Bakara Suresi (2/286)



Yüklə 5,51 Mb.
səhifə127/274
tarix05.01.2022
ölçüsü5,51 Mb.
#68842
1   ...   123   124   125   126   127   128   129   130   ...   274
Bakara Suresi
168


يَا أَيُّهَا النَّاسُ

Ey insanlar



كُلُوا

yeyin


مِمَّا

bulunan şeylerden



فِي الْأَرْضِ

yeryüzünde



حَلَالًا

helal


طَيِّبًا

ve temiz


وَلَا تَتَّبِعُوا

izlemeyin



خُطُوَاتِ

adımlarını



الشَّيْطَانِۚ

şeytanın


إِنَّهُ

çünkü o


لَكُمْ

sizin


عَدُوٌّ

düşmanınızdır



مُبِينٌ

apaçık



















Türkçe Transcript (*)

Yâ eyyuhâ-nnâsu kulû mimmâ fi-l-ardi halâlen tayyiben velâ tettebi’û ḣutuvâti-şşeytân(i)(c) innehu lekum ‘aduvvun mubîn(un)

Ali Bulaç Meali

Ey insanlar, yeryüzünde olan şeyleri helal ve temiz olarak yiyin ve şeytanın adımlarını izlemeyin. Gerçekte o, sizin için apaçık bir düşmandır.

Edip Yüksel Meali

İnsanlar! Yerin helal ve temiz ürünlerinden yeyin, Şeytanın adımlarını izlemeyin; o size açık düşmandır.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Ey insanlar! Bütün yeryüzündeki nimetlerimden helal olmak, temiz olmak şartıyla yiyin. Fakat şeytanın adımlarına uymayın. Çünkü o size belli bir düşmandır.

Süleyman Ateş Meali

Ey insanlar, yeryüzünde bulunan helal ve temiz şeylerden yeyin, şeytanın adımlarını izlemeyin; çünkü o, sizin apaçık düşmanınızdır.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Ey insanlar! Yeryüzündeki nimetlerden temiz ve helal olmak şartıyla yiyin. Şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o size açık bir düşmandır.

Yusuf Ali (English)

O ye people! Eat of what is on earth, Lawful and good(169); and do not follow the footsteps of the evil one, for he is to you an avowed enemy. *

M. Pickthall (English)

O mankind! Eat of that which is lawful and wholesome in the earth, and follow not the footsteps of the devil. Lo! he is an open enemy for you.

Bakara Suresi
169


إِنَّمَا

O size daima



يَأْمُرُكُمْ

emreder


بِالسُّوءِ

kötülük


وَالْفَحْشَاءِ

ve hayasızlığı



وَأَنْ تَقُولُوا

ve söylemenizi



عَلَى اللَّهِ

Allah hakkında



مَا لَا تَعْلَمُونَ

bilmediğiniz şeyleri




















Türkçe Transcript (*)

İnnemâ ye/murukum bi-ssû-i velfahşâ-i veen tekûlû ‘ala(A)llâhi mâ lâ ta’lemûn(e)

Ali Bulaç Meali

O, size yalnızca, kötülüğü, çirkin-hayasızlığı ve Allah'a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi emreder.

Edip Yüksel Meali

O size kötülüğü, hayasızlığı ve ALLAH'a bilmediğiniz şeyleri yakıştırmanızı emreder.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

O size hep çirkin ve murdar işleri emreder, Allah'a karşı bilmediğiniz şeyler söylemenizi ister.

Süleyman Ateş Meali

O size daima kötülük ve çirkin iş (yapmanızı), Allah hakkında bilmediğiniz şeyler söylemenizi emreder.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Hiç kuşkusuz o, size kötülük, çirkinlik/düzensizlik ve pislik emreder. Ve size, Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi buyurur durur.

Yusuf Ali (English)

For he commands you what is evil and shameful, and that ye should say of Allah that of which ye have no knowledge.

M. Pickthall (English)

He enjoineth upon you only the evil and the foul, and that ye should tell concerning Allah that which ye know not.

Bakara Suresi
170


وَإِذَا قِيلَ

dendiğinde



لَهُمُ

onlara


اتَّبِعُوا

uyun


مَا أَنْزَلَ

indirdiğine



اللَّهُ

Allah'ın


قَالُوا

derler


بَلْ

hayır bilakis



نَتَّبِعُ

uyarız


مَا أَلْفَيْنَا

biz bulduğumuz(yol)a



عَلَيْهِ

üzerinde


آبَاءَنَاۗ

atalarımızı



أَوَلَوْ كَانَ

olsalar da mı



آبَاؤُهُمْ

ataları


لَا يَعْقِلُونَ

düşünmeyen



شَيْئًا

bir şey


وَلَا يَهْتَدُونَ

doğru yolu bulamayan











Türkçe Transcript (*)

Ve-iżâ kîle lehumu-ttebi’û mâ enzela(A)llâhu kâlû bel nettebi’u mâ elfeynâ ‘aleyhi âbâenâ(k) eve lev kâne âbâuhum lâ ya’kilûne şey-en velâ yehtedûn(e)

Ali Bulaç Meali

Ne zaman onlara: 'Allah'ın indirdiklerine uyun' denilse, onlar: 'Hayır, biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye (geleneğe) uyarız' derler. (Peki) Ya atalarının aklı bir şeye ermez ve doğru yolu da bulamamış idiyseler?

Edip Yüksel Meali

Onlara, "ALLAH'ın indirdiğine uyun," dense, "Hayır, biz atalarımızın izlediği yolu izleriz," derler. Peki, ataları bir şey düşünemiyen ve doğru yolu bulamıyan kimseler olsalar da mı?!

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Onlara: "Allah'ın indirdiğine uyun." dendiği vakit de: "Yok, atalarımızı neyin üzerinde bulduysak ona uyarız." dediler. Ya ataları bir şeye akıl erdiremez ve doğruyu seçemez idiyseler de mi onlara uyacaklar?

Süleyman Ateş Meali

Onlara: "Allah'ın indirdiğine uyun!" dense, "Hayır, biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz(yol)a uyarız!" derler. Peki ama, ataları bir şey düşünmeyen, doğru yolu bulamayan kimseler olsalar da mı (atalarının yoluna uyacaklar)?

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Onlara, "Allah'ın indirdiğine uyun!" dendiğinde: "Hayır! Biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız." derler. Peki, ataları bir şeye akıl erdiremiyor, doğruya ve güzele ulaşamıyor idiyseler!...

Yusuf Ali (English)

When it is said to them: "Follow what Allah hath revealed:" They say: "Nay! we shall follow the ways of our fathers." What! even though their fathers Were void of wisdom and guidance?

M. Pickthall (English)

And when it is said unto them: Follow that which Allah hath revealed, they say: We follow that wherein we found our fathers. What! Even though their fathers were wholly unintelligent and had no guidance?

Bakara Suresi
171


وَمَثَلُ

durumu


الَّذِينَ كَفَرُوا

inkar edenler(i Hakk'a çağıran)ın



كَمَثَلِ

haline benzer



الَّذِي يَنْعِقُ

haykıran kimsenin



بِمَا لَا يَسْمَعُ

bir şey işitmeyen



إِلَّا

başka


دُعَاءً

çağırmadan



وَنِدَاءًۚ

bağırıp


صُمٌّ

sağırdırlar



بُكْمٌ

dilsizdirler



عُمْيٌ

kördürler



فَهُمْ

onun için onlar



لَا يَعْقِلُونَ

düşünmezler




















Türkçe Transcript (*)

Vemeśelu-lleżîne keferû kemeśeli-lleżî yen’iku bimâ lâ yesme’u illâ du’âen venidâ(en)(c)summun bukmun ‘umyun fehum lâ ya’kilûn(e)

Ali Bulaç Meali

İnkar edenlerin örneği bağırıp çağırmadan başka bir şey işitmeyip (duyduğu veya bağırdığı şeyin anlamını bilmeyen ve sürekli) haykıran (bir hayvan)ın örneği gibidir. Onlar, sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler; bundan dolayı akıl erdiremezler.

Edip Yüksel Meali

İnkarcıların durumu, sözleri ancak bağırma ve çağırma biçiminde algılayarak (anlamadan) tekrarlayan kişi gibidir. Sağır, dilsiz ve kördürler; düşünmezler.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

O kâfirlerin hali, sadece bir çağırma veya bağırmadan başkasını işitmeyerek haykıranın haline benzer; onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler, akıl da etmezler.

Süleyman Ateş Meali

O inkar edenler(i Hakk'a çağıran)ın durumu, tıpkı bağırıp çağırmadan başka bir şey işitmeyen (işittiği sesin manasını anlamayan hayvanlar)a haykıran kimsenin durumu gibidir. (Onlar), sağır, dilsiz ve kördürler, onun için düşünmezler.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

O küfre sapanların durumu, bağırıp çağırma dışında bir şeyi işitmeyen varlıklara haykıranın durumuna benzer. Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bu yüzden akıllarını işletemezler onlar.

Yusuf Ali (English)

The parable of those who reject Faith is as if one were to shout Like a goat-herd, to things that listen to nothing but calls and cries(170): Deaf, dumb, and blind(171), they are void of wisdom. *

M. Pickthall (English)

The likeness of those who disbelieve (in relation to the messenger) is as the likeness of one who calleth unto that which heareth naught except a shout and cry. Deaf, dumb, blind, therefore they have no sense.

Bakara Suresi
172


يَا أَيُّهَا

Ey


الَّذِينَ آمَنُوا

inananlar



كُلُوا

yeyin


مِنْ طَيِّبَاتِ

iyilerinden



مَا رَزَقْنَاكُمْ

size verdiğimiz rızıkların



وَاشْكُرُوا

şükredin


لِلَّهِ

Allah'a


إِنْ

eğer


كُنْتُمْ إِيَّاهُ تَعْبُدُونَ

yalnızca ona tapıyorsanız















Yüklə 5,51 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   123   124   125   126   127   128   129   130   ...   274




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin