……… ( ) AĞIR CEZA MAHKEMESİNE 46
DAVACI : K.H.
SANIKLAR 47 : 1- Cevdet Bilgili, (baba adı) ve (ana adı) …. oğlu …. d.lu ….
nüfusuna kayıtlı olup halen … adresinde oturur.
2- Çelik Ölçüm, (baba adı) ve (ana adı) …. oğlu …. d.lu ….
nüfusuna kayıtlı olup halen … adresinde oturur.
MÜŞTEKİ 48 : Ali Malcı, … oğlu .. d.lu halen … adresinde oturur.
SUÇ 49 : Rüşvet Almak ve Bu Suça Aracı Olmak
SUÇ DUYURUSU TARİHİ 50 : 19.03.2006
SUÇ TARİHİ 51 : 02.06.2006
Hazırlık Evrakı Okunup İncelendi 52:
Yukarıda ismi yazılı müştekinin yüklenici Bekir İnşaatçı ile anlaşmazlığının bulunduğu, bu nedenle Sulh Hukuk Mahkemesinden inşaatların ve tesisatların bedellerinin tespiti talebinde bulunduğu, Sulh Hukuk Mahkemesince 2006/… değişik işler dosya nosu ile sanık Cevdet ve iki arkadaşının bilirkişi atandığı, 16.03.2006 tarihinde sanık Cevdet’in yanına diğer sanık Çelik’i alarak mahkemenin bilgisi dışında Ali’nin işyerine giderek yapacakları işin çok kapasiteli olduğunu, raporun bir an evvel çıkması için Çelik ile anlaşmaları gerektiğini söylediği, bunun üzerine Çelik’inde haricen 15.000 YTL ödendiği taktirde bütün ayrıntıların en kısa zamanda çıkarılarak tespit edileceğini, bu bilgilere göre raporun Cevdet tarafından hazırlanacağını söylediğini, daha sonrada müştekinin bu durumu dilekçeyle Sulh Hukuk Mahkemesine bildirdiği mahkemenin de durumu savcılığa intikal ettirdiği, bilahare müştekinin savcılığımızca beyanına başvurularak evrakın Emniyet Amirliğine havale edildiği, görevlilerce 02.04.2006 tarihinde Cevdet ile aracı kıldığı Çelik’in Ali’nin işyerine gidip istedikleri 15.000 YTL’ye mahsuben 3.000 YTL parayı alıp, işyerini terk ederken aldıkları paralarla suçüstü yakalandıkları iddia, elde edilen paralara ait zabıtlar, tanıklar Hatice Sekreter, Hasan Durmuş, ve Emin Doğrucu’nun beyanları ve tüm evrak kapsamı ile anlaşılmıştır.
Sanıkların üzerlerine atılı suçtan yargılanarak ; Bunlardan Cevdet’in TCK 252/1,2, 63 maddeleri uyarınca, Çelik’in TCK 39, 252/1,2, 63 maddeleri uyarınca cezalandırılmaları kamu adına iddia olunur. 53 26.06.2006
Adı soyadı - sicil
Cumhuriyet Savcısı
5271/CMK 174 ile, 1412/CMUK’tan farklı olarak, kamu davasının açıldığı mahkemenin, iddianamenin belirtilen koşulları taşımaması halinde Cumhuriyet Başsavcılığına iadesi düzenlenmiş ve 5353 sayılı Kanunla değiştirilmiştir.
5353 sayılı kanunla değişik CMK 174/1’e 54 göre, “Mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra, eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle ;
a) 170 inci maddeye aykırı olarak düzenlenen,
b) Suçun sübutuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen,
c) Önödemeye veya uzlaşmaya tabi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde önödeme veya uzlaşma usulü uygulanmaksızın düzenlenen,
İddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir”.
İddianame, fiilin hukuki nitelendirilmesine ilişkin nedenlerle, örneğin, suçun hatalı nitelendirilmesi gerekçesiyle iade edilemez (CMK 174/2). Mahkemece, en geç birinci fıkrada belirtilen sürede iade edilmeyen iddianame kabul edilmiş sayılır (CMK 174/3).
Ağır Ceza Mahkemesi, iddianameyi, CMK 170/5’deki şüphelilerin lehine olan hususların belirtilmemesi nedeniyle, CMK 174/a maddesi gereğince Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine itirazı kabil olmak üzere karar vermiştir. Mahkeme iddianamede şüpheli yerine sanık denilmiş olmasını göz önüne almamıştır. Cumhuriyet savcısı, iade kararına karşı itiraz etmemiştir (CMK 174/5).
Cumhuriyet Savcısı, iddianamenin iadesi üzerine, şüphelilerin ifadelerinin özetini vermek suretiyle yeniden iddianamesini düzenlemiş ve mahkemeye göndermiştir (CMK 174/4) 55. Böylece, kamu davası açılmış, kovuşturma evresi başlamış, şüpheli sıfatı sanıklığa dönüşmüştür. Mahkeme, iddianameyi mahkemenin esas defterine kaydetmiş ve 2006/666 esas sayısını vermiştir.
SORU 1 : İddianamede Cevdet Bilgili ile Çelik Ölçüm’ün sanık olarak gösterilmesi CMK 2’deki tanımlar karşısında doğru mudur ?
SORU 2 : Mahkemenin iddianamede şüpheliler için sanık yazılmasına ses çıkarmaması, CMK 170/3,a ve 174/1,a maddelerine uygun mudur ?
CEVAP :
Yukarıdaki iddianamede Cumhuriyet Savcısı, Cevdet Bilgili ve Çelik Ölçüm’ü “sanık” olarak nitelendirmiştir. Türk Ceza Muhakemesi’ne yeni bir sistem getiren Yeni Ceza Muhakemesi Kanunu’nda madde 2 de tanımlar yer almaktadır.
Madde 2/1a : Şüpheli soruşturma evresinde suç şüphesi altında bulunan kişiyi ifade eder.
Madde 2/1b : Sanık kovuşturmanın başlamasından itibaren hükmün kesinleşmesine kadar, suç şüphesi altında bulunan kişiyi ifade eder.
Cumhuriyet Savcısının kamu davası açmaya yönelik düzenlediği iddianame, CMK 170’e mutlak surette uygun olmalıdır. Aksi halde, 174/1a’ya göre 170. maddeye aykırı olarak düzenlenen iddianamenin mahkeme tarafından Cumhuriyet Savcılığına iadesine karar verilir.
CMK da düzenlenen bu hükümler göz önünde bulundurulduğunda, iddianamede şüphelinin kimliği bölümüne “sanık” sıfatı ile kimlik tayininde bulunulması, en başta CMK 170’e aykırı olup, 174/1a’ya göre iddianamenin iadesi gerekmektedir.
Bu meseleyi, sadece Ceza Muhakemesine ilişkin bir hukuki mesele olarak ele almak yetersiz kalacaktır. Ceza Muhakemesine yeni bir sistem getiren YCMK, “hakkın yerine getirilmesi” maksadı ile davaların makul sürede sonuçlanmasına hizmet edecek olan, “Cumhuriyet Savcısının iddianamesini 170. maddeye uygun ve eksiksiz düzenleme yükümlülüğü” YCMK’nın hedeflediği İnsan Hakları’na saygılı bir muhakemenin en temel taşıdır.
Bilindiği gibi, Cumhuriyet Savcısı, Ceza Muhakemesinin imparatorudur ve muhakemenin başarılı sonuçlanması onun elindedir. Bu sebeple, YCMK getirdiği sistem ile muhakemeyi hükümlere bağlamış olup, hakimin, savcının, müdafiinin bu hukuki düzenlemeyi, lafzi yorumdan öte gayi yorumu da önemseyip, YCMK’nun neyi hedeflediğini bilerek, muhakemenin aksamadan sonuçlanmasını sağlamalıdır. Yürürlükteki bu CMK’nın amaçladığı sistemi işletebilmek için savcının iddianameyi kusursuz olarak düzenlemesi gerekir. Bu sebeple, İnsan Haklarına aykırılık teşkil eden “şüphelinin, sanık olarak nitelendirilmesi” fahiş hata olup, mutlak surette mahkeme iddianameyi iade etmelidir.
Şüpheli sıfatı, yetkili mercilere suç şüphesinin öğrenilmesiyle başlar, kovuşturmaya yer olmadığı kararının kesinleşmesine veya iddianamenin kabulüne kadar devam eder. Sanıklık sıfatı ise, iddianamenin kabulüyle başlar ve son hükmün kesinleşmesine kadar devam eder. Henüz bu sıfatların ayırtına varamamak, yeni ceza muhakemesinin işlerliği açısından duraksama yaratacaktır.
Sonuç olarak, Ceza Muhakemesinde görevini ifa eden ve faaliyette bulunan her hukukçu, bu üstün görevi eksiksiz ve kusursuz olarak yerine getirmeli ki bugüne kadar süregelmiş aksaklıklar, hakkın yerine getirilmemesi, insan hakları ihlalleri ortadan kalksın ve “Hukuk Devleti”nin gerçekleşmesine hizmet etsin.
FATMA GÜL BAŞAR
-
DAVANIN YARGILAMA AŞAMASI
CMK 191’de “Duruşmanın başlaması” altında duruşmada neler yapılacağını göstermiştir 56. Duruşmayı toplu mahkemelerde başkan diğer mahkemelerde yargıç yönetir.
Rüşvet davası Sincan Ağır Ceza Mahkemesinin 2006/666 esas dosyasında görülmektedir. İlk duruşma günü 03.06.2006 tarihidir. Duruşma, mahkemenin duruşma salonunda yapılacaktır. Tensip tutanağı ile birlikte ilk duruşmada yapılacak işler belirlenmiştir. İlk duruşmaya sanıklar Cevdet Bilgili, Çelik Ölçüm, şikayetçi Ali Malcı ile tanıklar Hatice Sekreter, Hasan Durmuş, Emin Doğrucu davetiye ile çağrılmışlardır.
Mahkeme başkanı duruşmayı açmış ve sanıkların, müdafilerinin, şikayetçi ile tanıklardan Hatice Sekreter ile Hasan Durmuş’un geldikleri ve duruşma salonunda yerlerini aldıkları anlaşılmıştır.
T.C. SİNCAN Duruşma Tarihi: 03/06/2006
AĞIR CEZA MAHKEMESİ Oturum no: 1
sayfa no:1
DURUŞMA TUTANAĞI
Esas No : 2006/00666
Başkan : MEHMET HÜKÜM - 0123456
Üye : SELİM KARAR - 0178933
Üye : NEVİN UYMAZ - 0289911
Cumhuriyet Savcısı : ALPER İDDİA - 0211983
Katip : HÜLYA YAZICI - 0826124
BELLİ GÜN VE SAATTE CELSE AÇILDI: Yakınan ile sanıklar ve sanık vekilleri hazır açık yargılamaya başlandı.
Yakınan Ali Malcı Yusuf oğlu 1967 d.lu …. Sincan adresinde ikamet eder.
Sanık Cevdet Bilgili : … oğlu ……’den olma …. … D.lu aslen Ankara Sincan Yenikent … Mah. Nüfusuna kayıtlı olup halen …… Ankara adresinde ikamet eder, evli 1 çocuklu okur yazar, Mühendis.
Sanık Çelik Ölçüm : … oğlu ….’dan olma …. D.lu aslen …… nüfusuna kayıtlı olup halen ……….. Ankara adresinde ikamet eder, evli 2 çocuklu okur yazar, inşaat mühendisi, sabıkasız.
CMK nın 147. maddesi uyarınca sanıklara yasal hakları hatırlatıldı, sanıklar susma hakkımızı kullanmıyoruz savunmamızı yapacağız demekle, … C.Savcılığının 26.6.2006 ve 2006/… sayılı iddianame ve ekleri okundu sanıklardan savunma ve delilleri soruldu.
SANIK CEVDET BİLGİLİ SAVUNMASINDA:
Suçlamayı kabul etmiyorum, suçlama iftiradan ibarettir, Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/… D.iş dosyasında üç kişilik bilirkişi heyetinden biride benim diğer arkadaşlar Makine Mühendisidir, biz mahkeme heyeti ile mahalline gittik şikayetçi Alı Malcı’ya ait 2 bloktan oluşan ve 24 dairelik %99’u tamamlanmış durumdaki inşaatları gördük rapor tanzimi aşamasına geldik ben (A) Belediyesine gittim oradan yaptığım araştırmada inşaatın projesinin bulunmadığını inşaatlar hakkında her hangi bir başvuru yapılmadığını tespit ettim yine inşaatın ruhsatının olmadığını tespit ettim bu durumda rapor yazmamızda olanak yoktu temel hafriyatının çıkartılması gerekiyordu bunu Ali Malcı’ya anlattım temel hafriyatının çıkartılıp bize verilmesini bildirdim Ali Malcı kendisinin tanıdığının bulunmadığını bana söyleyerek bunu benim yaptırmamı söyledi ben birkaç arkadaşla görüştüm ama Çelik Ölçüm’ü buldum çünkü onun ölçme aleti vardı Ali Malcı ile Çelik Ölçüm görüştüler anlaşmışlar beni de çağırdılar saat 14.00 civarında oraya gittim ve 14.45’de oradan ayrıldım 3-4 gün sonra Çelik beni arada mahalline ölçmeye çıktığını söyledi ve arkasından hesapları getirdi biz bu hesaplarla keşifte tespit ettiğimiz bulguları karşılaştırdık raporumuzu hazırladık raporumuzu verdik ben raporu verdikten sonra Çelik beni telefonla aradı Ali Malcı’nın bürosunda bulunduğunu söyleyerek ısrarla benim oraya gelmemi istedi ben de gittim orada otururken Ali’nin arkadaşı olduğunu anladığım Emin adındaki kişi Ali ve benim yanımda bir miktar parayı Çelik’e verdi bu parayı Çelik saydı ve parayı aldığına dair makbuz imzalayıp bu kişiye teslim etti bu para alış verişi ile ve para ile herhangi bir ilgim yoktur bunlar benim bilgim dışında gerçekleşmiştir dedi.
Eğer temel hafriyatının satın alması gerekiyorsa bunun için mahkemeye başvurmaları ve mahkeme onayını aldıktan sonra bu konuda gerekli incelemeyi yapmaları gerektiği hatırlatılarak
Sanık Cevdet Bilgili’den soruldu Ali işinin çok acele olduğunu bildirerek bu konuyu mahkemeye aktarmadan yaptık kötü bir niyetimiz yoktur dedi.
Sanığın daha önce alınan savunmaları okundu, benzer olduğu görüldü o savunmalarımı da tekrar ederim dedi .
Bu sırada yakınan vekili Av. Selma Atak da geldi yerine alındı Av. Selma Atak vekaletname örneği ile davaya katılma istemini taşıyan dilekçesini verdi alında dosyasına konuldu.
SANIK ÇELİK ÖLÇÜM SAVUNMASINDA:
Cevdet Bilgili’nin savunmasına katılıyorum. Bunun dışında binanın temelinden çatısına kadar tüm kalemleri hesaplayacaktım bunun için ölçme aletine ihtiyaç vardı bu alet bende bulunduğu için Cevdet Bey beni aradı Ali Malcı ile görüştüm, mahallini gördükten sonra Ali Malcı ile görüştüm 15.000 YTL’ye anlaştık, 02.04.2006 günü ben Ali’nin bürosuna gitmiştim Ali Cevdet Bilgili’yi de çağırmamı istedi ısrarla bunu istedi Emin adındaki kişi bana bir miktar para verdi ve “...makbuz vermenize gerek yok...” diye söyledi ben de buna karşılık “.. öyle şey olmaz ticari iş için para veriyorsunuz verilen paranın ticari deftere geçmesi için makbuz düzenlenmesi gerekir diyerek..” makbuz düzenlettim düzenlenen makbuzu da imzalattım suçlamayı kabul etmiyorum dedi
Sanığın daha önce alınan savunmaları okundu benzer olduğu görüldü tekrar ederim dedi.
YAKINAN ALİ MALCI ŞİKAYETİNDE:
Ben tespit yapılan inşaatların bulunduğu arsanın malikiyim Cevdet Bilgili Sulh Hukuk Mahkemesinin dosyasında atanan bilirkişilerden birisidir. Mahkeme bilirkişi heyeti ile inşaatları gördü 2-3 gün sonra Cevdet Bilgili işin ayrıntılı olduğunu ve uzun süreceğini ama yanında getirdiği Çelik ile anlaştığımız taktirde Çelik’in bir an önce hesapları çıkartacağını, Çelik’in çıkartacağı hesapları imzalayacağını, raporu vereceğini bana söyledi, ben bunun üzerine Çelik Beyle konuştum, Çelik Ölçüm yapacağı işe karşılık 15.000 YTL istedi ben bunu kabul ettim arkasından avukatıma konuyu açtım Avukatım bunun suç olduğunu bildirince mahkemeye dilekçe verdik mahkeme bizi savcılığa sevk etti savcı bey bize bunun kanıtlanabilmesi için suçüstü yaptırmamız gerektiğini bize anlattı bizde bunun üzerine bir miktar para hazırladık parayı vereceğimiz günü Çelik’i ben çağırdım Cevdet Bilgiliye de arkadaşım Emin Doğrucu telefon etti Cevdet Bilgili geldi para bende idi parayı Emine teslim ettim Emin de parayı Çelik Ölçüm’e verdi olay yerinde tertibat alan polisler olaya el koydular davacıyız dedi.
Yakınandan tekrar soruldu yüklenicinin işleri doğru yapmadığını, sözleşmeye aykırı davrandığını öğrendim bunu tespit ettirip yükleniciye dava açacaktım bu amaçla mahkemeye başvurmuştuk dedi.
Yakınanın daha önce alınan ifadeleri okundu o ifadelerimde doğrudur dedi.
TANIK HASAN DURMUŞ: … oğlu …..D.lu … adresinde ikamet eder. Tanıkları olay nedeni ile tanır engel hali yok usulen yemini yaptırıldı, soruldu.
Ali Malcı arkadaşım olduğundan olay gün ben bürosunda Ali’nin yanında bulunuyordum sanıklar oraya geldiler Cevdet Bilgili “.. işin bir ayrı ayrıntısı var bunu bir günde yetiştirmemiz mümkün olmayacak eğer Çelik’ gerekli hesapların çıkartılması işi verilirse raporu tamamlayabiliriz Çelik bu iş için 15.000 YTL para istiyor ne dersiniz..” diye söyledi sanık Çelik de bu sözlere katıldı. Ali bir düşüneyim size gereken cevabı veririm dedi sanıyorum avukatı ile görüşmüş teklifi kabul eder göründü Çelik gerekli işleri yapmış dedi.
Tanığın daha önce alınan ifadesi okundu soruldu.
O ifademde doğrudur tekrar ederim dedi,
Yakınan ALİ Malcı’dan tekrar soruldu, para bende idi bu arada sekreterim gelince ben kapıyı açtım parayı masanın üzerine koydum parayı Emin verdi biz para konusunu sanıklarla konuşurken Avukatımla görüşüp ondan sonra kesin cevabı vereceğimi bildirdim Avukat ile görüştüm avukat bunun suç olduğunu anlatınca bunun üzerine sanıkları aradık teklifi kabul eder göründük bundan sonra diğer olaylar gelişti dedi.
TANIK HATİCE SEKRETER: … kızı, … doğumlu …. adresinde ikamet eder, sanıkları olay nedeni ile tanır engel hali yok usulen yemini yaptırıldı soruldu.
Ben Ali Malcı’nın yanında sekreter olarak çalışıyorum, tarihini hatırlamadığım bir gün sanıklar Cevdet ile Çelik beraber geldiler içeride neler konuştuklarını ben bilmiyorum. Ben daha sonra görevden ayrıldığım için para verilme sırasında orada değildim başka bir şey bilmiyorum dedi.
Tanığın daha önce alınan ifadesi okundu, o ifadem doğrudur ben pazartesi günü işyerine gitmiştim geldiğimde Ali Malcı “..bilirkişiler para istiyor kendilerini şikayet edeceğiz seni de tanık olarak göstermek istiyoruz..”diye söylemişti ama ben olaya tanık olmadım dedi.
Yakınan vekili tanıklara sorduracağımız bir husus yoktur dedi.
Sanık vekilleri bizim de tanıklara sorduracağımız bir husus yoktur daha sonra ifadeleri değerlendireceğiz dediler.
Sanıklardan soruldu, tanık ifadelerine şimdilik bir diyeceğimiz yoktur dediler.
Sanıklara ait kayıtlar okundu. Sanıklardan soruldu okunan kayıtlar bize aittir doğrudur dediler.
02.04.2006 tarihli yakalama, zapt etme tutanağı, para teslim tutanağı, Sulh Hukuk Mah. 19.3.2006 tarihli ihbar yazısı diğer belgeler okundu.
Sanıklarda soruldu aleyhimize olan hususları kabul etmiyoruz dediler.
Sanık Erdal Akgül vekilinin duruşma arasında verdiği 1.6.2006 tarihli dilekçesi ve dilekçe ekinde ibraz edilen ekleri okundu.
Sanık vekilinden soruldu dilekçemizi tekrar ederiz karşı taraf müvekkilim gerekli çalışmayı yaptığını kabul ettiğine göre Çelik Ölçüm’le birlikte mahallinde çalışma yapan ve hesapları hazırlayanlar Ahmet Demir ve Erhan Orhan dinlenmeyebilirler, takdir mahkemenindir dedi.
Sulh Hukuk Mahkemesinin yazıları 10.3.2006 tarihli bilirkişilerin atanmasına ilişkin tutanak fotokopisi okundu.
Sanıklardan soruldu bir diyeceğimiz yoktur dediler.
Sanık Cevdet vekili, mahkemenin ihbar yazısı 19.3.2006 tarihini taşımaktadır olay ise 2.4.2004 tarihinde meydana gelmiştir. 1.4.2004 tarihinde rapor verilmiştir. Belli ki karşı taraf bu süre içerisinde adeta delil toplamak için zaman kazanmıştır olay soyut iddiadan ibarettir dedi.
Sanık Çelik vekili bizim bir diyeceğimiz yoktur dedi.
Dosya incelendi.
G.D.İSTEK GİBİ:
-
Sulh Hukuk Mah. 2006/… D.iş sayılı dosyasının istenmesi için yazı yazılmasına
-
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/.. D. İş sayılı dosyasına Osman Konuşur ve Savaş Susar adlı bilirkişilerin adreslerinin sorulması için yazı yazılmasına, adresleri geldiğinde tanık sıfatı ile davetiye çıkartılmasına
-
Suçtan zarar gören durumunda bulunan Ali Malcı’nın davaya katılma isteminin kabulüne,
-
Sanık Çelik’in işle ilgili metraj hesabı yapıldığını taraflarca kabul edildiğinden Ahmet Demir ve Erhan Orhan’ın dinlenmelerinden vazgeçilmesine,
Bu sebeplerle duruşmanın 11.07.2006 saat 09.25 e bırakılmasına oy birliği ile karar verildi.
Başkan Üye Üye Katip
0123456 0178933 0289911 0826124
-
26.02.2007 DERS GÜNÜ NOTLARI :
-
ÖRNEK DAVA 1 : RÜŞVET DAVASI
-
OLAY : Ali Malcı, arsa niteliğinde bir taşınmazın malikidir. Ali Malcı, yüklenici Bekir İnşaatçı ile, taşınmazına, % 50 - % 50 oranında bina yapılmak üzere arsa payı karşılığında kat yapımı sözleşmesi (veya yap sat sözleşmesi) düzenlemiştir. Yüklenici Bekir İnşaatçı, Ali Malcı’nın arsasında, imar hukuku ve mevzuatına göre bina yapılabilmesi için varlığı zorunlu olan, Belediye İmar Müdürlüğünden onaylanmış projeler ve inşaatla ilgili ruhsatlar olmaksızın, yani hukuken değil fiilen (kaçak) inşaata başlamış ve kaba inşaatı bitirmiştir. Bu aşamada, arsa maliki Ali Malcı ile yüklenici Bekir İnşaatçı arasında anlaşmazlık çıkmıştır. Arsa maliki Ali Malcı, sözleşmeyi feshetmiştir.
Arsa maliki Ali Malcı, yüklenici Bekir İnşaatçı’nın yaptığı inşaatın ve yapılan işlerin parasal değerinin keşfen delil tespiti yoluyla belirlenmesi amacıyla, 06.03.2006 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesine başvurmuştur. Ali Malcı, bu dilekçesi ekinde inşaata ait projeleri vermemiştir.
Mahkeme, inşaat, elektrik tesisatı ve diğer tesisatlarla ilgili işlerin ve değerlerinin tespiti için her bir işle ilgili üç ayrı mühendisten oluşan bilirkişi kurulu oluşturmuş ve incelemenin keşifle yapılmasına karar vermiştir. Mahkeme, 11.03.2006 tarihinde keşif yapılmak üzere bilirkişilerle birlikte inşaatın bulunduğu yere gitmiş, bilirkişiler ön bilgilere ilişkin notlarını almışlar, detaylı çalışmalarını sonradan inşaata gelmek suretiyle yapacaklarını ve sonucuna göre raporlarını vereceklerini keşif sırasında bildirmişlerdir. Mahkeme, bu durumu keşif tutanağına geçirmiştir.
Bilirkişiler, sonradan, kararlaştırılan günde, birlikte inşaata gitmişler, her biri uzmanlık konusuna göre detay çalışması yapmıştır. İnşaat işleriyle ilgili bilirkişi Cevdet Bilgili, bu çalışma sırasında, arsa maliki Ali Malcı’dan binanın onaylı mimari, betonarme, statik projelerinin ve röleve, ataşman, metraj gibi teknik belgelerin olmadığını öğrenmiştir. Bunun üzerine, bilirkişi Cevdet Bilgili, arsa maliki Ali Malcı’ya, bu projeler ve teknik belgeler olmaksızın, özellikle inşaatın hafriyat ve kazı işlerinin miktarı ve bedelinin hesaplanamayacağını “sözlü” olarak bildirmiştir.
Ancak, bilirkişi Cevdet Bilgili, projeler ve teknik belgeler mevcut olmadan, bilirkişilik görevine giren işlerden olan inşaatın hafriyat ve kazı işlerinin miktarı ve bedelinin hesaplanamayacağını, kendisini görevlendiren mahkemeye bildirmemiştir.
Ali Malcı’nın iddiasına göre, bilirkişi Cevdet Bilgili, kendisine, inşaatla ilgili temel ve saha ölçümlerini bu işle ilgili özel bir ölçüm aletine sahip olan ve tanıdığı üçüncü kişi Çınar Ölçüm’ün parası karşılığında inşaatın hafriyat işlerine ait hesapları ve metrajını çıkarabileceğini söylemiştir.
Olayda, üçüncü kişi Çınar Ölçüm ile yardımcısı, inşaat alanında söz konusu özel ölçüm aleti ile söz konusu çalışmasını yapmış, kesin hesap ve metrajlarını çıkarmış ve Ali Malcı’ya teslim etmiştir. Bilirkişi Cevdet Bilgili, üçüncü kişi Çınar Ölçüm’ün teknik çalışmasının kendisine verilmesi üzerine inşaatla ilgili işleri ve bedelinin tespitine ilişkin raporunu vermiştir. Ali Malcı, Çelik Ölçüm’ün bu teknik çalışmasını, yüklenici Bekir İnşaatçı’nın açtığı alacak davasına savunma kanıtı olarak vermiştir.
Buna karşın, Ali Malcı, bu aşamada, 19.03.2006 tarihli bir dilekçe ile delil tespitini yapan mahkemeye başvurmuş, bilirkişi Cevdet Bilgili’nin yanında üçüncü kişi Çınar Ölçüm ile geldiğini, inşaatla ilgili raporun erken verilmesinin kendilerine 15.000 YTL verilmesine bağlı olduğunu söylediklerini, bilirkişinin haksız para talep ettiğini, oysa, mahkemenin uygun görmesi halinde ek ücret vermeye hazır olduğunu, bilirkişinin haksız para talebinin suç oluşturacağını bildirmiştir 57. Bunun üzerine, mahkeme, ekinde arsa maliki Ali Malcı’nın dilekçesi bulunan 19.03.2006 tarihinde suç duyurusu ile gerekli yasal işlemin yapılması için Cumhuriyet Başsavcılığına başvurmuştur.
Burada, Ali Malcı’nın Çınar Ölçüm’ün inşaatta çalışma yaptığı ve oluşturduğu teknik ölçüm ve teknik hesaplara ait teknik belgeyi aldığı olgularına yer vermediği dikkati çekmektedir.
Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhuriyet Savcısı Ali İddia’yı soruşturma ile görevlendirmiştir. Cumhuriyet Savcısı ise, 22.03.2006 tarihinde sadece Ali Malcı’nın ifadesini almış, şüpheli bilirkişi Cevdet Bilgili ile Çelik Ölçüm’ün ifadesini almamıştır.
Cumhuriyet Başsavcılığı, 22.03.2006 tarihli talimat yazısı ile soruşturmanın yapılmasını Emniyetten istemiştir. Emniyet, 22.03.2006 tarihinde şikayetçi Ali Malcı ve tanıkları sekreteri Ayşe Beyaz’ın, Durmuş Tanık ve Enver Şahit’in ifadelerini almıştır.
Ali Malcı’nın ve tanıkların “rüşvet sözleşmesi” yapıldığı beyanları karşısında, Ali Malcı, Çelik Ölçüm’den bilirkişi Cevdet Bilgili ile birlikte para ödemesi amacıyla işyerine gelmesini istemiştir. Bu arada, polis işyerinde önlem almıştır. Çelik Ölçüm, bilirkişi Cevdet Bilgili ile birlikte işyerine gelmiş ve Ali Malcı ile odasında görüşmeye başlamışlardır.
Çelik Ölçüm, imzaladığı makbuz karşılığında Ali Malcı’dan 3.000 YTL almış ve çantasına koymuştur. Polis, Çelik Ölçüm ile bilirkişi Cevdet Bilgili’yi Ali Malcı’nın işyerinden çıkarken durdurmuş, usulüne uygun kimlik tespiti ve üst araması yapmış ve Çelik Ölçüm’ün elinde bulunan çantayı açtırmış, çantada bulunan önceden seri numaraları alınmış, 15 adet 100 YTL, 30 adet 50 YTL olmak üzere toplam 3.000 YTL’ye soruşturma nedeniyle geçici olarak el koymuştur. Durum usulüne uygun olarak tutanağa bağlanmıştır.
Emniyet, Cevdet Bilgili ile Çelik Ölçüm’ü üst araması ile yasal deyimiyle “yakalamışlardır” (CMK 90). Böylece, 02.04.2006 tarihinde, şüpheliler hakkında CMK’nın yakalama hükümlerinin gereği olarak, a) Şüpheli Ve Sanık Hakları Formu, b) Yakalama Ve Zaptetme Tutanağı, c) Adli Tıp Şube Müdürlüğünün sağlık raporu düzenlenmiştir.
Emniyet, bu işlemlerinden sonra, aynı gün, 02.04.2006 tarihinde, bilirkişi Cevdet Bilgili ile Çelik Ölçüm’ün “şüpheli” sıfatıyla ifadeleri ile birlikte Ali Malcı’nın ek ifadesini almıştır.
Emniyet olaya ilişkin soruşturmasını yapmış, 02.04.2006 tarihli Fezlekesi ve ekleri soruşturma evrakı ve mühürlü zarf içerisinde 1 adet avans mektubunu Cumhuriyet Başsavcılığına göndermiştir.
Emniyetin, Cumhuriyet Başsavcılığına yazılan 02.04.2006 tarihli Fezlekesinde, olay, aynen, “Rüşvet almak üzere 02.04.2006 günü saat 11.35 Ali Malcı’nın bürosu olan ilimiz Lale Caddesi Sümbül İşhanı Kat : 2 No : 16 sayılı adrese gelecek olan Cevdet Bilgili ve rüşvet almaya aracılık yapan Çelik Ölçüm’ün gelmesinden yarım saat kadar önce Emniyet Amirliğimiz görevlilerimizce Ali Malcı’nın Sekreter odasında tertibat alınmış, rüşvet almaya gelecek olan Cevdet Bilgili ve arkadaşı Çelik Ölçüm’ün 12.00 sıralarında büroya gelerek çalışma odasına geçtikleri ve burada bulunan Ali Malcı ile yanındaki Enver Şahit’in bulunduğu ortamda seri numaraları daha önce görevlilerimizce tespit edilen 15 adet 100 YTL, 30 adet 50 YTL toplam 3.000 YTL parayı alarak bürodan çıktıkları müşteki Ali Malcı’nın bildirmesi üzerine, görevlilerimizce olarak 3.000 YTL parayı alan Cevdet Bilgili ve Çelik Ölçüm adlı şahıslar yakalanmışlar, şahıslardan Çelik Ölçüm’ün elinde bulunan kahverengi evrak çantasının ön yüzündeki bölümde görevlilerimizce alınarak tespit edilen 15 adet 100 YTL, 30 adet 50 YTL 3.000 YTL’lik para görevlilerimizce alınarak yapılacak tahkikata esas olmak üzere geçici olarak zapt edilmiştir. Konu ile ilgili talimatlarınız gereği seri numaraları tespitli zapt edilen 3.000 YTL para müşteki Ali Malcı’ya teslim edilmiş, ayrıca verilen 3.000 YTL parayla ilgili rüşvet alan şahıslardan Çelik Ölçüm’e imzalattırılan avans makbuzu müşteki Ali Malcı tarafından görevlilerimize ibraz edilerek zapt edilmiştir. Rüşvet almak suçundan haklarında yasal işlem yapılan Cevdet Bilgili ve Çelik Ölçüm isimli şahıslar haklarında düzenlenen tahkikat evrakı ve suç unsurları ile birlikte memura teslimen mevcutlu olarak gönderilmişlerdir”.
