Şekil 4.1.: Bankacılık Sektöründe İnsan Kaynakları Yönetimiyle İlgili Gerçekleştirilen SWOT Analizi
Kaynak: Spatafora, M, “The Value of Human Capital and Intangible Assets”, Knowledge Economy Conference, Sofya, Bulgaristan, Sunum, 19-20 Mayıs 2004, s. 16.
-
Spatafora, s. 16.
Bankacılık sektöründe insan kaynakları yönetimiyle ilgili gerçekleştirilen SWOT analizi, belirtilen endüstride insan sermayesinin yanında yapısal sermayeyle ilgili bilgiler de sunmaktadır. Örnek vermek gerekirse, SWOT analizinde bankaların güçlü yönlerinden birinin çalışanların yüksek eğitim seviyesi olduğu görülmektedir. Hatta bazı uzmanlar, uluslararası bankaların bayan ve azınlık sınıfı personelinin de yüksek eğitim seviyesine sahip olduğunu belirtmektedir. Bu durum, bankaların insan sermayesi bakımından zengin olduğuna işarettir.627
Uzmanlık ve yetkinlik odaklı yönetim, SWOT analizi ışığında bankaların bir diğer güçlü yönüdür. Diğer bir ifadeyle, spesifik olarak bankaların özelliğine göre yönetimin şekillendirilmesi mümkündür. Bankaların çeşitli üstün olduğu alanlar bulunduğundan, yönetim biçimlerinin de bu doğrultuda farklılaşması normaldir. SWOT analizinde, bankaların güçlü yönlerinden birinin de çalışma esnekliği olduğu görülmektedir. Gerçekten de son yıllarda bu konuyla ilgili bankalar dikkat çekici hamlelerde bulunmuşlardır. Örneğin, bir İngiliz bankası olan Barclays Bank’a çalışma esnekliği hususunda değinilebilir. Barclays Bank, personelinin iş ile aile yaşamını dengelemesine büyük önem vermekte ve bu konuda çalışanlarını teşvik etmektedir. Zira, bu sayede personelin performansının ve motivasyonun arttığı belirtilmektedir. Hatta, belirtilen uygulama sayesinde bankanın büyüme trendine geçtiği de vurgulanmaktadır. Ayrıca, Barclays Bank’a göre çalışma saatlerinde esneklik, potansiyel personeli bankaya çeken önemli etkenlerden biridir.628 Yunanistan’da da bazı bankacılık sektörü işverenlerinin, banka personeli için esnek çalışma saatlerini uygun bulduğu gözlemlenmektedir.629
-
Recycling Today Magazine, “ISRI Convention: Banking on Good Terms”, Recycling Today Magazine Websitesi, 22 Nisan 2003, http://www.recyclingtoday.com/news/news.asp?ID=3963&SubCatID=21&CatID=9, (2 Mayıs 2009).
-
Jones, S, “Flexibility at Work: Barclays UK Banking Centre”, The Journal of Quality and Participation, Ekim 2004, s. 1.
-
Labor Institute of Hellenic Federation of Banks Employees Union, “Banking Sector Executives’ Working: Executives Working Time, International Experiences”, Labor Institute of Hellenic Federation of Banks Employees Union Websitesi, 2001, s. 80, http://www.ine.otoe.gr/UplDocs/ereunes/banking%20sector/chapter%205.pdf, (2 Mayıs 2009).
Aslında, bilgisayar teknolojisindeki gelişmeler ve bankaların bilgisayar teknolojisinden gittikçe daha fazla yararlanmaları da esnek çalışma saatleri kapsamında vurgulanmalıdır. Çeşitli becelerilerle donatılmış ve esnek çalışma saatlerine sahip personeli istihdam etmek, günümüz bankalarının başvurduğu stratejilerden biridir.630 Bu faktör de, bankaların güçlü yönlerinden birinin neden çalışma esnekliği olduğunu net bir şekilde açıklamaktadır.
