BELEDİYE
138
139
BELEDİYE
Kapısının üzerindeki bir levhada hâlâ "Şehremaneti Kadıköy Dairesi" ibaresini taşıyan Kadıköy Belediye Başkanlığı binası.
EKf Erim / TETTV Arşivi
başlayarak Zekeriyaköy ve Bahçeköy, Ayazağa Çiftliği, Kâğıthane, Alibeyköyü, Küçükrami, Davutpaşa, Haznedar çiftlikleri ve Ayastefanos yakasından geçerek ve Adalar da dahil olarak, Anadolu tarafından Bostancıbaşı Köprüsü'nden başlayarak Erenköy, Kozyatağı, Merdivenköy, Libade, Çakaldağı, Göksu Deresi arkasından, Akbaba ve Kabakoz köyleri ö-nünden geçerek Anadolufeneri'nde sonuçlanan hat dahilini kapsıyordu. Altıncı Daire yine Beyoğlu bölgesiydi.
Şehremanetinin organları şehremini ve Şehremaneti Meclisi'ydi. Padişah tarafından atanan 6 üye ve şehremini, meclisi oluşturuyorlardı. Ayrıca Şehremaneti Meclisi, belediye daireleri meclisleri reisleri ile Şehremaneti Meclisi'nin ve daire meclislerinin kendi aralarından seçtikleri ikişer üyeden oluşan bir Ce-miyet-i Umumiye-i Belediye vardı. Bu cemiyet mayıs ve ekim olmak üzere yılda iki kez toplanıyordu.
Belediye dairelerinin organları daire-i belediye meclisi reisi ve daire-i belediye meclisiydi. Daire-i belediye meclisi reisi devletçe daire-i belediye azası arasından iki yıl süre ile atanıyordu. Daire-i belediye meclisi iki yıllık süre için halk tarafından seçilen 12 üyeden oluşuyordu. Her yıl altısı değişiyordu. Ücret almaksızın görev yapıyorlardı.
1940'h yıllarda istanbul
Belediyesi'nin
biri Taksim Meydanı'nda. Gözlem Yayıncılık Arşivi
|ft-^8iİİlS3S^Sl|l|S-;_^ arazozlermden
30 Ocak 1913 günlü Dersaadet Teşki-lat-ı Belediyesi Hakkında Kanun-ı Muvakkat, istanbul yönetimini daha merkezi bir yapı içerisinde topladı. Bu mevzuatla İstanbul tek belediye dairesi ve dokuz idare şubesinden oluşuyordu. Bu idare şubelerinin hududu ve merkezleri ayrı bir nizamname ile saptanıyordu. Organları Şehremaneti Meclisi'nin yerini alan Encümen-i Emanet ve şehremini riyasetinde her belediye idare şubesinden üç yıl süre ile seçilecek altışar üyeden oluşan Cemiyet-i Umumiye-i Belediye'y-di. Her şubeye devletçe bir müdür atanıyordu. Şubelerin encümenleri vardı.
Dersaadet Belediye Kanunu'nun "Belediye Vezaif-i Umumiyesi" başlığını taşıyan üçüncü maddesinde Zaptiye Ne-zareti'ne verilmiş olan zabıta vazifeleriy-le belediye zabıtası vazifelerinin bir ayrımı yapılıyordu.
1877 ile 1913 mevzuatı arasında belirgin farklar vardı:
1877'de daireler şehremanetinden bağımsız tüzel kişiliğe sahipti. Dairelerin bütçe tanzimi, mukavele akdi, mülk sahibi, alacaklı, borçlu olma, vergi tahsili gibi kamu tüzel kişilerinin yapabilecekleri tüm işlemleri yürütme yetkileri vardı. 1877'de şehremaneti bir tür belediyeler birliğiydi. Dairelerin faaliyetlerini kontrol ediyor ve daireleri ilgilendi-
ren ortak işleri yürütüyordu. 1913 mevzuatı bu yapıyı tümüyle bozdu. Belediye dairelerinin şahsiyetini şehremaneti şahsiyeti içinde eritti.