Cumhuriyet savcısı, şüphelilerin salıverilmesine karar vermiş, Sevk / Serbest Bırakma Tutanağı” düzenlenmiştir.
Cumhuriyet Savcısı, soruşturma sonucunda, 07.05.2006 tarihli iddianame ile, Cevdet Bilgili ve Çelik Ölçüm haklarında, bilirkişi Cevdet Bilgili’nin rüşvet aldığı, üçüncü kişi Çelik Ölçüm’ün rüşvete aracılık ettiği iddiasıyla Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açmıştır.
“Soruşturma : Kanuna göre yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar olan evreyi” ifade eder (CMK 2). Özel soruşturma usulleri dışında soruşturma yapma yetki ve görevi Cumhuriyet Savcısına aittir. “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir surette bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar” (CMK 160/1).
Olayda, Cumhuriyet Savcısı, Sulh Hukuk Mahkemesinin ekinde arsa maliki A’nın dilekçesi bulunan suç duyurusu (ihbarı) 58 ile, yasal deyimiyle, “suçun işlendiği izlenimini veren duruma” bilgi edinmiştir. “Suça ilişkin ihbar veya şikayet, Cumhuriyet Başsavcılığına veya kolluk makamlarına yapılabilir” (CMK 158/1). “İhbar veya şikayet yazılı veya tutanağa geçirilmek üzere sözlü olarak yapılabilir” (CMK 158/5).
“Cumhuriyet savcısı, doğrudan doğruya veya emrindeki adli kolluk görevlileri aracılığı ile her türlü araştırmayı yapabilir” (CMK 161/1). Olayda, Cumhuriyet Savcısı, soruşturmayı kendisi yapmamış, emir ve otoritesi altında adli kolluk 59 görevlilerine yaptırmıştır 60.
SORULAR :
SORU 1 : Olayda soruşturmaya yetkili organ hangisidir, Sulh Hukuk Mahkemesi midir, Cumhuriyet Başsavcılığı mıdır ? Cumhuriyet Başsavcılığıdır (CMK 160/1). Mahkeme yargı organıdır, savcılık takip organıdır.
SORU 2 : Ali Malcı, Sulh Hukuk Mahkemesi yerine işyerinin bulunduğu yerin karakoluna dilekçesiz suç ihbarında bulunabilir miydi ? Evet (CMK 158/1).
SORU 3 : Dilekçe suçun ihbarının bir koşulu mudur ? Hayır, ihbar, tutanağa geçirilmek üzere sözlü olarak yapılabilir (CMK 158/5).
SORU 4 : Delil tespiti hukuki bir kurum olarak HUMK’nun Sekizinci Kısmında 368-374 maddelerinde düzenlenmiştir. CMK 158/2 ile mahkemeye yapılan ihbardan, CMK 158/4 61 ile bir kamu görevinin yürütülmesiyle bağlantılı olarak işlendiği iddia edilen bir suç nedeniyle ilgili kurum ve kuruluş idaresine yapılan ihbardan söz edilmektedir. Sulh Hukuk Mahkemesinin ihbarı, CMK 158/2 kapsamında mıdır, CMK 158/4 kapsamında mıdır ? Mahkeme yargı organıdır, idare yürütme organı içindedir. Mahkemenin ihbarı CMK 158/2 kapsamındadır.
SORU 5 : Olayda rüşvet suçu iddiası vardır. Rüşvet suçu (TCK 252), şikayete bağlı suçlardan değildir (TCK 73). Mahkemenin Cumhuriyet Başsavcılığına bir yazı ile ekinde Ali Malcı’nın dilekçesini gönderme yazısı şikayet midir, ihbar mıdır ? Olayda resen takibi gereken suç söz konusudur. Mahkemenin yazısı ihbar yazısıdır. İhbarın kime, nasıl, ne şekilde yapılacağını, yapılmamanın yaptırımını kanun göstermiştir. Şikayeti ise sadece hak sahibi yapar.
-
MAHKEMENİN SUÇ DUYURUSU YAZISI
Mahkeme ile bir kamu görevi ifa eden kurum ve kuruluş farklı erklere bağlıdır. Mahkeme yargı organıdır, yargı erkine bağlıdır (AY 9). Kamu görevi ifa eden kurum ve kuruluş ise İdarenin içindedir (AY 123), yürütme erkine bağlıdır (AY 8). CMK, ihbar ve şikayetin yapılacağı makamları, suçu takiple yetkili olan Cumhuriyet Başsavcılığı ve kolluk makamları olarak göstermiştir (CMK 158/1). Valilik, kaymakamlık, mahkeme ve yurt dışında Türkiye’nin elçilik ve konsoloslukları, kendilerine yapılan ihbar ve şikayeti ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderirler.
Olayda, Ali Malcı şikayet dilekçesini Sulh Hukuk Mahkemesine vermiştir. Mahkeme, 19.03.2006 günlü suç duyurusu yazısını 62 ekinde şikayet dilekçesi birlikte Cumhuriyet Başsavcılığına göndermiştir.
Olayda, Sulh Hukuk Mahkemesi, HUMK 368-374 ile delil tespiti yapmakla yetkili bir mahkemedir. Arsa maliki Ali Malcı’nın ihbarına konu işlendiği iddia edilen suça konu fiil, Sulh Hukuk Mahkemesinin delil tespiti göreviyle bağlantılıdır. Burada, CMK 158/2 ile CMK 158/4’ün her ikisinin kapsamına giren bir durum görünüşü vardır. Ama, mahkeme ile kamu kurumu arasındaki erkler farklıdır, mahkeme yargı organıdır, kamu kurumu yürütme organıdır. CMK 158/4 salt kamu kurumu ve kuruluşundan söz etmektedir. CMK 158/4’ün muhatabı sadece kamu kurumudur ve ihbar ve şikayeti alıp ilgili makamlara bildirmeyi ihmal eden veya geciktirenlerin fiili TCK 279’daki 63 suçu oluşturur.
-
ŞÜPHELİLERİN YAKALANMASI VE İŞLEMLERİ
CMK, şüpheliyi, soruşturma evresinde, suç şüphesi altında bulunan kişi olarak tanımlamıştır (CMK 2/1,a). Buna göre, suç şüphesi altındaki kişinin şüpheli durumu, yetkili makamın suç şüphesini öğrenmesinden, iddianamenin kabulüne kadar devam eder. Olayda bilirkişi Cevdet Bilgili ve Çelik Ölçüm, Sulh Hukuk Mahkemesinin yazısının Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi ve 22.03.2006 tarihinde kayda alınmasıyla birlikte “şüpheli” durumuna girmiştir.
Cumhuriyet Başsavcılığınca görevlendirilen Cumhuriyet savcısı, 22.03.2006 tarihinde sadece Ali Malcı’nın ifadesini almış, ama, soruşturmayı bizzat yapmamış, adli kolluk tarafından yapılması talimatını vermiştir (CMK 161/1).
Şüpheliler Cevdet Bilgili ve Çelik Ölçüm’ün Ali Malcı’nın işyerinden çıkıp binanın kat asansörü önünde polis tarafından usulüne uygun olarak üst araması işlemi yapılmış, olayda belirtildiği üzere Çelik Ölçüm’ün evrak çantasında önceden seri numaraları alınmış paralar ele geçirilmiştir. Bunun üzerine “Para Tespit Tutanağı” 64 düzenlenmiştir.
Şüphelilerin rüşvet iddiasına konu seri numaraları önceden tespit edilen paraların Çelik Ölçüm’ün üstünde ele geçirilmesiyle birlikte “yakalanmaları” söz konusu olmuştur. Emniyet, şüphelilere karar olmaksızın yakalama hükümlerini uygulamışlardır 65 (CMK 90/2 66). Yakalamanın tanımı, Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliğinin 4. maddesinde verilmiştir 67.
Kolluk, yakalanan kişiye kanuni haklarını derhal bildirir” (CMK 90/4). Bu bağlamda, 02.04.2006 tarihinde, şüphelilere hakları bildirilmiş, buna ilişkin Şüpheli Ve Sanık Hakları Formu (CMK 90/4) ve Yakalama Ve Zaptetme Tutanağı 68 (CMK 97 69) düzenlenmiştir. Şüpheliler yakalama işleminin haber verilmesini istememişler, buna göre yakalama işleminden yakınları bilgi edinememiştir.
Şüphelilerin ifadelerinin alınmasından önce, Adli Tıp Şube Müdürlüğünde sağlık kontrolleri yaptırılmış ve sağlık raporu 70 düzenlenmiştir 71 (CMK 99 72).
SORU 1 : Emniyetin “yakalama emri” olmadan şüpheliler hakkında kanunen yakalama işlemi yapması mümkün müdür ? Evet (CMK 90/2 73). Şüphelilerin rüşvet iddiasına konu seri numaraları önceden tespit edilen paraların Çelik Ölçüm’ün üstünde yakalanması nedeniyle, olayda yasal deyimiyle “yakalama emri düzenlenmesini gerektiren ve gecikmesinde sakınca bulunan hal” 74 söz konusudur. Çünkü, üst araması sonucunda şüpheliler hakkındaki suç şüphesi ve kaçmaları olasılığı yoğundur.
SORU 2 : Şüphelilerin yakalama işleminin yakınlarına haber verilmesini istememeleri nedeniyle haber verilmemesi yasaya uygun mudur ? Hayır. CMK 95/1’e göre yakalama işleminin şüphelinin yakınına bildirilmesi kanun emridir 75. Şüphelinin iradesine bağlı değildir.
SORU 3 : Emniyetin şüphelilerin ifade tutanaklarından ifade almanın saat 15.02 başladığı kaydı vardır. Buna karşın, sağlık raporundan şüphelilerin sağlık kontrollerinin saat 15.25’de yapıldığı anlaşılmaktadır. Burada usule aykırı bir iş var mıdır ? Hayır. Tutanağa ifadeye başlama saati 15.02 olarak yazılmış, ancak, Adli Tıp Şube Müdürlüğüne götürülüp, muayenenin saat 15.25’de yapılmasına göre, ifadeden önce sağlık kontrolünün yapıldığı anlaşılmaktadır.
SORU 4 : İfadeye başlamadan önce şüphelinin sağlık kontrolünün yapılmasındaki amaç nedir ? İfadeden önce veya ifade sırasında şüpheliye kötü muamele yapılmadığının ortaya koyulmasıdır.
-
YASAL HAKLARIN BİLDİRİLMESİ TUTANAĞI 76:
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
ŞÜPHELİ VE SANIK HAKLARI FORMU
ŞAHSIN KİMLİKİ BİLGİLERİ:
Dostları ilə paylaş: |