Belirtilen SWOT analizi çerçevesinde, bankaların zayıf yönlerinden biri ise ölçek bazında küçülmelerdir. Özellikle şu anda hüküm süren ekonomik atmosfer ve iş dünyasındaki personel ihraçları düşünüldüğünde, bankaların küçülme nedeni daha iyi anlaşılacaktır.631
Yüksek ortama yaş, SWOT analizi mercek altına alındığında bankaların bir başka zayıf yönü olarak dikkat çekmektedir. Boston Danışmanlık Grubu’nun (Boston Consulting Group - BCG) 2008 yılında yayınladığı bir raporda özellikle kamu kesimi bankaları için yüksek ortalama yaş unsurunun endişe verici olduğunu açıklaması, belirtilen SWOT analiziyle paralellik arz etmektedir.632
Önemli ve anahtar konumdaki personelin yeterince takdir edilmemesi de, bankaların tespit edilen zayıf yönlerinden biri olarak belirtilen SWOT analizinde listelenmiştir. 2001 yılında 188.000 personele sahip olup, çalışan devir hızının % 48’leri bulduğu Bank of America hatırlandığında, önemli personelin takdir edilmemesinin ne derece olumsuz sonuçlara yol açabileceği anlaşılacaktır. Anahtar konumdaki personel takdir ve motive edilmediği takdirde, arzu edilmeyen bir şekilde personel devir hızı
-
Gothoskar, S, “Computerization and Women’s Employment in India’s Banking Sector”, Birleşmiş Milletler Üniversitesi (United Nations University) Websitesi, 2005, http://www.unu.edu/unupress/unupbooks/uu37we/uu37we0i.htm, (1 Mayıs 2009).
-
Clapp, B, “Rightsizing Retention”, ABA Bank Marketing Articles, Aralık 2008, s. 1.
-
Bharati, N, “Wanted: 3.5Lakh Workers for Public Sector Banks”, The Economic Times Websitesi, 16 Ağustos 2008, http://economictimes.indiatimes.com/News/News_By_Industry/Banking_Finance_/Banking/Wanted_35_lakh _workers_for_public_sector_banks/rssarticleshow/3370265.cms, (2 Mayıs 2009).
yükselmektedir. Bunun sonucunda ise bankanın entelektüel sermayesi kan kaybetmektedir.633
SWOT analizinde, bankacılık sektöründeki fırsatlardan biri olarak ise dış kaynak kullanımına yer verilmiştir. Günümüzün rekabetçi iş dünyasında bankalar bazı alanlarda uzmanlığa sahip olamamakta, bu nedenle de dış kaynak kullanımına yönelmektedir. Böylece, zamandan ve maliyetlerden tasarruf da sağlanmaktadır. Dış kaynak kullanımının bir fırsat olarak değerlendirilmesi de bundandır.634
Görüldüğü gibi, SWOT analizi çerçevesinde bankacılık sektörü için altı çizilen fırsatlardan bir diğeri de faaliyetlerde bilgisayarlaşma ve dijitalleşmedir. Bankacılık sektörünün, yoğun anlamda bilgisayarlaşan ve dijitalleşen ilk hizmet sektörü olduğu söylenmektedir. Bu sayede, müşterilere yeni hizmetlerin sunulması imkanı doğmuştur. Ayrıca, daha çok otomasyon süreçlerinden sorumlu düşük eğitimli ve az kalifiyeli personel oranı bankacılık sektöründe düşerken, yüksek eğitimli ve kalifiyeli çalışan sayısı belirtilen endüstride yükselmiştir.635 Dolayısıyla, bankacılık sektöründeki faaliyetlerin bilgisayarlaşması ve dijitalleşmesi, belirtilen endüstride insan sermayesi ve yapısal sermayeyi olumlu yönde etkilemiştir.
Kalifiye personel piyasası da SWOT analizinde vurgulanan bankacılık sektörü fırsatlarına dahildir. Örnek vermek gerekirse, son yıllarda yabancı yatırımcıları Türk bankacılık sektörüne çeken nedenlerden biri olarak da dinamik ve kalifiye personel yapısının etkili olduğu belirtilmektedir.636 2002 yılında Demirbank A. Ş. ve HSBC, Koçbank A. Ş. ve UniCredit, 2004 yılında Türkiye Ekonomi Bankası A. Ş. (TEB) ve BNP
-
Nelson, B, “Bank of America: Improving Turnover”, Meetings Net Websitesi, 1 Mart 2007, http://meetingsnet.com/incentives/motivation/meetings_bank_america_improving, (2 Mayıs 2009).
