04.02.2018
2. ORDU HAREKÂT MERKEZİ ZİYARETİ, HATAY
Gördüğümüz şudur: Planlanan bu Zeytin Dalı Harekâtı beklediğimiz şekilde, planladığımız şekilde devam ediyor. Zaman zaman hava şartlarından kaynaklı olumsuzluklar yaşasak da bunlar gelip geçici şeyler, inşallah bunları da aşacağız ve ülkemize vaki 90’ın üzerinde bugüne kadar roket saldırısı oldu. Sivil vatandaşlarımız, şehitlerimiz var, askerlerimiz var. Dün maalesef bir tankımız hedef alındı ve beş kahraman askerimiz şehadet şerbetini içti.
Dolayısıyla bu harekâtla ilgili bazı ülkelerden gelen yorumlar ve rahatsız edici beyanatların hiç ama hiç önemi yok. Mesele vatandaşımızın can ve mal güvenliği olursa, mesele hudutlarımızın emniyeti olursa, mesele terör örgütünün ülkemize ve milletimize düşmanca faaliyetleri olursa gerisi teferruattır. Arkalarında kim olursa olsun bizim için fark etmez. Türkiye Cumhuriyeti Devleti büyük bir devlettir, bu millet büyük bir millettir. Bugün cenazede de gördük, yediden yetmişe, çocuğundan dedesine varıncaya kadar bütün vatandaşlarımız tek vücut birlikte teröre lanet okuyor; kahraman askerimize, polisimize, jandarmamıza dua ediyor.
Dolayısıyla değerli arkadaşlar, işiniz kolay değil, ama Türkiye Cumhuriyeti tarihine baktığınız zaman bundan çok daha zor şartlarda memleketin istiklalini, geleceğini ecdadımız nasıl korudu, bize bu cennet vatanı emanet ettiyse, biz de elimizdeki bu imkân ve kabiliyetlerle daha fazlasını yapacağız. Ve milletimizin geleceği için, çocuklarımızın aydınlık yarınları için bu görevi seve seve, gece gündüz demeden, yorulmak nedir düşünmeden yapıyorsunuz. Hepinizi yürekten kutluyorum, hepinizin alnından öpüyorum. Allah yâr ve yardımcınız olsun.
Hükûmetimiz bütün imkânlarıyla sizin bu görevinizi en iyi şekilde yapmanız için gayret ediyor, çalışıyor.
Cumhurbaşkanımızın özellikle sizlere selamları var, gözlerinizden öpüyor.
İnanırsanız başarırsınız.
04.02.2018
ŞEHİT OLAN TEDAŞ İŞÇİSİ ŞAHİN ELİTAŞ'IN AİLESİNE TAZİYE ZİYARETİ, HATAY
Türkiye Cumhuriyeti Devleti güçlüdür. Cumhurbaşkanı'yla, Başbakan olarak, bakanlarımız olarak kahraman ordumuz, Mehmedimiz, polisimiz, jandarmamız 7 gün 24 saat her yerde, dağda, bayırda, vadide, yurt içinde, yurt dışında, her yerde bu beladan memleketi, milleti kurtarmak için topyekûn bir mücadele veriyoruz.
Sizler burada, hududa yakın yerde, Hatay’da yaşayan vatandaşlarımız olarak en yakından biliyorsunuz, şahit oluyorsunuz. Şunu bilmenizi istiyorum: Bu saldırılar sadece PKK, PYD, YPG, DEAŞ örgütünün saldırıları değil, bunların arkasında gizlenen güçler var. Bunlara her türlü silahı, her türlü imkânı sağlayan ülkeler var, bunları da biliyoruz. Ama biz Türk milletiyiz, biz bu mücadeleyi daha önce de verdik. Bizimle böyle bir mücadeleye girişenler kendileri düşünsün. Bu milletin nelere muktedir olduğunu bilmeyenler varsa, onlara da bunu göstermeye bu aziz millet muktedirdir ve inşallah gösterecektir.
Buraya Cumhurbaşkanımızın size selamını getirdik. Tabii ki zor günler geçiriyoruz, ama sonu iyi olacak inşallah. 35 yıldır başımızın belası olan bu alçak terör örgütlerini değil onların arkasında duranları da bütün dünyaya göstereceğiz, teşhir edeceğiz. Bu ülkemizin istiklal ve istikbal mücadelesidir. Birliğinin, beraberliğinin tahkim edilme meselesidir. Buraya gelince gördüğüm manzara beni ve bakan arkadaşlarımı fevkalade memnun etti, gururlandık. 7’den 70’e herkes sabırsızlanıyor, biz ne zaman gideceğiz, biz de gidelim. Bu duygu önemli. Gitmelerine ihtiyaç elbette ki olmayacak, ama bu duyguya sahip olması bu milletin her türlü silahtan, her türlü güçten daha üstün bir şey. Bunu gördük, ziyadesiyle bahtiyar olduk, mutlu olduk. Böyle bir milletin bir ferdi, bir evladı olmaktan bir kez daha gurur duydum, Allah hepinizden razı olsun.
Şehidimizin mekânı cennet olsun.
04.02.2018
GAZETECİLERE YAPILAN AÇIKLAMA, KİLİS
Değerli basın mensupları, bugün İçişleri Bakanımız, Ulaştırma Bakanımız ile beraber Hatay’a ve Kilis’e ziyarette bulunduk. Hatay’da daha önceki füze saldırılarında şehit olan aileleri ziyaret ettik, ayrıca dün şehit olan astsubayımızın cenazesine katıldık Kırıkhan’da.
Harekât Komuta Merkezi'ne ziyarette bulunduk.
Öğleden sonra akşamüzeri de Kilis’e geldik. Kilis’te yine Çalık Camisi'nde ibadet esnasında şehit edilen Muzaffer amca ve karşısındaki Suriyeli kardeşimizin yakınlarına taziye ziyaretinde bulunduk. Milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız bu ziyarette bizlerle beraberdiler.
Daha sonra Kilis’te esnafla selamlaştık, onların dertlerini dinleme fırsatı buldum.
Programımız öncesinde de hem Hatay’da Hatay Valimiz, hem Kilis’te Kilis Valimiz bu programlar hakkında, yani Zeytin Dalı Harekâtı’nın başladığından bugüne geçen süre içerisinde yapılan faaliyetleri bizlere anlattılar kapsamlı bir şekilde.
20 Ocak’ta başlayan ve bugün 15. günü tamamlanan Zeytin Dalı Harekâtı, planlandığı şekilde devam ediyor, askeri açıdan operasyon başarılı bir şekilde devam ediyor. Bu arada tabii karşı tarafta terör örgütü alçak saldırılarını da sürdürüyor. İlk günden bugüne kadar, önceki 700’ün üzerindeki saldırı ve tacizi saymıyorum, geçmiş aylara, geçmiş yıllara ait, operasyonun başladığı günden bugüne kadar Hatay’a 60, Kilis’e 34 olmak üzere toplam 94 füze saldırısı yapılmış, yedi sivil vatandaşımız şehit olmuş, yüz on üç vatandaşımız da yaralanmıştır. Yine bu süre içerisinde de Türk Silahlı Kuvvetleri 538 belirlenen hedefi imha etmiş, 935 terörist de etkisiz hale getirilmiştir.
Evet, tabii bu operasyon dolayısıyla Kilis’te, Hatay’da olsun esnafımızın işleriyle ilgili birtakım sorunlar da söz konusudur. Sigorta, vergi, kredi gibi taahhütlerini yerine getirmekte zorlanıyor. Bununla ilgili Bakanlar Kurulu kararımız -Bakanlar Kurulu toplantımızı yarın gerçekleştireceğiz- önceden aldığımız bazı tedbirler vardı, daha kapsamlı bir tedbir üzerinde bir karar vereceğiz.
Tabii ilk günden bugüne hem Hatay, Hem Kilis Valiliğimizin emrine gerekli kaynak, parasal destek yapılmaktadır. Mağdur olan vatandaşlarımızın ihtiyaçları, kısa vadeli ihtiyaçları görülmektedir.
Bugünkü ziyaretlerimizde gördüğümüz en önemli husus, gerek Kilis’te, gerek Hatay’da, ilçelerinde vatandaşımızın morali çok yüksek. Bu operasyon dolayısıyla atılan roketlerden, füzelerden dolayı herhangi bir moral bozukluğu olmadığı gibi, aynı zamanda teröre karşı ülkemize yapılan bu saldırıya karşı da çok daha hırslanmış, bilenmiş bir durumdalar. Karşılaştığımız her vatandaşımız, her insanımız bize, biz de gidelim ve ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. diyor. Dolayısıyla şahsım ve arkadaşlarım olarak böyle büyük bir milletin bir evladı olmaktan bir kez daha gurur duydum.
Bu milletin geçmişinde çok büyük zaferler vardır, Çanakkale’de, İstiklal Harbi'nde nasıl istilacılara gereken dersi verdiysek, bugün de milletimizin can ve mal güvenliğine tehdit oluşturan, sınır güvenliğimize zarar veren, hem ülkemizde, hem komşu topraklarda, Afrin’de, Fırat Kalkanı bölgesinde PKK, PYD, YPG, DEAŞ, bilumum terör örgütlerinin zulmünden inim inim inleyen Suriyeli kardeşlerimizi de rahata erdirmek, onların can ve mal güvenliğini sağlamak için kahraman Mehmetçiklerimiz, polisimiz, jandarmamız, güvenlik birimlerimiz canla, başla fedakârca çalışıyor, gayret gösteriyor. Bu vesileyle bütün bu operasyonlarda görev alan kardeşlerimizi, kahraman Mehmetçiğimizi Allah muvaffak etsin diyor, Allah onların yâr ve yardımcısı olsun diyorum, alınlarından öpüyorum. Onların her biri Türk milletinin gurur abidesidir, hepsiyle gurur duyuyoruz, iftihar ediyoruz.
Değerli vatandaşlarım, Türkiye bu bölgede barışın, istikrarın adresidir. Türkiye sadece 81 milyon vatandaşının geleceği için değil, aynı zamanda güneyinde yaşayan milyonlarca Müslüman kardeşlerinin, Arap, Kürt, Türkmen kardeşlerinin veya farklı etnik gruba mensup kardeşlerinin geleceği için, huzuru için de büyük bir mücadele vermektedir. Müttefik diye düşündüğümüz bazı ülkelerin ne yazık ki bu terör örgütleriyle iş tutuyor olması, milletimizi ve bizi ciddi anlamda rahatsız etmektedir. Bugün atılan füzelerin, atılan roketlerin ve terör örgütlerinin elindeki silahların nereden geldiğini çok iyi biliyoruz. Onun için dost bildiğimiz bu ülkelere bu vesileyle bir kez daha buradan diyoruz ki, terör örgütleriyle düşüp kalkmaktan vazgeçin. Devletler devletlerle iş yapar, insan öldürmekten başka meziyeti olmayan aşağılık terör örgütleriyle hiçbir yere varamazsınız, hiçbir terör örgütünü yok edemeyeceğiniz gibi, bölge insanının da sempatisini, güvenini kazanamazsınız. Türkiye'nin dostluğuna çok önem verin. Ama ülkemize husumet gösterenler, düşmanlık edenler de şunu iyi bilsin ki; bu da karşılıksız kalmaz ve nitekim kalmıyor.
Bugün Fırat Kalkanı bölgesinde Cerablus’tan Azez’e kadar iki bin kilometrekarenin üzerindeki bu topraklarda huzur var, barış var, kardeşlik var. Bölgedeki valilerimiz, görevlilerimiz oraya dönen yüz bin civarındaki Suriyeli kardeşlerimizin hayata tutunmaları için hiçbir fedakârlıktan kaçınmıyor. Okullar açılıyor, yüz elli binin üzerinde öğrenci var, hastaneler faaliyete geçti, ticari hayat başladı, insanlar Suriye’deki iç savaşın doğurduğu o şoktan, o travmadan artık kurtuldu, yerleşik hayata geçiyor. Dolayısıyla Türkiye bu bölgelere barış getiriyor, huzur getiriyor, kardeşliği tesis ediyor.
Alçak terör örgütü ne yazık ki birçok ülkede bir algı operasyonu üzerinde çalışıyor, kara propaganda yapıyor. Türk askerinin sivilleri hedef aldığını filan, bu yalana bile başvurmaktan çekinmiyor. Nasıl sivillerin hedeflendiği, nasıl binaların yerle bir edildiği, nasıl acımasızsa sivil insanların katledildiğini görmek istiyorsanız Kilis’e gelin, Hatay’a gelin, Reyhanlı’ya gidin, Hassa’ya gidin, Kırıkhan’a gidin, göreceksiniz. 94 tane füze ve roketin 15 günde buralarda patlatıldığını ve birçok insanımızın hayatını kaybettiğini, yaralandığını ve 7 sivil vatandaşın tedavi altında olduğunu göreceksiniz.
Onun için, bize karşı bu karalama kampanyasını yapanlara da itibar edenlere de bir çift sözümüz var. NATO’da müttefikimizsiniz ve çeşitli alanlarda birlikte çalışıyoruz, eğer bu ittifaklık devam edecekse çapulcuların sözüne itibar etmeyeceksiniz, Türkiye gibi dostluğuna güvenilir bir ülkenin sözlerine itibar edeceksiniz. Aksi halde Türkiye olarak, Türk Devleti olarak, aziz milletimiz olarak biz gereken tedbirleri alırız, ülkemizin, milletimizin başına bela olan bu terörün de üstesinden geliriz.
Bunun için milletimize bir sözümüz var. Başlarken dedik ki, terör belasını bu milletin gündeminden çıkaracağız ve bunun için gece gündüz demeden polisimiz, jandarmamız, güvenlik korucumuz, özel harekâtçımız, Silahlı Kuvvetlerimizin mensupları büyük bir özveriyle, büyük bir gayretle çalışıyorlar. İnşallah bu işler geride kalacak, daha güzel günleri ülkemizin, gençlerimizin geleceğe yönelik hayallerinin gerçeğe dönüşeceği bir Türkiye’yi hep birlikte inşa ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konudaki kararlı tutumu ve Hükûmetimizin operasyon konusundaki tüm desteği ve milletimizin arkamızda topyekûn olarak durması bizim en büyük gücümüz, en büyük kaynağımızdır.
Allah Mehmetçiklerimizin yâr ve yardımcısı olsun, bu vatan için, bu millet için canını seve seve veren şehitlerimize rahmet eylesin, mekânları cennet olsun. Yaralı kardeşlerimize acil şifalar versin diyor, hepinize teşekkür ediyorum, sağ olun.
05.02.2018
PTTMESSENGER UYGULAMASI İLE 2.ORDU HAREKÂT MERKEZİ’NE CANLI BAĞLANTI, ANKARA
BAŞBAKAN BİNALİ YILDIRIM: Nasılsınız iyi misiniz?
2. ORDU KOMUTANI İSMAİL METİN TEMEL: Sağ olun, saygılar sunarım. Başta zatıâliniz olmak üzere, bütün bakanlarımıza 2. Ordu Karargâhı personeli ve şahsım adına hürmetlerimi arz ederim.
BAŞBAKAN BİNALİ YILDIRIM: Teşekkür ediyoruz, bakanlarımızın da size selamları var, başarı dilekleri var. Şu anda sizi dinliyorlar bütün bakan arkadaşlar. Bugünkü görüşmememizde PTT Genel Müdürlüğümüzün tamamen yerli ve millî imkânlarla geliştirdiği bir haberleşme programının tanıtımını yapıyoruz. Bu vesileyle sizin aracılığınızla Zeytin Dalı Operasyonu’nda görev alan bütün kahraman Mehmetçiğe başarılar diliyoruz, selamlarımızı gönderiyoruz.
2. ORDU KOMUTANI İSMAİL METİN TEMEL: Çok sağ olun Sayın Başbakanım. Biz de yerli ve millî bir faaliyete şahit olduğumuz için gurur duyduk. Her türlü desteğiniz için başta zatıâliniz olmak üzere yine bakanlarımıza hürmetlerimizi arz ederiz.
BAŞBAKAN BİNALİ YILDIRIM: Görüntü de bayağı net, yani çözünürlüğü yüksek bir görüntü var, bu da güzel bir ürün olduğunu gösteriyor.
2. ORDU KOMUTANI İSMAİL METİN TEMEL: Evet Sayın Başbakanım.
BAŞBAKAN BİNALİ YILDIRIM: Malum biz Pazar günü oralardaydık, gerekli bilgiler aldık. Kısaca operasyon hakkında da bir değerlendirme yaparsanız memnun olurum Bakanlar Kurulumuza.
2. ORDU KOMUTANI İSMAİL METİN TEMEL: Başüstüne.
Harekâtımız Sayın Başbakanım, planlandığı şekilde devam ediyor. Hem askerimiz, hem de sivil halkın zarar görmemesi için her türlü gayreti gösteriyoruz. Çünkü Afrin halkı kardeşimizdir. Kaldı ki bu coğrafyada Türk, Arap, Acem, Kürt, bütün halklar kardeş. Dolayısıyla biz her türlü hassasiyeti gösteriyoruz. Kimsesizlerin kimsesi olan Türkiye Cumhuriyeti, bölge halkına her türlü gıda ve sağlık yardımını yapıyor. Bizim hedefimiz teröristlerdir tamamen. Harekâtın sonunda da Afrin halkının bu teröristlerin baskı ve zulmünden de kurtulacağına inanıyoruz. Harekâtımızı başlangıçta da arz ettiğim gibi sürat ve emniyet dengesiyle, imkân, zaman, mekân faktörlerini dikkate alarak terörist durumu, hava ve arazi şartlarıyla birlikte değerlendirerek harekâtımızı sevk ve idare ediyoruz. Destekleriniz için çok sağ olun, arz ederim.
BAŞBAKAN BİNALİ YILDIRIM: Evet, teşekkür ediyoruz. Biz de sizlere başarılar diliyoruz, bütün kahraman Mehmetçiğe de başarılar diliyor, alınlarından öpüyoruz.
2. ORDU KOMUTANI İSMAİL METİN TEMEL: Sağ olun Sayın Başbakanım.
BAŞBAKAN BİNALİ YILDIRIM: Hadi kolay gelsin, Allah yardımcınız olsun.
2. ORDU KOMUTANI İSMAİL METİN TEMEL: Sağ olun.
BAŞBAKAN BİNALİ YILDIRIM: Arkadaşlarımızın da selamı var.
2. ORDU KOMUTANI İSMAİL METİN TEMEL: Sağ olun.
10.02.2018
AK PARTİ MUĞLA 6. OLAĞAN İL KONGRESİ, MUĞLA
Değerli yol arkadaşlarım, Muğlalılar, AK kadınlar, AK gençler sizleri sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum. Sözlerimin başında buradan Bodrum’a, Marmaris’e, Dalaman’a, Datça’ya, Fethiye’ye, Köyceğiz’e, Milas’a, Ortaca’ya, Ula’ya, Yatağan’a, Menteşe’ye, Seydikemer’e, Kavaklıdere’ye kadar bütün Muğlalı kardeşlerimi sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum. Dışarıda bekleyen kardeşlerimize ve buradan 81 milyon vatandaşımıza da selamlarımızı, sevgilerimizi gönderiyorum.
