Bakara Suresi (2/286)



Yüklə 5,51 Mb.
səhifə112/274
tarix05.01.2022
ölçüsü5,51 Mb.
#68842
1   ...   108   109   110   111   112   113   114   115   ...   274
Bakara Suresi
152


فَاذْكُرُونِي

Öyle ise beni anın ki



أَذْكُرْكُمْ

ben de sizi anayım



وَاشْكُرُوا لِي

bana şükredin



وَلَا تَكْفُرُونِ

nankörlük etmeyin





Türkçe Transcript (*)

Feżkurûnî eżkurkum veşkurû lî velâ tekfurûn(i)

Ali Bulaç Meali

Öyleyse (yalnızca) Beni anın, Ben de sizi anayım; ve (yalnızca) Bana şükredin ve (sakın) nankörlük etmeyin.

Edip Yüksel Meali

Beni hatırlayın ki ben de sizi hatırlayayım. Bana teşekkür edin; nankörlük etmeyin.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

O halde beni anın, ben de sizi anayım. Bana şükredin de nankörlük etmeyin.

Süleyman Ateş Meali

Öyle ise beni anın ki, ben de sizi anayım; bana şükredin, nankörlük etmeyin.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Anın beni ki, anayım sizi. Şükredin bana, sakın nankörlük etmeyin!

Yusuf Ali (English)

Then do ye remember(156) Me; I will remember you. Be grateful to Me, and reject not Faith. *

M. Pickthall (English)

Therefore remember Me, I will remember you. Give thanks to Me, and reject not Me.

Bakara Suresi
153


يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا

Ey inananlar



اسْتَعِينُوا

(Allah'tan) yardım isteyin



بِالصَّبْرِ

sabır


وَالصَّلَاةِۚ

ve namazla



إِنَّ

muhakkak ki



اللَّهَ

Allah


مَعَ

beraberdir



الصَّابِرِينَ

sabredenlerle

















Türkçe Transcript (*)

Yâ eyyuhe-lleżîne âmenû-ste’înû bi-ssabri ve-ssalât(i)(c) inna(A)llâhe me’a-ssâbirîn(e)

Ali Bulaç Meali

Ey iman edenler, sabırla ve namazla yardım dileyin. Gerçekten Allah, sabredenlerle beraberdir.

Edip Yüksel Meali

İnananlar! Güçlüklere karşı sabır ve namaz ile yardım dileyin. ALLAH sabredenlerle beraberdir.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Ey iman edenler! Sabır ve namazla yardım isteyin. Şüphe yok ki Allah, sabredenlerle beraberdir.

Süleyman Ateş Meali

Ey inananlar, sabır ve namazla (Allah'tan) yardım isteyin, muhakkak ki Allah, sabredenlerle beraberdir.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Ey iman sahipleri! Sabra ve namaza/duaya sarılarak yardım dileyin. Hiç kuşkunuz olmasın ki, Allah sabredenlerle beraberdir.

Yusuf Ali (English)

O ye who believe! seek help with patient perseverance(157) and prayer; for Allah is with those who patiently persevere. *

M. Pickthall (English)

O ye who believe! Seek help in steadfastness, and prayer. Lo! Allah is with the steadfast.

Bakara Suresi
154


وَلَا تَقُولُوا

demeyin


لِمَنْ

kimselere



يُقْتَلُ

öldürülen



فِي سَبِيلِ

yolunda


اللَّهِ

Allah


أَمْوَاتٌۚ

ölüler


بَلْ

bilakis


أَحْيَاءٌ

onlar diridirler



وَلَٰكِنْ

ama


لَا تَشْعُرُونَ

siz farkında olmazsınız











Türkçe Transcript (*)

Velâ tekûlû limen yuktelu fî sebîli(A)llâhi emvât(un)(c) bel ahyâun velâkin lâ teş’urûn(e)

Ali Bulaç Meali

Ve sakın Allah yolunda öldürülenlere 'ölüler' demeyin; hayır onlar diridirler. Fakat siz bunun şuurunda değilsiniz.

Edip Yüksel Meali

ALLAH yolunda öldürülenlere, "Onlar ölülerdir," demeyin. Aksine onlar diridir fakat siz farkında değilsiniz. *

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Allah yolunda öldürülenlere "ölüler" demeyin. Hayır, onlar diridirler. Fakat siz sezemezsiniz.

Süleyman Ateş Meali

Allah yolunda öldürülenlere, "ölüler" demeyin; hayır, onlar diridirler, ama siz farkında olmazsınız.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Allah yolunda öldürülenler için "ölüler" demeyin. Tam aksine, onlar dirilerdir ama siz farkında olmazsınız.