-
Özeke, H. B, “Turkey: Outsourcing of Banking Activities”, Mondaq Websitesi, 5 Aralık 2007, http://www.mondaq.com/article.asp?articleid=54948, (2 Mayıs 2009).
-
International Labour Organization (ILO), Financial Services and Professional Services Background”, ILO Websitesi, 5 Temmuz 2002, http://www.ilo.org/public/english/dialogue/sector/sectors/service/background.htm, (2 Mayıs 2009).
-
Türkiye Bankalar Birliği (TBB), “Turkish Economy and Banking System in 2007”, Türkiye Bankalar
Birliği (TBB) Websitesi, 2007, s. 8, http://www.tbb.org.tr/english/book2007/Turkish%20Banking%20System-2007.pdf, (2 Mayıs 2009).
Paribas, 2005 yılında Dışbank A. Ş. ve Fortis Bank A. Ş., Garanti Bankası A. Ş. ve General Electric, Yapı ve Kredi Bankası A. Ş. ve UniCredit, 2006 yılında Akbank T. A. Ş. ve Citigroup, Finans Bank A. Ş. ve NB of Greece, Denizbank A. Ş. ve Dexia arasında imzalanan anlaşmalara bu noktada yer verilmesi gerekir.637 Türkiye’nin büyüme potansiyeli, modern ve açık ekonomi anlayışı ve mali ile yapısal reformalarının yanında, barındırdığı kalifiye personel piyasası da belirtilen anlaşmaların imzalanmasında etkili olmuştur.638 Dolayısıyla, bankaclık sektörü insan sermayesi ile dikkat çekmektedir.
Kabiliyetli personelin istihdamı konusunda bankaların verdiği mücadele ise, SWOT analizi kapsamında bankacılık sektöründeki tehditlerden biri olarak gösterilmiştir. Günümüzde özellikle özel ve küresel bankalar, müşteri ilişkileri ve danışmanlık hizmetlerinin ayırıcı unsur olduğunu belirtmektedirler. Vurgulanan faktörler, bankaların potansiyel büyümesi açısından da önem arz etmektedir. Bu nedenle, kabiliyetli personelin istihdamı konusunda gerçek bir mücadele söz konusudur. Örneğin yüksek değerli müşterilerin portföylerini yöneten müşteri danışmanlarının istihdamında, bankacılık sektörüyle diğer uluslararası finans sektörleri arasında hatırı sayılır bir mücadele hüküm sürmektedir.639
Benzer şekilde, bankacılık sektörünün kendi içerisinde yüksek bir rekabet devam etmekle birlikte, bankalar diğer çeşitli finansal kuruluşlarla da bazı hizmetlerin sunulması konusunda karşı karşıya gelmektedir. Dolayısıyla, yüksek rekabet de bankacılık sektöründe gözlemlenen tehditlerden biri olarak listelenmiştir. Avrupa Birliği’nin liberalizasyon olgusu sonucunda, bankacılık sektöründeki rekabet daha da kızışmıştır.640 Bankalar geçmiş yıllarla karşılaştırıldığında, yeni ürün ve hizmetler sunmaya daha fazla özen göstermektedirler. Müşteri hizmeti kalitesi de bankacılık sektöründe yükselmiş, şube
-
Beyazıt, T, “Türkiye Yabancı Bankalar İçin Neden Birden Cazip Oldu?”, Boğaziçi Üniversitesi Websitesi,
-
Kasım 2007, s. 13, http://www.econfin.boun.edu.tr/yeni/19Kasim2007.ppt, (4 Mayıs 2009).
-
Beyazıt, s. 3.
-
IBM, “IBM Swiss Banking Survey 2008: Despite the Financial Crisis, Swiss Banks are Expecting Growth”, IBM Websitesi, 2008, http://www.ibm.com/news/ch/fr/2008/07/07/y181919j96598h56.html, (2 Mayıs 2009).
-
Nikolov, D. N, “Possibilities of Agriculture Credit Cooperatives for Creating Tenable Small Farming in Bulgarian Rural Areas”, IAMO Forum 2006, Halle, Almanya, 29-30 Haziran 2006, s. 1.
çalışma saatleri uzamıştır.641 Tüm bu faktörler, belirtilen yüksek rekabeti iyi bir şekilde açıklamaktadır.
Son olarak, bankacılık sektöründeki bir başka tehdit unsuru olarak, Basel II kapsamında operasyonel riskten bahsedilmiştir. Operasyonel risk, bankaların kendi içsel yetersiz süreçleri, çalışanları, sistemleri ve dış çevre faktörleri sonucunda tecrübe edebileceği risktir. Örneğin banka personeli tarafından gerçekleştirilebilecek hırsızlıklar ve hileler, doğal afetler, teknoloji açıkları ve sistem hataları operasyonel risk kapsamına girer. Basel II tarafından tespit edilen risk yönetimi standartları uyarınca, bankalar karşılaştıkları operasyonel riskleri sistematik ve daimi bir şekilde ele almalıdırlar. Ayrıca, operasyonel risklerle ilgili sermaye ayrılacağı belirtilmiştir. Operasyonel risk yönetimi gelir arttırıcı bir etkiye sahip olmamakla birlikte, risklerin ve tehditlerin asgariye indirilmesiyle, maliyetleri azaltıcı bir tesir göstermektedir.642 Bankaların için piyasa ve kredi riskiyle başa çıkmanın, operasyonel riskle başa çıkmaktan daha kolay olduğu belirtilmektedir. Bunun nedeni olarak da, piyasa ve kredi riski konusunda bankaların daha bilgili ve tecrübeli olduğu vurgulanmaktadır. Bunun yanında, operasyonel riskin birçok nedenle ortaya çıktığı açıklanmaktadır.643
4.2 Bankacılık Sektöründe Entelektüel Sermayenin Ölçülmesi
Bankacılık sektöründe entelektüel sermayenin ölçülmesi hususunda başvurulan yöntemlerden bir tanesi, Katma Değer Entelektüel Katsayısı (The Value Added Intellectual Coefficient) yöntemidir. Katma Değer Entelektüel Katsayısı’nın yüksek olması, bankanın etkinlik seviyesinin yüksek olduğunu gösterir. Diğer tarafta, Katma Değer Entelektüel Katsayısı düşük ise, bankanın etkinlik seviyesi de düşüktür.644
-
KPMG International, “Major Banks: Half Year 2006/07”, KPMG International Websitesi, 11 Mayıs 2007, s. 3, http://www.kpmg.com.au/Portals/0/FIPS-07MajorsHYCommentary0705-SAN.pdf, (2 Mayıs 2009).
-
PricewaterhouseCoopers (PWC) Türkiye, “Operasyonel Risk Yönetimi”, PricewaterhouseCoopers (PWC) Türkiye Websitesi, 2009, http://www.pwc.com/extweb/service.nsf/docid/be11a0586a125c4280257150003c4fae, (2 Mayıs 2009).
-
Dore, s. 34.
-
Goh, s. 390.
Istanbul Menkul Kıymetler Borsası’na (İMKB) kayıtlı Türk bankalarının 1995-2004 yılları arasındaki entelektüel sermaye performanslarının ölçülmesi amacıyla, Katma Değer Entelektüel Katsayısı yöntemine başvurularak bir araştırma yapılmıştır. Belirtilen araştırma 2007 yılında yayınlanmış ve önemli sonuçlar sunmuştur. Örnek vermek gerekirse, bankacılık sektöründe entelektüel sermayenin yatırımcılar için önemli bir unsur olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca araştırma sayesinde 1995’te Demirbank A. Ş., Dışbank A. Ş. ve Türkiye Garanti Bankası A. Ş.’nin, 1996’da Türkiye İş Bankası A. Ş.’nin, 1997’de Türkiye Garanti Bankası A. Ş. ve Türkiye İş Bankası A. Ş.’nin, 1998’de Türkiye İş Bankası A. Ş. ve Tekstil Bankası A. Ş.’nin, 1999’da Alternatif Bank A. Ş., Türkiye İş Bankası A. Ş. ve Tekstil Bankası A. Ş’nin, 2000’de Alternatif Bank A. Ş., Dışbank A. Ş., Türkiye İş Bankası A. Ş., TEB ve Tekstil Bankası A. Ş.’nin, 2002’de Tekstil Bankası A. Ş. ile Yapı ve Kredi Bankası A. Ş.’nin, 2003’te Dışbank A. Ş. ile Yapı ve Kredi Bankası A. Ş.’nin ve son olarak 2004’te Dışbank A. Ş., Şekerbank T. A. Ş., Türkiye Kalkınma Bankası A. Ş. ile Yapı ve Kredi Bankası A. Ş.’nin entelektüel sermaye açısından etkin olduğu belirlenmiştir. Diğer bir ifadeyle, belirtilen bankalar entelektüel sermayelerini karlılığa dönüştürmeyi başarmışlardır. Bunların yanında, entelektüel sermayeyi karlılığa dönüştürme hususunda en istikrarlı olan bankaların Dışbank A. Ş. ve Türkiye İş Bankası A. Ş. olduğu açıklanmıştır. Son olarak, bankalar için entelektüel sermayenin fiziksel sermayeden daha önemli bir faktör olduğu ve entelektüel sermayenin aların değerini arttırdığı, verimliliğini yükselttiği vurgulanmıştır.645
Diğer taraftan, 2003 yılında yayınlanmış bir başka araştırma da Katma Değer Entelektüel Katsayısı yöntemini kullanarak Türkiye’deki bankaların entelektüel sermayesini ölçmüştür. Araştırmaya, İMKB’ye kayıtlı olan Akbank T. A. Ş., Alternatif Bank A. Ş., Dışbank A. Ş., Finans Bank A. Ş., Türkiye Garanti Bankası A. Ş., Türkiye İş Bankası A. Ş., Şekerbank T. A. Ş., TEB, Türkiye Kalkınma Bankası A. Ş. ile Yapı ve Kredi Bankası A. Ş. dahil edilmiştir. Ancak bu kez araştırma sonuçları, bankaların fiziksel sermayeye entelektüel sermayeden daha fazla önem verdiğini göstermiştir. Bir başka
-
Yalama, A. ve Coskun, M, “Intellectual Capital Performance of Quoted Banks on the Istanbul Stock Exchange Market”, Journal of Intellectual Capital, Cilt: 8, Sayı: 2, 2007, s. 256, 265, 269.
ifadeyle, araştırma Türk bankalarının maddi varlıklara entelektüel sermayeden daha çok değer verdiğini göstermiştir. Son olarak, elde edilen bulgular ışığında Türk bankaları entelektüel sermaye varlıklarına önem verme hususunda çaba gösterseler de, henüz arzu edilen seviyede bulunmamaktadırlar.646
2006 yılında gerçekleştirilen bir araştırma ise, Bangladeş’te bulunan 17 ticari bankanın 2002 ile 2004 yılları arasındaki entelektüel sermaye performansını Katma Değer Entelektüel Katsayısı yöntemiyle ölçmüştür. Belirtilen metot ile bankaların fiziksel ile finansal sermayeleri, insan sermayeleri ve yapısal sermayeleri incelenmiştir. Bu amaçla bankaların yıllık raporlarından yararlanılmış, gerekli bilgiler bu şekilde temin edilmiştir. Araştırma sonucunda ise, bankaların insan sermayesi etkinliklerinin diğer sermaye etkilinliklerinden daha yüksek olduğu tespit edilmiştir.647
Benzer şekilde, Hindistan’daki 98 bankanın 2000 ile 2004 yılları arasındaki entelektüel sermayelerinin ölçümü için de Katma Değer Entelektüel Katsayısı yöntemi kullanılmış ve değişik tipteki bankaların performanslarında farklılıklar tespit edilmiştir. Gerçekleştirilmiş olan çalışmada veriler, bankaların yıllık raporları ve bilançolarından temin edilmiştir. Belirtilen araştırma, Hindistan’da en iyi performans gösteren bankaların, entelektüel ve finansal sermayelerini optimum bir şekilde kullanan büyük ölçekli yabancı bankalar olduğunu göstermiştir. Ayrıca yabancı bankaların, insan sermayesi etkinliği ve değer yaratımı etkinliğinde de önde olduğu belirtlenmiştir. Diğer taraftan Hindistan’daki kamu kesimi bankalarının, çok yüksek oranlarda ve etkinlikten uzak işgücü istihdam etmelerinden ötürü genel anlamda değer yaratımı konusunda geride kaldığı görülmüştür.648
Katma Değer Entelektüel Katsayısı yönteminden, Malezya’daki bankaların entelektüel sermayelerini ölçmek için de yararlanılmıştır. Yapılan araştırma neticesinde,
-
Ercan, Öztürk ve Demirgüneş, “Değere Dayalı Yönetim ve Entelektüel Sermaye”, s. 192.
-
Mohiuddin, M, Najibullah, S, Shahid, A. I, “An Exploratory Study on Intellectual Capital Performance of the Commercial Banks in Bangladesh”, The Cost and Management Journal, Cilt: 34, Sayı: 6, Kasım-Aralık 2006, s. 40, 44, 45.
-
Kamath, B, “The Intellectual Capital Performance of the Indian Banking Sector”, Journal of Intellectual Capital, Cilt: 8, Sayı: 1, 2007, s. 96, 119.
insan sermayesine yapılan yatırımların fiziksel varlıklara ve yapısal sermayeye yapılan yatırımlardan daha yüksek getiri sağladığı belirlenmiştir. Ayrıca, yabancı bankaların yerli bankalardan daha etkin olduğu ortaya koyulmuştur.649
Malezya’daki bankacılık sektörü üzerinde Katma Değer Entelektüel Katsayısı yöntemini kullanarak entelektüel sermayeyi ölçen bir başka araştırma ise, Malezya’nın ticari bankalarının yüksek derecede entelektüel sermaye etkinliğine sahip olduğunu göstermiştir. Belirtilen araştırmada ticari bankaların entelektüel sermaye etkinliğinin, sigorta şirketlerinin entelektüel sermaye etkinliğinden fazla olduğu da belirtilmiştir.650
Taylant bankalarının entelektüel sermayelerinin ölçülmesi amacıyla da, Katma Değer Entelektüel Katsayısı yöntemi kullanılarak 2008 yılında bir araştırma gerçekleştirilmiştir. Belirtilen araştırma sonuçlarına göre, entelektüel sermaye etkinliği ile bankaların finansal performansları arasında güçlü bir bağ olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, bankaların entelektüel sermaye kapasiteleri arttıkça, maliyetlerin daha etkin bir şekilde yönetildiği bulunmuştur. Bunun yanında, bankalarda insan kaynakları yönetiminin de maliyet etkinliği hususunda önemli bir faktör olduğu ortaya konulmuştur.651
Japon bankalarının entelektüel sermayelerinin ölçülmesi amacıyla gerçekleştirilen bir diğer araştırma da Katma Değer Entelektüel Katsayısı yöntemini kullanmış ve 2004 yılında yayınlanmıştır. Belirtilen araştırmada, Japon Bankalar Birliği’ne bağlı 141 Japon bankasının 1 Nisan 2000 ile 31 Mart 2001 tarihleri arasındaki verileri analiz edilmiştir. Diğer bir ifadeyle, Japon bankalarının insan ve yapısal sermayeleri analiz edilerek, değer odaklı performans üzerindeki etkileri mercek altına alınmıştır. Araştırma sonuçlarına göre en iyi performans endeksine sahip bankalar, aynı zamanda entelektüel
-
Goh, s. 394.
-
Maheran, N, Isa, F. M, Rozhan, N, s. 5.
-
Saengchan, s. 11-12.
sermayenin kullanımı bakımından iyi göstergelere sahip bankalardır. Belirtilen bankalarda fiziksel sermayenin kullanımı ise daha düşük seviyelerde bulunmaktadır.652
Entelektüel sermayenin ölçülmesi konusuna bankacılık sektörü açısından göz attığımızda, literatürde Amerikan Merkez Bankası’nın (Federal Reserve - FED) eski başkanlarından Alan Greenspan’ın görüşlerinin de yer aldığını belirtmemiz gerekir. Alan Greenspan’a göre Tobin’in Q rasyosu ve piyasa değeri ile defter değeri arasındaki farkın hesaplanması yöntemleri, bankacılık sektöründe de entelektüel sermayenin ölçümü için uygun metotlardır. Zira, yüksek Q ve Piyasa Değeri - Defter Değeri (PD – DD) oranları, bankacılık sektörü için de teknolojiye ve insan sermayesine olan yatırımlara işaret etmektedir. Spesifik olarak Tobin’in Q rasyosu ise, iktisatçıların tekel rantları şeklinde bahsettikleri unsurun bir ölçümüdür. Tekel rantları, bir firmanın başka hiçbir firmanın sahip olmadığı bir şeye sahip olması neticesinde olağanüstü yüksek gelirler elde etme kapasitesini tanımlamaktadır. Bu ifade, entelektüel sermaye faktörünün önemini çok iyi bir şekilde açıklamaktadır. Belirli bir sektörde şirketlerin sabit varlıklarının denk olması sıkça rastlanan bir durumdur. Ancak sektördeki firmalardan birinin daha fazla gelir elde etmesine imkan sağlayan, kendine özgü ve benzersiz birşeye sahip olması ciddi farklar yaratacaktır. Dolayısıyla, Alan Greenspan’ın bankacılık sektöründe entelektüel sermayenin ölçümü için Tobin’in Q rasyosu ve PD-DD oranını uygun bulması bu nedenlerden ileri gelmektedir.653
Bankacılık sektöründe entelektüel sermayenin ölçümü için insan sermayesi, yapısal sermaye ve müşteri sermayesiyle ilgili ölçüm göstergeleri de belirlenmektedir. Bu uygulama, daha önceki bölümlerde değinildiği gibi bankalar haricindeki işletmelerce de gerçekleştirilmektedir. Bankalar insan sermayesiyle ilgili olarak personel becerileri ile yetkinliği, yenilik geliştirme kapasitesi ve çalışan motivasyonu gibi göstergeleri dikkate alırken, yapısal sermayeyle ilgili olarak teknoloji ve süreç kalitesi ile ürün teknolojisi gibi kriterleri değerlendirmeye tutmaktadırlar. İlişki sermayesi kapsamında dikkate alınan göstergelere ise müşteri sadakatı ve müşterilerle gerçekleştirilen ilişkinin yoğunluğu örnek
-
Mavridis, s. 92, 95, 110.
-
Stewart, “Intellectual Capital”, s. 230-231.
olarak verilebilir.654 Bankalar ile diğer işletmeler, müşteri sadakatı ve ilişkilerinde daha başarılı sonuçlar elde etmek için son yıllarda müşteri ilişkileri yönetimi sistemlerini uygulamaktadırlar.655
Ayrıca, bankaların insan sermayesini ölçmek için göz önüne aldığı kriterlere daha detaylı bir şekilde yer verirsek, uzaktan eğitim faaliyetlerine katılan personel yüzdesi, genel olarak eğitim aktivitelerine iştirak eden çalışan oranı, personel başına eğitim süresi, çalışanların ortalama yaşı, bankada çalışan erkek ve bayan personel oranları, üniversite mezunu çalışan yüzdesi, kıdemli personelin ortalama olarak bankada çalıştığı yıl sayısı, esnek ücretlendirmeye tabi çalışan yüzdesi ve terfi eden personel oranı gibi göstergelere yer verildiğini belirtmek isabetli olacaktır.656
Bankalarda yapısal sermayeyi ölçmek için belirlenmiş göstergeleri daha detaylı bir şekilde incelediğimizde ise, personel başına düşen bilgisayar sayısı, banka tarafından sunulan ürün ve hizmetlerin adedi, yeni ürünlerin sayısı, aylık olarak bankanın websitesine yapılan ziyaret adedi, aylık olarak bankanın intranet sayfalarına yapılan ziyaret sayısı, internet portallarının adedi ve intranet forumlarının sayısı gibi kriterleri vurgulamak gereklidir.657
Son olarak ilişki sermayesini ölçmek için ise bankalar, müşteriler tarafından iletilen şikayet sayısı, telefon bankacılığından memnun kalan müşteri yüzdesi, telefon aracılığıyla gerçekleştirilen bankacılık işlemlerinin sayısı, internet bankacılığı müşterilerinin adedi ve müşterilerle yürütülen ilişkinin yıl bazında ortalama süresi gibi göstergeleri kullanmaktadırlar.658
-
Spatafora, s. 20-22.
-
Emrem, E, “Entelektüel Sermaye ve Bileşenlerinin Kavramsal Analizi”, İş Güç Endüstri İlişkileri ve İnsan Kaynakları Dergisi, Cilt: 6, Sayı: 1, 2004, http://www.isgucdergi.org/?p=makale&id=186&cilt=6&sayi=1& yil=2004, (9 Mayıs 2009).
-
Spatafora, s. 23-25.
-
Spatafora, s. 26-28.
-
Spatafora, s. 29-30.
Dostları ilə paylaş: |