Cumhuriyet Dönemi
Beyazıt Meydanı, 1923-1924 arasında Ali Haydar Bey'in (Yuluğ) şehreminliği döneminde mimar Asım Kömürcüoğlu tarafından düzenlenmiştir. Ortasına eliptik planlı, çift fıskiyeli bir havuz, etrafına çiçek tarhları yapılmış, havuzun çevresinde, tramvayların dönüş yaptığı bir trafik düzenlenmiştir. O sıralarda Bayezid Med-resesi'nin ve Hamamı'mn çevresi iki-üç katlı ahşap ve kagir yapılarla doluydu. Bunlar Koska ve Vezneciler'e kadar Beyazıt Mahallesi'ni oluşturuyorlardı. Di-vanyolu'ndan gelip Aksaray'a giden tramvay yolu meydanın güney sınırını oluşturan iki-üç katlı küçük yapılara adeta sürünerek geçer, Koska'ya inerdi. Koska Bayezid Hamamı'na hemen hemen bitişik Zeyneb Hanım Konağı ile başlardı.
•K'^yMr:-®^--AM~'i£^.;^^&'.':i\:"*ir*mmiysv^"'. RS -*:&\: H.^je-f^s»* •** «.«3^
J. A. Bouvard
ip
tarafından
1902'de
Beyazıt
Meydanı için
tasarlanmış
olan proje
eskizi.
Zeynep Çelik,
^"
TMg
The Remarking
of istanbul, 1986
nı hiçbir şekilde göz önüne almayan bir karayolu şeklinde geçirilince meydana Türk çağının en önemli özelliğini kazandıran koca bir meydan cephesi ortadan kalktığı gibi, Bayezid Hamamı ve Hasan Paşa Hanı gibi yapılar da yola göre daha yüksek kotta kalmışlardır. Bu kent tahribatının sonuçlarını ortadan kaldıracak bir düzenleme de yapılmamıştır. Caminin etrafındaki 120 dükkân tümüyle yıkılınca, İstanbul'un günlük folklorunda önemli yer tutan Küllük Kahvesi'yle birlikte onun arkasındaki cami haziresine bitişik küçük çarşı da ortadan kalkmıştır.
1957-1958'de başlatılan yeni düzenleme çalışmalarında meydan kotları ve meydana giren, çıkan yol kollarıyla oynanmış; meydanın kotu güneyde 3,5 m düşürülerek üniversite kapısına doğru yükselen bir eğim verilmiştir. Bu kot düşürme sırasında, Simkeşhane avlusundaki tak-kemerin temelleri Roma çağındaki düzeye yaklaşmıştır. Bu hafriyatlar sırasında Bayezid Medresesi yukarıda kalmış, yolu meydandan ayıran setler yapılmıştır. 196l'de üniversitenin önündeki büyük alanın tören yeri olarak da düzenlenmesi için, L. Piccinato, H. Högg ve T. Cansever'in hazırladıkları üç projeden Cansever'inki uygulanmak üzere seçilmiştir. Meydan tümüyle projedeki gibi gerçekleşememiş ve bitmeden, bir süre serbest bir otoparka dönüşmüştür. Bu proje ile Şehzadebaşı'ndan gelen yol, 196l-1962'de üniversite girişinin altındaki bir tünele sokularak Bakırcılar Cadde-si'yle birleştirilmiş, böylece Beyazıt-Şeh-zadebaşı arasında erken ortaçağdan bu yana kurulmuş olan ilişkiler topografik ve görsel olarak bozulmuş; Eczacılık Okulu (eski Maliye Nezareti) ve üniversite girişi meydanın doğal uzantısı olmaktan uzaklaşmış, meydanın doğusunda Bakırcılar Çarşısı'nın karşısında eskiden Harbiye Nezareti'ne bağlı, sonradan Dişçilik Okulu olan yapının da ön cep-
i%if*SİŞŞSj'5i|]Ff|gpp
f1ŞU* * * *4A4^SÖ&%SÖİlİ ^^^^^ffiâ^Pa^S«4s^^&f
Dostları ilə paylaş: |