13.02.2018
II. ULUSAL ANTARKTİKA BİLİM SEFERİ HEYETİNİ KABUL, ANKARA
Dünyamızın neresinde bir dram yaşanırsa, bir insanlık ayıbı yaşanıyorsa Türkiye bütün imkânlarıyla oraya gidiyor ve muhtaç olanlara, darda olanlara yardım elini uzatıyor. Somali’de bunu yapıyoruz, Arakan’da bunu yapıyoruz, Açe’de bunu yaptık, Haiti’de bunu yaptık, sayısız örneklerimiz var.
Bu araştırmaların öncüleri olarak, gelecek kuşaklarda adından söz ettiren ekip olarak tarihe geçeceksiniz. Sizlerin yapacağı sefer sadece bir bilim seferi değildir. Türkiye’nin gelecek vizyonunu, gücünü ve kararlılığını da ortaya koyan bir adım olacaktır. Türk’ün bayrağı Antarktika’da dalgalanırken dost ya da düşman, Türkiye’nin sadece bu coğrafyaya, sınırların içine sıkıştırılamayacağını görmüş olacak.
Antarktika’da, 15 bin kilometre uzakta ay yıldızlı bayrağımız daima dalgalanacak ve aziz devletimizin ve milletimizin nişanesi olarak kalmaya devam edecek.
13.02.2018
HALKA HİTAP, ERZİNCAN
Harikasınız canlarım, can Erzincanlılarım, 24 ayar hemşehrilerim. Ne güzel bir gün; bereketle geldik, rahmetle geldik, yağmurla geldik. Gününüz bereketli olsun, geleceğiniz aydınlık olsun, Allah birliğimizi dirliğimizi kardeşliğimizi daim eylesin. Sevgili hemşehrilerim bugün Erzincan’dayım. Doğduğum, büyüdüğüm, acı tatlı hatıralarımı yaşadığım, havasını soluduğum, iklimi sert insanı mert memleketteyim.
Kemah’a, Kemaliye’ye, İliç’e Çadırkaya’ya, Bayırbağ’a, Geçit’e, Ulular’a, Altınbaşak’a, Çağlayan’a, Çukurkuyu’ya, Yalnızbağ’a, Kavakyolu’na, Erzincan’ın 528 köyüne, bütün beldelerine, bütün hemşehrilerime selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum.
Değerli kardeşlerim; evet, bugün hasret gidiyoruz, bugün Erzincan’da sizlerle beraber oluyoruz. Buradan, baba ocağından yurdun dört bir yanında yaşayan, dünyanın her memleketinde yaşayan bütün hemşehrilerimize de selamlarımızı, sevgilerimizi gönderiyoruz. Ayrıca, 81 milyon vatandaşımıza da selam ve muhabbetlerimizi iletiyoruz, Erzincan’dan gönderiyoruz.
Değerli kardeşlerim; ülkemiz iç ve dışta büyük tehditlerle karşı karşıyadır. Bir yandan içeride PKK, FETÖ, DEAŞ terör örgütleriyle amansız bir mücadele yaparken, aynı zamanda değerli kardeşlerim, sevgili hemşehrilerim; güneyde sınırlarımız ötesinde ülkemizi, milletimizi taciz eden, attıkları roketlerle sivillerin hayatına kasteden alçak PKK, PYD, YPG, DEAŞ örgütlerine karşı da kahraman Mehmetçik göz açtırmıyor, gereken dersi veriyor. Topunun birden kökünü kazımak için gece gündüz demeden gayret ediyor. Buradan askerimize, jandarmamıza, polisimize Allah yâr ve yardımcıları olsun diyoruz. Ve bu vatan uğrunda, bu ay yıldızlı bayrak uğrunda hayatını, canını seve seve veren bütün şehitlerimizin mekânı cennet olsun diyoruz. Gazilerimize hayırlı, bereketli ömürler diliyoruz.