Yusuf Ali (English)

And say not of those who are slain in the way(158) of Allah. "They are dead." Nay, they are living, though ye perceive (it) not. *

M. Pickthall (English)

And call not those who are slain in the way of Allah "dead." Nay, they are living, only ye perceive not.

Âyette, şehitlik mertebesinin yüceliği vurgulanmaktadır. Aynı anlamda bir ifade için Âl-i İmran sûresinin 169. âyetine bakınız.

Bakara Suresi
155


وَلَنَبْلُوَنَّكُمْ

andolsun sizi imtihan edeceğiz



بِشَيْءٍ

şeylerle


مِنَ الْخَوْفِ

korku


وَالْجُوعِ

ve açlık (gibi)



وَنَقْصٍ

ve noksanlığıyla



مِنَ الْأَمْوَالِ

mallarınızın



وَالْأَنْفُسِ

ve canlarınızın



وَالثَّمَرَاتِۗ

ve ürünlerinizin



وَبَشِّرِ

müjdele


الصَّابِرِينَ

sabredenleri











Türkçe Transcript (*)

Velenebluvennekum bişey-in mine-lḣavfi velcû’i venaksin mine-l-emvâli vel-enfusi ve-śśemerât(i)(k) vebeşşiri-ssâbirîn(e)

Ali Bulaç Meali

Andolsun, biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele.

Edip Yüksel Meali

Sizi korkuyla, açlıkla, para, can, ve ürün kaybıyla sınayacağız. Müjde ver sabredenlere… *

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Çaresiz biz sizi biraz korku, biraz açlık, biraz da mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltme ile imtihan edeceğiz. Müjdele o sabredenleri!

Süleyman Ateş Meali

Andolsun, sizi korku, açlık, mallar(ınız)dan canlar(ınız)dan ve ürünler(iniz)den eksiltmek gibi şeylerle deneriz; sabredenleri müjdele.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yemin olsun ki, sizi korku, açlık; mallardan-canlardan-meyvelerden eksiltme türünden bir şeyle mutlaka imtihan edeceğiz. Sabredenlere müjdele.

Yusuf Ali (English)

Be sure we shall test you with something of fear and hunger, some loss in goods or lives or the fruits (of your toil), but give glad tidings(159) to those who patiently persevere, *

M. Pickthall (English)

And surely We shall try you with something of fear and hunger, and loss of wealth and lives and crops; but give glad tidings to the steadfast,

Bakara Suresi
156


الَّذِينَ

onlar ki


إِذَا

zaman


أَصَابَتْهُمْ

onlara eriştiği



مُصِيبَةٌ

bir bela


قَالُوا

derler


إِنَّا

şüphesiz biz



لِلَّهِ

Allah içiniz



وَإِنَّا

ve şüphesiz biz



إِلَيْهِ

O'na


رَاجِعُونَ

döneceğiz











Türkçe Transcript (*)

Elleżîne iżâ esâbet-hum musîbetun kâlû innâ li(A)llâhi ve-innâ ileyhi râci’ûn(e)

Ali Bulaç Meali

Onlara bir musibet isabet ettiğinde, derler ki: 'Biz Allah'a ait (kullar)ız ve şüphesiz O'na dönücüleriz.'

Edip Yüksel Meali

Ki onlara bir musibet geldiğinde, "Biz ALLAH'a aidiz ve O'na dönücüyüz," derler

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Onlar başlarına bir musibet geldiği zaman: "Biz Allah'a aidiz ve sonunda O'na döneceğiz." derler.

Süleyman Ateş Meali

Ki onlara bir bela eriştiği zaman: "Biz Allah içiniz ve biz O'na döneceğiz," derler.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Onlara bir ıstırap gelip çattığında şöyle derler: "Biz Allah içiniz ve sonunda O'na dönüp gideceğiz."

Yusuf Ali (English)

Who say, when afflicted with calamity: "To Allah We belong, and to Him is our return":-

M. Pickthall (English)

Who say, when a misfortune striketh them: Lo! we are Allah's and Lo! unto Him we are returning.

Bakara Suresi
157


أُولَٰئِكَ

İşte


عَلَيْهِمْ

hep onlar içindir



صَلَوَاتٌ

bağışlamalar



مِنْ رَبِّهِمْ

Rablerinden



وَرَحْمَةٌۖ

ve rahmet



وَأُولَٰئِكَ

ve işte


هُمُ

onlardır


الْمُهْتَدُونَ

doğru yolu bulanlar

















Türkçe Transcript (*)

Ulâ-ike ‘aleyhim salevâtun min rabbihim verahme(tun)(s) veulâ-ike humu-lmuhtedûn(e)

Ali Bulaç Meali

Rablerinden bağışlanma (salat) ve rahmet bunların üzerinedir ve hidayete erenler de bunlardır.


Yüklə 5,51 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   108   109   110   111   112   113   114   115   ...   274




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin