BaşÖRTÜSÜ raporu 2007 Sakarya Başörtüsü Platformu


Ocak 2007 - Çarşaflı annenin çocuğunu tedavi etmeyen doktora ceza



Yüklə 2,1 Mb.
səhifə9/102
tarix30.10.2017
ölçüsü2,1 Mb.
#22656
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   102

12 Ocak 2007 - Çarşaflı annenin çocuğunu tedavi etmeyen doktora ceza


İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü'nün, Zeynep Kamil Hastanesi Çocuk Kliniği Şefi Doç. Dr. Aysu Say'a 'devlet memuru vakarına yakışmayan davranışlarda bulunduğu' gerekçesi ile uyarı cezası verdiği ve cezanın dosyasına işlendiği kaydedildi. Eylül 2005'teki olayda Dr. Say'ın, menenjit şüphesi ile getirilen küçük Muhammed'i annesi örtülü olduğu için tedavi etmediği ve hakarette bulunduğu iddia edilmişti. Savcılığa suç duyurusunda bulunulması üzerine İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü de soruşturma başlatmıştı. Anne Songül Engiz'in şikayeti üzerine başlatılan soruşturma sonucunda Aysu Say hakkında disiplin işlemi uygulandı. Say'ın ismi bir başka skandala da karışmıştı. Dr. Say, Mart 2006'da 4 buçuk aylık bir bebeği hastaneye kabul etmeyip, ölümüne sebep olmakla suçlanmıştı. Rabia isimli bebeğin babası Halil İbrahim Yakupoğlu, valiliğe sunduğu dilekçede, Say'ın kıyafeti sebebiyle çocuğu kabul etmediğini belirtmişti. (Zaman)

13 Ocak 2007 - Başörtüsü Platformları Eylemleri


Sakarya Başörtüsü Platformu adına Özgür-der Sakarya Şubesi tarafından 70. basın açıklaması yapılarak “Başörtüsü yasağı caiz midir? Yoksa resmi ideolojinin çıkamadığı bataklık mı?” sorusu gündeme getirildi. Kocaeli İnanç Özgürlüğü Platformu’nun 91. eyleminde “İnsan onurunu hiçe sayan başörtüsü sorunu, Kürt sorunu ve ülkemizde yaşanan tüm insan hakları ihlalleri bir gün gelecek bitecektir” denildi. Ankara’da başörtüsü eylemi 49’uncu, Van’da ise 20’inci açıklamayla devam etti.

13 Ocak 2007 - “Sol ittifak türbana özgürlük istedi”

Milliyet Gazetesi’nden Gürkan Akgüneş’in “DİSK'in de içinde bulunduğu "10 Aralık Hareketi", gerekli hukuki düzenlemeler yapılarak, yükseköğretim kurumlarında öğrencilerin başörtüsü takmalarının serbest bırakılmasını istedi” spotuyla verdiği haberde, konuyla ilgili şu bilgiler yer aldı: “Laiklikle ilgili kısmında ise, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın daha özerk ve dini tercihlere yönelik eşit bir yaklaşımda ol­ması gerektiği savunularak şöyle denildi: "Siyasetin dine baskı yapmasına, di­nin siyasete alet edilmesine, bireylerin özel hayatları üzerinde egemenlik aracı olarak kullanılmasına kesinlikle karşıyız. Dinin siyası alanda istismarına yol aç­mayacak biçimde uygulanmak kaydıyla, yükseköğretim kurumlarında öğrencile­rin başörtüsü takmalarının toplumsal uz­laşma temelinde, bu doğrultuda gerekli hukuki değişiklik yapılarak serbest bıra­kılmasını uygun bir çözüm olarak görü­yoruz.”



13 Ocak 2007 – “İslâm'da başörtüsü yok!”

Rahmi Turan Gözcü’deki köşesine Selçuk Üniversitesi İslâm Felsefesi Ana Bilim Dalı Başkanı Doçent Dr. Şahin Filiz’in şu iddialarını taşıdı: “Kur'an-ı Kerim'de sadece 'Hımar' kelimesi geçiyor. 'Hımar' kelimesi ise normal bir örtüyü ifade ediyor, başörtüsünü değil... 'Hür kadınlar örtünür de cariyeler örtünmez!' 'Peki, kim bu cariyeler? diye sorulunca cevap yok. Burada başörtüsünün belirli sınıfa ait hür kadınların bir simgesi olarak gösterilmesi ve başını açanların ise kadın bile sayamadığı söylemleriyle karşılaşıyoruz… Başörtüsü Yahudi geleneğidir. Tevrat ve Talmud'da başörtüsü ile ilgili ayetler bulunuyor. Yahudi geleneğini inceledim. Yahudilerde "Başörtüsüz kadınlar iffetsizdir, namussuzdur, iffet ve namusun korunmasının ölçüsü başörtüsüdür. Baş çirkindir, örtülmesi gerekir. Başörtüsüz hiç bir kadın çıkmamalıdır" denilmektedir. Yahudi geleneği direkt olarak islâm'ı etkilemiştir. Yoksa İslâm'da başörtüsü kesinlikle söz konusu değildir.”



17 Ocak 2007 – “Yabancı yatırımcı 'Köşk'te türban endişesi' yaşar, biz seçime bakarız”

Hürriyet Gazetesi’nde yayınlanan bir haberde şu ibarelere yer verildi: “Standart and Poors (S&P) Ortadoğu ve Afrika Kredi Derecelendirme Direktörü Farouk Soussa, 2007'de Türkiye'yi siyasi ortamdan kaynaklanabilecek bazı risklerin beklediğini belirterek, “Uluslararası yatırımcılar Cumhurbaşkanlığı seçimine odaklanırken, biz kasımdaki genel seçimlerin daha belirleyici okluğunu düşünüyoruz” dedi. Soussa, yatırımcıların aşın muhafazakar ve eşi türbanlı birinin Cumhurbaşkanı seçilmesinden endişe duyduğuna işaret ederek, “Laik kesim İle Silahlı Kuvvetler'in böyle bir duruma nasıl tepki verecekleri merak ediliyor. Bir askeri müdahale sonucu anayasal yapıda bir değişiklik ortaya çıkabilir mi' diye soruluyor” dedi.”



18 Ocak 2007 - Çankaya ve bir ekip işi olarak irtica!

Deniz Som, Cumhuriyet’teki köşesinde, ismi köşk adayları arasında geçen Abdullah Gül ile ilgili şöyle yazdı: “Abdullah Gül; Tansu Çiller başkanlığındaki RP-DYP koalisyon hükümetinin bakanıydı, ABD'de katıldığı resmi resepsiyondaki kadın davetlilerle tokalaşmayarak ismini duyurmuştu! Şimdilerde ise; üniversitelerdeki türban yasağı nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti'ni Avrupa'ya şikâyet eden tesettürlü eşi ile katıldığı salon toplantılarındaki harem-selamlık oturma düzenlerinin yatay değil, dikey olmasını istiyor! … “Sorun cumhurbaşkanının eşinin türbanı değil. Önemli olan cumhurbaşkanının sahip olduğu dünya görüşü” demek de yanlış. Bunların tümü bir bütünün parçaları değil mi? Sonuç: Tek tek ağaçlarla değil, ormanın bütünü ile ilgilenmek gerekiyor. İrtica bir ekip işi, takım çalışmasıdır. Sadece takım ruhuna sahip olanlar orada kalabilirler. Öyle ise?”


20 Ocak 2007 - Başörtüsü Platformları Eylemleri


Sakarya Başörtüsü Platformu, 71. basın açıklamasında yasağın küreselleştiğini ifade ederek, bu sorunun ancak tevhid, adalet ve özgürlük mücadelesiyle ortadan kaldırılabileceğini söyledi. Kocaeli İnanç Özgürlüğü Platformu İzmit Sabri Yalım Parkı İnsan Hakları Anıtı Önünde 92. haftasına giren “Başörtüsüne Özgürlük” eylemini gerçekleştirdi. Açıklamada “Bir gün  özgürlük  kazanacaktır bunu  biliniz. Bir gün  başını  eğmeme  kazanacaktır  bunu  biliniz  bir  gün  zor  zaman da  olsa  gerçekleri  söylemeye  çalışanlar kazanacaktır  bunu  biliniz.” denildi. Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu 50’inci açıklamasında “İçerisinde bulunduğumuz süreç içerisinde Türk vatandaşı bir Ermeni gazeteci olan Hrant Dink’e sıkılan kurşunlar Türkiye huzuruna ve barışına sıkılmıştır.” dedi. Van’da ise 21’inci Başörtüsüne Özgürlük eylemi yapıldı. Eylemde “Başörtüsü sorunu bir sistem sorunudur. Bu sorun sistemin İslam’la sürekli çatışma içerisinde olmayı tercih etmesinin bir sonucudur.” tespiti yapıldı.

Yüklə 2,1 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   102




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin