Bakara Suresi (2/286)



Yüklə 5,51 Mb.
səhifə85/274
tarix05.01.2022
ölçüsü5,51 Mb.
#68842
1   ...   81   82   83   84   85   86   87   88   ...   274
Bakara Suresi
121


الَّذِينَ آتَيْنَاهُمُ

Kendilerine verdiğimiz



الْكِتَابَ

Kitabı


يَتْلُونَهُ

okuyanlar



حَقَّ تِلَاوَتِهِ

doğru okuyuşla



أُولَٰئِكَ

işte onlar



يُؤْمِنُونَ بِهِۗ

ona inananlardır



وَمَنْ

kim


يَكْفُرْ

inkar ederse



بِهِ

onu


فَأُولَٰئِكَ

işte


هُمُ

onlar


الْخَاسِرُونَ

ziyana uğrayanlardır























Türkçe Transcript (*)

Elleżîne âteynâhumu-lkitâbe yetlûnehu hakka tilâvetihi ulâ-ike yu/minûne bih(i)(k) vemen yekfur bihi feulâ-ike humu-lḣâsirûn(e)

Ali Bulaç Meali

Kendilerine verdiğimiz Kitabı gereği gibi okuyanlar, işte ona iman edenler bunlardır. Kim onu inkâr ederse, artık onlar hüsrana uğrayanların ta kendileridir.

Edip Yüksel Meali

Kendilerine verdiğimiz kitabı gereği gibi izleyenler buna inanır; inkar edenlerse kaybeder.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Kendilerine kitabı verdiğimiz ehliyetli kimseler onu, tilavetinin hakkını vererek okurlar. İşte onlar, ona iman ederler. Her kim de onu inkâr ederse, işte o inkârcılar hüsran içindedirler.

Süleyman Ateş Meali

Kendilerine verdiğimiz Kitabı, gereğince okuyanlar var ya, işte onlar, ona inanırlar. Onu inkar edenler ise ziyana uğrarlar.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Kendilerine Kitap'ı verdiklerimiz onu, okunuşunun hakkını vererek okurlar. İşte onlar ona inanırlar. Onu inkâr edenlere gelince, onlar hüsrana uğrayanların ta kendileridir.

Yusuf Ali (English)

Those to whom We have sent the Book study it as it should be studied: They are the ones that believe therein: Those who reject faith therein,- the loss is their own.

M. Pickthall (English)

Those unto whom We have given the Scripture, who read it with the right reading, those believe in it. And whoso disbelieveth in it, those are they who are the losers.

Bakara Suresi
122


يَا بَنِي إِسْرَائِيلَ

Ey İsrail oğulları



اذْكُرُوا

hatırlayın



نِعْمَتِيَ

ni'meti


الَّتِي أَنْعَمْتُ

verdiğim


عَلَيْكُمْ

size


وَأَنِّي

gerçekten



فَضَّلْتُكُمْ

sizi üstün kıldığımı



عَلَى الْعَالَمِينَ

alemlere
















Türkçe Transcript (*)

Yâ benî isrâ-île-żkurû ni’metiye-lletî en’amtu ‘aleykum veennî faddaltukum ‘ale-l’âlemîn(e)

Ali Bulaç Meali

Ey İsrailoğulları, size bağışladığım nimetimi ve sizi (bir dönem) alemlere gerçekten üstün kıldığımı hatırlayın.

Edip Yüksel Meali

İsrailoğulları, size verdiğim nimetimi ve diğer halklardan daha çok size bağışta bulunduğumu hatırlayın.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Ey İsrailoğulları! Sizlere ihsan ettiğim nimetimi ve sizi vaktiyle âlemdeki ümmetlere üstün tuttuğumu hatırlayın!

Süleyman Ateş Meali

Ey İsrail oğulları, size verdiğim ni'meti ve sizi alemlere üstün kılmış olduğumu hatırlayın.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Ey İsrailoğulları! Size lütfettiğim nimetimi hatırlayın. Ben sizi âlemlerden daha üstün kılmıştım.

Yusuf Ali (English)

O Children of Israel! call to mind the special favour which I bestowed upon you, and that I preferred you to all others (for My Message).

M. Pickthall (English)

O Children of Israel! Remember My favour wherewith I favoured you and how I referred you to (all) creatures.

Bakara Suresi
123


وَاتَّقُوا

sakının


يَوْمًا

şu günden ki



لَا تَجْزِي

cezasını çekmez



نَفْسٌ

kimse


عَنْ نَفْسٍ

kimsenin


شَيْئًا

bir şeyle



وَلَا يُقْبَلُ

ve kabul edilmez



مِنْهَا

ondan


عَدْلٌ

fidye


وَلَا تَنْفَعُهَا

ona fayda vermez



شَفَاعَةٌ

şefaat


وَلَا هُمْ يُنْصَرُونَ

yardım da edilmez























Türkçe Transcript (*)

Vettekû yevmen lâ teczî nefsun ‘an nefsin şey-en velâ yukbelu minhâ ‘adlun velâ tenfe’uhâ şefâ’atun velâ hum yunsarûn(e)

Ali Bulaç Meali

Hiç kimsenin hiç kimse adına bir şey ödeyemeyeceği, hiç kimseden fidye alınmayacağı ve hiç kimsenin şefaatinin kabul edilmeyeceği ve yardım görülmeyeceği bir günden sakının.

Edip Yüksel Meali

Kimsenin kimseden yana bir şey ödeyemediği, hiç kimseden fidye alınmadığı ve hiç kimseye şefaatin (aracılığın) yarar sağlamadığı ve yardımın kesildiği bir günden sakının

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Ve öyle bir günden sakının ki, o gün kimse, kimsenin yerine bir şey ödeyemez, kimseden fidye kabul edilmez ve ona şefaat de fayda vermez, hiçbir taraftan yardım da görmezler.

Süleyman Ateş Meali

Ve şu günden sakının ki, kimse kimsenin cezasını çekmez (borcunu ödemez), kimseden fidye kabul edilmez, hiç kimseye şefaat (aracılık, iltimas) fayda vermez, bir taraftan yardım da görmezler.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Kimsenin kimse yerine bir şey ödemeyeceği, kimseden fidye kabul edilmeyeceği, şefaatin hiç kimseye yarar sağlamayacağı ve onların hiçbir yardım göremeyecekleri o günden sakının!

Yusuf Ali (English)

Then guard yourselves against a-Day when one soul shall not avail another, nor shall compensation be accepted from her nor shall intercession profit her nor shall anyone be helped (from outside)(122). *

M. Pickthall (English)

And guard (yours against a day when no soul will naught avail another, nor will compensation be accepted from it, nor will intercession be of Use to it; nor will they be helped.

Bakara Suresi
124


وَإِذِ

zaman


ابْتَلَىٰ

imtihan ettiği



إِبْرَاهِيمَ

İbrahim'i



رَبُّهُ

Rabbi


بِكَلِمَاتٍ

kelimelerle



فَأَتَمَّهُنَّۖ

o da onları tamamlamıştı



قَالَ

(Allah) dedi ki



إِنِّي

şüphesiz ben



جَاعِلُكَ

seni yapacağım



لِلنَّاسِ

insanlar için



إِمَامًاۖ

önder


قَالَ

(İbrahim de) dedi



وَمِنْ ذُرِّيَّتِيۖ

soyumdan da



قَالَ

buyurdu


لَا يَنَالُ

ulaşmaz


عَهْدِي

ahdim


الظَّالِمِينَ

zalimlere








Türkçe Transcript (*)

Ve-iżi-btelâ ibrâhîme rabbuhu bikelimâtin feetemmehun(ne)(s)kâle innî câ’iluke linnâsi imâmâ(en)(s)kâle vemin żurriyyetî(c)kâle lâ yenâlu ‘ahdî-zzâlimîn(e)

Ali Bulaç Meali

Hani Rabbi, İbrahim'i birtakım kelimelerle denemişti. O da (istenenleri) tam olarak yerine getirmişti. (O zaman Allah İbrahim'e): 'Seni şüphesiz insanlara imam kılacağım' dedi. (İbrahim) 'Ya soyumdan olanlar?' deyince (Allah:) 'Zalimler benim ahdime erişemez' dedi.

Edip Yüksel Meali

Rabbi, bir zamanlar İbrahim'i birtakım kelimelerle sınamış; o da onlara eklemişti: (Tanrı) "Seni insanlara önder yapacağım," demişti. "Soyumdan da?..," deyince, "Zalimler benim sözüme dahil olmaz" buyurmuştu. *

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Şunu da unutmayın ki, bir zamanlar İbrahim'i Rabbi, birtakım kelimeler ile imtihan etti, o, onları sona erdirince, Rabbi ona, "Ben seni bütün insanlara imam yapacağım." buyurdu. İbrahim, "Zürriyetimden de yap!" dedi. Rabbi ona "zâlimler benim ahdime nail olamaz!" buyurdu.

Süleyman Ateş Meali

Bir zaman Rabbi İbrahim'i birtakım kelimelerle sınamış, o da onları tamamlayınca: "Ben seni insanlara önder yapacağım" demişti. "Soyumdan da (önderler yap, ya Rabbi!)" dedi. (Rabbi): "zalimlere ahdim ermez (onlar için söz vermem!)" buyurdu.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Hani Rabbi, İbrahim'i bazı kelimelerle imtihana çekmiş, o da onların hakkını vermişti de Rab şöyle demişti: "Seni insanlara önder yapacağım." İbrahim, "Soyumdan birilerini de" deyince Allah: "Benim ahdim zalimlere ulaşmaz." buyurdu.

Yusuf Ali (English)

And remember that Abraham was tried by his Lord with certain commands(123), which he fulfilled: He said: "I will make thee an Imam(124) to the Nations." He pleaded: "And also (Imams) from my offspring!" He answered: "But My Promise is not within the reach of evil-doers." *

M. Pickthall (English)

And (remember) when his Lord tried Abraham with (His) commands, and he fulfilled them, He said: Lo! I have appointed thee a leader for mankind. (Abraham) said: And of my offspring (will there be leaders)? He said: My covenant includeth not wrongdoers.


Yüklə 5,51 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   81   82   83   84   85   86   87   88   ...   274




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin