min rabbik(e)(k) vema(A)llâhu biġâfilin ‘ammâ ta’melûn(e)

Ali Bulaç Meali

Her nereden çıkarsan (çık), yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir. Şüphesiz bu, Rabbinden olan bir haktır. Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir.

Edip Yüksel Meali

Her nereden yola çıkarsan çık, (namaz için) yüzünü Kutsal Mescide doğru çevirmelisin. Bu, elbette Rabbinden gelen bir gerçektir. ALLAH yaptığınız hiç bir şeyden habersiz değildir. *

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Hem her nereden yola çıkarsan (namazda) hemen Mescidi Haram'a doğru yüzünü çevir. Bu emir şüphesiz hak, Rabbinden olduğu gerçektir. Allah yaptıklarınızdan habersiz de değildir.

Süleyman Ateş Meali

Nereden (yola) çıkarsan, yüzünü Mescid-i Haram'a doğru çevir. Bu elbette Rabbinden gelen gerçektir. Allah, yaptıklarınızdan habersiz değildir.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Nereden çıkarsan çık, yüzünü Mescid-i Haram'a döndür. Bu, elbette Rabbinden gelen gerçektir. Allah, yaptıklarınızdan habersiz değildir.

Yusuf Ali (English)

From whencesoever Thou startest forth(154), turn Thy face in the direction of the sacred Mosque; that is indeed the truth from the Lord. And Allah is not unmindful of what ye do. *

M. Pickthall (English)

And whencesoever thou comest forth (for prayer, O Muhammad) turn thy face toward the Inviolable Place of Worship. Lo! it is the Truth from thy Lord Allah is not unaware of what ye do.

Bakara Suresi
150


وَمِنْ حَيْثُ

nereden (yola)



خَرَجْتَ

çıkarsan


فَوَلِّ

çevir


وَجْهَكَ

yüzünü


شَطْرَ

doğru


الْمَسْجِدِ الْحَرَامِۚ

Mescid-i Haram'a



وَحَيْثُ

nerede


مَا كُنْتُمْ

olursanız



فَوَلُّوا

çevirin ki



وُجُوهَكُمْ

yüzünüzü


شَطْرَهُ

o yana


لِئَلَّا يَكُونَ

olmasın


لِلنَّاسِ

hiç kimsenin



عَلَيْكُمْ

aleyhinizde



حُجَّةٌ

bir delili



إِلَّا

başka


الَّذِينَ ظَلَمُوا

zalimlerden



مِنْهُمْ

onlardan


فَلَا تَخْشَوْهُمْ

Onlardan da çekinmeyin



وَاخْشَوْنِي

benden çekinin



وَلِأُتِمَّ

ve tamamlayayım



نِعْمَتِي

ni'metimi



عَلَيْكُمْ

size


وَلَعَلَّكُمْ

umulur ki



تَهْتَدُونَ

hidayete erersiniz





















Yüklə 5,51 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   102   103   104   105   106   107   108   109   ...   274




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin