Başariyi taniyalim

ÖNSÖZ

Okullarımızın görevi; TÜRK MİLLİ EĞİTİMİNİN GENEL AMAÇLARI doğrultusunda, öğrencilerimizi İYİ İNSAN-İYİ VATANDAŞ olarak yetiştirmektir.

Bugünkü milli eğitim uygulamalarımızla, okullarımızda özlenen başarıya ulaştığımızı söyleyemeyiz: Her ders yılı sonunda geriye dönen öğrencilerimizin sayısının azımsanmayacak kadar yüksek olduğunu görüyoruz. Üstelik, bir üst sınıfa geçenlerin sayısı GERÇEK BAŞARIyı değil, GÖRÜLEN BAŞARIyı göstermektedir... Öğretmenlerimizin kanaat notlarına göre alınan bugünkü sonuçlar sadece görülen başarıdır. Gerçek başarıda esas olan sayı değil kalitedir.

GERÇEK BAŞARI, öğrenciyi bedenen, ruhen ve zihnen bütünüyle geliştiren, ona KİŞİLİK KAZANDIRAN İDEAL BAŞARIDIR. Gözlemlerimize göre, bugünkü Milli eğitim uygulamalarımızda, GERÇEK BAŞARI, GÖRÜLEN BAŞARININ ÇOK ALTINDA seyretmektedir.

Okullarımızdaki genel başarısızlığın öğretmenden, öğrenciden, aileden, içinde yaşanılan sosyal çevreden gelen önemli nedenleri vardır. Başarısızlığın asıl nedeninin, ÖĞRENCİYİ BAŞARIYA ULAŞTIRACAK VERİMLİ ÇALIŞMANIN ve İYİ ÖĞRENMENİN YOLLARININ BİLİNMEYİŞİ olduğu görüşündeyim.

Bilindiği üzere: EN İYİ ÖĞRENME, KİŞİNİN KENDİ GAYRETİYLE ve KENDİ KENDİNE ÇALIŞARAK OLUŞAN ÖĞRENMEDİR. "Okullarda Başarının Yolları"nı bilen ve uygulayan öğrenciler, kendi kendilerine çalışarak ve kendilerini gayrete getirerek en iyi öğrenme ortamını geliştirebilirler. Bu gerçeğin bilincinde olan öğrenciler, öncelikle başarının yollarını öğrenmeli ve buna uymalıdırlar...

Bu görüşten hareketle: Okullarda başarının yollarını gösteren; öğrenciye, öğretmene, anneye, babaya ve herkese rehber olabilecek yazılı bir eser hazırlamayı gerekli gördüm ve bunu kendime milli bir görev bildim. Bu gaye ile, ilk plânlaması 1982 yılında yapılan elinizdeki 3 ciltlik eser, "OKULLARDA BAŞARININ YOLLARI" genel adıyla yaklaşık on yılda yazılıp tamamlanabildi. Bu arada, resmen görevlendirilen, üniversite öğretim üyesi bir eğitim uzmanının, usulüne uygun olarak hazırladığı inceleme raporunda, övgülü ve olumlu görüşlerin yanı sıra, şekli yönden iyi niyetli eleştiriler de yer almıştı. İşte bu iyi niyetli eleştirilerin de ışığında, eser baştan sona tarafımdan yeniden okunmuş, gerekli düzeltme ve yeni düzenlemeler yapılmıştır...

Eğitim uzmanının 5 cilt olarak incelediği eser, yeni düzenlemeyle: "Başarıyı Tanıyalım", "Başarının Şartları" ve "Başarının Birinci Şartı: SAĞLAM VE SAĞLIKLI OLMAK" özel isimleriyle 3 cilt olarak basıma hazırlanmıştır.

Eserin her üç cildinde yer alan bilgiler, görüş ve duyuşlar; mesleğine gönül vermiş, okumayı ve araştırmayı seven idealist bir öğretmenin, hayat boyu edindiği tecrübelerinin ve süregelen birikimlerinin kağıt üzerine dökülüşü olmuştur!..

Eserin yazılmasında, her cildin sonunda yer alan kaynak kitaplara bağlı kalınmamıştır: Tecrübe ve birikimlerimin yanı sıra, yeri geldikçe, her an yanı başımda bulunan çeşitli ansiklopedilerden, sözlüklerden, dergilerden, broşürlerden, atasözü kitaplarından; çeşitli takvim yapraklarından, gazete kupürlerinden yeterince faydalandım. Ayrıca, sohbet mahiyetindeki karşılıklı konuşmalardan değerli görüşler aldım.