1930'da çıkarılan Belediye Kanunu' na kadar uygulanan 1877 Belediye Kanunu merkeziyetçi bir politikanın aygıtı oldu. Ancak, Osmanlı Devleti, Cumhuriyet Türkiyesi'ne giderek çağdaş bir yapı kazanan bir belediye örgüt ve hizmetler prototipi bıraktı.
Tanzimat döneminde Osmanlı yönetimi, belediyeciliği düzenlemeye yönelik bir hukuk düzeninin kurulmasını önemsemişti. Ancak, bu süreçte katılımcı bir belediyeciliği bulmak olanaksızdı. Çağdaş bir maddi uygarlığın gerekli kıldığı ekonomik örgütlenmenin yeni yeni oluştuğu bir ortamda "burjuva" yaşam biçimini hâkim kılmanın zorlukları çok açıktı.
İstanbul yerel yönetiminin ya da o günkü adıyla şehremanetinin kent dokusunu oluşturmaktaki gayretleri kuşkusuz kalıcı nitelikte olmuştu. Ancak, Tanzimat sonrası hemen hemen üçe katlanan nüfusun sonraları durağanlaşması kent hizmetlerinin sürekli büyümesini önlemişti.
1877-1930 arasında nüfus hemen hemen aynı kaldı. Her ne kadar nüfus bir aralık bir milyona yaklaşmışsa da kent önemli bir nüfus çekim odağı olamamıştı. O nedenle de hızlı büyüyen Batı kentlerinin sorunlarıyla karşılaşmamış; kentin nüfusu büyük ölçüde istikrarını korumuştu. Etnik çeşniye karşın nüfus hareketliliğinin sınırlı oluşu, götürülecek hizmetlerde nicel bir artışı gerektirmemişti.
Şehremanetinin ve buna bağlı olarak belediye zabıtasının temel sorunu geleneksel bir payitahttan çağdaş bir kente geçiş oldu. 19. yy'da dünya ekonomisiyle bütünleşen istanbul, İhtisap Neza-reti'ninkilerinden çok farklı belediye hizmetlerini gerekli kılıyordu.
Ekonomide esnafın etkinliğinin giderek sınırlı kalması, çağdaş ekonomik ilişkilerin yeşermesi ve istanbul'un hatırı sayılır bir kesiminde Batı yaşam normlarının benimsenmesi, temel belediye hizmetlerini gündeme getirdi. Çağdaş kent için gerekli olan aydınlatma, su, kanalizasyon vb hizmetlerin yetersizliği kısa zamanda istanbul'da kendini hissettirdi. Şehremaneti, beledi kolluk, imar denetimi gibi geleneksel görevlerin yanında, şehrin ekonomik-toplumsal yaşamını düzenleyen koruyucu ve yapıcı bazı hizmetleri yerine getirdi. Kent yollarının ve kaldırımların yapımı, bir darüleytam kurulması, su şebekesi, ulaşım faaliyetleri, itfaiye gibi aktif hizmetler belediyenin uğraş alanları arasında yer aldı.
Şehrin ekonomik yaşamı ve sağlık sorunları şehremanetinin önde gelen kaygılarını oluşturuyordu. Çağdaş kent yapılanması o güne değin Osmanlı'nın gündeminde olmayan bazı hizmetleri gerektiriyordu. Genelevlerin ihdasından parkların, bahçelerin, plajların düzenlenmesi-
ne kadar, tüm bu kent hizmetleri şehremanetinin sırtına yüklenmişti.
Şehremanetinin ana işlevlerinden biri çağdaş kentliyi biçimlemek oldu. Kent mevzuatı kentte yaşayan insanı bir dizi normlarla yönlendirdi; kendilik bilincinin oluşmasına yol açtı. Tanzimat sonrası kentleşme bir zihniyet sorununa dönüştü. İnsanların yapmaları ve kaçınmaları gereken davranışlar kent insanına telkin edildi; birlikte yaşam için bir dizi sınırlamalar getirildi.
3 Nisan 1930'da çıkarılan 1580 sayılı Belediye Kanunu ile yeni bir yapılanmaya gidildi. Bu kanun ile Hıfzıssıhha, Belediyeler Bankası, Yapı ve Yolları ile İstimlak kanunları 1980'li yıllara kadar istanbul Belediyesi'nin faaliyetlerini düzenledi.
Belediye Kanunu uyarınca istanbul kenti bir tek belediyeye bağlı olmak üzere 10 şubeye ayrıldı. Özel idare, bazı kayıtlarla, belediye ile birleştirildi. "Şehremaneti" ve "şehremini" adlan kaldırılarak yalnızca "belediye" dendi. Belediye reisliği de kaldırılarak bu görev maaşsız ve ücretsiz olarak istanbul Valiliği uhdesine verildi. Yine bu kanunda yer alan "hükümet lüzum görürse belediye reisliğini mahallin en büyük mülkiye memuruna da verebilir" hükmü uyarınca, İstanbul'un ayrılmış olduğu 10 belediye şubesinin müdürlükleri de kentte yeniden kurulmuş olan 10 kaza kaymakamına maaşsız ve ücretsiz olarak bir ek görev şeklinde verildi. Böylece İstanbul'un belediye ve özel idareleri birleştirildi. Şehirde yalnızca belediye işlerine bakan ve halk tarafından seçilen Cemiyet-i Umumiye-i Belediye ile sadece özel idare işlerini tedvir eden Meclis-i Umumi-i Vilayet kaldırıldı. Her ikisine karşılık istanbul Umumi Meclisi adı verilen, halk tarafından seçilen 68 üyeli bir tek meclis kuruldu.
14 Ekim 1930'da yerel seçimler yapıldı, istanbul Umumi Meclisi, Vali ve Belediye Başkanı Muhittin Bey (Üstün-dağ) tarafından 6 Kasım 1930'da açıldı.
İstanbul'da vilayet ve belediyenin birleşik yönetimi küçük değişikliklerle 27 sene sürdü, l Mart 1957'de belediye ile özel idare tekrar birbirinden ayrıldı. Belediye ve özel idare işleri, yine eskisi gibi halk tarafından seçilen Belediye Meclisi ile Vilayet Meclisi'nin yetki ve denetimine bırakıldı.
27 Mayıs ertesi İstanbul Belediye Meclisi ve Vilayet Meclisi feshedildi. 1961 A-nayasası uyarınca yapılan 17 Kasım 1963 günlü belediye genel seçimleriyle yeni bir belediye meclisi oluşturuldu.
İstanbul 1950'li yıllarda hızla büyümeye başlamıştı. Zeytinburnu, Sağmalcılar, Taşlılarla, Fikirtepe gibi yörelerde gecekondu mahalleleri oluştu. Nüfus artışı ve kentleşme 1949'da yürürlüğe giren Belediye Gelirler Yasası'mn küçük belediyeleri özendirici yapısıyla birlikte İstanbul İli çevresinde belediye sayılarında hızlı bir artışa neden oldu. 1960-1970 arasında 15 belediye kuruldu. 1960'ta
Kartal İlçesi'nde Küçükyalı; 19ö3'te Eyüp Ilçesi'nde Bayrampaşa, Şişli İlçesi'nde Kâğıthane, Gaziosmanpaşa İlçesi'nde Küçükköy, Üsküdar İlçesi'nde Ümraniye, Çatalca İlçesi'nde Değirmen; 1966'da Bakırköy İlçesi'nde Avcılar ve Güngören, Kartal İlçesi'nde Yakacık; 1967'de Eyüp İlçesi'nde Alibeyköyü, Bakırköy tlçesi'n-de Kocasinan ve Sefaköy; 1969'da Çatalca İlçesi'nde Hadımköy, Celaliye ve Ka-miloba, Kartal İlçesi'nde Soğanlık oluşturulan yeni belediyelerdi.
1970'li yıllarda da bu süreç devam etti. 1970-1978 arası kurulan belediyeler şunlardı: 1970'te Bakırköy'de Esenler; 1971'de Kartal tlçesi'nde Dolayoba ve Se-limpaşa; 1972'de Eyüp'te Kemerburgaz, Bakırköy'de Yenibosna, Yalova'da Çınarcık; 1976'da Bakırköy'de Halkalı ve Ye-şilbağ; 1978'de Kartal İlçesi'nde Yayalar.
12 Eylül 1980 sonrası istanbul belediye yapılanmasında köklü değişikliklere gidildi. 4 Aralık 1981 günlü 2561 sayılı yasa ile büyük şehirlerin yakın çevresindeki yerlerin ana belediyelere bağlanması kararlaştırıldı.
1981 düzenlemesi öncesi, istanbul Belediyesi'ne 14 şube müdürlüğü bağlıydı: Bunlar Adalar, Bakırköy, Beşiktaş, Beykoz, Beyoğlu, Eminönü, Eyüp, Fatih, Gaziosmanpaşa, Kadıköy, Sarıyer, Şişli, Üsküdar ve Zeytinburnu'ydu. Ayrıca istanbul ili yerel yönetim ağı içinde yukarıda belirtilen 35 bağımsız belediye yer alıyordu. 1960-1978 arasında kurulan çevre belediyelerden 25'i Sıkıyönetim Komutanlığı'nın 9 Şubat 1981 günlü ve 57 sayılı bildirisi ile merkez belediyeye bağlandı. Böylece şube müdürlüklerinin sayısı 23'e çıkarıldı. İl sınırları içindeki bağımsız belediye sayısı 10'a düşürüldü. Bunlar Çatalca, Hadımköy, Büyükçekmece, Silivri, Selimpaşa, De-ğirmenköy, Celaliye-Kamiloba, Şile, Ya-
lova ve Çınarcık'tı. Bu. arada bağımsız belediyelerden Tokat, Beykoz Şube Mü-dürlüğü'ne; Alibeyköy ve Kemerburgaz, Eyüp Şube Müdürlüğü'ne; Küçükköy Gaziosmanpaşa Şube Müdürlüğü'ne bağlandı. Avcılar, Halkalı, Sefaköy belediyelerini bünyesine alan Küçükçekmece yeni bir şube müdürlüğü; olarak merkeze bağlandı. Merkez bünyesinde yer alan diğer şube müdürlükleri şunlardı: Yeni-bosna'nm bağlanmasıyla Kocasinan; Esenler ve Yeşilbağ'ın bağlanmasıyla Güngören; Küçükköy'ün bağlanmasıyla Gaziosmanpaşa; Dolayoba, Yayalar ve Tuzla belediyelerinin bağlanmasıyla Pendik; Soğanlık ve Yakacık belediyelerinin bağlanmasıyla Kartal; Küçükyalı Belediyesi'nin bağlanmasıyla Maltepe şube müdürlükleri. Bayrampaşa, Kâğıthane ve Ümraniye ise büyük yerleşim birimleri olarak ayrı şube müdürlükleri oldular. Bu arada 11 Mart 1981 günlü ve 81 sayılı bildiri ile de 22 köyün tüzel kişiliği kaldırıldı ve istanbul Belediyesi'ne bağlandı.
8 Mart 1984'te Büyükken! Belediye Kararnamesi kabul edildi. Aynı yılın 23 Mart'mda Büyükşehir Belediyesi Yönetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararname yayımlandı ve istanbul, Ankara, İzmir'de büyükşehir belediyeleri kuruldu. 3030 sayılı yasaya göre metropol alanı içindeki her ilçede bir ilçe belediyesi bulunmaktadır ve büyükşehir belediyesi tüm ilçe belediyelerini kapsayan bir durumdadır. Anakentte olduğu gibi ilçelerdeki tüm imar planlarının onayı büyükşehir belediyesinin yetki ve sorumluluğu içindedir.
Bugün İstanbul Büyükşehir Belediyesi; belediye meclisi, belediye encümeni, belediye başkanı, genel sekreter, belediye başkanına bağlı özel kalem ve protokol müdürlüğü, ulaşım koordinas-
Dostları ilə paylaş: |