Evet, turizmin baş şehri, buradan efelerin, Yörüklerin otağı Muğla’nın o güzel ilçelerini bile sayarken insanın yüreği ferahlıyor. Muğla’nın güzelliklerini göremeyen, ben dünyayı gördüm tanıyorum demesin. Bugün AK Parti İl Kongremiz için buradayız, bu vesileyle bir aradayız. Bu kongremizin ülkemiz için, milletimiz için, Muğlamız için, partimiz için hayırlı, uğurlu olmasını Mevla’mdan diliyorum. -Muğla seninle gurur duyuyor- Biz sizlerle gurur duyuyoruz.
Geçtiğimiz Temmuz ayında Yörük Türkmen şenliğinde beraber olmuştuk, oradaki o muhteşem coşkuyu, o muhteşem sevgiyi unutmamız asla mümkün değil.
Değerli kardeşlerim, AK Parti’yi anlamak için şöyle geçmişe uzanmak gerekiyor, 15 yıla bakmak gerekiyor. 2002’den bugüne yaşadığımız onca sıkıntıya rağmen dünyayı kasıp kavuran ekonomik krize rağmen ne var? 3 kat büyüyen bir Türkiye var. Kimin sayesinde? AK Parti iktidarı ve milletin sayesinde, AK Parti lideri Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları sayesinde. Dünyanın en hızlı büyüyen ülkelerini de solladık. Geçen sene üçüncü çeyrekte yüzde 11,1’le Çin’i de solladık, birinci sıraya oturduk. Türkiye’ye birincilik yakışır değil mi Muğlalılar? Böylece son 24 çeyreğin rekorunu da kırmış olduk. Bölgedeki, kalkınmadaki hizmet ve altyapı eşitsizliğini gidermek için büyük mücadeleler verdik. Türkiye doğudan batıya, kuzeyden güneye gelişti, kalkındı.
Bu ülkede her seferinde karamsarlık pompalayan felaket tellallığı yapanlar hiç eksik olmadı. Fakat bunlara rağmen ekonomimiz sağlam temeller üzerinde durmaya, büyümeye devam ediyor. Hamdolsun ki Türk ekonomisi 2008’den beri her türlü saldırıya karşı testten geçti, dayanıklılığı bir kez daha görüldü.
Değerli kardeşlerim, on bir yıldır hayalleri gerçeğe dönüştürerek bugünlere geldik. Dağ gibi sorunları, dağ gibi hizmetlere dönüştürdük. Sorunlarımızı torunlarımıza havale etmedik. Huzur için, sosyal adalet için, istikrar için, kalkınma için çalıştık. Hayata geçirdiğimiz her icraat için ne dedik: “Hayaldi gerçek oldu.” 16 yıldır nereden nereye geldiğimizi Muğla’ya bakın siz göreceksiniz. 16 yıl önce Muğla sadece 39 milyon ihracat yapıyordu, 39 milyon dolar. Şimdi ne kadar yapıyor? 450 milyon dolar ihracat yapıyor. 15 yılda 12 kata çıkmış. 2002 yılından bu tarafa Türkiye 180 milyar dolardan daha fazla doğrudan yatırım aldı, fabrikalar yapıldı, üretim tesisleri yapıldı Türk ekonomisine katkı sağlandı. Bakın AK Parti iktidara geldiğinde değerli Muğlalılar, yıllık bütün yatırım özel sektör, kamu sektörü 1 yıllık yatırım 70 milyardı. Şu anda 900 milyara çıktı, 900 milyar! 10 kattan fazla, 11 kat. 12 aylık ihracatımız yüzde 10’un üzerinde arttı, ihracat artmaya devam ediyor. 158 milyarı geçtik önümüzdeki ay 160 milyarı da geçeceğiz.
Değerli kardeşlerim, Türkiye’ye 32 milyon misafir geliyor, turist geliyor. Nereye geliyor? Muğla’ya geliyor, Antalya’ya geliyor, İstanbul’a geliyor. Şimdi Mardin’e de gidiyor, Diyarbakır’a da gidiyor, Hakkâri’ye de gidiyor, Cizre’ye de gidiyor, Trabzon’a da gidiyor, yani yurdun her köşesine artık herkes rahatlıkla seyahat ediyor. Türkiye’de, sınırları içerisinde iki tane havalimanı olan bu bölgedeki ikinci ilimiz Muğla’dır. Milas Havalimanı, Dalaman Havalimanı… Aslında Muğla en fazla kıyısı olan illerimizin başında geliyor. 1100 kilometreye yakın kıyı şeridimiz var, neredeyse bütün kara sınırlarımızın yüzde 40’ından oluşuyor, ama hiçbir endişe var mı? Yok. Huzur var, güven var, çünkü deniz var. Deniz özgürlük demektir, deniz vizyon demektir, deniz hoşgörü demektir.
80’li yıllarda Türkiye’ye sadece iki milyon ziyaretçi geliyordu, şimdi on beş katına çıkmışız. Türkiye’de turizm büyümeye devam ediyor. Elhamdülillah 2018 rakamlarımız daha iyi olacak. Şimdiden rezervasyonlar dolmuş vaziyette. Bununla da yetinmedik, tur operatörlerine desteğimiz bu sene de devam edecek.
Değerli kardeşlerim; Muğla 2018’de turizmde yeni bir rekora imza atacak, rakamlar bunu gösteriyor. Bu işler öyle yollarda yürümekle, boş boş konuşmakla olmuyor, çalışarak oluyor, çalışarak. Memleket meselelerine kafa yorarak oluyor. Fikir üretmekle, çare üretmekle oluyor.
Bakın değerli kardeşlerim; Muğla’ya son 15 yılda yaptığımız yatırımların toplamı 16 milyar lira, helalühoş olsun, Muğla daha fazlasına layık. Okullar, hastaneler, yollar, barajlar, toplu konutlar, Muğla’yı bir uçtan diğer uca yatırımlarla donattık. Şimdi de Muğla merkeze 500 yataklı yeni bir hastane yaptık, hayırlı uğurlu olsun. Milas’ta 150 yataklı, Bodrum’da 150 yataklı olmak üzere birer hastane daha yapıyoruz, hayırlı olsun. Ayrıca, Yatağan’a bir hastane, Marmaris ve Dalaman hastanelerini de büyütüyoruz.
Bak şimdi Muğlalı bir vatandaşımızın kendi şivesiyle söylediği bir şeyi burada tekrar edeceğim; “Nenem ıramatlı anlatırdı, eskiden Muğla’ya Dalamanlı Seyfettin’in otobüsü vardı. Sösede bekler, itiş kakış doluşurduk. Karabörtlen’den Çiçekbaba’ya, oradan Ula’ya, oradan da Muğla’ya 3,5 saatte zor inerdik. Hindi Dalaman’dan Muğla’ya bölünmüş söse var, 1 saatte Dalaman’dan Muğla’ya iniveriyoruz gayri.”
İşte neneler Muğla’nın nereden nereye geldiğini bu sözlerle en güzel şekilde anlatıyorlar. Evet Muğlalı vatandaşlarımız; nenelerimiz, dedelerimiz rahat yolculuk yapsın diye -Muğla’ya 80 yılda 90 kilometre bölünmüş yol yapılmış Cumhuriyetten bu tarafa, her sene neredeyse 1 kilometre- AK Parti iktidara gelmiş ne yapmış? 15 yılda 355 kilometre bölünmüş yol yaparak bölünmüş yol uzunluğunu 445 kilometreye çıkarttık, 4 kat artış. 80 yıla göre 15 yılda 4 kat artış.
Göcek ve Karacabey tünellerini tamamladık. Şu anda Milas-Yatağan yolu başta olmak üzere birçok yol çalışmamız devam ediyor. İnşallah Denizli-Muğla yolunu da 2019’un sonunda bitirmiş olacağız, hayırlı uğurlu olsun.
Şimdi gelirken gördüm, Dalaman Havalimanı’na çok güzel bir dış hatlar terminali yapılıyor, Mart ayının sonunda hizmete girecek.Dalaman bu terminalle birlikte Türkiye’nin dördüncü büyük havalimanı haline geliyor, on milyon yolcu kapasitesi. Muğla’ya da, Dalaman’a da bu yakışır.
Tarımda da Muğla’yı ilk sıralara taşıyoruz. Muğla’yı bu yıl tarım teşvikleri alacak iller arasında üst sıraya çıkarttık. Bu desteklerle Muğlalı çiftçilerimizin üretimi daha da artacak, hayırlı, uğurlu olsun.
Her alanda rekordan rekora koşmaya devam ediyoruz. Tabii bunu yaparken sadece yollar yapmadık, havaalanları yapmadık, sadece hastaneler yapmadık, okullar yapmadık, adalet sarayları yapmadık. Başka ne yaptık? Türkiye’nin önünü kesmek isteyen çeteleri, darbecileri, vesayetçileri de eze eze bugünlere geldik. Bunu en iyi Muğla bilir. “Milletin adamı” Cumhurbaşkanımızın 15 Temmuz’da burada hayatına kastetmeye çalıştılar. Alçaklar Cumhurbaşkanımıza suikast yapıp hayatına son vermek istediler. Ama Muğla, Muğla’nın güzel insanları, Yörükleri, efeleri her biri bir kahraman oldu, meydanlara indi onlara gereken cevabı verdi, alçaklara geçit vermedi, Cumhurbaşkanı’na sahip çıktı, demokrasiye sahip çıktı ve FETÖ’cü darbecilere o gece günlerini gösterdiniz. Şehitler verdik, gazilerimiz oldu, ama istiklalimizden, yarınlarımızdan asla vazgeçmedik. Şehitler pahasına ay yıldızlı bayrağımızı indirtmedik, ezanlarımızı dindirtmedik.
Değerli kardeşlerim, bugünlerde Zeytin Dalı Harekâtı devam ediyor, zeytin dalları da burada. Mehmetçikle beraber Özgür Suriye Ordusu’nun kahraman yiğitleri bölgenin huzuru için destanlar yazıyor. Mehmetçik kahraman askerimiz niye orada? Evet, çünkü onlar vatandaşımızın can ve mal güvenliğini koruyor, onlar hudutlarımızın güvenliği için oradalar. Onlar Alçak PKK, PYD, YPG, DEAŞ örgütlerini ortadan kaldırmak için oradalar. O kahramanlarımız bölgeye huzur, barış, kardeşlik getirmek için oradalar. İstikbalimiz ve istiklalimiz için gece gündüz demeden destan yazıyorlar. -Milas seninle gurur duyuyor- Biz sizlerle gurur duyuyoruz, biz Milas’la gurur duyuyoruz, biz milletimizle gurur duyuyoruz.
Sınır güvenliğimiz için yaptığımız bu harekâtı karalamaya çalışanlar, saptırmaya çalışanlar var, ama biz haklıyız onun için güçlüyüz. Sonuna kadar da bu yolda devam edeceğiz.
Değerli gençler, sevgili Muğlalılar, aziz vatandaşlarım, biz Afrin bölgesine savaşa gitmedik. Neye gittik? Orada yıllardan beri Araplara, Kürt kardeşlerimize, Türkmenlere zulüm eden; malını mülkünü elinden alan; genç yaşta kız, erkek çocuklarını askere almaya zorlayan, onları terörist yapmaya çalışan alçak terör örgütünün orada yaptığı zulümleri bitirmek için gittik. Hiçbir devlet, kimse kusura bakmasın yanı başında ur gibi büyüyen bir terör örgütü varsa ona göz yumamaz. Bu doğrudan Türkiye için bir tehdittir, bununla mücadele etmek de hem uluslararası hem de iç hukukumuzdan doğan en tabii hakkımızdır. Sadece teröre odaklı bir harekât yürüttüğümüzü cümle âlem biliyor. DEAŞ, PYD, PKK, adı ne olursa olsun, orada bölge insanına zulüm eden terör örgütlerinden hiçbir terörist kalmayıncaya kadar bu harekât devam edecek. Oralar da aynen Fırat Kalkanı bölgesi gibi terörden temizlenecek, ülkemizde misafir ettiğimiz, savaştan kaçan mülteciler, göçmenler gidip oraya yerleşecekler. Böylece bölgede huzur olacak.
Özgür Suriye Ordusu da terör örgütlerine boyun eğmeyen; ülkesindeki zulme, istilaya, iç savaşa boyun eğmeyen vatansever Suriyelilerden oluşan bir ordudur. Mehmetçikle kol kola, omuz omuza sahada teröristleri bir bir etkisiz hale getiriyorlar. Sivillere zarar veriliyor diye çatlak sesler var, sivillere zarar verme meselesine girersek bunu söyleyenler altından kalkamaz. Afganistan’a bakın, Irak’a bakın, Yemen’e bakın, Afrika’nın ülkelerine bakın. Binlerce sivili yok eden o istilaların hesabını önce siz bütün dünyaya verin. Türk askeri kılı kırk yarıyor, tek bir sivilin canına, malına zarar gelmesin diye çok ama çok titiz bir çalışma yapıyor. Ama siviller konusunda hassas olanlar Reyhanlı’ya, Hassa’ya, Kırıkhan’a, Kilis’e düşen 110 tane roketi, ölen sivilleri, yaralanan vatandaşlarımızı bir türlü akıllarına nedense getiremiyor. -Başbakan bizi Afrin’e götür- Çıkışta hazır olun gidiyoruz.
Kimse “Türkiye”yi, Suriye’yi parselleyenlerle karıştırmasın. Türkiye mazlumların hamisi, zalimlerin de karşısındadır. Türkiye güçlü ve büyük bir ülkedir.
Bölgede değerli kardeşlerim, DEAŞ’la mücadele yapıyoruz diye PKK’ya destek verenleri, söylemleriyle, eylemleriyle, gönderdikleri silahlarıyla onları Türkiye’ye karşı bir tehdit haline getiren sözde dost diyebildiğimiz ülkeleri hepiniz biliyorsunuz. PYD ve PKK’nın dostlarıyla aynı dili kullanan içeride de siyasetçilerimiz var. Ne yazık ki onlar da terör örgütünün ağzından konuşuyor, halleri ortada. Bugünlerde Sayın Kılıçdaroğlu sık sık millî ve yerli olmaktan bahsediyor. İki lafının biri millî olmak, yerli olmak diyor. Bir delikli demiri, tüfeği bile yapamıyoruz, diyor. Ey Kılıçdaroğlu, sen nerede yaşıyorsun, Orta Çağ’dan mı kaldın? Türkiye ne tüfek, ne tabanca… Topunu da yapıyor, İHA’sını da yapıyor, SİHA’sını da yapıyor, helikopterini de yapıyor, tankını da yapıyor. Uyan artık uyan! Millîlik yerlilik lafla olmaz, millîlik yerlilik FETÖ ağzıyla konuşmakla olmaz. Millîlik yerlilik; PKK, PYD ağzıyla konuşmakla olmaz. Önce sen partindeki “PYD terör örgütü değildir” diyenlere dön bak bir, de ki: “Siz millî değilsiniz, yerli değilsiniz, teröristlerin ağzıyla konuşuyorsunuz.” Ondan sonra millî ve yerli olmaktan bahset. Eğer millî ve yerli olmak istiyorsan gel sen de millî mutabakat ittifakına katıl da bu mezbelelikten kurtar kendini. Bu milletin göğsünde, sinesinde sana da yer var, size de yer var. Bu yaptıkları açıklamalar çocuk yaşta gençleri kaçırıp ellerine zorla silah veren terör örgütünün ekmeğine yağ sürüyor. -AK gençlik burada Başbakan’ın yanında- Gençler, biz de buradayız, biz de sizin yanınızdayız merak etmeyin, hep beraberiz, biriz, beraberiz, kardeşiz, 81 milyon birlikte Türkiye’yiz.
Artık bırakın geçmiş dönemleri, AK Parti kendi dönemleriyle yarışmaya başladı, kendi rekorlarımızı da yine kendimiz kırıyoruz. Ne hayal ettiysek başardık, daha büyüklerini de inşallah birlikte başaracağız. Küçük düşünmek yok, AK Parti’ye küçük düşünmek yakışmaz, gündelik hesapların peşine asla düşmeyeceğiz. Makam, mevki derdiyle değil, milletin derdiyle dertleneceğiz. Birlik, beraberlik, kardeşlik bağımızı daha da güçlendireceğiz. Türkiye’yi zayıflatmak isteyenlere asla fırsat vermeyeceğiz. Yalanla, karalamayla siyaset yapanlara da asla ve asla müsamaha göstermeyeceğiz. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yolumuza, 2023 hedeflerine, 2053 vizyonuna, 2071 vizyonuna emin adımlarla yürüyeceğiz. Milletimiz artık karalama, iftira siyasetinden bıktı usandı. Ekranlara çıkıp karamsarlık, umutsuzluk pompalayanlara da itibar etmeyeceğiz. Türkiye atılım üstüne atılım yaparken sesi soluğu çıkmayan, felaket tellallığı yapmaktan da geri durmayanlara artık bu millet asla itibar etmeyecek. Çünkü aziz milletimiz kimin Türkiye için, Türkiye’nin iyiliği için çalıştığını çok iyi biliyor. Milletimiz yarınımızın bugünden daha güzel olacağını çok iyi biliyor. O yüzden de 15 yıldır her seçimde AK Parti diyor, AK Parti’ye olan desteğini de artırarak sürdürüyor. Çünkü AK Parti siyaseti milletin siyaseti, AK Parti milletimizin bağrından çıkan, milletin sesi olan bir partidir. AK Parti Türkiye demektir, Türkiye demek AK Parti demektir. AK Parti’nin istikameti de milletin istikametiyle aynıdır. Bu ülkenin, bu cennet vatanın ayağa kalkmasını istemeyenlerin diliyle konuşanlardan değiliz. Bizim tek muradımız milletin gülen yüzüdür, artan refahıdır, kardeşliğidir ve barışıdır.
Değerli kardeşlerim; hep birlikte durmaksızın, dinlenmeksizin aşkla, şevkle yola devam edeceğiz. Bu yol milletin yoludur, bu yol sizin yolunuzdur.
Değerli yol arkadaşlarım; önümüzde iki tane önemli seçim var, birisi 2019 Mart’ında yapılacak yerel seçim, ikincisi de 2019 Kasım’ında yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimi.
Şimdi kongremizi yeniliyoruz, inşallah yeni dönemde İl Başkanımızın önderliğinde, Muğla, 2019’a hazır mısınız? -Evet- 2019’da yerelde destan yazacak mısınız? -Evet- Yerelde AK Parti hizmetiyle Muğlalıları buluşturacak mısınız? -Evet- Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nde Türkiye’yi yeni ufuklara taşımaya var mısınız? -Evet- İstikrara devam demeye var mısınız? -Evet- Kalkınmaya devam demeye var mısınız? -Evet- Adalete, daha da ileri adalete hazır mısınız? -Evet- Muğla hazır maşallah, Muğla işi bitirmiş.
İnşallah her şey daha güzel olacak, yarınımız bugünümüzden çok daha iyi olacak.
Bu düşüncelerle kongremizin hayırlara vesile olmasını diliyor, bu vesileyle ülkemizin güvenliği için, savunması için canını feda eden bütün şehitlerimizi rahmetle anıyorum, Allah rahmet eylesin, mekânları cennet olsun. Gazilerimize hayırlı uzun ömürler diliyorum.
Bu vesileyle hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun değerli kardeşlerim.
Dostları ilə paylaş: |