Milli bünyemize yabancılaşmayan, geliştirdiği değer duyguları ve iyi davranışları ile yücelen, özlediğimiz İdeal Türk Gençliğinin yetişmesini etkileyecek kaliteli bir eserin yazılabilmesi için, ulaşabildiğim her şeyden ve herkesten faydalandım... Her konuyla ilgili topladığım bilgiler, birbirine katılmış, hamur edilmiş, hayat tecrübelerimin ışığında kendi muhakeme gücümle yoğrularak yeniden oluşturulmuş ve geliştirilerek yazılmıştır.

"OKULLARDA BAŞARININ YOLLARI" genel adıyla, 3 cilt olarak düzenlenen eserimde amaçlanan başarı: Öğrenciye sadece not aldıran, sınıf geçiren ve okul bitirten şekli bir başarı değil; BEDENEN, RUHEN VE ZİHNEN BÜTÜNÜYLE GELİŞTİREREK ÖĞRENCİYE, KİŞİLİK KAZANDIRAN ideal başarıdır.

Çok sevdiğim değerli öğrencilerimi, yetişmekte olan -rehberliğe muhtaç- bugünkü gençliğimizi ve de gerçek başarıya er geç ulaşacağı iyimserliği içinde bulunduğum yarının İdeal Türk Gençliğini, daima gözlerim önünde canlandırarak ve bütün benliğimi vererek, çok şükür bu eseri yazabildim!...

Öğrenci sevgisi, insan sevgisi ve insanlara yardımcı olmak duygusuyla yoğrulan yüreğimin de katkısıyla; yıllar boyu süregelen sabırlı, azimli ve ciddi bir çalışmanın ürünü olarak bu eser oluşmuştur... İşte bu eser, böyle bir ruh hali içinde yazılmış, yazılacak diğer eserlere de yol açılmıştır. Keşke daha önce yayınlanabilseydi...

Eser yazılırken, öğrencilerde milli duygu, milli heyecan, millet sevgisi ve millete hizmet duygusunu geliştirmek önde gelen hedefim olmuştur. Öğrencilerin değer duygularını daima canlı tutmak; onlara iyi davranışlar kazandırmak, düşüncelerini geliştirmek, iradelerini güçlendirmek başlıca amacım olmuştur.

Eserin 2. cildinde, irade eğitimine özel yer verilmiş ve öneminin gerektirdiği şekilde işlenmiştir. Aslında, okununca da görüleceği üzere, Eser bütünüyle, baştan sona irade eğitimi niteliğindedir. İşlenen bütün konularda, öğrenciyi yönlendirmeye, geliştirmeye ve değiştirmeye yönelik önemli mesajlara yer verilmiştir.

Dilbilgisi kurallarına uyarak, yaşayan Türkçe'mizle yazılan eserde, herkesin kolayca anlayacağı sade bir dil; açık, akıcı ve etkileyici bir üslûp kullanılmaya özen gösterilmiştir...

Birbirinin tamamlayıcısı olan bu 3 ciltlik eser, öğrencilerimizin bir nevi başarı anahtarı olacaktır. Anahtarla kapıyı açıp içeri girecek olan öğrenci, içeride olup biten her şeyi görebilecek ve göreceği her şeyden gerekli dersi alabilecektir...

Geniş bir tecrübenin ve sürekli bir çalışmanın ürünü olan bu eser, her ne kadar öğrencilerimize hitaben ve daha çok öğrencilerimiz faydalanacağı düşüncesiyle yazılmışsa da; sanıyorum, öğrencilerimiz kadar, belki onlardan daha fazla öğretmenlerimize yol gösterici olacaktır. Çocuklarının gelişmesine rehberlik etmede, öğrenci velilerine de ışık tutacaktır.

Sadece öğrenciler, öğretmenler ve öğrenci velileri için değil; mesleğinde ilerlemek isteyen herkes için faydalı olacağına yürekten inandığım bu 3 ciltlik eserimi BÜYÜK MİLLETİMİN HİZMETİNE SUNUYORUM.

Saygılarımla, Eylül 1999

Emekli Öğretmen

Rasim Pehlivanoğlu