Değerli kardeşlerim, Amerika Birleşik Devletleri yönetimi diyor ki; bizim Suriye’de terör örgütleriyle kurduğumuz ilişki bir tercih değil bir mecburiyet. Bu ne demek? Bu ne demek? Bu bizim lisanımızda özrü kabahatinden büyük demek. Onun için şimdi DEAŞ bitti, DEAŞ bitince mecburiyet bitti mi? Bitti, o halde niye devam ediyorsunuz? Niye daha fazla silah gönderiyorsunuz, niye? Oradaki teröristlere Amerikan vatandaşının vergilerinden, 550 milyon dolar... Cumhurbaşkanımız açıkladı sağdan-soldan yardakçılarından topladıklarıyla rakam 3 milyar dolara ulaşıyor. Bu parayı verenler, ona destek olan ülkelerin vatandaşları. Onların refahından, vergilerinden kesilerek terör örgütüne veriliyor. Sonra ne oluyor? O teröristler de çocukları katlediyor, yaşlıları katlediyor, sivilleri katlediyor. İnsanlıktan nasibini almamış bu alçaklar bölgede huzuru bozmak için her şeyi yapıyor. Bu iş o kadar kolay değil. Bu sefer sert kayaya çarptınız. Buradan ilan ediyorum; PKK, PYD, YPG; sizin sırtınızı sıvazlayanlara güvenmeyin, güvendiğiniz dağlara kar yağması yakındır. Bu bölgede Türkiye’ye rağmen emperyalist emeller, istilacı emeller güdenler geçmişte nasıl geriye püskürtüldüyse, nasıl geldikleri gibi gittiyse bu sefer de gidecektir. Erzincanlıların güzel bir lafı var, orada yaşayanlara söylüyorum, Suriye’nin vatansever insanlarına söylüyorum, Irak’ın vatansever insanlarına söylüyorum; unutmayın çay gider, kum kalır. Onlar gidecek, biz sonsuza kadar beraberce, kardeşçe yaşamaya devam edeceğiz. O yüzden herkes safını doğru belirlesin, dostunu düşmanını doğru seçsin.
Türkiye dostluğa çok önem verir, Türkiye’nin dostluğu kıymetlidir. Ama Türkiye’ye düşmanlık edenler de yer beğensin. Onun için değerli hemşehrilerim, hanımefendiler, sevgili gençler; yağmur bereket, ama sizin ıslanmanıza da gönlüm razı gelmiyor.
Harikasınız harika, şu heyecana bak, şu aşka bak, şu sevgiye bak. Ey ahmaklar, siz bu ülkeyi mi böleceksiniz? Aklınızı ekmek peynirle mi yediniz? Bu millet bölünür mü? –Hayır- Bu bayrak iner mi? –Hayır- Bu ezanlar diner mi? -Hayır- Elhamdülillah, elhamdülillah, Allah hepinizden razı olsun.
Şimdi Recep Tayyip Erdoğan, "milletin adamı," onun da size selamını getirdim değerli hemşehrilerim.
Şimdi hemşehrilerim, ben içeri gireceğim, safları sıklaştırıyorum, sonra da sizi alıyorum, tamam? Hadi bakalım, görüşmek üzere.
Allah’a emanet olun. Allah yâr ve yardımcımız olsun.
Görevli arkadaşlar, dışarıdaki hemşehrilerimizi, hanımlar öncelikli olmak üzere içeri alıyoruz.
Şahsım ve Semiha Hanım adına sizlere tekrar selam ve sevgilerimi sunuyorum.
13.02.2018
AK PARTİ ERZİNCAN 6. OLAĞAN İL KONGRESİ, ERZİNCAN
Dağlarında mor sümbüllü bağın var, bağlarında üzüm dolu yaprağın var, Dumanlı yaylasında otağın var, canım Erzincan, güzel Erzincan, şirin Erzincan. Terzi Baba’yı, Piri Sami’yi, Leblebici Baba’yı, Muhammed Beşir’i bağrından çıkarmış, maneviyatın kalesi can Erzincan. Tercanlı Daimi, Çayırlı’dan Sulari, Sılbisli Salih, Ulalı Ali Ekber Çiçek gibi yüzlerce gönül dünyamızın âşıklarını, şairlerini yetiştirmiş kültür ve sanatın beşiği Erzincan. Çocukluğumun geçtiği, tozuna toprağına belendiğim, acı tatlı hatıralarımın olduğu, insanı mert, iklimi sert Erzincan. Derdiyle dertlendiğim, sevincini paylaştığım, başımı hiçbir zaman yere eğdirmeyen yiğit Erzincanım. Kimliğimi, kişiliğimi, benliğimi bulduğum buram buram mertlik kokan aziz Erzincan. Mezalim görmüş korkmamış, seferberlik görmüş yılmamış, depremler görmüş yıkılmamış, zorluklara rağmen dimdik ayakta kalmayı başarmış kahramanlar diyarı Erzincan!
