İnşallah yanlış haberdir. Bi çekilmeye karar verirlerse yanarız, bu kadar sıkıştırmışken, HDP vekillerinin de defterini aslan parçası Kılıçdaroğlu ve Bahçeli sayesinde dürerken!
Allahtan (c.c.), Kongra-Gel açıklama yaptı: “Yazılanlar doğru değil. Topyekun bir savaştayız. Çözüm süreci gündemimizde yok. Kürt Halkı metropoller de dahil olmak üzere her yerde savaş halindedir. Direniş yayılacaktır”. Haşşöyle! Ağzına sağlık canım kardeşim! Dersim’deki işi yarım bırakmayacağız!
HDP’lilerin dokunulmazlıkları deyince aklıma geldi: Bu konuda hazırladığımız kanun teklifine oy verildiği sırada ortada olmayan dosyalar için bile dokunulmazlıkları kaldırtacağız. Hatta, daha güzeli, şu andaki anayasa Md. 85’te dokunulmazlıkların kaldırılmasına karşı AYM’ye başvurmak mümkün ama, biz şimdi kanunun gerekçesine yazıp, bu kaçış deliğini de tıkıyoruz Allah’ın (c.c.) izniyle. Bu Tarhan Erdem denen ihtiyar keçiden başkası farkına varmadı, şükür. Onu da kim dinler; Radikal’de yazıyordu, orayı da kapattırdık!
***
Yurt içinden konuşalım dedik ama alçak gavurlar bırakmıyorlar ki! Bir yandan ABD’nin insan hakları raporu denen rezillik, bir yandan AB’nin Türkiye raporu bana aynen 17-25 darbesi gibi kastetmekte.
Korkarım bu aptallar artık kendilerine geliyorlar. Baksana, “şartlar yerine getirilmezse Hazirana vize mize yok” demeye başladılar. Dur, ben sana şimdi sınırlarımıza yaklaştığı bildirilen 30.000 Suriyeliyi doğrudan postalayayım da gör sen vizeyi. Aslında, Haziran’da vizeyi kaldırmazlarsa biz içeride çok puan kaybedebiliriz. Hazırlıyoruz halkımıza söyleyeceklerimizi. İslamofobi hortluyor!
***
Efendim, yine dönelim güzel Türkiyemize. Buradan iyi yer yok cihanda. Ben kalkıyorum, “Biz burada tvitten mvitten içeri gireni görmedik. Hakaretler, ölüm tehditleri… Sadece tazminat alıyoruz, onu da ben almıyorum zaten. Avukat arkadaşlara bildiğiniz gibi yapın diyorum” şeklinde konuşuyorum, ardından mis gibi tutuklanıyor hainler. Taze 5 kişi girdi bu hafta.
Yargımız sadece bana hakaret edenleri cezalandırmıyor, avukatlarını da hallediyor. Hani Kadıköy’de sözde kartopu oynarken bir dükkanın camını kırmaya teşebbüs eden Nuh diye biri vardı, bıçağın üstüne düşüp öldü, işte onun avukatı hakkında da soruşturma açtırdı İstanbul 4. Ağır Ceza.
Neden, çünkü bana hakaret etmiş. Kalkıyor duruşmada dükkan sahibine soruyor: “Erdoğan’ın, ‘esnaf gerektiğinde polistir, askerdir, alperendir, gerektiğinde şehittir, kahramandır, bulunduğu yerin güvenliğini sağlar’ şeklinde bir şeyler dediğini duydunuz mu, kendinizi bu pozisyonda mı hissettiniz?” Alçağa bak sen, yani ben öldürtmüş oluyorum ha! Burada sadece hakaret değil, iftira da var!
***
İşte böyle böyle yıldıracağız alçak hakaretçileri. Ayrıca, Ankara Garı patlamasında yetkililerin "en azından ihmali" olduğunu yazan müfettiş raporunu yayınlayan Cumhuriyet muhabiri Kemal Göktaş’a “
Dostları ilə paylaş: |