“MUAYENEHANE, TIP MERKEZİ, LABORATUVAR VE MÜESSESELER TEKELCİ SAĞLIK SERMAYESİNE KURBAN EDİLİYOR.
3 Ağustos 2011’de muayenehanelere dayatılan fiziki koşullar için yönetmelik gereği verilen süre dolarken serbest meslek icra etme hakkımız elimizden alınıyor. Hekim emeği ve hekim birikimi ile kurulan kuruluşlar ortadan kaldırılmak isteniyor.
“Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik”te yapılan değişikliklerle muayenehanelere getirilen gerçekleştirilmesi olanaksız fiziki standartlar için verilen geçiş süresi 4 Ağustos 2011’de dolmaktadır. Bu şekilde muayenehanelerin fiilen kapanması söz konusudur. “
“Muayenehanelerin kapatılması, yalnızca mesleklerini muayenehane hekimliği yaparak sürdüren hekimlerin değil ülkemizde özgürce “iyi ve onurlu hekimlik” yapmak isteyen tüm hekimlerin sorunudur. Çıkarılan yönetmelik ve düzenlemeler ile hekimlerin mesleklerini icra etme yerini seçme özgürlükleri ellerinden alınarak; hekimler bir kez daha piyasalaşan sağlık sektörünün kölesi haline getirilmek isteniyor.”
“Muayenehanelerin kapatılması, yalnızca mesleklerini muayenehane hekimliği yaparak sürdüren hekimlerin değil ülkemizde özgürce “iyi ve onurlu hekimlik” yapmak isteyen tüm hekimlerin sorunudur. Çıkarılan yönetmelik ve düzenlemeler ile hekimlerin mesleklerini icra etme yerini seçme özgürlükleri ellerinden alınarak; hekimler bir kez daha piyasalaşan sağlık sektörünün kölesi haline getirilmek isteniyor.”
“Sağlık Bakanlığı, içinde sınırlı işlemler yapılabilen muayenehaneleri, tıbbi müdahale yapılan hastaneler, aciller vb. yerlerle bir tutarak, yanı sıra kendi kurumlarında gözetmediği fiziki koşulları isteyerek açık bir şekilde ayrımcılık yapmaktadır. Üstelik aynı binada yalnızca muayenehane hekimliği yapan hekimin muayenehanesi kapatılırken, diğer meslek gruplarının çalışmalarını sürdürmeleri ayrımcılığın açık göstergesidir. Oysa yönetmeliğin hazırlanış amacında belirtilen tehlike ve riskler diğer meslek grupları, buralarda çalışanlar ve buralardan hizmet alan herkes için geçerliliğini sürdürüyor olacaktır.”
“Sağlık Bakanlığı, içinde sınırlı işlemler yapılabilen muayenehaneleri, tıbbi müdahale yapılan hastaneler, aciller vb. yerlerle bir tutarak, yanı sıra kendi kurumlarında gözetmediği fiziki koşulları isteyerek açık bir şekilde ayrımcılık yapmaktadır. Üstelik aynı binada yalnızca muayenehane hekimliği yapan hekimin muayenehanesi kapatılırken, diğer meslek gruplarının çalışmalarını sürdürmeleri ayrımcılığın açık göstergesidir. Oysa yönetmeliğin hazırlanış amacında belirtilen tehlike ve riskler diğer meslek grupları, buralarda çalışanlar ve buralardan hizmet alan herkes için geçerliliğini sürdürüyor olacaktır.”
“Serbest çalışma hakkımız, devlete ve özel sektördeki patrona karşı pazarlık gücümüzdür”
“Serbest çalışma hakkımız, devlete ve özel sektördeki patrona karşı pazarlık gücümüzdür”
“Bu gücümüz elimizden alınırsa, devlet veya patron karşısında emeğimiz değerini bulamayabilir ve buna karşı birşey yapamayabiliriz”
“Muayenehaneler meselesi, sadece bugün muayenehaneleri olan hekimlerin sorunu degildir.”
“Muayenehaneler meselesi, sadece bugün muayenehaneleri olan hekimlerin sorunu degildir.”
“Her hekim, birgün bağımsız çalışma seçeneğini kendi isteğiyle ya da mecbur kaldığı/bırakıldığı için kullanmak durumunda olabilir. Öyleyse, serbest çalışma hakkını savunmak, bu hakkın yıpratılmasına karşı mücadele etmek, tüm hekimlerin önceliği olmalıdır.”
“Hipokrattan, Efes’li Soranus’tan bu yana varolan bu serbest tebabet hakkımızın savunulması, bizden sonra gelecek olan halihazırdaki tıp öğrencilerimizin, asistanlarımızın ve gelecek nesillerdeki hekimlerimizin de en temel hak ve özgürlüğünün savunulması anlamına gelmektedir, bu anlamda tarihi de bir sorumluluğu vardır”
“Hipokrattan, Efes’li Soranus’tan bu yana varolan bu serbest tebabet hakkımızın savunulması, bizden sonra gelecek olan halihazırdaki tıp öğrencilerimizin, asistanlarımızın ve gelecek nesillerdeki hekimlerimizin de en temel hak ve özgürlüğünün savunulması anlamına gelmektedir, bu anlamda tarihi de bir sorumluluğu vardır”
“Biz serbest hekimler, sadece anayasal çalışma hakkımızı korumak istiyoruz. Hastalarımızın insanca sağlık hizmeti aldıkları, öyle 5 dakikada göstermelik muayenelerle değil, uzun sürelerle gerçek ve içten ilgi gördükleri muayenehanelerimizi savunuyoruz. Hastalarımızın gece ve gündüz doktorlarını arayabildikleri, dertlerini tam bir mahremiyet içinde paylaşabildikleri, kaliteli sağlık hizmetini savunuyoruz. Hastalarımızın mahremiyetini savunuyoruz. Hastalarımızın hekimlerini ve hekimleri görmek isteyecekleri mekanları seçme hakkını ve özgürlüğünü korumaya çalışıyoruz. Kutsal tıp mesleğinin onurunu koruyoruz.”
Bir gün çocuklarımız, “baba neden bir avukat ya da mimar ya da mühendis kendi işinde ve ofisinde çalışabiliyor da sen bir doktor olarak çalışamıyorsun” demesinler diye, tıp fakültesinden yeni mezun olmuş bir genç meslektaşımız , bir gün bize “neden bizim haklarımızı koruyamadınız ve bizi ya devlette ya da özel hastanelerde çalışmaya mecbur ettiniz” sorusunu sormasın diye de mücadele ediyoruz. Biz şu anda muayenehanesi olmayan, ama ilerde serbest meslek hakkını kullanmak istediğinde bunu bulamayacak olan diğer tüm hekimlerin de bu temel haklarını savunuyoruz.”
Bir gün çocuklarımız, “baba neden bir avukat ya da mimar ya da mühendis kendi işinde ve ofisinde çalışabiliyor da sen bir doktor olarak çalışamıyorsun” demesinler diye, tıp fakültesinden yeni mezun olmuş bir genç meslektaşımız , bir gün bize “neden bizim haklarımızı koruyamadınız ve bizi ya devlette ya da özel hastanelerde çalışmaya mecbur ettiniz” sorusunu sormasın diye de mücadele ediyoruz. Biz şu anda muayenehanesi olmayan, ama ilerde serbest meslek hakkını kullanmak istediğinde bunu bulamayacak olan diğer tüm hekimlerin de bu temel haklarını savunuyoruz.”
“Değerli arkadaşlarım, saygıdeğer Türk halkı,
“Değerli arkadaşlarım, saygıdeğer Türk halkı,
Muayenehanelerimiz, içinde kaçak et kesildiği için polis zoruyla gelinip mühürlenecek mezbahalar değildir. Muayenehanelerimiz kutsal tıp mesleğinin, Hipokrattan bu yana varolan ve yüzlerce yıllık geçmişe sahip serbest meslek icra mekanlarıdır. Uygar dünyada, içinde muayenehane olmayan, insanlarına muayenehaneye gitme hakkı tanımayan bir sağlık sistemi mevcut değildir. Muayenehanelerimizi, polis zoruyla basıp, hastalarımızın önünde bizi dışarıya atmalarına izin veremeyiz. Bizler, Türkiye’nin aydınlık ve onurlu hekimleri böyle bir aşağılanmayı hak etmedik. Biz hiçbir yanlışın içinde olmadık, bizi yanlışın içinde olduk gibi gösterenlerin aksine ettiğimiz Hipokrat yemininde söylediğimiz gibi “hayatımızı ve sanatımızı” tertemiz bir şekilde kullandık. Bu beyaz önlüğün şerefi ve haysiyeti adına, serbest hekimlik mesleğimizi her koşulda ama her koşulda sürdürme kararlığımızı değerli basın mensupları aracılığıyla yüce Türk milletine saygılarımızla arz ederiz.”
Mayıs 2012’de yapılan son İstanbul Tabip Odası seçimlerinden 2 ay önce organize olarak bir araya gelen, çoğunluğunu özel hekimlerin olusturduğu, ama Tam gun yasasına karşı olmamız nedeniyle azımsanmayacak sayıda kamu doktorunun da destek verdiği bir hekim hareketi olarak kuruldu.
Mayıs 2012’de yapılan son İstanbul Tabip Odası seçimlerinden 2 ay önce organize olarak bir araya gelen, çoğunluğunu özel hekimlerin olusturduğu, ama Tam gun yasasına karşı olmamız nedeniyle azımsanmayacak sayıda kamu doktorunun da destek verdiği bir hekim hareketi olarak kuruldu.
2 ay içersinde kısıtlı zaman ve mekan ve maddi imkan dezavantajlarına rağmen, seçimlerde yüzde 23 oy alarak, mevcut yonetimin karşısında ana muhalefet görevini üstlendik.
2 ay içersinde kısıtlı zaman ve mekan ve maddi imkan dezavantajlarına rağmen, seçimlerde yüzde 23 oy alarak, mevcut yonetimin karşısında ana muhalefet görevini üstlendik.
Tüm haberleşme ağlarını ve sosyal medyayı kullanarak, serbest ve özgür çalışmaya ait görüşlerimizi hekimlerimize iletiyoruz.
ozgurhekimler@googlegroups.com
Maalesef, muayenehaneler üzerine Sağlık Bakanlığı’ nın yerel birimleri olan İlçe Sağlık Müdürlükleri elemanları tarafından uygulanan baskılar bir türlü son bulmuyor.
Maalesef, muayenehaneler üzerine Sağlık Bakanlığı’ nın yerel birimleri olan İlçe Sağlık Müdürlükleri elemanları tarafından uygulanan baskılar bir türlü son bulmuyor.
Bu yönde, çok sayıda şikayet duyuyoruz.
En son olarak, Afganistan ve benzeri ülkeler gibi üçüncü dünya ülkelerinden ithal edilmiş doktor ve sağlık personelinden oluşan, Türkiye’ nin sağlık sisteminden bihaber denetim elemanlarının, bu ülkeye 30-40 yıl hizmet etmiş uzman hekim muayenehanelerini denetlemeye geldikleri, sanki sömürge ülkesi genel valisi edasıyla davrandıkları, rencide edici davranışlarda bulundukları belirtilmektedir.
Anayasa Mahkemesi ve Danıştay gibi yargı kuruluşları defalarca iptal etmesine rağmen, Sağlık Bakanlığı’ nda muayenehaneleri hasım belirlemiş bir ekip, sürekli olarak benzer yönetmelikleri çıkarıp durmaktadır. Böyle olunca da, yerel birimler olan il ve ilçe Sağlık Müdürlüklerinde yer alan denetim elemanları da cesaret bulmakta ve kendilerini ilahi güçlerle donatılmış gibi görerek, muayenehaneler üzerinde baskı uygulamaya çalışmaktadırlar.
Anayasa Mahkemesi ve Danıştay gibi yargı kuruluşları defalarca iptal etmesine rağmen, Sağlık Bakanlığı’ nda muayenehaneleri hasım belirlemiş bir ekip, sürekli olarak benzer yönetmelikleri çıkarıp durmaktadır. Böyle olunca da, yerel birimler olan il ve ilçe Sağlık Müdürlüklerinde yer alan denetim elemanları da cesaret bulmakta ve kendilerini ilahi güçlerle donatılmış gibi görerek, muayenehaneler üzerinde baskı uygulamaya çalışmaktadırlar.
Yani olay, Sağlık Bakanlığı’ nın akıl dışı ve keyfi yönetmeliklerinden kaynaklanmaktadır.
Avukata, Mimara, Muhasebeciye Serbest Çalışmak Serbest, Doktora Yasak !!!!
Avukata, Mimara, Muhasebeciye Serbest Çalışmak Serbest, Doktora Yasak !!!!
Öyle bir ortam oluşturuldu ki, tüm meslek mensupları serbest çalışabilir, ama doktor serbest çalışamaz.Ya devlet hastanesine girecek, yada çoğu yabancıların eline geçmiş olan hastane zincirlerinden birisinde ücretli işçi olacak.Kendi başına mesleğini icra edemeyecek.
Sağlık Giderlerini Muayenehaneler mi Artırıyor?
Sağlık Giderlerini Muayenehaneler mi Artırıyor?
Maliye Bakanı açıkladı, kamu sağlık giderleri 69 milyar TL’ yi aştı diye.
Sağlık giderlerini muayenehaneler mi artırdı, yoksa Sağlık Bakanlığı’ nın akıl dışı uygulamaları mı?
Bunu herkesin iyice sorgulaması ve düşünmesi gerekir.
Muayenehanelerin, Kamuya Maliyeti Sıfırdır
Muayenehanelerin, Kamuya Maliyeti Sıfırdır
Muayenehane hekimleri, devletten ücret almazlar. Kiralarını kendileri öderler. Üstelik işçi de çalıştırır, SGK’ ya katkı sağlarlar, istihdam yaratırlar. Üstüne üstlük bir de vergi öderler.
Yani kamuya maliyetleri sıfırdır. Artı olarak, vergi katkıları vardır. Yani yararlıdırlar, zararlı değil.
Yok edilmesi gereken değil, korunması gereken kuruluşlardır.
Bu basit gerçeği, herkesin ve de özellikle Sağlık Bakanlığı görevlilerinin anlaması gereklidir.
Akıllı Bir Devlet, Muayenehaneleri Teşvik Eder
Akıllı Bir Devlet, Muayenehaneleri Teşvik Eder
Gerçekten akıllı bir devlet, muayenehaneleri korumak zorundadır.
Çünkü, bu model sayesinde kendi sağlık giderlerini düşürebilir.
Muayenehaneler ne kadar yaygınlaşırsa, sağlık giderleri de o kadar azalacaktır. Çünkü muayenehaneler, gelirlerini devletten sağlamıyorlar. Tamamıyla, kendilerine güven duyan ve tercih eden halktan sağlıyorlar. Bu sayede, halk da sağlık giderlerinin finansmanına üstelik de gönüllü olarak ,dövmeden-sövmeden-mecbur bırakmadan katılmış oluyor.
Devlet için bundan daha akılcı bir yol olur mu?
Devlet için bundan daha akılcı bir yol olur mu?
Her kapanan muayenehane, devlete bir yük demektir. Çünkü hem devlet vergi gelirlerinden oluyor, hem halkın sağlığın finansmanına gönüllü katkısını kaybediyor, hem de hekimi kendi bünyesine alarak ücret ödemeye başlıyor.
Bunun neresi ülke yararınadır? Neresi akılcıdır?
Aksine, akıllı bir devletin muayenehane modelini teşvik etmesi gerekir. Koşulları basitleştirilmelidir. Hekimlerin serbest çalışması kolaylaştırılmalıdır. Var olan engeller ve pürüzler ortadan kaldırılmalıdır.
Akıllı bir devlet böyle yapar.
Sağlık Bakanlığı’na bir zararı var mıdır? Biz bir neden bulamıyoruz.
Halka bir zararı var mıdır? Hayır. Tersine, bir grup hasta, kendilerinin daha kaliteli hizmet aldığı, adam yerine konduğu ve önemsendiği, böyle bir hizmeti aramaktadır. Onlar için, muayenehanelerinin yeri ayrıdır.
Ülkeye bir zararı var mıdır? Hayır. Aksine, sağlık hizmeti üretimine kaliteli bir katkı yapılmaktadır. Devlete de bir kuruş yükleri yoktur.
Ekonomiye bir zararı var mıdır? Hayır. Aksine vergi, istihdam, kira, muhtasar vb. gibi yollarla ekonomiye katkı yapmaktadırlar.
Hekimlerin özgürce çalışmasının engellenmesi kimlerin talebidir? Defalarca yazılıp çizildiği üzere, yabancı sağlık ve hastane zincirlerinin.
Türkiye’de deprem,iskan ve yangin raporu şartları diğer tüm serbest meslek gruplarına zorunlu hale getirilinceye kadar, ayrımcılık yapılarak serbest hekimlere dayatılan koşullar ertelenmelidir.
Türkiye’de deprem,iskan ve yangin raporu şartları diğer tüm serbest meslek gruplarına zorunlu hale getirilinceye kadar, ayrımcılık yapılarak serbest hekimlere dayatılan koşullar ertelenmelidir.
2015’de kapatılma tehdidi ortadan kaldırılmalıdır.
Hastaların özel bilgilerinin günlük olarak bakanlığa gönderilmesi gibi mahremiyet prensibine ve mevcut yasalardaki kişisel bilginin korunması esastır hükümlerine aykırılık taşıyan bu konunun gündemden tamamen çikartılması gerekir.
Sağlık Bakanlığı, Türkiye’nin serbest hekimleri ile barışmalıdır.
Muayenehanelerin denetimi, tüm uygar dünyada olduğu gibi, TTB ve ilgili uzmanlık derneği tarafından yapılmalıdır.
Muayenehanelerin denetimi, tüm uygar dünyada olduğu gibi, TTB ve ilgili uzmanlık derneği tarafından yapılmalıdır.
Yargı kararlarında net şekilde belirtildiği üzere, muayenehaneler SAĞLIK KURULUŞU değildir, bu anlamda denetimi sağlık bakanlığı değil, meslek örgütleri yapmalıdır.
Örneğin, Türkiye’deki tüm kadın hastalıkları ve doğum muayenehaneleri için TTB ve TJOD işbirliğinde “bilimsel ve fiziksel standartlar” protokolü hazırlanmalıdır.
Örneğin, Türkiye’deki tüm kadın hastalıkları ve doğum muayenehaneleri için TTB ve TJOD işbirliğinde “bilimsel ve fiziksel standartlar” protokolü hazırlanmalıdır.
Türkiye’deki tüm kadın hastalıkları ve doğum muayenehaneleri her yıl TTB ve TJOD temsilcisi tarafından “bilimsel ve fiziksel standartlar” açısından denetlenmelidir.
Böylelikle, tüm Türkiye’de, gerçekleşmesi olanaksız ve tek tip muayenehane standartları istenmesinin yerini, o uzmanlık bilim dalına has, gerçek hayatla bağdaşır ve uyulması mümkün olan bilimsel standartlar almış olacaktır.
Böylelikle, tüm Türkiye’de, gerçekleşmesi olanaksız ve tek tip muayenehane standartları istenmesinin yerini, o uzmanlık bilim dalına has, gerçek hayatla bağdaşır ve uyulması mümkün olan bilimsel standartlar almış olacaktır.
SGK Anlaşması Neden Gereklidir ?
SGK Anlaşması Neden Gereklidir ?
Muayenehanelerin yaygınlaşabilmesi ve toplum yaşamında halkın daha fazla yararlanabildiği sağlık üniteleri haline gelebilmesi için, SGK anlaşmaları gereklidir. Bu anlaşmalar, muayenehanelere başvuran hasta sirkülasyonunu artıracak ve muayenehanelerin, sağlık sistemi içinde önemli bir çözüm alternatifi ve hastanın en yüksek düzeyde hizmet aldığı üniteler olmasını sağlayacaktır.
Tüm uygar dünyada, SGK benzeri devlet kurumları, özel muayenehane ve laboratuvarlarla anlaşma yapmaktadırlar.
Tüm uygar dünyada, SGK benzeri devlet kurumları, özel muayenehane ve laboratuvarlarla anlaşma yapmaktadırlar.
Örneğin benim, ABD’de uzmanlık eğitimim sonrası açtığım muayenehanemde hem Medicaid, hem de Medicare ile anlaşmam vardı.
Böyle Bir Anlaşma Halkın Da Yararınadır, Aynı Zamanda, En Doğal Hakkıdır
Böyle Bir Anlaşma Halkın Da Yararınadır, Aynı Zamanda, En Doğal Hakkıdır
Halk, SGK’ ya bir sağlık primi ödemektedir. Bu prim karşılığında, istediği sağlık kuruluşuna ( Özel ya da kamu) başvurma hakkına sahip olmalıdır. Hastanelere başvuruyu serbest bırakıp, muayenehaneler ve poliklinikleri sistem dışında tutmak hem ayrımcılıktır, hem de halkın iradesine saygı göstermemek anlamına gelmektedir.
Halkın, muayenehanelere de başvuru yapabilmesi ve bu hizmetten yararlanabilmesi, hizmete erişimi daha da kolaylaştıracaktır.
Bu nedenle muayenehaneler, ikinci basamak sağlık üniteleri olarak sistemde yer almalıdır.
Zaten mevcut hükümetin temel sağlık politikası halkın doktora erişimini arttırmak değil midir?
Zaten mevcut hükümetin temel sağlık politikası halkın doktora erişimini arttırmak değil midir?
İsteyen muayenehanelerin SGK’li hastalara da açılması bu erişimi en yüksek düzeye çıkartmaz mı?
Tüm dünyada ve ülkemizde de yapilan sağlık maliyet hesaplarında, AYAKTAN SAĞLIK HİZMETİ veren kuruluşlar, YATAKLI HİZMET veren kuruluşlara göre, hem hasta hem de devlet bütçesine çok daha az maliyet getiren sağlık hizmeti sunarlar.
Tüm dünyada ve ülkemizde de yapilan sağlık maliyet hesaplarında, AYAKTAN SAĞLIK HİZMETİ veren kuruluşlar, YATAKLI HİZMET veren kuruluşlara göre, hem hasta hem de devlet bütçesine çok daha az maliyet getiren sağlık hizmeti sunarlar.
Tüm uygar ülkeler, hem halka daha yakın ve yaygın hizmet sağlamak, hem de daha ekonomik ve sınırlı yatırımlarla sağlık hizmeti sunmak için poliklinik, tıp merkezi, muayenehane ve laboratuvar gibi ayaktan tanı ve tedavi kuruluşlarını destekler ve teşvik ederken,Türkiye’ de ise bunların hem fiziksel koşullarını zorlaştırmak, hem de SGK’ nın, tam tersine daha pahalı yatırım biçimi olan hastanelerle sözleşme yaparak, diğerlerini dışlaması ülkenin yararına mıdır? Toplumun yararına mıdır? Adaletli midir? Yanlış modelin teşvik edilmesi değil midir? Garip değil midir?
Tüm uygar ülkeler, hem halka daha yakın ve yaygın hizmet sağlamak, hem de daha ekonomik ve sınırlı yatırımlarla sağlık hizmeti sunmak için poliklinik, tıp merkezi, muayenehane ve laboratuvar gibi ayaktan tanı ve tedavi kuruluşlarını destekler ve teşvik ederken,Türkiye’ de ise bunların hem fiziksel koşullarını zorlaştırmak, hem de SGK’ nın, tam tersine daha pahalı yatırım biçimi olan hastanelerle sözleşme yaparak, diğerlerini dışlaması ülkenin yararına mıdır? Toplumun yararına mıdır? Adaletli midir? Yanlış modelin teşvik edilmesi değil midir? Garip değil midir?
İsteyen Hekim Yapmalı, İstemeyen Yapmamalıdır
İsteyen Hekim Yapmalı, İstemeyen Yapmamalıdır
Bu konuda tercih hekime ait olmalıdır. İsteyen hekim SGK ile sözleşme yapmalı, istemeyen yapmamalıdır. Hiçbir hekim anlaşma yapma yönünde zorlanmamalıdır.
Olmazsa Olmaz Koşul: Fark Ücreti Serbest Olmalıdır
Şu anda ödenen SGK- SUT birim fiyatlarıyla, muayenehanede hizmet sunumu olanaksızdır. Çünkü SUT fiyatları, kamu kuruluşları için hazırlanan, subvanse fiyatlardır, devlet destekli fiyatlardır. SUT fiyatları, gerçek maliyeti yansıtmaz. Kamu kurumlarında, SGK tarafından ödenen SUT fiyatlarına ek olarak, yaklaşık % 150 oranda da genel bütçeden subvansiyon vardır. Yani SGK’ nın ödediği 20 TL’ ye ek olarak, 30 TL de genel bütçe subvansiyonu vardır. Muayene ücretlerinin ülkeye maliyeti gerçekte 20 TL değil 50 TL, 30 TL değil 75 TL, 40 TL değil 100 TL’ dir ( Branşlara göre).
Eğer bu 50, 75, 100 TL’ ler ödenmiş olsa, bazı hekimler SGK ücretleri üzerinden de çalışmayı düşünebilir. Ancak, şu anda SGK’nın ödediği ücretlerle sözleşme yapmak olanaksızdır. SGK, ödeyebileceği miktar olan 20, 30, 40 TL’ yi öder, gerisini hekimi tercih eden hasta öder. Yani, fark ücreti serbest olmak durumundadır. Bu durum, kalitenin korunması ve geliştirilmesi için de gereklidir.
Eğer bu 50, 75, 100 TL’ ler ödenmiş olsa, bazı hekimler SGK ücretleri üzerinden de çalışmayı düşünebilir. Ancak, şu anda SGK’nın ödediği ücretlerle sözleşme yapmak olanaksızdır. SGK, ödeyebileceği miktar olan 20, 30, 40 TL’ yi öder, gerisini hekimi tercih eden hasta öder. Yani, fark ücreti serbest olmak durumundadır. Bu durum, kalitenin korunması ve geliştirilmesi için de gereklidir.
Alternatif olarak, fark ücretini, tıpkı hastanelerde olduğu gibi, tamamlayıcı sağlık sigortası öder.
Alternatif olarak, fark ücretini, tıpkı hastanelerde olduğu gibi, tamamlayıcı sağlık sigortası öder.
SGK’li hasta, normalde ücretini yüksek bulacağı özel sağlık sigortası yerine, çok daha ucuza tamamlayıcı sağlık sigortası poliçesi satın alır.
Böylelikle, muayenehane doktorunun ücretininin bir kısmını SGK, bir kısmını da tamamlayıcı özel sağlık sigortası öder.
Böylelikle, muayenehane doktorunun ücretininin bir kısmını SGK, bir kısmını da tamamlayıcı özel sağlık sigortası öder.
Böylelikle, en azından bir bölüm hasta için, normal koşullarda ücreti nedeniyle gidemeyeceği muayenehane hekimine gidebilme olanağı yaratılmış olur.
Böyle bir sistemde herkes kazanır:
Böyle bir sistemde herkes kazanır:
DEVLET: Zaten tüm hizmet verenlere ödediği ücretle, hastayı özel doktora, dünya standartlarında muayene sürelerinde ve hak ettiği ilgi ile muayene ettirir. Devletin başka hiçbir harcaması olmaz, tersine, muayenehaneden ve özel sağlık sigortası üzerinden vergi geliri elde eder.
Devletin o doktoru tüm özlük hakları ile istihdam etmesine gerek kalmaz. Devletin sağlık harcaması düşer.
Böyle bir sistemde herkes kazanır:
Böyle bir sistemde herkes kazanır:
HASTA: Normal koşullarda muayene olmaya gücü yetmeyecek hekimlere, az bir fark vererek muayene olma şansını yakalar, muayenesi 5 dakikalık gösterme muayene olmaktan çıkar, özellikle mahremiyet gereken konularda, sağlık durumunun hasta ile hekim arasında kaldığının güvencesini yaşar.
Böyle bir sistemde, herkes kazanır:
Böyle bir sistemde, herkes kazanır:
ÖZEL SAĞLIK SİGORTASI: Normalde müşteri sayısı çok gelişmeyen bir pazar halindeyken, tamamlayıcı sigorta sayesinde, normalde müşterisi olamayacak büyük bir kitleyi de müşteri havuzu içine katar, havuz büyür, sigorta güçlenir.
Muayenehanelerde daha az tetkik ve görüntülemeyle sonuca gidildiğinden, maliyetleri azalır, böylece maliyetten kısmak için yaptıkları anlamsız ve haksız “kapsam dışılar” son bulur.
Böyle bir sistemde, herkes kazanır:
Böyle bir sistemde, herkes kazanır:
DOKTOR: Hasta havuzu genişler, hastaya daha çok zaman ve ilgi göstereceği bir ortamda çalışır.
Özellikle mesleğe yeni başlayan veya muayenehaneciliğe yeni başlayan hekimler, hizla yeni hasta üretmeye başlarlar.
Tamamlayıcı sağlık sigortasını kabul etmenin avantajını yaşar, o sigortadan hasta yönlendirmesi söz konusu olur.
Bu sistem, varolan hasta-hekim gerginliginin azalmasına da yol açar.
Bu sistem, varolan hasta-hekim gerginliginin azalmasına da yol açar.
Çünkü muayenehanelerde büyük sıralar olmaz, herkes birbirine belli ölçülerde naziktir, muayene süresi ve şekli hastayı tatmin edicidir. Doktorun hastayi takibi bire-birdir. Hasta takibinin iyi olması, hastaya güven verir.
Hekime şiddeti konuşurken, muayenehanelerin halka mal edilmesinin de, hasta-doktor kutuplaşmasını yumuşatacağını öngörmekteyiz.
Bu sisteme alternatif:
Bu sisteme alternatif:
Hekimler SGK ile anlaşma yapmaz.
Hasta, muayenehanedeki muayene ücretini öder, SGK’nin ödeyeceği miktarı SGK’dan geri alır. Tamamlayıcı sağlık sigortası varsa, muayene ücretinin bir kısmını özel sigorta öder.
Bunun yanı sıra, SGK’li hastalar, muayenehane hekimleri dahil, Türkiye’de yasal olarak hekimlik yapma hakkına sahip tüm doktorlardan, SGK kapsamında REÇETE yazdırma hakkına sahip olmalıdır.
Bunun yanı sıra, SGK’li hastalar, muayenehane hekimleri dahil, Türkiye’de yasal olarak hekimlik yapma hakkına sahip tüm doktorlardan, SGK kapsamında REÇETE yazdırma hakkına sahip olmalıdır.
Muayenehane Çalışması Gerçekte Çoğu Hekimin Hayalidir
Muayenehane Çalışması Gerçekte Çoğu Hekimin Hayalidir
Muayenehane, hekimin kendisini en özgür ve bağımsız, aynı zamanda da mesleğini kendi ölçüleri içinde en üst düzeyde zevkle yapabildiğini hissettiği bir ortamdır. Bu nedenle, çoğu hekimin hatta daha iddialı söylemek gerekirse, neredeyse her hekimin hayalidir.
Yakın geçmişte, hekimlerin bu hayali büyük baskıya uğramış, yok edilmeye çalışılmıştır. Küllenmiş, sınırlanmış ancak ölmemiştir. Bunun da nedeni, “ Bir avuç” denilen ve hekimlerin serbest çalışabilme hakkını savunan hekimlerin verdiği dirençli mücadeledir.
Yakın geçmişte, hekimlerin bu hayali büyük baskıya uğramış, yok edilmeye çalışılmıştır. Küllenmiş, sınırlanmış ancak ölmemiştir. Bunun da nedeni, “ Bir avuç” denilen ve hekimlerin serbest çalışabilme hakkını savunan hekimlerin verdiği dirençli mücadeledir.
Bu mücadele, gerçekte tüm hekimlerin hayallerini temsil etmektedir.
Hekim, gereği durumunda bağımsız çalışabilme hakkına sahip olmalıdır. Bu yolu kullanır veya kullanmaz. SGK ile sözleşme yapma hakkına da sahip olmalıdır. Bu yolu da tercih eder veya etmez. Ama bu haklara sahip olmalıdır.
Bütün bu konuların çözümü, karşılıklı dialog ve uzlaşmadan geçer.
Bütün bu konuların çözümü, karşılıklı dialog ve uzlaşmadan geçer.
Maalesef, önceki sağlık bakanı döneminde bu yollar tamamen tıkanmıştı, kapatılmıştı.
Hekimi, “hasmı” gibi gören anlayışla Türkiye’nin sağlık sorunlarını çözemeyiz.
Yeni bakan ile bu sağlıklı iletişimin ivedilikle kurulması en büyük dileğimizdir.
Bakanlıktaki yeni yönetim kadroları, bir an evvel, hem TTB ile, hem de tüm uzmanlık dernekleriyle biraraya gelmelidirler.
Bakanlıktaki yeni yönetim kadroları, bir an evvel, hem TTB ile, hem de tüm uzmanlık dernekleriyle biraraya gelmelidirler.
Sorunlar karşılıklı olarak ortaya konulmalı, çözümler için çalışma grupları oluşturulmalı ve dayatılan değil,tüm tarafların rızasıyla oluşmuş çözümlere varılmalıdır.