Sevgili hemşehrilerim, değerli hemşehrilerim, aziz dava arkadaşlarım, AK Parti’ye gönül vermiş can Erzincanlılar, AK kadınlar, AK gençler, hâliniz, ahvaliniz nice ola.
Bugün baba ocağında Erzincan’da sizlerle hasbihâl etmeye geldim, hasret gidermeye geldim. AK Parti İl Kongremiz Erzincanımıza, ülkemize, aziz milletimize hayırlı, uğurlu olsun. Erzincan’ın havası bir başka güzel, Erzincan insanı her daim güzel. Şu salona bak, şu muhteşem heyecana bak, can Erzincan’a yakışan da işte bu! Sizler var ya sizler, can hemşehrilerim sizler var ya sizler, yorguna deva, hastaya şifasınız maşallah. Rabbim varlığınızı daim eylesin. Erzincanımızı, Türkiyemizi kaim eylesin. Erzincan taşı can, toprağı can, dalı can, yaprağı can, önü can, sonu can.
Buradan teşkilatlarımızı, AK kadınlarımızı, AK gençlerimizi yürekten selamlıyorum. Refahiyemizi, Kemaliyemizi, Kemahımızı, İliçimizi, Üzümlü’yü, Tercan’ı, Otlukbeli’ni, Çayırlı’yı selamlıyorum. Sizlerin şahsında dünyanın bin bir bucağında bulunan Erzincan’ın asaletli insanlarını muhabbetle selamlıyorum.
Sevgili hemşehrilerim, sevgili gençler, milletin rahatı için kahramanlarımız orada destan yazıyor, siz rahat olun siz rahat olun. “Vallahi dünya için Allah demem” diyerek, dünyanın faniliğini, değersizliğini en güzel şekilde anlatan manevi mihmandarımız Terzi Baba’yı, ahirete göçen bütün geçmişlerimizi rahmetle anıyorum. Rabbim birliğimizi bozmasın, Rabbim dirliğimizi daim kılsın.
Değerli hemşehrilerim, bugün Erzincanımızın düşman işgalinden kurtuluşunun 100’üncü yıl dönümü etkinliklerini idrak ettik, gerçekleştirdik. Hükûmetimiz adına Milli Eğitim Bakanımız İsmet Yılmaz bu merasimlere iştirak etti. Sevgili hemşehrilerim, güzel şehrimiz Erzincanımız 100 yıl evvel hunharca bir mezalime karşı yiğitçe, kahramanca bir mücadele gösterdi. Vatanı, milleti, devleti, bayrağı, namusu, izzeti için, mukaddesatı için kan döktü, can verdi, ama bir karış toprağını zalim düşmanlara vermeyerek o mezalimi püskürttü.
-Başbakan bizi Afrin’e götür- Gençler, Afrin’de, oradaki kahraman Mehmetçiklerimiz gereken neyse yapıyor, bir avuç yer zaten gitsek oraya bile sığmayız, bırakalım rahat çalışsınlar.
Bu kahramanlık destanını kanlarıyla yazan başta Erzincan olmak üzere Doğu Anadolu’nun Halaskârgazi’si Kâzım Karabekir Paşa’yı, onun silah arkadaşlarını ve Cumhuriyet’in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve diğer bütün istiklal şehitlerimizi rahmetle, minnetle, şükranla anıyoruz.
Gençler, şunu aklınızdan çıkarmayın: Biz sadece Cenab-ı Rabbimizin önünde eğiliriz, başka hiçbir gücün önünde eğilmeyiz. Rahat koltuklarında oturup zevk içinde, sefa içinde kaftanlara bürünerek tarihten bihaber kafayla birbirlerine, katliam yaptığımız hezeyanlarını anlatanlar Erzincan’a, Doğu Anadolu’ya bakıp mezalim neymiş bir görsünler, yaşanan mezalime koca bir tarih şahittir. Erzincan’daki Doğu Anadolu’daki tandırlar şahittir, camiler şahittir, samanlıklar şahittir, evler şahittir. Yerli Müslüman ahaliyi kadın, çocuk demeden canlı canlı yakanlar tarih önünde ve Allah indinde hesap veremeyeceklerdir.
-Yolların kralı Binali Yıldırım- Bakın gençler, bir dakika bir dakika yolların kralı olmaz, yolların kuralı olur. Ama illa bir şey diyecekseniz, “yolların mimarı” diyebilirsiniz.
Bakın bu mezalimi o günkü ozanlarımız nasıl dile getiriyor? Kars’ı vurup Erzincan’ı bastılar, gelinleri iki canlı kestiler, çocukları kundağında astılar, yetiş imdada üçüncü ordu. -Ya Allah bismillah Allahuekber- Kızlar harikasınız, amenna amenna.
Değerli hemşehrilerim, sınırlarımıza yönelen tehdidi ortadan kaldırmak için uluslararası hukuktan doğan haklarımızla sınır dışı operasyonları gerçekleştiriyoruz. Bütün zulümler; ülkemize, insanımıza yönelen tehditler tamamen bitinceye kadar bu operasyonlar devam edecek, kimse caz yapmasın. Ey Kılıçdaroğlu, sen hangi akla hizmet ediyorsun? Afrin’e girmeyin diyorsun, bu nasıl mantık? Yedi düvelin desteklediği terör örgütleri PKK, PYD, YPG, DEAŞ al birini vur ötekine. Açıkça devletimize, milletimize kafa tutuyor. Kimden yanasın çık da söyle. Bilesiniz ki, sonuna kadar gideceğiz, köklerini de kazıyacağız sen istesen de, istemesen de. Senin sözlerin bizi, kahraman Mehmetçiği bu mücadeleden döndüremez. Cephedeki kahraman evlatlarımıza buradan Erzincan’dan, can Erzincan’dan selam gönderiyorum. Kulak verin bakın ne diyoruz? Davamız haktır bizim, yüzümüz aktır bizim. Müslüman Türk erleriyiz, yolumuz haktır bizim. Biliniz ki bu mücadele aslında bütün insanlığın varoluş mücadelesidir.
Sayın Kılıçdaroğlu bugün gene, grup toplantısında atmış tutmuş. Ne diyor? Efendim, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en korkak adamı Recep Tayyip Erdoğan’mış. Hadi oradan, haddini bilmez. 15 Temmuz’da tankların arasında sıvışıp, belediye başkanının evine sığınırken Recep Tayyip Erdoğan, Binali Yıldırım meydanlardaydı alçaklara karşı mücadele ediyordu. Kim korkak, kim korkak değil bu millet en iyisini bilir.
Efendim, Afrin Operasyonu devletin operasyonuymuş, siyasetin değil. Allah akıl fikir versin. Bu yaşa gelmiş devlet nedir, siyaset nedir farkında değil. Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı, devlet ne kardeşim? Devlet soyut bir kavram. Ülkeyi yöneten siyasettir, millettir. Millet ülkede siyaseti belirler, siyaset de ülkeyi yönetir. Bunların kafası vesayet kafasıdır, hala demokrasiyi anlayamamışlar. Afrin’i siyasette konuşmayacak da balinaların, yunusların, sadece kaplumbağaların geleceğini mi konuşacağız? Allah akıl fikir versin. Evlere şenlik bir Ana Muhalefet var, bu muhalefeti bu milletin başından Mevla’m eksik etmesin. Hiç değilse ciddi meselelere değinecek zamanları yok, kapasiteleri yok, abesle iştigal ediyorlar.
AK Parti iktidarımızda sevgili yol arkadaşlarım, devlet milletle barıştı, devletle millet arasındaki mesafe kapandı. Birlik ve beraberliğimizi daha da pekiştirerek ayrımcılığı ortadan kaldırdık. Türk’üyle, Kürt’üyle, Laz’ıyla, Çerkez’iyle, Arap’ıyla, Roman’ıyla, Alevi’si ve Sünni’siyle hangi mezhep, hangi meşrepten olursa olsun bütün vatandaşlarımızla bir olduk, bütün olduk. İşte Erzincan bunun en güzel örneği, öyle değil mi can Erzincanlılar? Âşık Veysel’in ifadesiyle; “Yezit nedir, ne Kızılbaş, değil miyiz hep bir gardaş? Bizi yakar bizim ataş, söndürmektir çaresi.”
Değerli kardeşlerim, biz çok iyi biliyoruz ve diyoruz ki, AK Parti kendine gönül veren bu aziz milleti asla mahcup etmedi, bundan sonra da mahcup etmeyecek. AK Parti iktidarının hizmetleri gelecek kuşaklarda da eminim ki övgüyle yâd edilecektir. Erzincanlıyı, can hemşehrilerimi mahcup edecek hiçbir işin arkasında olmadım, bundan sonra da olmam.
Değerli kardeşlerim, 3 Kasım 2002’de henüz yolun başındayken Erzincan, AK Parti’ye 2 Milletvekili verdi, “AK Parti’ye güvenim tam” dedi. Cumhurbaşkanlığı seçiminde liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’a da “evet” dedi, yüzde 60’ın üzerinde destek verdi. Yine halk oylamasında yüzde 60 üzerinde evet vererek Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemini onayladınız, her seçimde AK Parti’ye yükselen bir seviyede destek oldunuz. Allah’ın izniyle daha nice seçimlere, başarıyla bu kutlu yürüyüşe yürümeye devam edeceğiz, nice hayalleri gerçeğe dönüştürdük, daha nicesini de gerçeğe dönüştüreceğiz.
Gençler, AK kadınlar; bu yolda beraber yürümeye var mısınız? -Evet- Var mısınız? -Evet- Var mısınız? -Evet- 2019’da yeni rekorlara hazır mısınız? -Evet- Yeni bir destan yazacak mısınız? -Evet- Maşallah, Erzincan işi bitirmiş. Sizler oldukça, ulaşamayacağımız hiçbir hedef yoktur. Milletin desteği, hayır duası arkamızda olduğu müddetçe… Erzincan teşkilatımıza düşen, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hemşehrimizle el birliği, gönül birliği yapmak ve birlikte yürümektir. Benim sizlere güvenim tam.
Çok kıymetli hemşehrilerim, bizler şerefli Türk milletinin evlatlarıyız. Tarihte de günümüzde de bizim Erzincanımızın ifadesiyle haksız olarak kimsenin tavuğuna kışt dediğimiz yoktur. Dün olduğu gibi bugün de vatanımızı, sınır boylarımızı korumak mecburiyetindeyiz. 100 yıl evvelki kurtuluş mücadelemiz neyse, 15 Temmuz mücadelemiz de odur. Çanakkale’deki mücadelemiz neyse, Afrin’deki mücadele de odur. Bundan sonra başka yerdeki mücadele de aynı şekilde devam edecektir. Bizim mücadelemiz hak mücadelesidir, biz tarihten bugüne hiç kimseye saldırmadık, sömürgecilik yapmadık, ancak, meşru müdafaamızdan da asla taviz vermedik, vermeyiz. Evet, bugün Suriye’nin kuzeyinde oradaki mazlum insanlara, Araplara, Türkmenlere, hatta Kürtlere ayrım yapmadan herkesin hakkını, hukukunu korumak…
Değerli kardeşlerim, biz Afrin’de insan düşmanlarıyla mücadele ediyoruz. Şunu herkes bilsin: Sınırlarımıza tehdit nereden gelirse gelsin anında yok edilecek. Sınırlarımızda bir devlet kurma hevesinde olanların bu hevesleri kursaklarında kalacak bu kadar açık söylüyorum. Bilesiniz ki teröriste, zalime bugün destek olanlar, yarın onları da kapılarında bulacaktır. Hiç kimsenin bu yanlışlığa, bu kayıtsızlığa kayıtsız kalmasını asla düşünemiyorum. Nitekim yaşadığımız tecrübeler bize göstermiştir ki bugün bana, yarın sana. Ey Amerika, terör örgütleriyle iş tutarak nereye varmak istiyorsun? Bu yol karanlıktır, bu yol çıkmaz sokaktır, hâlâ bu yanlıştan dönmek için zamanın vardır. Artık şu canilere, insanları gözünü kırpmadan öldüren bu alçaklara destek olmayı bırak, silah vermeyi bırak, verdiğin silahları da söz verdiğiniz üzere toplayın artık.
Bize içeride ve dışarıda dediler ki, Suriyeli mazlumları niye kabul ettiniz? Biz Türk milleti tarih boyunca din, dil, ırk ayrımı yapmadan herkese kucak açtık, çünkü bizim inancımızın temelinde “mazluma merhamet etmeyene Allah merhamet etmez” anlayışı var. Herkes şunu iyi bilsin ki vatanımızı, milletimizi, devletimizi ne pahasına olursa olsun savunmaya devam edeceğiz. Bizim hiç kimsenin toprağında gözümüz yok, ne var ki hiç kimsenin zulmüne de rıza gösteremeyiz. -Vur vur inlesin ABD dinlesin- ABD sağır olmuş kulakları var duymuyor, gözleri var görmüyorlar, ama yanlışı bir gün anlayacaklar.
Merhum Akif ne diyor gençler, İstiklal şairi Akif ne diyor?
Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdadıma saldırdı mı, hatta boğarım!
Tarih şahittir haksızlığa rıza göstermektense can vermeyi tercih etmiş bir ecdadın çocuklarıyız. Biz inanıyoruz ki kalırsak devlet bizim, ölürsek cennet bizim.
Gençler, bizim bir atasözümüz var, atasını bilmeyen it izinden yürür. Onun için tarihimizden, edebiyatımızdan, kültürümüzden haberdar olun ve bu değerlerden asla vazgeçmeyin. Çünkü bugünün güvencesi, geleceği inşa edecek olan siz gençlersiniz.
Aziz şehitlerimizin, sizlerin kanları ve canları bu memleketin gerçek tapusudur. Sizler ömrünüzün baharında vatan için, millet için, kutsal değerlerimiz için hak yolunda fedayıcan ettiniz. Tarih sizleri birer serdengeçti, birer kahraman olarak anacak. Sizler bedenen öldünüz, fakat siz 81 milyonun gönlüne taht kurdunuz, orada yaşamaya devam ediyorsunuz. Kahraman vatan evlatları, sizin destanlarınız nesiller boyu anlatılacak. Bize yaşattığınız Türk’ün gücünün millî gururu her daim zihinlerimizde bir hatıra olarak kalacak. Bize düşen görev, vatan toprağının kutsallığını her daim akılda tutmak, millî konularda en üst düzey hassasiyeti göstermektir. Bu vesileyle biricik fidanlarımıza, canlarımıza, cennetle müjdelenen bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Onları daima rahmet, minnetle anacağımıza ve aziz milletin gönlünde yaşatacağımıza söz veriyorum. Bizim medeniyetimizin temeli merhamet, hikmet. Onların sözde uygarlıklarının temeli de zulüm ve şiddettir.
İstiklal şairimiz Akif ne diyor Çanakkale Şehitleri isimli şiirinde, en güzel şekilde özetliyor.
Kimi Hindu, kimi Yamyam, kimi bilmem ne bela...
Hani tauna da zuldür bu rezil istila.
Hemşehrilerim, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi sadece terör örgütleriyle değil, o örgütlerin arkasındaki emperyalist güçlerle de mücadele ediyoruz. Türkiye’ye kafa tutanlar Erzincan’a kulak versin, gençlere kulak versin. Kahramanlıklarla dolu şanlı tarihimizin her sayfasında Nene Hatunlarımız, Kara Fatmalarımız, Şerife Bacılarımız dün de vardı, bugün de var, gelecekte de var olacaklar. Seyit Onbaşı, Ömer Halisdemirler, Fethi Sekinler ve daha birçok kahraman kesretten vahdete yürüdüler.
15 yıl önce Türkiye krizle, kaosla boğuşurken, bizim iktidarımız döneminde bunlar son bulmuş, ülkemiz siyasette, ekonomide ve refah alanında önemli bir mesafe katetmiştir. Siyasette güçlü istikrar, başta ekonomi olmak üzere birçok alanda kendini göstermiştir. Enflasyona karşı milletimizi daima koruduk. 15 yıl önce Türkiye’de sadece iki ilimiz ihracatı bilirken, bugün 81 vilayetimiz ihracatı öğrendi, ihracat yapıyor.
Hava yolunu, halkın yolu yaptık. Hem içeride, hem dışarıda erişilemedik hiçbir yer bırakmadık. Dün Türkiye’de belli bir kesim hava yoluyla seyahat ederken, artık şimdi herkes uçakla seyahat edebiliyor, bunun belirgin örneğinden biri Erzincan. Erzincan Havalimanı adeta kapalıydı, yılda 8 bin yolcusu vardı. Bugün ne kadar? 300 bini geçti. Ankara’dan, İstanbul’dan, yaz ayları İzmir’den Erzincan’a günlük seferler var, hacca, umreye, Avrupa’ya giden gelen vatandaşlarımız doğrudan Erzincan’a gelebiliyor. Helalühoş olsun, can Erzincan her türlü hizmete layık.
Sevgili hemşehrilerim, biliyorsunuz bizim bir kara tren şarkımız var, Özhan Eren söylüyor: “Kara tren gecikir belki de hiç gelmez, gam dolar yüreğim gözyaşım dinmez.” Bugün bırakın kara trenin geç gelmesini, yurdun her tarafı adım adım hızlı trenlerle donatılıyor. Ankara-Sivas tamamlanıyor, ardından inşallah Sivas’tan Erzincan’a hızlı tren tamamlanacak, oradan da Erzurum üzerinden serhat şehrimiz, Ulaştırma Bakanımızın memleketi Kars’a varacak.
Bütün Türkiye’de yolları böldük gönülleri birleştirdik, yolları böldük hayatları birleştirdik, yolları böldük milleti birleştirdik. Ama bir şey söyleyeyim hemşehrilerim; yolları böleriz, ama Türkiye’yi böldürtmeyiz.
Ülke olarak dünyanın 10 büyük ekonomisi arasına girmek için emin adımlarla ilerliyoruz. İnşallah yakın bir gelecekte enerjinin de merkezi haline geleceğiz. Lojistiğin merkezi haline geldik. İktidarımızda Türkiye’yi tarımsal üretimde Avrupa’nın 1 numarası yaptık. Bugün Tarım Bakanımız da bizimle, onun da güzel müjdeleri var, biraz sonra vereceğim.
Turizm gelirlerimiz 2017’de yüzde 28 arttı. Sağlıkta dünya birincisiyiz hemşehrilerim, dünya birincisi. Sağlık sistemiyle ilgili olarak bütün dünya vatandaşları arasında yapılan araştırmada; Batı ülkeleri, Amerika, gelişmiş ülkelerde sağlık sisteminden orada yaşayan insanların yüzde 50’den fazlası endişe ediyor. Türkiye’de aynı soru soruluyor, sağlık sisteminden endişeniz var mı, sağlık sistemi iyi mi kötü mü diye sorduğunda sadece yüzde 3 sağlık sisteminden endişem var diyor. Bu ne demektir? Nüfusun yüzde 97’si Türkiye’de sağlık sisteminin iyi olduğunu söylüyor. Ülkemizi şehir hastaneleriyle donattık. Dün hastane kapılarında kalan garip gureba vatandaşlarımız, bugün randevu alıyor, kapıda karşılanıyor. İcabında helikopterle, icabında uçaklarla bulunduğu yerden hastanelere götürülüyor. Bizim anlayışımız Kanuni Sultan Süleyman’ın şu sözlerinde saklıdır: “Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.”
Değerli kardeşlerim; 15 yıldır AK Parti yapar diyerek yolumuza devam ediyoruz. Az laf, çok iş anlayışıyla çalışıyoruz. 15 yıl içinde Türkiye’yi baştan başa mamur ettik. Ama memleketim, doğduğum şehir Erzincan’ı da ihmal etmedik. Diğerlerinin yanı sıra Erzincan’a da bir şeyler yaptık. Başka yerlere iki yaptıysak, Erzincan’a da bir yaptık, yeter ki dedikodu olmasın dedik. Aslında siz daha fazlasını hak ediyorsunuz.
Değerli kardeşlerim; 15 yıl içerisinde can Erzincan’a tam 9 milyar liralık yatırım ve destek verdik.
Değerli kardeşlerim; ben Erzincan’a neler yaptık, neler yapmadık bunları anlatmak istemiyorum, bunlar saatler sürer, vakit de hayli ilerledi, bunları anlatmayacağım. Zaten siz bunları yaşayarak biliyorsunuz, görüyorsunuz. Nereden biliyorsunuz? Erzincan eskiden göç veriyordu, şimdi göç alıyor. Göç alan yedi vilayetten bir tanesi Erzincan. Bu ne demektir? İnsanlar can sıkıntısından herhalde buraya göçmüyor. Daha iyi imkânlar görüyor, daha iyi gelecek görüyor, onun için geliyor. Altyapı tamam, yollar tamam, hava ulaşımı tamam, tren yolu tamam, evet üniversite var, hastane var, şimdi bir tane de çok güzel bir şehir hastanesi yapıyoruz, hayırlı uğurlu olsun. Polis okulumuz var, organize sanayimiz var, şimdi bir de tarıma dayalı besi organize sanayisi açılıyor; hayırlı uğurlu olsun, Erzincan’a iş demek, aş demek. Erzincan’a beyaz et kombinesi açıldı, çalışıyor. Sağ olsun Tarım Bakanımız yanına bir de kırmızı et kombinesi yapıyor. Teşekkür ediyoruz, sağ olsun, var olsun.
Erzincan biliyorsunuz ciritçiliğin merkezi, cirit sporunun merkezi. Onun için Erzincan’a bir hipodrom yakışmaz mı? Erzincan hipodromunun da yapımı bu sene başlıyor, hayırlı uğurlu olsun.
Tabii Erzincan Stadyumu çok eski, çok basit, depremden hasar gördü. Gençler için, sizler için Erzincan’a çok güzel bir de stadyum yapılıyor. Erzincanspor için, daha güzel başarılar için hayırlı uğurlu olsun.
Sağ Sahil sulaması çok pahalı, çünkü pompa ile yapılıyor. Şimdi inşallah Ballıca Barajı’nı da yükseltiyoruz, böylelikle sulama kendiliğinden olacak, bolluk bereket daha da artacak. Turnaçayırı Barajı önümüzdeki sene bitiyor. Turnaçayırı’ndan ayrıca Erzincan’a içme suyu da geliyor, 50 yıllık ihtiyaç giderilmiş oluyor.
Daha çok şey var, artık ben anlatmaktan yoruldum, siz dinlemekten yorulmadınız. Onun için burada bırakalım. Kapanış için de birkaç söz söyleyelim ve böylece kongremizi tamamlayalım. Çünkü bugün başka açılışlarımız var; 81 ile 81 anaokulu yapılıyor. Kızılay İstanbul şubesinin koordinatörlüğünde başlayan bir proje, bugün 12 tanesini Semiha Hanım, ben, Millî Eğitim Bakanı’yla birlikte açacağız. Hayırlı uğurlu olsun.
Değerli kardeşlerim, sevgili hemşehrilerim; millet sevdalısı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde bu kutlu davada ana kadememizden mahalle yönetimine kadar çorbada tuzu olan bütün değerli yol arkadaşlarıma en kalbi duygularımla teşekkürlerimi, şükranlarımı sunuyorum. Bugüne kadar hizmet eden bütün il başkanlarımıza, ilçe başkanlarımıza, belde başkanlarımıza, belediye başkanlarımıza, delegelerimize, il, ilçe, belde, köy temsilcilerimize, velhasıl AK Parti ailesinin bütün mensuplarına hizmetlerinden dolayı şükranlarımı sunuyorum.
Evet, bu bayrağı bir önceki İl Başkanımız Orhan Bulut’tan devralan İl Başkanımız Mehmet Cavit Şireci kardeşime ve yönetim kurulu üyelerine alacakları bu önemli sorumlulukta başarılar diliyorum. Orhan Bulut ve daha önceki il başkanlarımıza da verdikleri hizmetlerden dolayı teşekkür ediyorum.
Önceki dönem Milletvekillerimize hizmetlerinden dolayı şükranlarımı sunuyorum. Ayrıca, Erzincan’ın iki tane değerli Milletvekili, Sabahattin Karakelle ve Serkan Bayram kardeşlerime de başarılarının devamını diliyorum. Onlar can Erzincan için Ankara’da gayret ediyorlar, çalışıyorlar, hizmet ediyorlar.
Bugün bu kongremize iştirak etmek suretiyle bize güç veren, destek veren bütün Milletvekillerimize, Genel Başkan yardımcılarımıza, grup başkanlarımıza, bakanlarımıza ayrıca teşekkür ediyorum.
Ve Erzincan’ın evladı, ülkeye, Erzincan’a hep hizmeti olmuş önceki dönem Millî Savunma Bakanımız Mehmet Vecdi Gönül Beyefendi’ye de teşekkür ediyorum, hoş geldiniz diyorum.
Değerli kardeşlerim; Erzincan bizi 2002’den beri hiç yalnız bırakmadı, inanıyorum ki 2019’da da yalnız bırakmayacak, yeni rekorlara imza atacak.
Kızlar, hazır mıyız? -Evet- 2019’da yeni bir destan yazmaya var mıyız? -Evet- Allah sizden razı olsun.
Sözlerime son verirken diyorum ki; bugüne kadar yaptıklarımız yapacaklarımızın bir teminatıdır. Başta Erzincan olmak üzere tüm Türkiye için gece demeden, gündüz demeden çalışarak 2023, 2053, 2071 hedeflerini birlikte gerçekleştirmek için kararlı ve emin adımlarla yürümeye devam edeceğiz. İl kongremiz bu güzel geleceğe giden yolda hayırlı, bereketli yeni bir başlangıç olsun diyor, hepinizi sevgiyle, saygıyla, muhabbetle selamlıyorum.
Sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun değerli kardeşlerim.
Dostları ilə paylaş: |